17.03.2012

A H D E  V E F A

İşleri düzene koyan ALLAH'ımın ADI'yla !

RABB'im ! Gönlüme ferahlık ver. Bana işimi kolaylaştır. Amin.

İSRA suresi, ayet 80: De ki;” RABB'im, gireceğim yere DOĞRULUKLA GİRMEMİ SAĞLA, çıkacağım yerden de DOĞRULUKLA ÇIKMAMI nasip et ve benim için kendi katından YARDIM EDİCİ BİR KUVVET VER.

          AHZAB suresi, ayet 36 : ALLAH ve RESUL'ü bir işe hüküm verdiği zaman, bir kadın ve erkeğe  o işi KENDİ İSTEKLERİNE GÖRE SEÇME HAKKI YOKTUR. HER KİM ALLAH ve RESUL'ÜNE KARŞI GELİRSE BİR SAPIKLIĞA DÜŞMÜŞ OLUR.

 ÖNEMLİ OLAN MÜSLÜMANIM DEMEK DEĞİL, ALLAH'IMIN EMİRLERİNE 

UYUP MÜSLÜMANCA YAŞAMAKTIR.

HADİS ( Kenzu'l Ummal, 3/ 12 no: 5525 ): İSLAM  GÜZEL  AHLAKTIR.

          HADİS ( Müslim, BİRR,33; İbn Mace, Zühd 9; Ahmed b. Hanbel, 2/ 285, 539 ):

ALLAH sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. O, sadece SİZİN KALPLERİNİZE ve İŞLERİNİZE BAKAR.

          Hz. ŞEMS TEBRİZİ : HAK yolunda ilerlemek YÜREK İŞİDİR, akıl işi değil. KILAVUZUN DAİMA YÜREĞİN OLSUN, omuzun üstündeki kafan değil.

Can dostlarım !

ALLAH'ımın rahmeti, RESUL'ümüzün şefaati daima sizin olsun. Yazımıza Ayetler ve Hadisler ile başladık. Dünyaya gelirken ALLAH'a; O'na ve insanlara VERDİĞİMİZ SÖZLERİ yerine getireceğimize dair SÖZ VERİP DE GELDİK. Şimdi VEFA nedir? Bunun anlamını açıklayarak yazımıza başlayalım.

VEFA ( Osmanlıca sözlükten ): SÖZÜNDE DURMA, VERDİĞİ SÖZLERE BAĞLI KALMA, ÖZÜ – SÖZÜ DOĞRU OLMA. İslam ahlakının en önemli prensiplerinden biridir. KUR'AN'a göre AHDE VEFA, iman ederek ALLAH ile AHİDLEŞMİŞ ve böylece HÜR İRADESİYLE KENDİSİNİ SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ ALTINA SOKMUŞ OLAN MÜMİN'İN  AHLAKİ BİR BORCUDUR. İster İNSANLARA, ister ALLAH'a karşı vermiş olsun her AHİD ve SÖZ, yükümlülük şartlarını taşıyan HER İNSANI BORÇLU ve SORUMLU KILAR. Bu sorumluluğun yerine getirilmesine AHDE VEFA veya  AHDE RİAYET denir.

          HADİS ( Buhari, İman 24 ): VERDİĞİ SÖZDEN DÖNEN KİMSENİN, BU HUYU TERK EDİNCEYE KADAR MÜNAFIKLIKTAN BİR SIFAT TAŞIDIĞI bildirilmiştir.

          Hz. ABDÜL KADİR GEYLANİ: Ey insanlar ! BÜYÜK BİR İŞ İÇİN YARATILDINIZ ama ÇOĞUNUZUN BUNDAN HABERİ YOK.

Şimdi ALLAH'a olan AHDİMİZ'in ve ANDIMIZ'ın ne olduğunu öğrenelim.

AHDİMİZ: Yaradılmışlığa ilk adımda RESUL'ÜNE UYULACAĞI SÖZÜDÜR.

Bu Ahdimizin anlamını biraz açalım: Bir çoğumuz Resul'üne uymayı: sakal bırakmak ve o devirdeki gibi giyinmek olarak anlıyor ve bunu yapınca " ben Resul'üne uydum " diyor. Halbuki Resul'üne uymak, O'NUN YAPTIKLARINI HALİMİZE VERMEK ve

UYGULAMAKTIR. Bırakın " sorumlu tutulup, hesaba çekileceğimiz " KUR'AN'ı bir kere olsun anladığımız dilde okumayı, kaç kişi merak edip RESUL'ÜNÜN HAYATINI bir kere olsun düşünüp ÖĞÜT ALARAK okudu ? Hangimiz 4 Halifeyi: Hz. ALİ'yi, Hz. ÖMER'i, Hz. EBUBEKİR'i, Hz. OSMAN'ı okuyup onların yaptıklarını ÖRNEK ALIYORUZ ?

Peki bayan kardeşlerimiz KUR'AN'ı ANLADIĞI DİLDE okuyup RESUL'ÜNÜN HAYATINI bir kere olsun düşünüp ÖĞÜT ALARAK okuyorlar mı ? Hz. HATİCE'yi,

Hz. AİŞE'yi, Hz. FATIMA'yı okuyup onları KENDİLERİNE ÖRNEK ALIYORLAR MI

Bir çok insan " BEN OKUMAYI SEVMİYORUM DEYİP, GERÇEKLERİ ÖĞRENMEKTEN KAÇIYOR, sanki okumadıkları için ondan hesaba çekilmeyeceklerini zannedip GAFLET İÇİNE DÜŞÜYORLAR. Dünyevi zevklerimizi yapmaya vaktimiz var ama ALLAH'ımın EMİRLERİNİ ÖĞRENMEYE nedense bir türlü vakit ayıramıyoruz. Biz onun bunun yanlış yalan sözlerini dinleyip İŞİMİZE GELDİĞİ GİBİ HAREKET EDİYORUZ. Sanki EMİRLERİNİ öğrenmediğimizde, onlardan hesaba çekilmeyecekmişiz gibi bir gaflet içine düşüyoruz. ALLAH'I KANDIRDIĞINIZI MI  ZANNEDİYORSUNUZ ? SİZ ANCAK KENDİNİZİ KANDIRIP, ACI SONUNUZU KENDİ ELLERİNİZLE HAZIRLIYORSUNUZ.

          HAŞR suresi, ayet 18 : Ey inananlar! ALLAH'IN EMİRLERİNE KARŞI GELMEKTEN SAKININ. Her nefis YARIN İÇİN NE HAZIRLADIĞINA BİR BAKSIN. ALLAH'tan korkun. Çünkü ALLAH BÜTÜN YAPTIKLARINIZDAN HABERDARDIR.

          ANDIMIZ: YARADAN'A KUL'U OLACAĞIMIZA DAİR VERDİĞİMİZ SÖZDÜR: KUL'luk her insana nasip değildir, ancak HAK EDENE verilir.

Peygamberimiz niye " BEN ÖNCE ALLAH'IMIN KULU, SONRA DA RESUL'ÜYÜM " demiştir. Demek KUL olmak için ALLAH'ımın EMİRLERİNİ uygulayıp, GAYRET etmeliyiz. Bu da ancak RESUL'ümüzün haliyle hallenmekten sonra, yani ALLAH'ın 99 ismini ( Esmai – Hüsna'yı ) kendimizde YAŞANIR HALE GETİRDİKTEN SONRA nasip olur. KUL olduktan sonra en son merhale DÜNYADAYKEN ALLAH'IMIN VARLIĞINA KATILMAKTIR.

          Hz. MEVLANA: ALLAH'ım KUL OL demez, KÜL OL der, yani dünyadayken VARLIĞIMA KATIL der. Bilmeyi dilersen, BENLİKTEN SIYRIL. Görmeyi dilersen, KİMLİKTEN SIYRIL. Varmayı dilersen OL DEDİĞİ HALDE KAL. Önce OL der, sonra KÜL EDİP VARLIĞINA KATAR. Bir düşünün, bir cisim yanmadan KÜL OLABİLİR Mİ? Peki bir insan YANMADAN KÜL ÖLABİLİR Mİ ?

Zannediyor musunuz ki, ALLAH'a ve İNSANLARA VERDİĞİNİZ SÖZLERDEN İMTİHAN EDİLMEDEN ve İMTİHANLARINIZI BAŞARIYLA VERMEDEN , HERŞEYİNİZ YERİNDEYKEN BU YOLDA İLERLEYEBİLECEĞİNİZİ ?

          Hz. MEVLANA: HAMDIM, PİŞTİM, YANDIM diyerek KÜL OLMANIN sırrını vermiş.

HADİS: KİŞİ BİR ŞEYİ GİZLİ GİZLİ YAPIYORSA, ALLAH MUTLAKA HAL ve HAREKETLERİNDEN ONUN YANSIMASINI GÖSTERİR.

          MAİDE suresi, ayetler 2, 79, 80: İŞLEDİKLERİ KÖTÜLÜKTEN BİR BİRLERİNİ VAZ GEÇİRMİYORLARDI. Ne kötü şeydi yapmayı sürdürdükleri! Onların bir çoğunun KÜFRE SAPANLARLA DOSTLUK KURDUKLARINI GÖRÜRSÜN. Öz benliklerinin onlar için hazırlayıp sunduğu şey gerçekten çok kötü! ALLAH, üzerlerine gazap indirmiştir. AZAP İÇİNDE DE ONLAR SÜREKLİ KALACAKLARDIR.

          A'RAF suresi, ayet 79: O da onlardan yüz çevirdi ve ( şöyle ) dedi: Ey kavmim, andolsun size RABB'imin risaletini tebliğ ettim ve size ÖĞÜT VERDİM, AMA SİZ ÖĞÜT VERENLERİ SEVMİYORSUNUZ.

KUR'AN, İNSAN OLMANIN TEMELİDİR, HER BİR HARFİ, İNSAN OLMANIN

İNSAN KALMANIN EMELİDİR.

Hz. MUHAMMED: Sizin hayırlınız, KUR'AN ÖĞRENEN ve ÖĞRETENDİR. Sizin en faziletliniz, KUR'AN ÖĞRENEN ve ÖĞRETENDİR. KUR'AN'ı KERİM'de maharetli olan, ALLAH'a itaatkar ve saygın Melekler'le beraberdir.

          ZUHRUF suresi, ayet 44: Muhakkak ki, O KUR'AN HEM SENİN İÇİN, HEM DE KAVMİN İÇİN BİR ÖĞÜTTÜR. İLERİDE ONDAN MESUL OLACAKSINIZ! UMULUR Kİ, ÖĞÜT ALSINLAR.

Canlarım!

Yukarıdaki ayette ALLAH'ım; Resul'üne KUR'AN'ın hem RESUL'ü için, hem de bizler için BİR ÖĞÜT OLDUĞUNU ve hem DÜNYADA hem de GÖÇ ETTİĞİMİZDE (ÖLDÜĞÜMÜZDE ) BUNDAN MESUL OLACAĞIMIZI açıkça bildirmesine rağmen ÖĞÜT ALIP, EMİRLERİNİ ÖĞRENMEMİZ İÇİN…tenezzül edip te bir kere KUR'AN'I OKUMUYORUZ. İnsanlar bile bile kendilerini nasıl da ATEŞE ATIYORLAR. ALLAH'ım Ayetinde: " İNSAN ÇOK NANKÖRDÜR " diye boşuna söylememiş.

          MUHAMMED suresi, ayetler 8, 9, 10, 11: İnkar edenlere gelince; YOK OLMAK ONLAR İÇİNDİR. ALLAH ONLARIN AMELLERİNİ DE İPTAL ETMİŞTİR. Bu, böyledir. Çünkü onlar ALLAH'ın indirdiklerini çirkin gördüler, ALLAH DA ONLARIN AMELLERİNİ BOŞA ÇIKARDI. Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin SONLARI NASIL OLMUŞ BİR GÖRSÜNLER ? ALLAH ONLARI YERLE BİR ETMİŞTİR. ( Bu ) kafirler için de onun benzeri bir sonuç vardır.

Öyle, çünkü ALLAH, İMAN EDENLERİN MEVLASI'DIR, kafirlere gelince onlar için

MEVLA YOKTUR.

KAFİR : Gerçekleri örten. Saklayan.

İMAN ETMEK ( İnanmak ): Söz ile inandım demek değil, ALLAH'IMIN EMİRLERİNİ UYGULAYAN demektir. Uygulamayanlar MÜNAFIKTIR.  

          HADİS ( Buhari, İ'tisam 2 ): İbnu Mesud ( r.a )dan Hz. PEYGAMBER ( s.a.v )'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Muhakkak ki, EN GÜZEL SÖZ ALLAH'IN KİTAB'IDIR. En güzel yol da MUHAMMED'İN ( s.a.v ) YOLUDUR. İŞLERİN EN KÖTÜSÜ DE DİNE AYKIRI OLARAK SONRADAN ÇIKARILANIDIR. Size vaadedilen MUTLAKA  YERİNE GELECEKTİR. SİZ ALLAH'I ACİZ BIRAKAMAZSINIZ.

          MAİDE suresi, ayetler 49, 50: Sen yine aralarında ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMET, ONLARIN  TUTKULARINA UYMA. ALLAH'ın sana indirdiğinin bir kısmından, SENİ DAVANDAN VAZGEÇİREREK ATEŞE ATMALARINDAN SAKIN.

Bundan böyle sırt çevirirlerse, artık bil ki şüphesiz ALLAH, bir kısım günahları sebebiyle / günahlarının acısıyla onları musibete uğratmak istiyor. VE ŞÜPHESİZ İNSANLARDAN

PEK ÇOĞU KESİNLİKLE HAK YOLDAN ÇIKAN KİMSELERDİR. Yoksa cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesinlikle bilen bir toplum için, hüküm yönünden ALLAH'tan daha güzel kim olabilir.

KENDİNİZİ KORUYUN Kİ, KORUNANDAN OLASINIZ.

( Hz. MUHAMMED )

          MAİDE suresi, ayet 105 : Ey iman edenler! SİZ KENDİNİZİ DÜZELTMEYE BAKIN. SİZ DOĞRU YOLDA OLDUKÇA, SAPMIŞ OLAN SİZE ZARAR VEREMEZ. Tümünüzün dönüşü ALLAH'adır. O SİZE NELER YAPIYOR OLDUĞUNUZU HABER VERECEKTİR.

          HAC suresi, ayetler 40, 41: ALLAH, KENDİSİNE YARDIM EDENE YARDIM EDER. Muhakkak ki ALLAH en kuvvetlidir, yanılmaz galiptir. Onlar ki, eğer kendilerine yeryüzünde hakimiyet bahşedersek, namazı kılar, zekatı verirler, İYİLİĞİ EMREDER, KÖTÜLÜKTEN SAKINDIRIRLAR. Bütün işlerin sonu da yalnızca ALLAH'a aittir.

          MUHAMMED suresi, ayet 7: Ey iman edenler! Eğer siz ALLAH'A YARDIM EDERSENİZ, ALLAH DA SİZE YARDIM EDER ve ayaklarınızı ( Sırat-ı müstakimde- dosdoğru yolda ) sabit kılar.

          SAF suresi, ayet 14: Ey iman etmiş kimseler! ALLAH'IN YARDIMCILARI OLUN; nitekim Meryem oğlu İsa, havarilere: " ALLAH'ın dinine hizmetim esnasında bana kim yardımcı olacak deyince, havariler: ALLAH'ın yardımcıları biziz " dediler, sonra israiloğulları'ndan bir zümre inandı, bir zümre inanmadı. Sonra da, BİZ, İNANMIŞ KİŞİLERİ, düşmanlarına karşı güçlendirdik de onlar üstün geldiler.

          MAİDE suresi, ayet 12: Benim Peygamberlerime inanır ve onlara YARDIM EDERSENİZ ve ALLAH'A BÜYÜK BİR BORÇ VERİRSENİZ kötü fiillerinizi mutlaka silerim ve sizi içinden ırmakların aktığı bahçelere koyarım. Ama bundan sonra içinizden, kim hakikati inkar ederse, doğru yoldan kesinlikle sapmış olacaktır.

          HADİD suresi, ayet 11: Kimdir o kimse ki ALLAH'A GÜZEL BİR ŞEKİLDE BORÇ VERSİN de ALLAH da onu katlayarak kendisine geri versin? Ve onun için şerefli de bir mükafat vardır.

          HADİD suresi, ayet 18: Şüphesiz sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar ve ALLAH'A GÜZEL BİR ŞEKİLDE BORÇ VERENLER İÇİN ( verdikleri ) katlanır.

Onlar için ayrıca şerefli bir mükafat da vardır.

          BAKARA suresi, ayet 245: ALLAH'A GÜZEL BİR BORÇ VERİP de karşılığını kat kat ilave edilmiş olarak geri alamayan kimdir? ALLAH ( rızkını ) hem genişletir hem de daraltır. ( neticede ) O'na döndürüleceksiniz.

Can dostlarım!

Dikkat edecek olursak, yukarıda yazdığımız 7 ayette ALLAH'ım bizden O'na yardım etmemizi ve O'na güzel bir borç vermemizi istiyor. Demek oluyor ki, biz dünyaya yiyip içmeye, oynamaya, eğlenmeye gelmedik. Yukarıda yazdığımız gibi, dünyaya gelirken AHDİMİZ'i ve ANDIMIZ'ı vererek geldik. Şimdi hepimiz düşünelim ALLAH'a nasıl yardım eder, borç verebiliriz.

ALLAH'ımın 1001 ismi ( vasfı ) var ve bu vasıflar bizim zerrelerimize kaydedilmiş durumda.

Biz dünyada en az 99 ismini ( vasfını ) hallenmemiz ve hayatımızda bunları uygulamakla sorumluyuz, bunu yapacağımıza dair ALLAH'a söz verip de geldik dünyaya. Bundan sonra ne kadar diğer sıfatlarını öğrenir HALLENİRSEK, o kadar ALLAH'a yaklaşıp O'nun ile bu dünyada BÜTÜNLEŞMİŞ OLURUZ. Bu ilahi isimler vasıtasıyla insan, yaşayışının her türlü durumunda, ALLAH İLE BİR BAĞ ( İRTİBAT ) KURMA İMKANINA KAVUŞUR. Esma-i Hüsna'nın en önemli işlevi ALLAH ile insan, insan ile ALLAH arasında münasebetleri en ideal ( uygun ) bir seviyede gerçekleştirmektir. Kendimize – insanlara – hayvanlara ve tabiata yaptığımız her yardım aslında ALLAH'a yaptığımız yardımdır. İşte bununla ilgili bir ayet.

          BAKARA suresi, ayet 115: Ve doğu – batı ( her yön  ) yalnızca ALLAH'ındır. Öyleyse HER NEREYE YÖNELİRSENİZ, ARTIK ORASI ALLAH'IN YÜZÜDÜR. Şüphesiz ALLAH, bilgisi ve rahmeti geniş ve sınırsız olandır, en iyi bilendir.

          Öyleyse hiçbir şeye, kendimizde, insanlarda gördüğümüz hatalara BANA NE deme hakkımız ve şansımız yoktur. Hatalarımızda birbirimizi uyarmak insani bir vazifemizdir.

ALLAH'A NASIL YARDIM EDECEĞİMİZİN BAZILARI:

HAC 41 – LOKMAN 17: İnsanlara iyiliği emredip, kötülükten sakındırmak.

FURKAN 73: ALLAAH'ın ayetlerdeki EMİRLERİ insanlara hatırlatmak.

MAİDE 12: Peygamberlerine inanıp onların yaşantılarını örnek alıp yaşantımızda uygulayarak, etrafımıza halimizle örnek olmak.

HADİS ( Buhari, Mezalim 3 ): SEVDİKLERİMİZE İHANET ETMEYEREK, GÖNÜL KIRMAMAKLA, YALAN SÖYLEMEMEKLE, ONU SIKINTIDA BIRAKMAMAKLA

NAHL 49,50: ALLAH tarafından EMROLUNDUĞUMUZ ŞEYLERİ eksiksiz yapmak.

HADİS ( Buhari, Edep 80 ): İnsanların işlerini kolaylaştırarak, hiçbir zaman İNTİKAM almayarak. ALLAH'ın bir kanunu ihlal edilince bunu hoş görmeyip buna KESİNLİKLE ENGEL OLUNARAK.

MAİDE 1 – NAHL 91 – ISRA 34 – AL-İ İMRAN 77: ALLAH'a ve İNSANLARA VERDİĞİMİZ SÖZLERİ MUHAKKAK  YERİNE GETİREREK.

ŞEMS 7, 8, 9, 10 – A'LA 14, 15 : Nefsimize  uymayıp, BİZDEKİ KÖTÜ HALLERİMİZİ DÜZELTEREK.

HADİS: YOLDAN ÇIKANI UYARARAK.

Hz. ÖMER: BİZİ ÖLÜME GÖTÜRSE DE DOĞRUDAN AYRILMAMAK.

          KISAS suresi, ayet 17: Suçlulardan uzak durup, DOĞRUNUN YANINDA OLMAK.

NİSA suresi, ayet 135: Her olayda DOĞRU ŞAHİT OLMAK. Kimseyi ayırmadan, kayırmadan.

ALLAH'ım ayetlerde KİMLERDEN KESİNLİKLE UZAK DURMAMIZI aşağıda yazdığımız Ayetlerde bildirmiş LÜTFEN OKUYUNUZ ( daha teferruatlı öğrenmek istiyorsanız www.franzinsayfasi.com internet sitesi sayfamızdan KİMLERDEN UZAK DURMALIYIZ yazımızı okuyunuz lütfen ) ALLAH'ım RİCA ETMEZ yalnızca EMREDER, yani kesin olarak yapılmasını ister. Peygamberleri ve Veli kulları EMİRLERİNE kesinlikle uymuşlardır. Siz uymazsanız kendinizi İNSAN YERİNE KOYABİLİRMİSİNİZ?

EN'AM 106 – ŞURA 20 – NECM 92 – ZÜMER 3 – FETİH 29 – HUD 113 – AL-İ İMRAN 28, 118, 119, 120, 161, 178 – BAKARA 7, 10, 86, 170, 174 – KASAS 17 – MÜMTEHİNE 1, 17 – İNSAN ( DEHR ) 24 – NİSA 135 – A'RAF 168 – MAİDE 8 –MEARİÇ 33 – FURKAN 28, 72 – NUR 11, 18.

AHZAB suresi, ayet 36 da AÇIKÇA belirtildiği gibi ALLAH'ın bütün EMİRLERİNİ AYNEN  UYGULAMAK  MECBURİYETİNDEYİZ ve BUNDAN  MUTLAKA  HESABA  ÇEKİLECEĞİZ.

ALLAH'ım kimlerden  uzak durmamızı EMRETMİŞSE, en yakınlarımız dahi olsa, ALLAH'ımın EMİRLERİ dışında hareket edenlerden uzak durmalıyız. Unutmayın ALLAH'IM  AYIRMAZ, KAYIRMAZ EMİRLERİ cümle içindir, ALLAH'ımın ayırıp kayırmadığını sen hangi hak ile ayırıp kayırabilirsin? Resul'ümüz kötü bir söz duyacağı kişinin yanına dahi gitmezken, biz hangi hakla ALLAH'ımın EMİRLERİ dışında hareket etme cüretini kendimizde bulabiliriz?

VEFA'nın anlamını açıklarken: SÖZÜNDE DURMA, VERDİĞİ SÖZLERE BAĞLI KALMA, ÖZÜ – SÖZÜ DOĞRU OLMA. İster İNSANLARA, ister ALLAH'a karşı vermiş olsun, KUR'AN'a göre AHDE VEFA, iman ederek ALLAH ile AHİDLEŞMİŞ ve böylece HÜR İRADESİYLE KENDİSİNİ SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ ALTINA SOKMUŞ OLAN MÜMİN'İN AHLAKİ BİR BORCUDUR.

İster İNSANLARA, ister ALLAH'a karşı vermiş olsun her AHİD ve SÖZ, yükümlülük şartlarını taşıyan HER İNSANI BORÇLU ve SORUMLU KILAR. Bu sorumluluğun yerine getirilmesine AHDE VEFA ve AHDE RİAYET olduğunu yazımızın başında yazmıştık. Bu konuda ALLAH'ın bize AYETLERİNDE EMRETTİĞİNİ ÖĞRENELİM.  

          NAHL suresi, ayet 91 : VERDİĞİNİZ SÖZLERİ ve  YEMİNLERİNİZİ YERİNE GETİRİN, BOZMAYIN. Nasıl olur ki, ALLAH'I ÜZERİNİZE KEFİL YAPMIŞTINIZ.

Şüphe yok ki, ALLAH YAPTIKLARINIZI TAMAMEN BİLİR.

Can dostlarım!

Bu ayette APAÇIK BELLİ Kİ, İNSANLARA VERDİĞİMİZ SÖZLERDE, ALLAH'I ÜZERİMİZE KEFİL YAPIYORUZ ve ayette açıkça ALLAH bize sizin yaptıklarınızı tamamen bilirim diyor. DEMEK ALLAHTAN HİÇ BİR ŞEY GİZLİ KALMIYOR.

          HADİS ( Gümüşhanevi 1427 nolu hadis ): Verdiği sözde durmayıp cayan GADDAR, HAİN ( ve ZALİM OLAN ) kimse için kıyamet günü bir sancak dikilir ve " dikkat olunsun bu sancak falan oğlu falanın AHDE VEFASIZLIK ALAMETİDİR " denilerek TEŞHİR EDİLİR.

          İSRA suresi, ayet 34: VERDİĞİNİZ SÖZÜ YERİNE GETİRİN: çünkü sözde MUHAKKAK BİR SORUMLULUK VARDIR.

          HADİS ( İbni Asakir ): Resul'ümüz buyurdular ki; söz yerine getirilmesi gereken bir borçtur. SÖZÜNDEN DÖNENE YAZIKLAR OLSUN.

          AL-İ İMRAN, suresi ayet 77: ALLAH'A VERDİKLERİ SÖZÜ ve YEMİNLERİNİ basit bir bedel karşılığı satan var ya, işte onlar için AHİRETTE HİÇ BİR NASİP YOKTUR. ALLAH ONLARLA KONUŞMAYACAKTIR, kıyamet günü ONLARA BAKMAYACAKTIR, ONLARI TEMİZLEMEYİP ARITMAYACAKTIR, ONLAR İÇİN KORKUNÇ BİR AZAP VARDIR. ( FATIR 42, İNSAN ( DEHR ) 27 – Ayetlerini LÜTFEN OKUYUNUZ.

Can dostlarım!

Bu ayeti sırf ALLAH'a verilmiş söz olarak anlamayalım, şöyle ki,

NUR suresi, ayet 52: Kim ALLAH'a ve RESUL'üne İTAAT EDER, yaptığı günahlardan ötürü ALLAH'tan korkar ve geri kalan ömründe de O'ndan sakınırsa, işte bunlar ebedi saadete kavuşanlardır.

          AL-İ İMRAN suresi, ayet 31, 32 : De ki: eğer siz ALLAH'ı seviyorsanız, HEMEN BANA UYUN Kİ, ALLAH da sizleri sevsin ve suçlarınızı mafiretle örtsün! ALLAH çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. De ki, ALLAH'A ve RESUL'ÜNE İTAAT EDİN, şayet yüz çevirirlerse ( bilsinler ki ) ALLAH KAFİRLERİ SEVMEZ.

          Dünyaya gelirken ALLAH'ım ile ne AHİD yapmıştık? Yaradılmışlığa ilk adımda RESUL'ÜNE UYULACAĞI SÖZÜ. Yukarıda yazdığımız NUR 52 ve AL-İ İMRAN 31, 32 de ALLAH'ım KENDİSİNE ve RESUL'ÜNE UYMAMIZI EMREDİYOR.

RESUL'ümüzün bir ismi de EL EMİN değil midir? RESUL'ü insanlara verdiği SÖZLERİNİ TUTMADI MI? Hala  İNSANLARA VERDİĞİNİZ SÖZLERDEN CAYMAK İÇİN BAHANE ARIYORSANIZ . ALLAH'IM YARDIMCINIZ OLSUN deriz.

Şimdi de  ALLAH'IMIN EN BÜYÜK KUL HAKKI OLAN GÖNÜL KIRMANIN, NE BÜYÜK BİR GÜNAH OLDUĞUNU AÇIKLAYALIM:

          KAF suresi, ayet 16: Andolsun ki insanı BİZ yarattık ve BİZ, nefsinin ona ne fısıldadığını da biliriz ( çünkü ) BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ.

          TA-HA suresi,ayet 46: ALLAH: Korkmayın, ÇÜNKÜ BEN SİZİNLE BERABERİM: işitirim ve görürüm.

Can dostlarım!

KAF 6 yı DİKKATLİCE OKUYUN, ALLAH orada BEN kelimesini kullanmayıp BİZ kelimesini ÇOĞUL OLARAK KULLANMIŞ. AL-İ İMRAN 101. Ayetinde bahsettiği gibi

RESUL'Ü DE İÇİMİZDE. Şimdi de ALLAH, YUNUS'un ağzından bize bu SIRRINI nasıl açıklamış okuyalım.

YUNUS: Ben taşrada arar idim, O'L CAN İÇRE CANAN İMİŞ.

YUNUS: ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜM YUNUS DİYE GÖRÜNDÜM.

YUNUS: Benden içeru bir BEN var.

YUNUS: KENDİNİ BİLEN RABB'İNİ  BİLİR.

          HADİS-İ KUTSİ: Hz. Peygamber'in diliyle Yüce ALLAH buyuruyor, Ben göğe ve yere sığmam, fakat MÜMİN KULUMUN KALBİNE SIĞARIM.

Hz. MEVLANA: KABE; Azer'in oğlu İbrahim'in yaptığı bir binadır. GÖNÜL İSE AZİZ ve CELİL OLAN ALLAH'IN NAZARGAHIDIR, BAKTIĞI YERDİR.

          Hz. MUHAMMED: Sadakat, ALLAH sevgisinden olur. ALLAH'INI SEVEN, KULUNA SADIK KALIR.

Şimdi İYİCE DÜŞÜNÜN, yukarıda yazdıklarımızdan AÇIKÇA ANLAŞILDIĞI GİBİ, ALLAH ve RESUL'Ü MÜMİN KULUN KALBİNDE ( GÖNLÜNDE ).

Sizi her şeyden çok seven, sizin için seve seve CANINI VERECEĞİNİ hiç şüphesiz bildiğiniz birinin kalbini ( gönlünü ) kırıp, hayatını maf ettiğiniz ve elinden yaşama sevincini aldığınız birinde KİMLERİ KIRMIŞ OLUYORSUNUZ? ALLAH'I ve RESUL'ÜNÜ KIRMIŞ ve ONLARA EZİYET ETMİŞ OLUYORSUNUZ. BU KUL HAKKI'NIN EN BÜYÜĞÜ DEĞİL Mİ? Her yapılan aynen kaydedildiğine göre, bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Şu esnada sıranızın geldiğini ve Azrail'in sizi almayacağından EMİN MİSİNİZ?

Bu güne kadar KUR'AN ayetlerini hiçe sayaraktan  yaptığınızın doğru olduğuna kendinizi inandırıp, kendinizi kandırdınız! ALLAH'I DA KANDIRACAĞINIZA İNANIYOR MUSUNUZ?

          NAHL suresi, ayet 63: ALLAH'a yemin olsun ki, BİZ senden önceki bir çok ümmete de Peygamberler gönderdik. Şeytan onlara ( insanlara ) KENDİ YAPTIKLARI İŞLERİ SÜSLÜ GÖSTERDİ. O ŞEYTAN O ÇEŞİT ( KARAKTERDEKİ ) İNSANLARIN BU GÜN DE YÖNLENDİRİCİSİDİR. ONLAR İÇİN ACI BİR AZAP VARDIR.

          NAHL suresi, ayetler 108, 109: Onlar öyle kimsedirler ki; ALLAH KALPLERİNİ, KULAKLARINI ve GÖZLERİNİ MÜHÜRLEMİŞTİR. İşte onlar GAFİLLERDİR. Şüphe yok ki, onlar AHİRETTE DE TAMAMEN HÜSRANA UĞRAYACAKLARDIR.           

AHZAB suresi, ayet 57: Şüphe yok ki, ALLAH ve RESUL'ÜNE EZİYET VERENLERE, ALLAH DÜNYADA ve AHİRETTE LANET ETMİŞTİR.( ONLARI RAHMETİNDEN ) KOVMUŞTUR ) Onlara, pek hor düşürücü bir azap da hazırlanmıştır.

ALLAH'ım YUNUS'un ağzından GÖNÜL YIKMAK İÇİN ne demiş? Öğrenelim.

YUNUS: BİR KEZ GÖNÜL YIKTINSA, BU KILDIĞIN NAMAZ DEĞİL. Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil. Gönül Çalab'ın ( ALLAH'ın ) tahtı, Çalap gönüle baktı.

İKİ CIHAN BEDBAHI KİM GÖNÜL YIKAR İSE.

          Hz. MUHAMMED: KULA ÜZÜNTÜ VERİP İBADETE SIĞINMAK SENİ   

PAKLAMAZ.

ZÜMER suresi, ayetler 30, 31: Sen elbette öleceksin, onlar da elbet öleceklerdir. Sonra siz MUHAKKAK RABB'İNİZİN HUZURUNDA BİRBİRİNİZDEN DAVACI OLMAK ÜZERE DURUŞACAKSINIZ.( DURUŞMAYA ÇIKACAKSINIZ ).

          HADİS ( Buhari, Mezalim, 3 ): Müslüman Müslümanın kardeşidir. ONA İHANET ETMEZ, YALAN SÖYLAMEZ, ONU SIKINTIDA BIRAKMAZ. Takva işte buradadır  

( Kalptedir ) Bir kimsenin Müslüman kardeşini HOR GÖRMESİ kendisine yapacağı kötülük olarak yeter.

Şimdi de ALLAH'a ve İNSANLARA verdikleri sözlerini yerine getirmeyenleri ve gönül kıranlara ALLAH'ın nasıl davrandığını öğrenelim.

TİN suresi, ayetler 5, 6, 7, 8 : Biz insanı en güzel biçimde yarattık, sonra iman edenler ve düzeltmeye yönelik işler yapanlar hariç – çünkü onlar için kesintisiz bir ödül var.

ONU ALÇAKLARIN EN ALÇAĞINA DÖNDÜRDÜK. Öyleyse, bundan sonra dini / kıyamet gününü sana ne yalanlatıyor? ALLAH, HAKİMLERİN EN HAKİMİ DEĞİL MİDİR ?

Bodrum müftüsü Sayın Emin ARIKAN'ın yazdığı " İnsan, hayat, sevgi " kitabından: İnsanın aşağıların aşağısına düşmesi: özünde var olan olumlu kimliğini kaybetmesi ve yozlaşmasının bir sonucudur. HAKİKATİN SESİNİ DİNLEMEYİ REDDEDEN KİŞİNİN ZAMANLA HAKİKATİ KAVRAMA YETENEĞİNİ KAYBEDECEĞİ AÇIKTIR. BU DURUM  İNSANIN KENDİ HÜR İRADESİNİN BİR SONUCU OLUP

ASLA " ÖNCEDEN TAKDİR EDİLME " DEĞİLDİR. Hakikate karşı BİLEREK KÖR ve SAĞIR KALMIŞ OLANLAR, öteki dünyadaki mutsuz ve karanlık yaşamlarını KENDİ HÜR İRADELERİ ve GAYRETLERİ İLE HAZIRLAMAKTADIRLAR. 

          TEVBE suresi, ayet 126: Onlar HER YIL bir veya iki kere şüphesiz KENDİLERİNİ ACI OLAYLAR İLE DENENDİKLERİNİ GÖRMÜYORLAR MI? Sonra da TEVBE ETMİYOR ve ÖĞÜT ALMIYORLAR.  

ALLAH'IM NASIL DAVRANMAMIZI İSTİYOR:

AHZAB suresi,ayet 31: Ey Peygamber hanımları! Siz ( sevap ve azap ) bakımından diğer hanımlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer takva sahibi olmak istiyorsanız. ( Yabancı erkeklere karşı gevşek ve ) yumuşak kelamda bulunmayın. Bu takdirde kalbinde bir fenalık bulunan tamaha düşer. Güzel, doğru ve ciddi konuşun.

          AHZAB suresi, ayet 28: Ey Peygamber! Hanımlarına de ki: " Eğer siz, DÜNYA HAYATINI ve ONUN SÜSÜNÜ ARZU EDİYORSANIZ, HADİ GELİN SİZE BOŞANMA BEDELLERİNİ VEREYİM VE SİZİ GÜZEL BİR ŞEKİLDE BOŞAYAYIM.

          NUR suresi, ayet 31: Mümin kadınlara da söyle: GÖZLERİNİ SAKINSINLAR, IRZLARINI KORUSUNLAR, KENDİLİĞİNDEN GÖRÜNENLER DIŞINDA ZİYNETLERİNİ AÇMASINLAR.

          NUR suresi, ayet 30: Mümin erkeklere söyle: GÖZLERİNİ ( HARAMDAN ) SAKINSINLAR ve IRZLARINI KORUSUNLAR. Bu kendileri için daha temizdir. ŞÜPHE YOK ALLAH ONLARIN NE YAPTIKLARINDAN HABERDARDIR.

ÖZÜ SÖZÜ BİR OLMAYAN MÜNAFIKTIR.

NUR suresi, ayet 24: O GÜN ONLARIN DİLLERİ, ELLERİ ve AYAKLARI, ONLARIN NE YAPTIKLARI HUSUSUNDA KENDİ ALEYHLERİNDE ŞAHİTLİK EDECEKLERDİR.

          NAHL suresi, ayetler 49, 50: Göklerde ve yerde bulunan her canlı ve melekler, BÜYÜKLÜK TASLAMAYARAK ALLAH'a secde ederler. Onlar Yüce RAB'lerinden KORKARLAR ve EMROLUNDUKLARI ŞEYLERİ YAPARLAR.

          KALEM suresi, ayet 44: Ey Peygamber! Bu sözü / KUR'AN'ı yalanlayanları sen BANA bırak. BİZ ONLARI FARKINA VARMAYACAKLARI BİR ŞEKİLDE YAVAŞ YAVAŞ HELAKE SÜRÜKLEYECEĞİZ.

HADİS ( Gümüşhanevi 62 nolu hadis ): Bir kul GÜNAHLARI İŞLEMEKTE DEVAM ETTİĞİ HALDE dünya varlığından sevdiği şeyleri ona Cenabı HAKK'ın vermekte olduğunu görünce bil ki, bu şüphesiz ALLAH Teala tarafından o kul için bir istidraçtır. YANİ O KULU TEDRİCEN FELAKETE KAVUŞACAĞINA BİR  ALAMETTİR.

          A'RAF suresi, ayet 178: ALLAH kimlere doğru yolu gösterirse, doğru yolu bulanlar onlardır. KİMLER DE SAPITIRSA KAYBEDENLER DE İŞTE ONLARDIR.

          YUNUS suresi, ayet 25: Ve ALLAH, selamet (esenlik, mutluluk ) yurduna ÇAĞIRIYOR ve O, dilediği / DİLEYEN KİMSEYE KILAVUZ OLUR.

          TEVBE suresi, ayet 119: Ey iman edenler! ALLAH'IN RAZI OLMADIĞI İŞLERDEN SAKININ ve SADIKLARLA BERABER OLUN.

          HADİS ( Buhari ): Hz.ALİ ( r.a ) tan rivayetle RESUL'ümüz ( s.a.v ) buyurdular ki; ALLAH'IN GÜNAH SAYDIĞI ŞEYDE KİMSEYE İTAAT YOKTUR, itaat ancak MEŞRU YERDEDİR. ( Günah sayılmayan konulardadır. ) NİSA 135 okuyun lütfen.

          HADİS ( Buhari, EDEP 80 ): Hz. AİŞE anlatıyor: ALLAH'ın Resul'ü, iki durumdan birini seçmek gerektiğinde, eğer kötü değilse mutlaka kolay olanı seçerdi ( insanların işlerini zorlaştırmazdı ). Bir de ALLAH Resul'ü, kendisiyle ilgili kötülüklerden dolayı asla intikam peşinde olmamıştır. FAKAT ALLAH'IN BİR KANUNU İHLAL EDİLİNCE, MUTLAKA BUNUN CEZASINI VERİRDİ.

          NAHL suresi, ayet 19: ALLAH GİZLEDİKLERİNİZİ DE, AÇIĞA VURDUKLARINIZI DA BİLİR.

          ŞEMS suresi, ayetler 7, 8, 9, 10 : Cana ve onu şekillendirene , ve ona TAKVASINI

( itaatini ve isyanını ) ilham edene andolsun ki, NEFSİNİ ( SİRK ve GÜNAHTAN ) TEMİZLEYEN KİMSE KURTULMUŞTUR. NEFSİNİ GÜNAHLAR İÇİNDE GÖRÜNMEZ HALE GETİREN KİMSE DE ZARAR ETMİŞTİR.

          A'LA suresi, ayet 14, 15 : ARINAN ve RABB'inin ismini anarak namaz kılan kimse GERÇEKTEN KURTULUŞA ERMİŞTİR.

PİR SULTAN ABDAL: Yollarımız açıktır " HAK ADI'NA GELEN İSE ". Yollarımız açıktır " ALLAH, ALLAH DİYEN İSE ". Soframız açıktır " HAK LOKMASI YİYEN İSE ".

Hz. MERYEM: Zaman O'dur. Zamanı boşa harcamayalım, doğruyu – eğriyi bilmeyenle PAYLAŞMAYALIM.

          LOKMAN suresi, ayet 17: Yavrum namazı kıl İYİLİĞİ EMRET, KÖTÜLÜKTEN SAKINDIR. Başına gelene sabret, çünkü bunlar azmi gerektiren işlerdir.

          NİSA suresi, ayet 85: Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır.

HADİS: ( Tirmizi, Kıyame 49, İbn Mace, Zühd 30 ): Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlısı TEVBE EDENLERDİR.

          HADİS ( Gümüşhanevi 905 nolu hadis ) Biriniz ( din ) kardeşinde NASİHATE MUHTAÇ BİR KUSUR GÖRÜRSE ONU HATIRLATSIN ( EĞER HATIRLATMAZSA ONA İHANET ETMİŞ OLUR ).

          HADİS ( Müslim, İman 78; Ebu Davud, salat 248 ): Kim KÖTÜ ve ÇİRKİN bir iş görürse, ONU ELİYLE DÜZELTSİN; EĞER BUNA GÜCÜ YETMİYORSA, DİLİYLE DÜZELTSİN; BUNA DA GÜCÜ YETMEZSE, KALBEN KARŞI KOYSUN. Bu da imanın en zayıf derecesidir.

          KASAS suresi, ayet 17: Ey RABB'im, bana lütufta bulunduğun şeyler hakkı için, ARTIK SUÇLULARA ASLA DESTEK VERMEYECEĞİM, dedi.  

HADİS ( Müslim, İman 164 ): BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR.

          Hz: MUHAMMED: Seven YODAN ÇIKANI GÖRÜR, KIRMADAN YOLUNU GÖSTERİR. UYMAYANA: Sevgiyle, saygısıyla örnek olur, onu da yoluna sokar.

          HAC suresi, ayet 72: Kendilerine karşı AYETLERİMİZ APAÇIK BİRER DELİL OLARAK OKUNDUĞU ZAMAN DA o kafirlerin YÜZLERİNDE İNKAR ALAMETLERİNİ TANIRSIN, NEREDEYSE KARŞILARINDA AYETLERİMİZİ OKUYANLARA SALDIRIVERECEK GİBİ OLURLAR. De ki: Şimdi size ondan daha şer olanını haber vereyim mi; ATEŞ…ALLAH onu küfredenlere vaad buyurdu ki, o ne kötü bir akıbettir.

Can dostlarım!

Ayette geçen " AYETLERİMİZİ OKUYAN " dan kasıt DOĞRULARI, ALLAH'IMIN EMİRLERİNİ SÖYLEYENLER'dir. Evet sevdiğiniz kişilere ALLAH'ımın ayetleriyle ONLARIN YANLIŞLARINI KENDİLERİNE HATIRLATIP, ONLARIN ZİYAN GÖRMESİNİ ENGELLEDİĞİNİZDE…..SİZİ BİR DÜŞMAN OLARAK GÖRÜP HEMEN BİR KÖŞEYE KOYUYORLAR. ELLERİNDE BİR SİLGİ BU GÜNE KADAR YAŞADIKLARINIZ GÜZELLİKLERİ BİRDEN SİLİVERİYORLAR.

OLSUN, RESUL'ÜMÜZE DE BUNU YAPMADILAR MI ? SİZ GENE ALLAH'IMIN EMİRLERİ DOĞRULTUSUNDA HAREKET EDİN VE SİZE BÖYLE DAVRANANLARA DUANIZ İLE YARDIM EDİP, ALLAH'A ONLARI BİRAN EVVEL DOĞRUYA İLETMESİ İÇİN DUA EDİN…BİZE YAKIŞAN BUDUR.  

FURKAN suresi, ayet 73: Müminler RAB'lerinin ayetleri KENDİLERİNE HATIRLATILDIĞINDA, KULAKLARINI KAPATARAK ve GÖZLERİNİ YUMARAK ONLARI GÖRMEZLİKTEN GELMEZLER.

          RAHMAN suresi, ayet 6: Yerdeki otlar ( gökteki ) yıldızlar ve bütün ağaçlar

( ALLAH'a ) secde ederler.

Hz. MEVLANA : DOST: Cömert olandır, gönlünü senin ile paylaşandır. Maddeyi herkes paylaşır. SEVGİNİ PAYLAŞABİLİYOR MUSUN, " AL CANIM… " DİYEBİLİYOR MUSUN? Sen O'ndansın. DOST: Canını, malını, kanını feda edendir. DOST: Günahına, sevabına, ortak olandır. EĞER DOSTUN HATANI SANA BİLDİRMİYORSA " O DOST DEĞİLDİR ". Dostlukta önemli olan, kusursuz dost bulmak değil, kusur görmemektir, her haliyle kabul etmektir. Dost dediğin İŞİ  BİTİNCE  SENİ  BİR  TARAFA  ATMAMALI.

Hz: ÖMER: Güvenmediğin dostlarından SAKIN, göğsüne darlık vereni, DOST BİLME. DÜŞMANLARINDAN  UZAK DUR. Güvenilir kimse de ALLAH'DAN KORKANDIR.

          HADİS: KİŞİ DOST'UNUN ( ALLAH'IN ) YOLUNDADIR. O halde sizden her biriniz DOST EDİNECEĞİ KİMSEYE DİKKAT ETSİN.

Hz. MEVLANA: Elimizdeki bir avuç toprağa ektiklerimiz ve o topraktan toplayacaklarımız: çimen eksem çimen çıkacak, diken ekersem, elime diken batacak. Her kişi kendi torağı ile katılacak, KENDİ TOPRAĞINDA OLAN İLE ANILACAK.

          MEARİÇ suresi, ayetler 42, 44: Bırak onları, DALSINLAR OYNASINLAR, KENDİLERİ İÇİN BELİRLENEN GÜNLERİNE ULAŞINCAYA KADAR. GÖZLERİ YERE EĞİK, BİR ZİLLET KUŞATMIŞTIR ONLARI. İşte bu gündür onlara vaat edilmiş olan.

          FURKAN suresi, ayet 30: "O GÜN " RESUL DE " YA RABB'İ " DER. BENİM HALKIM BU KUR'AN'A HİÇ DEĞER VERMEDİ ve ONU ARKASINA ATTI.     

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

GÜCÜMÜZE GÜÇ KAT, ACZİMİZİ AFFET.

EĞER SANA GÜVENİRSEK, EĞER SANA DAYANIRSAK.                                       GÜÇLÜ OLURUZ, KAYGUDAN UZAK KALIRIZ.

MÜRŞİDİMİZ  MUHAMMED, REHBERİMİZ  KUR'AN.

RABB'İMİN RAHMETİYLE YIKANIRIZ HER AN.

YETER Kİ BİLELİM, SEVGİ İLE DOLALIM. AMİN