T E S L İ M İ Y E T 3.10.2012
İşleri düzene koyan ALLAH'ın ADI'yla!
Hz. ABDÜLKADİR GEYLANİ: Ey insanlar! BÜYÜK BİR İŞ İÇİN YARATILDINIZ ama çoğunuzun bundan haberi yok.
Can dostlarım!
Yazımıza Hz. Abdülkadir Geylani'nin çok önemli ve büyük bir sırrı açıklayan sözü ile başladık. Evet insanların çoğu ALLAH'ımın EMİRLERİNİ, GERÇEKLERİ ÖĞRENMEYİ, GERÇEKLERLE YÜZ YÜZE GELMEYİ, SORUMLULUKLARIMIZ-
-DAN KAÇMAK İÇİN KUR'AN'ı ve RESUL'ümüzün hayatını KASDİ OLARAK, BİLEREK OKUMUYOR. Sanki okumazsa ALLAH'ım onu bu EMİR ve SORUMLULUKLARINDAN sorumlu tutmayıp hesaba çekmeyeceğini zannediyor. Bazıları da okuduğu halde işine geldiği gibi Ayetleri kendince yorumlayıp ALLAH'ımın EMİRLERİNİ uygulamıyor, hele hele o mukaddes topraklara gidip de bu emirleri uygulamayanlara KUR'AN MİSLİ MİSLİ CEZA VERECEĞİNİ " BİLENLE BİLMEYEN BİR OLURMU " sözüyle bildiriyor. KUR'AN, Hz. LUT Peygamberin ve Hz. HUD Peygamberin hanımlarının dahi ALLAH'ımın EMİRLERİNİ yerine getirmedikleri için HELAK EDİLDİKLERİNİ apaçık yazıyor. Bakın bu konuda ALLAH'ım ayetleriyle bize nasıl sesleniyor!
ZUMER suresi, ayet 59: Ayetlerim sana ulaştı fakat sen ONLARI YALANLADIN, ONLARI KABUL ETMEYİ KİBRİNE YEDİREMEDİN ve KAFİRLERDEN OLDUN.
FURKAN suresi, ayet 44: Yoksa sen onların ÇOĞUNUN ( SÖZ ) işittiklerini veya DÜŞÜNDÜKLERİNİ mi zannediyorsun? Onlar ancak HAYVANLAR GİBİDİRLER. Hayır onlar yolca HAYVANLARDAN DA DAHA SAPIKTIRLAR.
BAKARA suresi, ayet 170: Onlara: " ALLAH'IN İNDİRDİKLERİNE UYUN " dendiği zaman dediler ki: " Hayır biz atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız ".
Ya onların atalarının aklı bir şeye ermemiş ve doğruya da ulaşamamışlarsa.
BAKARA suresi, ayet 284 – ADİYAT 10: Göklerdeki ve yerdeki her şey ALLAH'ındır. Siz nefislerinizdekini AÇSANIZ DA, GİZLESENİZ DE, ALLAH ONUNLA SİZİ HESABA ÇEKER; sonra dilediğine mağfiret eyler, dilediğine de azap. ALLAH her şeye kadirdir.
ZÜMER suresi, ayet 3: ALLAH, YALANCI ve alabildiğine NANKÖR hiç kimseye hidayet nasip etmez.
ALLAH'a teslim olmayı; hiçbir şey yapmadan, her şeyi ALLAH'a havale edip köşede oturmak, ona yapılan haksızlıklara, hakaretlere, edepsizliklere ve türlü işkencelere, haklarının yenmesine karşılık vermeden sabretmeyi ve yapmak istedikleri şeyi hiç çaba sarfetmeden ALLAH'ımın onlar için yapmasını beklemek diye anlıyorlar.
Bir gün RESUL'ümüze bir kişi gelir, RESUL'ümüz " deveni ne yaptın diye sorar "? Adam " ovaya saldım ALLAH'ıma emanet ettim " der. RESUL'ümüz: " hemen git deveni sıkıca bağla ve ondan sonra ALLAH'a emanet et " demiştir.
HAK EREN: Teslimiyet: ALLAH'IMIN EMİRLERİNİ EKSİKSİZ YERİNE GETİRMEKTİR.
Hz. MUHAMMED: Niyetini emeğin ile besle ki, hak ettiğine eresin.
Hz. MUHAMMED: ALLAH'ın vergisi sonsuzdur. ALLAH'ın EMRİ, İNSAN İÇİN KANUNDUR.
AHZAB suresi, ayet 36: ALLAH ve RESULÜ bir işe hüküm verdiği zaman, bir kadın ve erkeğe o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim ALLAH ve RESULÜ'ne karşı gelirse bir sapıklığa düşmüş olur.
Hz. MUHAMMED: Size bir şey EMRETTİĞİM VAKİT elinizden geldiği kadar YERİNE GETİRİNİZ…sizi bir şeyden YASAKLADIĞIM VAKİT de, ondan SAKININIZ.
SÜREKLİ SORUMLULUK:
Cehennemdeki cezanın kat kat olması, işlenen suçlarla ilgili sorumlulukların hesap gününe kadar devam ettiğini göstermektedir. Bu demektir ki, yanlış bir fikir akımı ortaya atan veya yanlış bir hareketi başlatan kişi veya toplum, sadece kendi hatasından sorumlu olmayacak, bu yanlışlıktan etkilenmeye devam edenlerin eylemleri sonucu ortaya çıkan kötülüklerden de sorumlu tutulacak ve onlardan da bir pay alacaktır. Buna göre, öncegeçmiş olanlar,cehenneme girmelerine sebep olan suçları bizzat işlemiş olduklarından dolayı alacakları cezaya ek olarak bir de "sonrakiler'in" bu suçları örnek alıp işlemelerine vesile oldukları için ceza alacaklardır. Böylece cezaları kat kat verilmiş olacaktır. Yani, önce gelenler, [selefler] işledikleri suçların sorumluluğu yanında, ayrıca "sonrakiler"in [haleflerin] suç işlemelerine yol açacak kötü bir miras bıraktıkları için, ikinci bir defa daha sorumlu tutulacaklardır.
Nefsin örtülmesi konusundaki ayrıntıları Müslümanların Kur'ân'ı anlama yolundaki kendi çabalarına bırakıp çok genel bir çerçeve içinde bazı hatırlatmalarda bulunmayı kendimize bir borç olarak görüyoruz:
1. Kur'ân'dan öğrendiğimize göre, Müslüman pasif ve pısırık olamaz. Çünkü Asr Sûresi'nin tahlilinde de belirttiğimiz gibi, eğer bir insan aklın ve dinin gösterdiği yolda azimle mücadele etmiyor, yanlışları gördüğü halde ses çıkarmadan bekliyor, zulme katlanıyor, nemelâzımcılık ruhu ile yakın çevresinin ve içinde yaşadığı toplumun bozulmasına seyirci kalıyorsa, "sabırlı" ve "hakk üzerinde bulunan" bir insan değildir. Çünkü pasifliğin ve pısırıklığın bir göstergesi olan "katlanmak, ses çıkarmamak" gibi davranışlar, bir Müslüman'ın Kur'ân'da belirtilen özellikleri ile asla bağdaşmaz. Ne var ki, sadece "sabırlı olmak ve hakk üzerinde bulunmak" da nefsin örtülü olmaması için kâfi gelmemektedir. Zira sabrı ve hakkı tavsiyeleşmeyenler, kendileri birey olarak sabırlı ve hakk üzerinde bulunsalar dahi zarardan kurtulamayacaklardır. (Asr Sûresi'nin 2, 3. Âyetleri).
( Bu açıklama Sn. Hakkı YILMAZ'ın derlediği Nüzul sırasına göre Necm Necm KUR'AN'nın TÜRKÇE MEALİ'nden alınmıştır. )
Hz. ALİ: Haksızlık karşısında eğilmeyin. Eğer eğilirseniz, haklarınızla beraber HAYSİYET ve ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.
HADİS: Kişi DOST'unun ( ALLAH'ın ) yolundadır. O halde sizden her biriniz
DOST EDİNECEĞİ KİMSEYE DİKKAT ETSİN.
Hz. ALİ'nin oğlu Hz. HASAN'a ettiği nasihat: AHMAK'la dostluktan sakın, çünkü o sana faydalı olmak isterken zarar verir. YALANCI'yla dost olma, zira o, senden uzak duranı sana yaklaştırır, yakınını da senden uzaklaştırır. FACİR ile de dost olma, çünkü seni ucuza satıverir. ( FACİR: Azan, günaha dalan, yalancı. ALLAH'ın emrinden çıkan )
ÖZÜ – SÖZÜ – EYLEMİ BİR OLMAYANLAR MÜNAFIKTIR.
Hz. ALİ
MERYEM suresi, ayet 72: Sonra BİZ, KORUNUP SAKINANLARI KURTARACAĞIZ.
Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.
Hz. MEVLANA: Her olayda kendimize soralım: " Olaylara ben mi sebep oldum ? karşımda olana sorumluluğunu hatırlattım mı? "
SORUMLU OLANLAR: KİME HESAB VERECEK, KİMDEN DEVA DİLEYECEK?
SAF suresi, ayet 14: Ey İMAN EDENLER, ALLAH'IN YARDIMCILARI OLUN.
Bu ayet dünyaya niye geldiğimizi ve ALLAH'a hangi sözü verdiğimizi apaçık açıklıyor. Dikkat edin ALLAH herkesten değil de, yalnız İMAN EDEN KULLARINDAN O'na yardım etmesini istiyor. Bir Ayette: BEN MÜMİN KULUMUN GÖNLÜNDEYİM diyor. Yazımızın başında FURKAN suresi, ayet 44 de belirtilen " ONLAR HAYVANLAR GİBİDİR " denilen, daha insan olamamış kişilerden, O'na yardım etmelerini istemiyor ALLAH'ım, çünkü onları kendisine muhattap tutmuyor.
EN-AM suresi, ayet 116: Eğer yeryüzündeki insanların EKSERİSİNE UYARSAN, seni onlar ALLAH YOLUNDAN SAPTIRIRLAR. Onlar ancak zan ardında yürürler ve sadece YALAN UYDURURLAR.
MAİDE suresi, ayetler 49, 50: Sen yine aralarında ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMET, ONLARIN TUTKULARINA UYMA. ALLAH'ın sana indirdiğinin bir kısmından, SENİ DAVANDAN VAZGEÇİREREK ATEŞE ATMALARINDAN SAKIN.
Bundan böyle sırt çevirirlerse, artık bil ki şüphesiz ALLAH, bir kısım günahları sebebiyle / günahlarının acısıyla onları musibete uğratmak istiyor. VE ŞÜPHESİZ İNSANLARDAN
PEK ÇOĞU KESİNLİKLE HAK YOLDAN ÇIKAN KİMSELERDİR. Yoksa cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesinlikle bilen bir toplum için, hüküm yönünden ALLAH'tan daha güzel kim olabilir.
KENDİNİZİ KORUYUN Kİ, KORUNANDAN OLASINIZ.
( Hz. MUHAMMED )
MAİDE suresi, ayet 105 : Ey iman edenler! SİZ KENDİNİZİ DÜZELTMEYE BAKIN. SİZ DOĞRU YOLDA OLDUKÇA, SAPMIŞ OLAN SİZE ZARAR VEREMEZ. Tümünüzün dönüşü ALLAH'adır. O SİZE NELER YAPIYOR OLDUĞUNUZU HABER VERECEKTİR.
Hz. ÖMER ( Kitabu'l Musannef, 7/96 ): HESABA ÇEKİLMEDEN ÖNCE, KENDİNİZİ
HESABA ÇEKİNİZ.
İMAM-I ŞAFİİ: İbret almak istersen, hata sahibi kişilerin AKİBETLERİNE BAK DA,
AKLINI BAŞINA TOPLA.
ZARİYAT suresi, ayet 55: Sen öğüt vermeye devam et, çünkü ÖĞÜT, İNANANLARA FAYDA VERİR.
A'RAF suresi, ayet 174: Ve işte BİZ DOĞRU YOLA DÖNMELERİ İÇİN ayetleri böyle açıklıyoruz.
Hz. MUHAMMED: Kulun vazifesi, O'na ( ALLAH'a ) layık olmaktır. İdrak edenin vazifesi,
UYUYANI UYANDIRMAKTIR.
Hz. MUHAMMED: Madem ki YARATICI TEK'tir, O'nu bilmek HAK'tır! O'nun ADI kadar yorumu, O'nun ADI kadar BİLME ZORLUĞU VARDIR! Her ADI KUR'AN'da mevcuttur! Öyle ise, KUR'AN'I BİLMEK ZORUNLULUKTUR! KENDİNİ BİLMEK SORUMLULUKTUR!...
Hz. MUHAMMED: Amade olmak: niyaza durmakla değil, YOLUNDA GİTMEK, KÖTÜDEN UZAK DURMAKTIR.
Hz. MUHAMMED: Sadakat ALLAH sevgisinden olur. ALLAH'ını seven, KULUNA SADIK KALIR.
Hz. MUHAMMED: SÖZÜNÜZDE DURANDAN OLUNUZ, kendinizde olan GÜZELİ bulunuz. Gün gelip okudukça, ömür bezini dokudukça, KENDİ DEFTERİNİZDEKİ GÜZELİ – ÇİRKİNİ KENDİNİZ SEÇECEKSİNİZ.
BAKARA suresi, ayet 118: Böylece BİZ, hakikatleri İYİCE BİLMEK İSTEYENLERE AYETLERİMİZİ APAÇIK GÖSTERİRİZ.
SAD suresi, ayet 29: Ya MUHAMMED! Sana çok mübarek bir KİTAP indirdik ki, akıl sahipleri ONUN AYETLERİNİ DÜŞÜNSÜNLER ve İBRET ALSINLAR.
ZUHRUF suresi, ayet 44: Muhakkak ki o KUR'AN hem senin için, hem kavmin için bir ÖĞÜTTÜR. İLERİDE ONDAN MESUL OLACAKSINIZ! Umulur ki öğüt alsınlar.
RA'D suresi, ayet 3: Sana ilim ( KUR'AN ) geldikten sonra onların heveslerine uyarsan, andolsun ki, ALLAH katından sana bir dost ve seni koruyan çıkmaz.
Hz. ALİ: RESULULLAH buyurdu: MANASINI DÜŞÜNMEDEN KUR'AN OKUMAKTA HAYIR YOKTUR.
Hz. MUHAMMED: KUR'AN yedi vecih üzerine nazil olmuştur. Onun her veçhinin de dışı ve içi vardır. Her veçhinin bir haddi vardır, her haddinin de bir mahali vardır.
ABESE suresi, ayet 17: KENDİNİ MAHVEDEN İNSAN NE NANKÖRDÜR.
İLMİ ÖĞRENMEDEN ÖNCE, E D E B İ Ö Ğ R E N.
İmami Malik
AL-İ İMRAN suresi, ayet 178: İnkar edenler, kendilerine verdiğimiz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. BİZ, onlara GÜNAHLARI ARTSIN DİYE MÜHLET VERİYORUZ. ONLAR İÇİN ALÇALTICI BİR AZAP VARDIR.
MÜMİN suresi, ayet 60: RABB'iniz: BANA dua edin, duanıza cevap vereyim. BANA KARŞI GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEYİ ( KULLUK ) GURURLARINA YEDİREMİYENLER, ALÇALMIŞ OLARAK CEHENNEME GİRECEKLERDİR, buyurmuştur.
DUHA suresi, ayet 11: Ve RABB'inin nimetini SÖZ ve FİİLLERİNLE ortaya koy.
CUMA suresi, ayet 5: Kendilerine Kitap yükletilip ( öğretilip ) sonra da ONUNLA AMEL ETMEYENLERİN durumu; sırtında ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. ALLAH'ın ayetlerini YALANLAYAN toplumun benzetildiği şey ne kötüdür. ALLAH, ZALİM TOPLUMU DOĞRUYA ULAŞTIRMAZ.
Can dostlarım ! Duha suresi, ayet 11 ve Cuma suresi 5 de apaçık bildirildiği gibi KUR'AN'daki ALLAH'ımın
EMİRLERİNİ YERİNE GETİRMEYENLER KUR'AN'I İNKAR ETMİŞ SAYILIYORLAR ALLAH'IMIN HUZURUNDA.
( YA BİLİPTE UYMAYANLAR? ALLAH'A NASIL HESAP VERECEKLER ? )
HADİS ( Buhari, Cuma 11 ): Hepiniz çobansınız ve HEPİNİZ SORUMLULUĞUNUZ ALTINDAKİNDEN MESULSUNUZ.
Hz. ALİ: Çocuklarınızı geleceğe göre yetiştirin çünkü onlar sizin devriniz için değil! Sonraki devir için yaratılmıştır.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 78: Bir de onlardan bir gurup vardır ki, siz onu Kitaptan sanasınız diye, dillerini Kitaba bakarak eğip büğerler. OYSA O KİTAPTAN DEĞİLDİR.
Yine, " O, ALLAH tarafındandır,” derler. OYSA ALLAH TARAFINDAN DEĞİLDİR.
AMA, BİLE BİLE ALLAH NAMINA YALAN SÖYLERLER.
|