PEYGAMBERLER DE GÖREVLERİ
KONUSUNDA HESABA ÇEKİLECEKLER. 11.12.2020
Koruyan ve Bağışlayan ALLAH'ın ADIYLA !
TANRIM; SENİ-SENİN ile bildir
bize, SENİ-SENİN ile göster cana, dünyanın darlığı bulaşmasın kana. Bizleri
mahsun etme Ya RABB'im Amin. Sevgin ile Rahmetini cümlemizden esirgeme Ya
RABB'im. Cümlesine selam olsun, cümlemize hayır gelsin Ya RABB'im. Amin.
Candostlarım! Hepimiz dünyaya
gelmeden önce ezel aleminde YARATAN'ımıza bazı sözler verip dünya bedenlenerek
geldik. Bu sözlerimizi yerine getirip getirmediğimizi ve ALLAH'ımızın
emirlerini yerine getirip-getirmediğimizden dolayı imtihana tutulacağız.
Yaptıklarımız neticesinde Cehenneme mi- Cennete mi gideceğimizi kendimiz
belirleyeceğiz. Bizim nasıl davranmamız gerektiğini 4 Kitapta, Peygamberler ve
evliya kulları ile bize bildiriyor.
ZÜMER
27: Andolsun ki, BİZ DÜŞÜNÜP İBRET
ALSINLAR DİYE bu KUR'AN'da insanlara her türlü misâli verdik.
FATIR
45: Eğer ALLAH insanları yapıp-ettikleri yüzünden hemen cezalandıracak
olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı; fakat O, onlara belli bir süreye
kadar mühlet vermiştir. Vadeleri dolunca ( gereğini yapacaktır ) bilin ki, ALLAH KULLARININ BÜTÜN YAPTIKLARINI GÖRÜP
BİLMEKTEDİR. ( Cezayı hak edenin cezasını, mükâfatı hak edenin de ödülünü
verecektir ).
NUR
24: Kıyamet günü ONLARIN DİLLERİ,
ELLERİ ve AYAKLARI, DÜNYADA İKEN YAPTIKLARI KÖTÜ İŞLER HAKKINDA ALEYHLERİNE
TANIKLIK EDECEKTİR.
ZÜMER 30-31: Ey Peygamber! Bir gün sen de
öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra kıyamet günü hepiniz RABB'inizin huzurunda
yargılanacaksınız. ( Böylece kimin haklı olduğunu o gün göreceksiniz ).
AHZÂB
7-8: Ey Peygamber! Hatırla ki, BİZ Peygamberlerden ( tebliğ görevlerini
yerine getireceklerine dair ) söz almıştık: Senden, Nuh'tan, İbrahim'den,
Musa'dan ve Meryemoğlu İsa'dan. Evet, BİZ hepsinden sağlam bir söz almıştık.
ALLAH ( günü geldiğinde ) Peygamberlere görevlerini sadakatle yapıp-yapmadıklarını
( ümmetlerinin huzurunda ) soracaktır. Bilin ki, ALLAH ( Peygamberlerin
çağrısına uymayan ) kâfirlere ( gerçekleri örtenlere ) acı bir azab
hazırlamıştır.
AL-İ
İMRAN 84- BAKARA 136: Ey Peygamber! De ki:” BİZ ALLAH'a, bize indirilene
İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve onların ( Peygamberlik verilen ) torunlarına
indirilenlere, Musa ve İsa ile diğer Peygamberlere Rablerinden verilen
Kitaplara inandık, iman ettik; biz bu peygamberler arasında herhangi bir ayrım
yapmayız. Biz ALLAH'a teslim olan; Müslüman kimseleriz.
EN'AM
116-117: Yeryüzündeki insanların ÇOĞUNLUĞUNA uyarsan, seni ALLAH yolundan
saptırırlar. Onlar yalnızca zannın ardından gider ve sadece saçmalarlar. Şüphesiz RABB'in kimin
yolundan saptığını en iyi bilendir, doğru yoldan gidenleri en iyi bilen de
O'dur.
YUSUF
103-105-107: Bununla birlikte sen ne kadar çaba harcarsan harca, İNSANLARIN ÇOĞU YİNE DE İMAN ETMEZLER. Göklerde
ve yerde ALLAH'ın birliğini ve kudretini gösteren daha nice deliller vardır ki, insanlar onları
görür, FAKAT HİÇ ALDIRMADAN GEÇİP
GİDERLER. Bu insanlar, ALLAH tarafından kendilerini çepeçevre kuşatacak bir
azabın gelmeyeceğinden veya farkında olmaksızın kıyametin aniden
kopuvermeyeceğinden çok mu eminler.
BAKARA
9: Onlar ALLAH'ı ve inananları aldattıklarını sanırlar. Halbuki onlar
farkına varmadan sadece kendilerini aldatırlar.
YUNUS
100-101-102: Ve O, AKLINI KULLANMAYANLARI pisliğe, küfre ve her türlü
belâya dûçâr eder. Ey Peygamber! İnsanlara de ki: " "Göklerde ve yerde ne varsa İBRETLE BAKIP ARAŞTIRIN.” Buna rağmen,
İnanmak niyeti olmayan bir
topluma, ALLAH'ın varlığına işaret eden bu deliller ve uyarıcı Peygamberler
hiçbir fayda vermez. Herhalde bu inkârcılar, kendilerinden önceki kâfirlerin (
gerçekleri örtenlerin ) başına gelen felâketleri bekliyorlar. Sen onlara de ki:
" Bekleyin bakalım, ben de sizinle birlikte ( helâk olacağınız günleri )
bekliyorum.
A'RAF
179: BİZİM yarattığımız insan ve cinlerin birçoğu ( yaratılış amaçlarına
uygun davranmadıkları için ) cehennemliktirler. Onların akılları var, GERÇEĞİ KAVRAMAZLAR; gözleri var, GERÇEĞİ GÖRMEZLER; kulakları var, GERÇEĞİ DUYMAZLAR. ONLAR HAYVAN GİBİDİRLER
HATTA ONLARDAN DAHA ŞAŞKIN, DAHA AŞAĞIDIRLAR. İşte onlar gafillerin ta
kendileridir.
FURKAN
44: Yoksa sen onların çoğunun söz dinleyen, düşünüp gerçekleri kavrayan
kimseler olduğunu mu sanıyorsun ? Hayır! ONLAR
TIPKI HAYVAN GİBİDİRLER, HATTA DOĞRU YOLU BULMADA HAYVANDAN DA ŞAŞKINDIRLAR.
CASİYE 8: Ki ALLAH'ın ayetlerinin kendisine
okunuşunu dinler, SONRA BÖBÜRLENMİŞ
OLARAK İNADINA DEVAM EDER. Sanki hiç duymamıştır onları. Ey Peygamber! Sen
onlara acı bir azabı müjdele.
ANKEBUT
2: Şu insanlar, herhangi bir imtihana tabi tutulmadan yalnızca, " inandık,
iman ettik " demekle kendi hallerine bırakılacaklarını mı sanıyorlar.
Hz.
ÖMER ( Kitabu'l Musannef 7/96 ): HESABA ÇEKİLMEDEN ÖNCE, KENDİNİZİ HESABA
ÇEKİNİZ.
DÜRÜSTLÜK PAHALI BİR MÜLKTÜR, UCUZ İNSANLARDA BULUNMAZ.
Hz.ÖMER: Seni ölüme
de götürse, DOĞRULUKTAN SAKIN AYRILMA.
BAKARA 46-281: Bu kimseler bir gün mutlaka RAB'lerine
kavuşacaklarını ve HESAP VERMEK ÜZERE
O'NUN HUZURUNA ÇIKACAKLARINI ÇOK İYİ BİLİRLER. Hesap vermek üzere ALLAH'ın
huzuruna çıkarılacağınız günden korkun. O gün herkese DÜNYADA YAPTIĞININ KARŞILIĞI TAM OLARAK VERİLECEK ve hiç kimse asla
haksızlığa uğramayacaktır.
HADİS
( Beyhaki, Şüabü'l iman ): Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular. İstediğini yap SONUNDA ONUNLA YÜZLEŞECEKSİN.
ENBİYA 35-37: Gerçek şu ki, her canlı ölümü
tadacaktır. Biz sizi
(bu dünyada) kötülük ve iyilikle
sınıyoruz. HEPİNİZ HESAP VERMEK ÜZERE
BİZİM HUZURUMUZA GELECEKSİNİZ. İnsanoğlu çok aceleci yaratılmıştır.
(bekleyin, günü gelince) başınıza gelecek azabımı size göstereceğim. Acele
etmeyin.
TALAK
3: Şüphesiz ALLAH vaadini gerçekleştirir. Fakat ALLAH her şey için bir
sebep ve bir vade koymuştur.
HADİS
1359: Kişi oruç tutar, namaz kılar, hacca gider, ümre yapar da
Kıyamet günü olunca ona ancak
aklı ve güzel huyu kadar sevap verilir.
ENFÂL
55-56: Şüphesiz ALLAH katında yeryüzündeki canlıların en kötüsü gerçeği örten kişilerdir ki, bunlar aslâ inanmazlar. Bu kâfirlerle
( gerçeği örtenler ile ) bir
anlaşma yapsan, her defasında anlaşmalarını bozarlar ve sorumluluk bilinci
taşımazlar.( ne ALLAH'tan korkarlar ne de kuldan utanırlar ).
BAKARA
284: Göklerde ve yeryüzünde ne varsa ALLAH'ın yarattıklarıdır. Dolayısıyla
da İÇİNİZDE GİZLEDİĞİNİZ DÜŞÜNCELERİNİZİ
DE, AÇIKLADIKLARINIZI DA BİLİR ve SİZİ ONLARDAN HESABA ÇEKECEKTİR. Sonunda
da belirlenen sonuca göre, ya bağışlayacak veya cezalandıracaktır. Şundan emin
olun ki, ALLAH'ın her şeye gücü yeter.
EN'ÂM
132-134: Her insanın yaptığı işe göre bir derecesi vardır ve iyi bilin ki,
RABB'in hiç kimsenin yaptığından
habersiz değildir. Unutmayın ki, size vâdolunan hesap günü mutlaka gelecektir
ve siz asla ona engel olamayacaksınız.
ANKEBUT
55-57 AL-İ İMRAN 185: O gün azab
onları tepelerinden ve ayaklarının altından saracaktır. O zaman ALLAH onlara,”
Yaptıklarınızın cezasını şimdi çekin bakalım " diyecektir. Bilin ki, her canlı
ölümü tadacaktır, sonra HEPİNİZ HESAP
VERMEK ÜZERE HUZURUMUZA ÇIKARILACAKSINIZ.
ANKEBUT 53: Ey Peygamber! İnkârcılar
"(başımıza geleceğini söylediğin ) o azab gelecekse hemen gelsin de görelim”
diyorlar. Eğer ALLAH tarafından bir vâde konulmasaydı, onlara azab hemen
gelirdi. Unutmasınlar ki o azab,
FARKINDA OLMADIKLARI BİR ANDA ANİDEN GELECEKTİR.
KIYAME 10-11-12-13-14-15-16-20-21-22-23-24-25-34-35-36:
O gün insan,” Yok mu kaçacak bir
yer ?!” diye feryad eder. Hayır! O gün insanın kaçıp sığınabileceği bir yer
olmayacak. O gün varılacak yer, sadece RABB'inin huzurudur. O GÜN İNSANA YAPTIĞI ve YAPMASI GEREKTİĞİ HALDE YAPMADIĞI BÜTÜN İŞLER
BİR BİR HEBER VERİLECEK. Hatta insan kendi aleyhinde tanıklık edecek.
(Kendi azaları, yapıp ettiklerini tek tek sayacak. Bir kısım mazeretler ileri sürse bile aslâ faydası olmayacak.
( Amel defteri eline verilip "
OKU ! " denilecek, korku ve şaşkınlıktan okurken dili dolaşacak, o zaman
denilecek ki ona: ) " Amel defterini okurken telâşla dilini dolaştırıp durma!
Hayır, boşuna mazeret ileri sürmeyin. Siz dünyayı seviyordunuz. Âhireti de
umursamıyordunuz. O gün bir kısım yüzler ise, sevinçten ışıl ışıldır.
RAB'lerinin onlara lütfedeceği nimetleri beklemektedirler. O gün öyle yüzler de
vardır ki, asık ve kapkaradır. Çünkü ( yiyecekleri darbelerle ) bellerinin
kırılacağını anlarlar.
A'RAF
3-4-5-6-7-8-9: Ey Peygamber! İnsanlara de ki: " Size RABB'inizden indirilen
Kitab'a uyun, ALLAH'ı bırakıp şeytan tabiatlı liderlere uymayın.” Fakat siz hiç
söz dinlemiyorsunuz. Oysa BİZ nice beldelerin söz dinlemeyen isyancı halklarını
helâk ettik; azabımız onları geceleyin veya öğle uykusunda iken
yakalayıvermişti. Azabımız gelip yakalayınca onlar, " RABB'imiz! Biz gerçekten
zâlim kimseler idik ( bu cezayı hak etmiştik )” diye acı bir itiraftan başka
bir şey yapamazlar. Andolsun ki, BİZ kıyamet günü, kendilerine Peygamber gönderilen
insanlara ( O Peygamberlere ne cevap verdiniz? Ve onlara gönderilen Peygamberlere
de ( Bunlar sizi dinledi mi? Diye ) mutlaka soracağız. Ve o zaman BİZ insanların
yapıp ettiklerini delilleriyle kendilerine bir bir anlatacağız. Çünkü BİZ onların
yaptıklarının hiç birinden habersiz değiliz. O gün, günah ve sevapların ölçülüp
tartılması tam bir adaletle gerçekleştirilecektir. Terazide iyilikleri ağır gelenler
kurtuluşa ereceklerdir.
İyilikleri ( günahlarından ) hafif
gelenler ise, ayetlerimize şiddetle karşı geldikleri için kendilerini hüsrana sürüklemişlerdir.
İSRA 13-14: BİZ insanların kendi eliyle
yaptığı iyi-kötü bütün işlerini boynuna ( bir halka gibi ) asarız. Kıyamet günü
ise onun bütün amellerini bir kitap olarak önüne koyarız. O da bu kitabı açılmış
durumda bulur. Ona
" Şimdi kitabını oku bakalım ( başka
şeye gerek yok ) BUGÜN HESABINI KENDİ KENDİNE
GÖRECEKSİN " denir.
BAKARA 40: Basit dünya menfaatlerini ayetlerime
tercih etmeyin. BANA verdiğiniz sözü yerine getirmede sorumlu, duyarlı, bilinçli
davranın.
MÜ'MİNUN 97-98: RABB'İM! ŞEYTANLARIN: ŞEYTAN
TABİATLI İNSANLARIN vesvese ve telkinlerinden SANA sığınırım. RABB'im! Onların
bana yaklaşmalarından SANA sığınırım.
|