ALLAH'IMIN BİZE VERDİĞİ GÜCÜ; KENDİMİZDE, İNSANLARDA, BİTKİLERDE
ve HAYVANLARDA NASIL KULLANABİLİR ve NE SONUÇLAR ALABİLİRİZ! 24.9.2021 İŞLERİ DÜZENE KOYAN ALLAH'IN ADIYLA! Hz. ABDÜLKADİR
GEYLANİ: Ey insanlar!
Büyük bir iş için yaratıldınız ama çoğunuzun bundan haberi yok. MÜZEMMİL
1: Ey büyük bir iş yüklenen kişi. ALLAH, her birinizin varlığında
yaşar/yaşatır/gözetir. Her attığın adımda; O'ndan olduğunu düşün, O'ndan geldiğini,
O'na döneceğini düşün. Ya mümin! Sende olan ile sen
yükümlüsün, sende kalan ile sen hükümlüsün! EMRİNE UYDU İSEN, elde olanı dağıt, beni-seni sil de, NEFSİNİ EĞİT. Ben neyim, ALLAH'ımın NUR'u değil
miyim, O'ndan bir parça değil miyim? " Ben, O'ndanım!” dersem, yalan mı
söylemiş olurum? Dünyada olanın, bedeni mi mani? Geldik nereden, döndük
nereye”.. Geldiğimiz yerden NUR olarak geldik, bedene girdik: dönüşte bedeni
bıraktık, NUR olarak döndük. Demek ki, NUR'u bedene hapsettik. Elbet hapseden
biz değil!.. İşte ince bir nokta!.. Bedene hapsettiğin, seni vardırmaz. NUR'u
bedene aldın: VARLIĞI'nı bildin mi? Bilirsin
ne ile? YARATAN'ı –yaratılanı
seversin, işte o zaman verilen NUR'u görmüş olursun. YARATAN'ı bilmezsen, yaratılanı sevmezsen,NUR'u bedene hapsetmiş
olursun: o zaman,” BEN ALLAH'ım!” diyene
şaşar kalırsın. Girdiğimiz her yolda ALLAH'ı çağırdı isek; ÖZ'üne / özeline
uzanırız, güzelliği ile bezeniriz. Kâinatı neden yarattı? KENDİNİ SEYREDİYOR. Bina kurulur kimin
eliyle? Ezan okunur kimin diliyle? Kâinat seyredilir kimin gözüyle? Her dilde SÖZÜ vardır, her çiçekte ÖZÜ vardır, kâinatta GÖZÜ vardır. Her nağme senden O'na
hitapdır. HAKİKAT; her kulun ÖZ'ündedir, RESULÜ'nün sözündedir. Düzen: YARATAN'ın MURADI ile kurulmuştur, O'nun İRADESİ kulunda tecelli etmiştir. O,
senden selam alır, O, her an
selamdadır… O, senden kelam alır, O, HER AN KALEM'dedir; O, YAZAR, sen
okursun; O, ÇİZER, sen dokursun. Dünyaya geliş sebeplerimizden biri " KENDİMİZİ BİLMEK " , biz bu küçücük
beden değiliz ve bizde mevcut o büyük
enerjiyle bütünleştiğimizde nelere kadir olabileceğimizi anlamamız
gerekir, o zaman ancak " halife " olmaya hak kazanırız. Biz AŞK'ın bir
zerresiyiz ve YARATAN ile bir
bütünüz, hiçbir zaman O'ndan ayrı olmadık, O'ndan ayrı olmadığımızı öğrenmemiz
lazım. YASİN suresi
ayet 65 :
Göç ettiklerinde elleri ve ayakları şahitlik ederler. Öyleyse
ellerde olan sır nedir ki, şahitlik yapacaklar ? ALLAH'ımın
isimlerinin bir kısmı ellerimizde kayıtlıdır. Biliyorsunuz Arapça tersten
okunur, sağ elinize bakın Arapça 1 ve 8 harfleri yazılıdır, yani 18 harfi
yazılıdır. 10 nun ebced hesabı karşılığı Y dir, 8 in karşılığı H dir,
birleştirecek olursak HAY sıfatı meydana gelir. İki elimizi birleştirdiğimizde
ise, iki tersten yazı üst üste geldiğinde 18 + 81 = 99 eder ki, bu YÜCE'nin 99
ismidir. RESULÜMÜZDE ( 1001 kapı ) bütün
sıfatlar mevcuttur. 4 halifede ise bu sıfatlar pay edilmiştir. Sonra 4 kutup,
41 ler ve diğerlerine bu sıfatlar pay edilir. İnsan da bu sıfatları yüklenmiş
olarak bedenlenir. Dünyaya geliş
nedenlerimizden biri de 99 sıfatın çoğunu dünyada iken hallenmemiz ve
işler hale getirmemizdir. Hallendiğimiz sıfatlar kadar ALLAH'ıma yakın oluruz.
Bizdeki olumsuz halleri olumlu hale çevirmekle yükümlü ve sorumluyuz. Bunu
başardığımız ölçüde ALLAH'a yardım etmekteyiz. MAİDE suresi ayet 12, HADİD suresi ayet 11, SAF suresi 14. ayetleri
lütfen okuyunuz. KUR'AN'ın HAY sıfatının ( daim diri )
tecelli etmesi için, her devre uygun olarak YORUMLANMASI ve YAŞANMASI GEREKİR. TANRI,sonsuz Sevgi,Sağlık,Bilgelik ve
Bolluktur.Biz O'nun KENDİ SURETİNDE
YARATTIĞI kişileriz; o halde özgür, sevgi dolu, bilge, her zaman rehberlik
edilen ve sınırsız kaynakları olan kişiyiz. Ne kadar mükemmel olduğumuzu biliyor
muyuz? YARATICI'nın imajı ve suretiyiz biz.
YÜCE DÜŞÜNCE'nin görkemi için giriş
ve çıkışları oluşturuyoruz. Tüm Bilgelik ve Güç bizimle ifade edilmiş. Bizim
gerçeğimiz bu. Gerçek benlik bu. Evrenin en vazgeçilmez varlığı biziz. HADİS
( Muhyiddin İbnul Arabi ): KENDİNİ BİLEN RABB'İNİ BİLİR. İnsan BİLİNÇLİ OLARAK düşünebildiği, GÜVENLE
BEKLEDİĞİ ve MÜMKÜN OLDUĞUNA
İNANDIĞI her şeyi yapabilir. Evren sınır koymaz; biz inançlarımızla
sınırlarız kendimizi.
Kendini bulmak tanımı; bu kendini
bulmak değil, zaten orada olan GERÇEK
BEN'ini ortaya çıkartmak meselesidir. Nerede? Bizden ayrı, bizim dışımızda
bir yerde değil. Hepimiz İÇİMİZDEKİ
MÜKEMMEL YÜCE BEN'İ ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. KÂF 16: Andolsun ki insanı BİZ yarattık.
Bu sebeple nefsinin ona ne gibi vesveseler verdiğini biliriz. ÇÜNKÜ BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ. TANRI: ÂLEMİ'Nİ kendi içimizde aramamızı, gerisinin geleceğini SÖYLER. Hayatın bütünü'nün içimizde
olduğunu düşünelim. Üzerinde bulunduğumuz toprak kutsaldır. Bütün yaratıcılık,
hayatın tüm gücü ve mucizesi bizimle yaşar; istek ve beklentilerimizi doyuma
ulaştırmak için gerekli her şeyi verir. İnsan başarılı ve mükemmel olabilmek
için başkalarını taklit etmek zorunda değildir. Kendimiz olursak hata yapmayız.
Mutlaka kendimiz olmalıyız. Düşünce'nin üstünlüğünü kabul eden insan
özgürlüğünü kazanır. En büyük arzunuz nedir? En çok
istediğiniz şey nedir? İNANIN ve
sahip olun. En önemli düşünceniz bu olsun, düşüncenizi bunda yoğunlaştırın. O
zaman bu düşüncelerin gerçekleşmesi için gereken her şeyi kendinize çekersiniz. Hz.
ÖMER: Niyazlar alınır, ölçüye vurulur. Hak olandan / olmayan ayrılır; kula
yerli yerince, sebebi gönlünce halk edilir, umduğun gibi gelir. Hz.
MERYEM: MÜMİN KULUN niyazı gönülden alınır, ALLAH'ıma iletilir. Olayı
ALLAH'ım hazırlar, kulun önüne serer. Gücünü niyetine değil, NİYAZINA harca.
ALLAH'ım vereceğine kefil olmuştur. Ve senin istediğin zamanda değil, KENDİ İSTEDİĞİ ZAMAN SANA VERİR. GÖNÜLDEN DİLEDİĞİN HER OLAYDA; YARDIMCININ, YANINDA OLDUĞUNU
BİLESİN. Hz. MEVLANA: Her
şey vaktini bekler, ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden erken doğar.
BEKLE SENİN OLAN SANA GELECEKTİR. Hz. OSMAN: ALLAH nasip etmeyeceği şeyin hayalini
kurdurmaz. DUHA
5: Ve zaman geldiğinde, " RABB'im sana
gönlündekini verecek ve seni hoşnut kılacak. A'RAF
29: O'NA YÜREKTEN YALVARIN YAKARIN. Hz.
ALİ: Zira o biliyor ki, insanın içine İSTEĞİ
VEREN ALLAH'TIR. İSTEĞİ VEREN, o isteği kabul de eder. TALAK
3: Her konuda ALLAH'a güvenip,
yalnız O'na dayanan kimseye O, yeter. Şüphesiz
ALLAH VAADİNİ GERÇEKLEŞTİRİR. Fakat ALLAH
her şey için bir SEBEP ve bir VADE belirlemiştir. Dualarımız; TANRI'nın kâinattaki esmalarını ( isimlerini-vasıflarını )
güncelliyor, daim faal olmalarını sağlıyor. FURKAN
77: De ki; eğer sizin duanız, iman ve ibadetiniz olmazsa RABB'im size niye değer versin? ALLAH'ım
murad ettiğini: AYDIN KULLARINA
DİLETİR, SEVEN KULLARINA BELLETİR. İşte
onlar, arayan kullarının bekçileridir. YÜCE
RABB'imin Rahmetine sığınınız, dualarınızı ediniz. İSTEYENLERDEN OLUNUZ. DİLEMEK: Önce
bütün kalbinizle olmasını istediğiniz şeyi düşünün ve bekleyin. ALLAH'a dua ederken hiç başka bir şey düşünmeyin. Çünkü, ALLAH'la arana girer düşündüğün şey. ALLAH'ım
dileyene dilediğince nasip verir. " AL " DER. ALLAH'ım oyunu arayana verir… Ne var ki ÖNCE DOLANDIRIR, SONRA DONANDIRIR. KULUN CÜZ-İ
İRADESİ: kendisinde
bulunan enerjiyi, onu eğitim ile yerinde, yolunda kullanmasıdır. Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca
bağlan; insanlara, ya da eşyalara değil. Yanlışlığın en büyük kanıtı: aynı
şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır. Bilgi deneyimden gelir,
bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu ARAŞTIRMAK ve deneyimlemektir. Her yaratılmışın birbirinden ayrı FREKANSI VARDIR, ona uymazsan bulduğun
dardır! Yani, sana dileneni vermez. Elbet her Ruh enerjinin ta kendisidir.
Bedeninde kaynayıp duran enerji yüküne inanabilsen, gelecek seni asla
korkutmaz! Çünkü, her şeyi yapmaya muktedirdir. Sen onu uyutur, bedenine güç
verirsin;” Bedeni sil!..” denen, odur! O, nedir? Sana- KENDİN'den ÜFLEYEN, bedenine NUR'unu KATAN. Sanmayın, çiçekler, yapraklar,
hayvanlar dua almazlar. Alırlar, eğilirler ve size dualarını iletirler. Ağaçlar ileticidirler, dualarınızı
etraflarındaki ağaçlara iletirler ve hep beraber size pozitif enerjilerini
yollarlar. Bitkilerde devamlı sevgi akımı, verici akım vardır. Yaydıkları
enerji, duyguya açılır. Sevgi akımını yüklediğin her eşya – bitki - hayvan sana
hizmet eder. " Seviniz, ne olursa – olsun . Sevgi elbet akımdır, müsbet akım!
Toplulukta ne verilirse o alınır. " Kin, nefret geçersizdir!..” denirse de;
sevginin olmadığı yerde MENFİ AKIM
İLETİLİR, o da bulaşıcıdır. Sevgi bağını kuralım, sevginiz ile her engel
kırılsın. Hz. SÜLEYMAN hayvanlar ile konuşurdu. ALLAH'ım ona bu hikmeti nasip
etmiştir. Kulun yapısı her an yenilenmekte! Her
an ölür, her an dirilir. Kulun dünya ile kâinat arasındaki irtibatı çeşitli
akımlar ile yönetilir. Niyaz et, münasip yol dile. ALLAH'ım sebep halkeder, sen
bilmeden önüne koyar. " Tesadüf!..” deme, ALLAH'ımdan
bil! Dualarımızın, düşünce ve sözlerimizin
karşı tarafa tesir edebilmesi için, karşı tarafın gönlünün açık ve arınmış
olması gerekiyor. Saf olmayan düşünceler ve eylemler
gibi zararlı olanların zihnini ele geçirmesine asla izin verme. Zihninin
bekçisi ol. Onu sağlıklı ve güçlü duruma getir; yaşamında mucizeler yaratması
buna izin vermene bağlı. İnsanlar genellikle zora
geldiklerinde ve kendi içlerinde olan YARADAN'ın bize verdiği güçleri
kullanmaya zorlandıklarında müthiş
başarılar yakalarlar.
Hergün
on, yada onbeş dakika,kendi hakkında,kendini tanımak için düşün
|