DÜNYADA NE BÜYÜK BİR GÖREVİMİZ
VAR BİLİYOR MUYUZ? 29.5.2018
KORUYAN ve BAĞIŞLAYAN ALLAH'IN ADIYLA !
A'RAF 174: İşte BİZ, DOĞRU YOLA DÖNMELERİ İÇİN ayetleri
böyle açıklıyoruz.
HADİS
( Gümüşhanevi 905 ): Biriniz ( din ) kardeşinde nasihate muhtaç bir kusur
görürse onu hatırlatsın. ( Eğer hatırlatmazsa ona ihanet etmiş olur ).
A'LA
9,10,11,12,13: O halde sen insanlara ÖĞÜT
VER. Şüphesiz bu öğütler fayda verecektir. Bil ki, ALLAH'ın azabından
korkanlar, mutlaka bu öğütten yararlanacaklar. Bahtsızlar ise ondan
uzaklaşacaklardır. O bahtsızlar, şiddetli cehennem ateşine atılacaklar ve orada
ne ölüp kurtulabilecekler, ne de rahat yüzü görecekler.
BAKARA
6: Küfürde ( yanlışlarında )direnenlere gelince, onları uyarsan da,
uyarmasan da fark etmez, ONLAR
İNANMAYACAKLARDIR.
Candostlarım!
Bu yazımızda kişisel hiçbir
yorumumuzu katmadan doğrudan doğruya bu konu ile ilgili AYET, HADİS ve VELİ
KULLARIN sözlerini yazdık. Dikkatlice okuduğunuzda ALLAH'IMIN EMİRLERİNİ APAÇIK öğreneceksiniz. BU EMİRLERİ KENDİNİZDE
UYGULAMADIĞINIZDA nelerle sorgulanacağınızı öğrenmiş olacaksınız.! SEÇİM SİZİN.
Kâinatın varlığını sürdürebilmesi
için BİZE, DUALARIMIZA ve
DAVRANIŞLARIMIZA ihtiyacı var. Onun için ALLAH'ım FURKAN 77 ayetinde,” Eğer sizin duanız, iman ve ibadetiniz olmazsa
RABB'im size niye değer versin ki "?! Diyor.
BANA RAHMET
YERDEN GEREK…
YUNUS
ABDÜL KADİR
GEYLANİ Hz: Ey insanlar!
BÜYÜK BİR İŞ İÇİN YARATILDINIZ ama çoğunuzun bundan haberi yok .
SAF
14: Ey iman edenler, ALLAH'IN
YARDIMCILARI OLUN.
HAC 40: ALLAH,
KENDİSİNE YARDIM EDENE, elbet
yardım eder. ALLAH elbette KAVİ'dir.
AZİZ'dir.
BAKARA
245: YOK MU ALLAH!A ÖDÜNÇ VERECEK ?
Hz. MUHAMMED:
ALLAH'TAN BAŞKA BİR ŞEY YOKTUR. HAK: Kulağın, gözün, elin, ayağın ve dilin aynısıdır. Yani: HİSLERİN KENDİSİDİR.
Hz. ALİ: RUH'u bölüş, kâinata serpiş, ARITIP tekrar dönüş. Dönüş nereye ?
Önce kendine, sonra ARI GÖNÜLLE RABB'E.
ŞEMS 7,8,9,10: Nefse ( insana ) ve ona güzel bir
şekil verene. Ona kötülük yapma ve kötülükten sakınma yeteneği verene ki, NEFSİNİ TEMİZLEYİP ARINDIRAN KİMSE
KURTULUŞA ERMİŞTİR. Onu kirletip kötülüklere boğan kimse de hüsrana uğramıştır.
HADİS: Bir kötülük
gördüğünüzde onu elinizle, gücünüz yetmez ise dilinizle, ona da gücünüz
yetmezse kalbinizle buğz ediniz. Bu da imanın en düşük noktasıdır.
A'LA
14,15,16: KENDİNİ ARINDIRAN ve RABB'inin ADI'nı anıp O'na ibadet eden kimse
kesinlikle kurtuluşa ermiştir. Fakat siz ey inkârcılar! HEP DÜNYA HAYATINI TERCİH EDİYORSUNUZ. ( İNKARCILAR: ALLAH'ımın
EMİRLERİ dışında, kendi istekleri doğrultusunda yaşayanlardır. )
NECM
32: Onlar, ufak tefek kusurlar hariç, büyük günahlardan ve hayasızca
davranışlardan uzak dururlar. Şüphesiz ki, RABB'inin bağışlaması boldur. Çünkü
O, sizi daha topraktan yarattığı sırada ve siz analarınızın karnında birer
cenin iken dahi, mayanızın ne olduğunu çok iyi biliyordu. Öyleyse kendinizi
günahlardan arınmış, tertemiz görmeyin. O, emir ve yasakları konusunda kimin
dikkatli, duyarlı, bilinçli olduğunu en iyi bilendir.
Hz.
ÖMER: Güzel her şeyde O'nu buldun " güzel değil!” dediğinde niye O'nu
aramadın?... Eğer O'nu güzelde / çirkinde, hayırda / şerde ararsan: sonsuzluğu
yaşadığın günde görmüş olursun.
LOKMAN
17: Yavrum namazı kıl, İYİLİĞİ
EMRET, KÖTÜLÜKTEN SAKINDIR. Başına gelene de sabret, çünkü bunlar azmi
gerektiren işlerdendir.
TEVBE
71 – AL-İ İMRAN 104,114: Erkek ve dişi bütün İNANANLAR, birbirlerinin dostudurlar: İYİLİĞİ EMREDER, KÖTÜLÜKTEN ALIKOYARLAR, ALLAH'a ve PEYGAMBER'ine İTAAT
EDERLER.
FETİH 29: MUHAMMED
ALLAH'ın RESULÜ'dür. O'nun
yanında bulunan mü'minler, KÂFİRLERE
KARŞI ÇOK SERT, kendi aralarında son derece merhametlidirler.
DUHAN 58,İBRAHİM-FUSSİLET 44, ZUHRUF 3, KAMER 17, EN'AM 126, NİSA
82, A'RAF 3, NAHL 44: Ey
Peygamber! İnsanlar DÜŞÜNÜP ÖĞÜT
ALSINLAR DİYE BİZ KUR'AN'ı senin dilinde kolay bir üslupla indirdik.
TOLSTOY:
Kibir ve inat, bir kişinin kendisini; önce mükemmel görmesini sağlar, sonra
da sonu getirir.
MAİDE
SURESİ: Ayrıca onlar BİRBİRLERİNİN
YAPTIĞI KÖTÜLÜKLERE DE ENGEL OLMUYORLARDI. Yaptıkları işler, gerçekten
çirkindi. Onların çoğunun kötü kişilerle dostluk kurduklarını görürsün.
Nefisleri onlara ne kötü işler yaptırmıştır. İşte bu yüzden onlar ALLAH'ın
gazabına uğramışlardır ve asırlarca azab içinde kalacaklardır. Siz yalnız İYİLİKTE, GÜZELLİKTE ve TAKVA KONUSUNDA
BİRBİRİNİZLE YARDIMLAŞIN, FAKAT GÜNAH İŞLEMEDE ve DÜŞMANLIKTA YARDIMLAŞMAYIN. ALLAH'ın
emirleri ve yasakları konusunda SORUMLU,
DUYARLI, BİLİNÇLİ HAREKET EDİN. Bilin ki, EMİRLERİNE UYMAYANLARA KARŞI ALLAH'IN
AZABI ÇOK ŞİDDETLİDİR.
TEVBE 23: Ey
iman edenler! BABALARINIZ,
KARDEŞLERİNİZ, AİLE EFRADINIZ küfrü imandan üstün tuttukları sürece ONLARI VELİ OLARAK KABUL ETMEYİN. SİZDEN,
ONLARI VELİ EDİNENLER ZALİMLERİN TA KENDİLERİDİRLER. ( KÜFÜR: ALLAH'ımın
emirleri dışında hareket etmesi. Sizi kullanması, size ayetleri kullanarak
yanlış yaptırmaları ve diğer ALLAH'ımın yasak saydığı şeyleri yapmaları ve size
yaptırmaları. ( Diyanet İşleri Başkanlığı DİNİ KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ )
www.franzinsayfasi.com
internet sayfamızdan " KİMLERDEN UZAK DURMALIYIZ " YAZIMIZI LÜTFEN OKUYUNUZ.
SABIR
NEDİR?
HADİS:(
Buhari, Cenaiz 32,43; Ahkam 11; Müslim, Cenaiz 14,15 ) Peygamber (
s.a.v ) buyurdular: Sabır dediğin, felaketle
karşılaştığın ilk anda dayanmaktır.
ABDÜLKADİR
GEYLANİ Hz: Sabır boyun bükmek değil, MÜCADELE
ETMEKTİR.
Sabır konusu” TEBYİNU'L – KUR'AN "da
Bakara suresinin ayrıntılarının açıklamasında 304 üncü sayfadan 308 inci
sayfasına kadar olan açıklamalarından aynen alınmıştır.
İnsan kendi gücü ve iradesiyle
üstesinden gelebileceği kötülüklere katlanmasına, ya da karşılayabileceği
ihtiyaçları temin etme hususunda gevşeklik göstermesi SABIR DEĞİLDİR.
Acizliktir, tembellik ve korkaklıktır. Sabır " sıkıntı anında gevşememek, zaafa
düşmemek ve BOYUN EĞMEMEKTİR ". Ancak sabrın ne olduğunun yanı sıra, ne
olmadığını da belirlemek gerekir. Bilinmelidir ki, haksız yere mahkümiyete
boyun eğmek, miskinliğe, uyuşukluğa ve aşağılanmaya razı olmak. Zillete,
tecavüze, insan onuruna gölge düşürecek saldırılara, eziyetlere, hakaretlere
katlanmak, bunlara karşı sessiz ve pasif kalmak, sabır değildir. Bilakis sabr,
" bu tarz kötülüklerle mücadele etmek, onlara karşı çıkmak, bir hakkı savunmak
ve korumak için ÇABA GÖSTERMEK, bu süreçte KARARLI OLMAKTIR.
HADİS
( İbni Mace, fitne 20 ): İnsanlar
zalimi görüp zulmüne engel olmazlarsa, ALLAH'tan hepsini kaplayan bir azabın
gelmesi yakındır.
ALLAH MÜHLET
VERİR AMA ASLA
ERTELEMEZ.
( AL-İ İMRAN
178 )
Hz. ALİ: Haksızlık karşısında EĞİLMEYİN. Eğer eğilirseniz; hakkınızla
beraber HAYSİYET ve ŞEREFİNİZİ DE KAYBEDERSİNİZ.
YUNUS 100,101: Ve O, AKLINI KULLANMAYANLARI pisliğe; küfre ve her türlü belaya dûçâr eder.
Ey Peygamber insanlara de ki: Göklerde ve yerde ne varsa İBRETLE BAKIP ARAŞTIRIN. Buna rağmen inanmak niyeti olmayan bir
topluma, ALLAH'ın varlığına işaret eden bu deliller ve uyarıcı Peygamberler
hiçbir fayda vermez.
AL-İ
İMRAN 78: Onlardan bir zümre vardır , ASLINDA
KİTAP'TAN OLMAYAN BİR ŞEYİ siz Kitaptan sanasınız diye, dillerini Kitap'la
eğip bükerler. O ALLAH KATINDA OLMADIĞI
HALDE, " bu ALLAH katındandır " derler. Bilip durdukları halde, ALLAH
hakkında yalan söylerler.
HESABA ÇEKİLMEDEN
ÖNCE , KENDİNİZİ HESABA ÇEKİNİZ.
Hz. ÖMER
AHZAB 66,67,68: Yüzleri ateşte bir o yana bir bu
yana çevrildiğin gün onlar,” Keşke ALLAH'a ve Peygambere itaat etseydik " diye
inleyecekler ve şöyle yalvaracaklardır: Ey RABB'imiz! BİZ ÖNDERLERİMİZE ve BÜYÜKLERİMİZE UYMUŞTUK. Onlar da bizi doğru
yoldan saptırmışlar. Onun için ey RABB'imiz! ONLARA İKİ MİSLİ AZAB ÇEKTİR: ONLARI BÜYÜK BİR LANETE UĞRAT;
RAHMETİNDEN TAMAMEN UZAKLAŞTIR.
A'RAF 6,7: Hiç şüphesiz kendilerine
Peygamber gönderilenleri ve ONLARA
GÖNDERİLEN PEYGAMBERLERİ DE SORGUYA ÇEKECEĞİZ ve onlara olup bitenleri tam bir bilgi ile
anlatacağız çünkü biz onlara uzak değildik.
NİSA
135: Ey iman edenler! SON DERECE
ADALETLİ OLUN, kendinizin, ana-babanızın, akrabalarınızın ALEYHİNE DE OLSA ALLAH İÇİN DOĞRU ŞAHİTLİK
EDİN! Hakkında şahitlik yaptığınız kimse ister zengin, ister fakir olsun, ADALETTEN AYRILMAYIN. Boş arzu ve
heveslerinize uyarak adaletten ayrılmayın. Gerçeği çarptırır ya da şahitlik
etmekten kaçınırsanız bilin ki, ALLAH
YAPTIKLARINIZDAN HABERDARDIR.
MAİDE 106: ALLAH'a andolsun ki, akrabamızın
menfaati söz konusu olsa bile, dünyalık bir çıkar karşılığında yalan söylemeyiz
ve ALLAH için bildiğimizi gizlemeyiz. Eğer doğru şahitlik yapmazsak açıkça
günah işlemiş oluruz.
Hz.
ÖMER: İnsanlar seni kendinle ilgilenmekten alıkoymasın. Çünkü durumundan
onlar değil, SONUNDA SEN SORUMLU
OLACAKSIN.
HADİS:
Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular: istediğini yap. SONUNDA ONUNLA YÜZLEŞECEKSİN.
MAİDE 105: Ey
iman edenler! SİZ KENDİNİZİ DÜZELTMEYE
BAKIN, DOĞRU YOLDA OLDUĞUNUZ SÜRECE, sapkınların size hiçbir zararı dokunmaz.
Bilin ki, HEPİNİZİN DÖNECEĞİ YER,
ALLAH'IN HUZURUDUR. O, hesap günü BÜTÜN
YAPTIKLARINIZI SİZE TEK TEK HABER VERECEKTİR.
ZÜMER 30, 31: Sen elbet öleceksin, onlar da
elbette öleceklerdir. Sonra siz muhakkak RABB'inizin huzurunda BİRBİRİNİZDEN DAVACI OLMAK ÜZERE
DURUŞACAKSINIZ. ( Duruşmaya çıkacaksınız )
LOKMN
33, FATIR 5, HADİD 14: ÖYLEYSE
DÜNYA HAYATI KESİNLİKLE
SİZİ ALDATMASIN. VE SAKIN ŞEYTAN SİZİ ALLAH İLE; O'NUN MERHAMETİNE
GÜVENEREK KANDIRMASIN. Ey insanlar! RABB'inizin EMİR ve YASAKLARI konusunda
duyarlı ve bilinçli olun; mutlaka gelecek olan bir günün azabından korkun. O
gün ana babanın evladına faydası olmadığı gibi, evladın da ana babasına hiçbir
faydası dokunmaz. Unutmayın ki, ALLAH'IN
VAADİ MUTLAKA GERÇEKLEŞECEKTİR.
Hz. MUHAMMED: İnsana verilen akıl, GERÇEĞİ BULABİLMESİ, GERÇEK YOLDA
OLABİLMESİ İÇİNDİR. Demek ki, her şey SENİN
ELİNDE,
Sen her şeyin özetisin, ALLAH
sana Ruhundan üfledi. ÖZGÜR İRADE
MELEKLERDE OLMAYAN AMA SENDE OLAN BİR GÜÇ.
YUNUS: Her şeyi
YANSITANSIN, her şeyin KALBİ SENSİN. Her şey SENDEN ÇIKAR ve YİNE SANA DÖNER.
HADİS: KUR'AN okuyunuz ve KUR'AN'ın
feyzi ile hacetlerinizi ALLAH'tan dileyiniz. ALLAH, duada İKDAM ve İBRAM eden kullarına muhabbet eder. ALLAH duada İLHAH edenleri sever. ( FEYZ: Bolluk, bağış, ihsan. İKDAM: ilerleme, ilerlemeye çalışma.
Sürekli çalışma. İBRAM: Usandırıncaya
kadar üstüne düşme. ZORLAMA. İLHAH: Bir şeyin kabulü için SON DERECE DİRENME, ÜSTE DÜŞME.
A'RAF 29: O'na
YÜREKTEN YALVARIN YAKARIN.
Hz. ALİ: ALLAH CELALİNİ KULU VASITASI İLE CEMALE CEVİRİR.
Hz. ALİ: Peygamberimiz, alemdeki seslerin
ritimlerini düzenliyor.
MAKSAT: HER ŞEYİ POZETİV'E ÇEVİRMEK…
Hz. ÖMER: Kulun diğer manası; KÜL… KÜL: " OL”un, olma halidir. Önce " OL” DER, sonra kül EDER.”KÜL” DEDİĞİNDE, KENDİ VARLIĞI'na
katar. "O'na kul ol!” dediğinde; hizmet manasına alırsınız, aslında " O'na KATIL !” manasındadır. ALLAH'ım " KUL OL!” DEMEZ, " KÜL OL ! " DER.
Hz. EBUBEKİR: Kul, dünyada ne için
hazırlanırsa; o yolu bulur, o mevkiyi alır.
Hz.
MUHAMMED: " Dünyaya geldik, gideceğiz!...” diye değil, " geldik bulacağız,
bulduğumuz ile olacağız, öylece döneceğiz!” diye bilelim.
Hz.
MUHAMMED: ALLAH'ım sevdiği kullarını " sevmeyi bilmeyenlerin, yolunu
bulmayanların " yanına yollar ki, gerçeği öğrenip uyansınlar diye.
Bilirsen KULUSUN, bilmezsen
HATALISIN. KENDİNİ BİLMEYE-BULMAYA
MECBURSUN: BİLMEZSEN, o'NA NE YÜZLE DÖNECEKSİN ?
Hz. MEVLANA: Vazife her kula verilir, ne var
ki her kulu vazifeli değildir. Neden ? dendi. Çünkü kul, vazifeyi kendine
maletmez; kendine maledilmeyen, sana ait olmaz, ben ne kadar " senindir " desem
de.
Hz.
MEVLANA: Vazife yalnız burada değil, orada da ( öte alemde ) vardır.
Hz.
ÖMER: Namerde kul olma, KULA KÖLE
DURMA! Kul, ALLAH'ımın kuluna eziyet vermez! Yanlış anlaşılmasın! " ALLAH'ımın
KULU " dedim,” ALLAH'ımın KULU " derken, "Yarattığı " demedim, O'NA KULLUK
EDENİ SÖYLEDİM.
Hz. MEVLANA: Dünyadan da, kâinattan da
yücedir, her bir kul. Çünkü, kâinatı gönlüne sığdırabilir. Onun hazine anahtarı
budur, kulun kül olması… Hazine, KULUN GÖNLÜNDEDİR..
Hz.
MEVLANA: Kula, kul olma! Kula-kul olan; HAKK'a NUR olmaz, ALLAH'ımdan NUR
almaz!
Hz.
HACI BEKTAŞ VELİ: Kulun gayesi olmalı, dünyada öyle yaşamalı!
ALLAH'ımın İZNİ ile geldim,
çağrıldığın an şüphesiz varmalıyım, şüphesiz varmak için yolumda gitmeliyim,
yolumda gitmem için DOĞRUYU BİLMELİYİM! ALLAH'ıma
sığındım, kuldan korkmadım. Kula sert bakmam,bakmasını istemezsem.
Hz.
MEVLANA: Varan ( ölen kişi ), dünyadan dilediği YASİN'dir. Düşünme,” Dünyayı
kırdım mı, hoşnut ettim mi?..” Oraya varan; dünyayı fistan ( elbise ) gibi
çıkarır, olduğu yerde bırakır, senin üzüntün sana kalır.
Hz.
MUHAMMED: "Mümin kul, eğlence bilmez'” diyenlere, dünyayı karartanlara
sözüm: dünyaya işkence için gelinmez! Yaşamak, yaşayana hürmet etmektir kulun
vazifesi. Yaşamayı, her kul bir yönden güzel görür. Kul olur, gezi sever: kul
olur, sözü sever; kul olur, sazı sever; kul olur,oyun sever… sevdiğini yaptığın
gün, yaşadığını sanır. " Ona uymak, gönlünü almak, münasiptir!” dedim. Yumuşak
kula her şey yaraşır, çünkü kararında bırakır.
Hz.
ÖMER: Seyredin dünyanın güzelliğini, yudum – yudum alın sizler için
verdiğini. Yaşamak, denildiği kadar zor değil: ne var ki, hırsı-tamahı geriye
atmalı. Dünya; ahiretin eşiği, ne var ki nasibin beşiğidir!
YUNUS:
Olumsuza soracağım:” KENDİNİ
DİNLEDİN Mİ?.. DÜNYAYA GELDİĞİNİN SEBEBİNİ BULDUN MU?..” Yeyip-içmeye,
giyip-seçmeye değil; her zerrede yaratılmışlığın SIR'rına ermektir,YARATILANI
görmektir, bilgini sermektir.
Hz. MUHAMMED: ÖRNEK OLUN, yoldan çıkanı görün, yolunu gösterin, kırmadan. Kulun yolunu
ALLAH'a bağlamak, bizim için mukaddes vazife.
YUNUS:
Dertli gördüm, ortak oldum hafiflettim, ben de hafifledim. Boş yere telaşa
düşeni gördüğümde " Dur!” dedim. Yardımcı olmaya lüzum yok, çünkü telaşı boş.
Anlattım, uyandırdım.
Hz.
MEVLANA: Dünya ile ahireti ayıran, çoktur. Ne var ki, DÜNYA İLE AHİRETİ BERABER YÜRÜTMEK, KERAMETİN EN YÜKSEK MERTEBESİNİ
BULMAKTIR.
Hz. ÖMER: Zaten, dünya misafirhane… gelen,
gidene el sallar. Gidenin, arkasına baktığı görülmemiştir. Ne var ki, bedenin
kaldığı yerden, Ruh yürür-gider. Beden; Ruhun yuvası, dünyadaki hanesi…
HUD
15,16: Her kim dünya hayatını ve onun şatafatını isterse, BİZ ona
yaptıklarının karşılığını orada ( dünyada ) tam öderiz. Onlar o konuda asla
zarara ve eksikliğe uğratılmazlar. BÖYLE
OLAN KİMSELER İÇİN AHİRETTE ATEŞTEN BAŞKA BİR ŞEY YOKTUR. DÜNYADA İKEN
YAPTIKLARI İYİ İŞLE YOK OLMUŞTUR. Zaten onların yaptıkları batıl işlerdi.
ANKEBUT
2,3,4: Şu insanlar, herhangi bir imtihana tabi tutulmadan yalnızca "
İnandık, iman ettik "demekle kendi hallerine bırakılacaklarını mı sanıyorlar?
Andolsun ki, BİZ onlardan önceki kavimleri de sınavdan geçirdik. Şüphesiz
ALLAH; SÖZLERİNE BAĞLI OLANLARI BİLECEK
ve YALANCILARI DA ELBETTE BİLECEKTİR. YOKSA KÖTÜLÜKLERİ YAPANLAR BİZDEN
KURTULACAKLARINI MI ZANNETTİLER? ( eğer öyle ise ) Ne kötü karar
veriyorlar.
RESULULLAH BUYURDU: MANASINI
DÜŞÜNMEDEN KUR'AN OKUMAKTA HAYIR YOKTUR.
AHZAB 33: Evlerinizde vakarınızla oturun,
cahiliye döneminde olduğu gibi AÇILIP
SAÇILARAK SOKAĞA ÇIKMAYIN.
BAKARA 8,9: Bazı insanlar da, inanmadıkları
halde,” ALLAH'a ve ahiret gününe inandık "derler. Böylelikle ALLAH'ı ve
inananları aldattıklarını zannederler; oysa onlar SADECE KENDİLERİNİ KANDIRMAKTADIRLAR ve bunun farkında da
değildirler.
FURKAN
44 – A'RAF 179: YOKSA SEN ONLARIN
ÇOĞUNUN SÖZ DİNLEYEN, DÜŞÜNÜP GERÇEKLERİ KAVRAYAN KİMSELER OLDUĞUNU MU
SANIYORSUN? HAYIR! ONLAR TIPKI HAYVAN GİBİDİRLER, HATTA DOĞRU YOLU BULMADA
HAYVANDAN DA ŞAŞKINDIRLAR.
FURKAN 28:
N'OLAYDI, BEN ŞEYTAN TABİATLI İNSANLARI DOST EDİNMESEYDİM.
ARADA BİR AYNAYA BAKMALI İNSAN;
GÜZEL MİYİM DİYE DEĞİL, İNSAN MIYIM DİYE.
|