OLAYLAR KARŞISINDA NASIL DAVRANMAMIZ 

GEREKİYOR. 2.7. 2023

Koruyan ve Bağışlayan ALLAH'ın ADIYLA !

ALLAH sunar, kullanıp-kullanmamayı kuluna bırakır, sonucunu kulun seçimine bırakır.

AN: dikkatini bir yöne odaklamanı sağlar. AN: BİZ size şah damarından da yakınız ayetindeki gibi " SENDE OLAN İLE İRTİBATINI KURMANDIR.

          Mutlu ve huzurlu olduğun anda şükret ve bunun devamı için GEREKENLERİ YAP.

AN: zamandan çıkıp, zamansızlığa büründüğün AN'dır. Uyanmayı bilenden olunuz. " Hata var mı, yok mu ?” diye. Olmuş hatayı düzeltmeye çalışırsanız, o zaman  düzene girer; saklamaya çalışırsanız, ummadığınız günde önünüze çıkar. Onun için her kul, madde yolunda olsun – mana yolunda olsun, KENDİNİ MÜŞAHÂDE ETMELİ: HATALARI ÖRTMEYE DEĞİL, DÜZELTMEYE ÇALIŞMALI ! Öyle yaptığın an doğduğun andır ! Doğuş, varıştır.

          Elbet her kul, gönül muhasebesine düştüğü an'da; hem olumlu, hem olumsuz hâlini düşünür, olumlu haline sevinir, olumsuz halini DÜZELTİRSE insanlık makamına çıkmaya başlar.

          Her yaratılanda mevcut olan bilgi, kullandıkça açılır. Mantık, bilgiyi kullanma yetkisini arttırır. O bilgi bizde… Mevcut bilgiyi uyarıp ortaya  çıkartmaktayız. Yani, o bilgiyi elde etmiyoruz; idrak ediyoruz, keşfediyoruz.

          RAHMAN 2,3,4: ALLAH, KURAN'ı öğrenip öğretmeyi öğretti, insanı oluşturdu, ona hayır ve şerri, iyiyi/kötüyü ayırmayı öğretti.

          Tefekkür; merhale almanın birinci basamağıdır. Tefekkür; daha sonra bilgiyi zihinden-kalbe indirir, sonra da o kulun perdesi açılır. Kalp den murad; gönüldür. Her kulu, BİR'liği tefekkür ile bulur. YARATAN, düşüncededir! Tefekkür; düşünceyi oldurur, düşündüğünü buldurur. Düşünce, kulu doğruya götürür; âni karar, yanıltır! Üç düşünün, bir söyleyin.

          Zaman, an'a sığar. Bir an içerisinde, kâinatın kuruluşu ve kıyamet vardır. Çünkü her an, öbür an'ı doğurur.

ALLAH'ım her yaratılmış olanın amacına uygun  ( niyetine göre ) işlevini yapmasını bekleyip, O İŞLEVİ TAMAMLADIKTAN SONRA  SONUÇLARINI YAŞATIR. ALLH'ın, zalimin zulmüne müsaade etmesi, hem zalim-hem mazlum yönünden yaşanacak işlevin TAM HAKKIYLA YAŞANMASI ve DAHA SONRA SONUÇLARININ OLUŞMASI İÇİNDİR. Cezanın oluşması için yapılanlar Melekler tarafından kaydedilir ve bunun sonucunda kişiye ceza verilir.

          İnsanın hakkının gasp edilmesi ve zulüm ile karşılaştığı bir olumsuzluğu, itiraz etmeden ve hakkını aramak üzere çaba göstermeden kabullenmesi; ALLAH'ın kabul etmediği bir tevekkül şeklidir. Sabır boyun bükmek değil, mücadele etmektir.

 ( www.franzinsayfasi.com internet sayfamızdan " HZ. MUHAMMED EFENDİMİZİN, 4 HALİFENİN ve VELİ KULLARININ ÖĞÜTLERİ konulu yazımızı okuyunuz lütfen.)

          ENFAL 22: Çünkü ALLAH katında yeryüzündeki canlıların en kötüsü

AKLINI KULLANMAYAN ( Hakka-gerçeğe kulağını – gözünü tıkayan ) sağır ve dilsiz kimselerdir.

          Sevgiyi vermek: kendini kullandırmak değildir. KÖTÜ OLANDAN UZAK DUR, SENDEKİ RABB'İ KİMSEYE KULLANDIRMA.

           ALLAH'ım; duanız kadar nasip verir, dileyen-dilediği kadar nasip alır.

YUNUS 42: Onlardan bazıları seni ( güya ) dinlerler ( öyle olanlar sağır gibidirler ), sen hiç sağırlara bir şey duyurabilir misin ? Üstelik onlar  AKILLARINI DA HİÇ KULLANMIYORLARSA .

EYLEMİNDEN HOŞNUT OLMADIĞIN İNSANIN ELİNİ TUTMA.

Olacağı önleyemezsin! Ne var ki, kendini hazır bilirsen, ALLAH'ıma sığınırsan, olay seni sıyırır geçer.

          MAİDE 105: Ey iman edenler! SİZ KENDİNİZİ DÜZELTMEYE BAKIN, doğru yolda olduğunuz sürece   sapıkların size hiçbir zararı dokunmaz. Bilin ki, hepinizin döneceği yer, ALLAH'ın huzurudur. O, HESAP GÜNÜ BÜTÜN YAPTIKLARINIZI SİZE TEK TEK HABER VERECEKTİR.

          EN'AM 116: Yeryüzündeki insanların ÇOĞUNLUĞUNA UYARSAN, seni ALLAH yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece yalan söylerler.

          HİCR 3: Ey Peygamber! Sen onları kendi hallerine bırak; yesinler, içsinler, dünya nimetlerinden biraz daha yararlansınlar bakalım. ( bitmez tükenmez ) amelleri onları oyalasın dursun . Nasıl olsa başlarına neler geleceğini yakında öğrenecekler.

          FUSSİLET 36: Eğer seni şeytandan bir dürtüş olursa, hemen ALLAH'a sığın; çünkü O'dur ancak işiten, bilen.

          NİSA 144: Ey iman edenler! Müminleri bırakıp sakın kötülük yapanları dost edinmeyin, onlarla birlikte olmayın. Yoksa siz ALLAH'a, O'nun size azap etmesi için kendi aleyhinize açık delil mi sunmak istiyorsunuz?

          Kalpleri mühürlemek, kulakları duyarsız kılmak, gözlerinin önüne duman çekmek gibi sıkıntılar; takdiri ilahi değil, CEZAİ İLAHİDİR.

BAKARA 6,7: Küfürde  direnenlere ( kötülükleri yapmaya devam edenlere ) gelince, onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez, onlar inanmayacaklardır. Çünkü ALLAH, ( yaptıkları kötülüklerden dolayı ) onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiş, gözlerine de perde çekmiştir. Onlar için büyük bir azab vardır.

( www.franzinsayfasi.com internet sayfamızdan " KİMLERDEN UZAK DURMALIYIZ " yazımızı okuyunuz lütfen ).

KORUMAK, KULLUĞUN ve YARATILMIŞLIĞIN ASIL GÖREVİDİR. İNANDIĞINA: DAĞLAR OLSA ÖNÜNDE, SAHİP ÇIK.

ALİ İMRAN 104: İçinizden HAYRA ÇAĞIRAN, GÜZELİ EMREDEN, KÖTÜ ve ÇİRKİNDEN ALIKOYAN BİR TOPLULUK OLSUN. Kurtuluş ve zafere eren işte onlardır.

          FETİH 29: MUHAMMED; ALLAH'ın RESULÜ'dür. Onun yanında bulunan mü'minler, kâfirlere ( gerçekleri örtenlere ) karşı çok sert, kendi aralarında son derece merhametlidirler.

          TEVBE 123: Ey İman edenler ! Kâfirlerden ( gerçekleri örtenlerden ) öncelikle yakınınızda olanlarla savaşın ve sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, ALLAH kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.

          ALİ İMRAN 28: İnananlar, inananları bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Herkim bunu yaparsa, ALLAH'TAN İLİŞİĞİ KESİLMİŞ OLUR.

          Hz. ÖMER: Kendinizi koruyunuz ki korunasınız. RABB'ime güvenin ki, güvende olasınız. Hatanı bilirsen, meziyet örtmektir. Hatasını bilip de " Ben böyleyim " diyen, söküğünü büyütendir. Gün gelir öyle büyür ki, örtecek yama  bulamazsın. ALLAH'ın kullarının ölçüleri hepsi bir olmaz.

          MERYEM 72: Sonra BİZ; KORUNUP SAKINANLARI KURTARACAĞIZ, zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.

          KASAS 17: Musa: RABB'im! Bana lütfettiğin nimetlere andolsun ki, artık suçlulara ve suça itenlere asla arka çıkmayacağım, dedi.

          HADİS ( Haraiti ): ( Hz. İBN-İ ABBAS'tan rivayetle ): Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki: ALLAH (c.c) buyurur: BEN; izzetim ve celalim hakkı için zulmedenden er veya geç intikamımı alacağım. Ve mazlumu görüp de, yardıma gücü yettiği halde  " yardım etmeyenden " de bunun hesabını soracağım.

          A'RAF 28: Bir edepsizlik ettikleri zaman;” atalarımızı böyle bulduk: bize bunu ALLAH emretti " derler. Sen de ki " ALLAH EDEPSİZLİĞİ EMRETMEZ, BİLMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ ALLAH'IN ÜZERİNE Mİ ATARSINIZ ?”.

          ŞEMS 7,8,9,10 ( A'LA 14 ): Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirene. Ardından da ona bozukluğu ve takvasını ilham edene and olsun ki.BENLİĞİNİ TEMİZLEYİP ARINDIRAN GERÇEKTEN KURTULMUŞTUR. ONU KİRLETİP ÖRTENSE KAYBA UĞRAMIŞTIR.

          Hz. MUHAMMED: NEGATİF ENERJİDEN UZAK DURMALISINIZ,

Pozitif enerji ile cepheleri kurmalısınız. Yakın enerji ne kadar bizimleyse,

Irak enerjiden o kadar uzak durmalıyız.

          RESULÜMÜZ ; kötü söz duyacağı kişinin yanına gitmez ve yanına sokmazdı. Negatif akım bulaşıcıdır. Unutmayın, RESULÜMÜZ'e dahi büyü yapılmış ve ondan sonra FELAK suresi gelmiştir.

          Hz. MEVLANA: Her postu serenin ardında durmak, olmayacak bilgilerle aklını yormak: derde deva olmaz, insan kendini aynada görmez.

          HADİS ( Gümüşhanevi 1359 ): Kişi oruç tutar, namaz kılar, hacca gider,ümre yapar da kıyamet günü olunca ona ancak AKLI ve GÜZEL HUYU KADAR SEVAP VERİLİR.

          AHZAB 67,68: Ve çöyle yalvaracaklardır: " Ey RABB'imiz! BİZ ÖNDERLERİMİZE ve BÜYÜKLERİMİZE UYMUŞTUK. ONLAR DA BİZİ DOĞRU YOLDAN SAPTIRMIŞLAR.” " ONUN İÇİN EY RABB'İMİZ! ONLARA İKİ MİSLİ AZAB ÇEKTİR; ONLARI BÜYÜK BİR LÂNETE UĞRAT; RAHMETİNDEN TAMAMEN UZAKLAŞTIR.”

          Hz. AİŞE: Göğsüne darlık vereni, dost bilme.

HADİS ( Hatib/Tarih ): Bir kişi, hangi topluluğun yaptığını severse, bu sevgi sebebiyle kıyamet gününde onların arasında haşrolur ve onların hesabı ile hesap görür, ONLARIN YAPTIKLARINI YAPMASA BİLE.

          YUNUS 100: Ve O; AKILLARINI KULLANMAYANLARI pisliğe, küfre ve her türlü belaya düçar eder.

          Hz. ALİ: Bizler, tabii ki sizler: ALLAH'ın sevmediklerini sevmeyiniz: sevdiklerini seviniz.

          Hz. ALİ: Cümleye zarar vereni, zümreden ayırın, bana ne demeyin! Eğemen olan düzende tüzüklere aykırı giden elenir.

          RESULÜMÜZ buyurdu: Yarın RABB'ınıza kavuşacaksınız ve BUGÜNKÜ HAL ve HAREKETLERİNİZDEN MUHAKKAK SORULACAKSIIZ.

          RESULÜMÜZ buyurdu: Saadetli o kişidir ki, başkalarının halinden nasihat alır.

          Hz. MERYEM: Her ne görürsen gör, NAZARINDAN SAKIN. İnsan; insanın hem DESTEĞİDİR, hem KÖSTEĞİDİR. ALLAH'tan dile, KÖSTEK OLANDAN SAKIN; RABB'imden diledim, O'na sığındım.

          RESULÜMÜZ buyurdu: Kalbi-dili ile, dili de kalbi ile bir olmadıkça, SÖZÜ-FİİLİNE UYMADIKÇA: O KİŞİ GERÇEK MÜMİN OLAMAZ.

          Hz. MEVLANA: Şeytan ile her savaşa korkusuzca varım. İNSAN ŞEYTANLAŞIRSA, İŞTE ONDAN KORKARIM.

          Eğer ALLAH insanları yapıp ettikleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı; fakat O, onlara belli bir süreye kadar mühlet vermiştir. Vadeleri dolunca ( gereği yapılacaktır ) bilin ki, ALLAH kullarının bütün yaptıklarını görüp bilmektedir. ( cezayı hak edenin cezasını, mükâfatı hak edenin de ödülünü verecektir ).

          ZÜMER 30,31: Ey Peygamber! Bir gün sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra kıyamet  günü hepiz RABB'inizin huzurunda yargılanacaksınız. ( Böylece kimin haklı olduğunu o gün göreceksiniz ).

          A'RAF 179: BİZİM yarattığımız insan ve cinlerin birçoğu ( yaratılış amaçlarına uygun davranmadıkları için ) cehennemliktirler. Onların akılları var, GERÇEĞİ DUYMAZLAR; gözleri var, GERÇEĞİ GÖRMEZLER; kulakları var, GERÇEĞİ DUYMAZLAR. ONLAR HAYVAN GİBİDİRLER HATTA ONLARDAN DAHA ŞAŞKIN, DAHA AŞAĞIDIRLAR. İşte onlar gafillerin ta kendileridir.

          KIYAME SURESİ: O gün insanın kaçıp sığınabileceği bir yer olmayacak.

O gün varılacak yer, sadece RABB'inin huzurudur. O GÜN İNSANA YAPTIĞI VE YAPMASI GEREKTİĞİ HALDE YAPMADIĞI BÜTÜN İŞLER BİR BİR HABER VERİLECEK.  Hatta insan kendi aleyhinde tanıklık edecek ( Kendi azaları, yapıp ettiklerini tek tek sayacak. Bir kısım mazeretler ileri sürse bile, aslâ faydası olmayacak ).

          BAKARA 40: Basit dünya menfaatlerini ayetlerime tercih etmeyin. BANA VERDİĞİNİZ SÖZÜ YERİNE GETİRMEDE SORUMLU, DUYARLI, BİLİNÇLİ DAVRANIN. ( www.franzinsayfasi.com internet sayfamızda

" BİZ BEDENLENMEDEN ÖNCE " yazımızı okuyun lütfen ).

          MÜ'MİNUN 97,98: RABB'İM! ŞEYTANLARIN, ŞEYTAN TABİATLI İNSANLARIN vesvese ve telkinlerinden SANA sığınırım. RABB'im! Onların bana yaklaşmalarında  SANA sığınırım.

HER İNSANDA AKIL VARDIR AMA VEFA; İNSAN OLABİLENDE VARDIR. DÜRÜSTLÜK PAHALI BİR MÜLKTÜR. UCUZ İNSANLARDA BULUNMAZ.

Hz. MUHAMMED: Her dünyaya gelen ; kulluğa namzettir. Kulluk her yaratılana nasip olsa, dünyanın değeri kalmazdı, kul dünyayı terazi bilmezdi. ( NUR suresi 55. Ayeti inceleyin lütfen ).

          Hz. ALİ: YAZILAN: dünün / günün eseri değildir, HER VAKİT, HER SAAT, HER DAKİKA RABB'İMİZDEN TASARIDIR. Doğa'ya O yön verir, O'nun verdiği yönü insanoğlu görür!

          CASİYE 13: Bir de göklerde ne var, yerde ne varsa, hepsini ALLAH KENDİ KATINDAN SİZİN HİZMETİNİZE BAĞLADI. Şüphesiz ki, bunda düşünecek bir kavim için ibretler vardır.

          Olaylar sana değil, sen olaylarda kendine yön vereceksin, öylece düzeni bulacaksın.

          Kulun yaptığı ALLAH'ımın " YAP " dediğidir DEĞİL. Suç kulun niyetidir. Heybesine iyi niyet koyan kuluna ALLAH'ım " YAP " DEMEZ. Onu böyle tecelliye kul etmez. ONA YAPTIRILAN, NİYETİNİN ONU NERELERE KADAR GÖTÜRECEĞİNİ GÖSTERMEKTİR. Her olay karşıtı iledir, iyi-kötü, beyaz-siyah, cennet-cehennem. SENİN SEÇME HAKKIN VARDIR. İki yol olur her kulun önünde: HAK YOLU ve ONUN KARŞITI, KULUN KADERİ HER İKİ YOLDA YAZILIR, SEÇİM SENİN HAKKINDIR.

          İSRA 13: BİZ her insanın kaderini KENDİ ÇABASINA BAĞLI KILDIK.

RAHMAN 41,43: Çünkü günahkârlar simalarından belli olacak, perçemlerinden, ayaklarından kıskıvrak yakalanıp cehenneme atılacaklar. Ve onlara,” İşte sizin gibi günahkârların inkâr ettiği  cehennem budur " denilecek.

          LOKMAN 20: ALLH'ın göklerde ve yerde ne varsa HEPSİNİ SİZİN İSTİFADENİZE SUNDUĞUNU, açık ve gizli bütün nimetleri size bol bol verdiğini görmüyor musunuz ? Buna rağmen öyle insanlar vardır ki, hiçbir bilgileri, rehberleri ve vahye dayalı aydınlatıcı bir kitapları olmadığı halde ALLAH hakkında ileri geri konuşup, tartışır dururlar.

          TA-HA 46: ALLAH,” Hiç korkmayın !” dedi, " çünkü BEN daima sizinle beraberim, KONUŞTUKLARINIZI İŞİTİYOR, OLUP BİTENLERİ GÖRÜYORUM.

          KAF 16: Kuşkusuz BİZ insanı yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını biliriz. BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DA DAHA YAKINIZ.

          Hz. MUHAMMED: Ezelde RUH'lar yaratıldığında bazı RUH'lar düzenin dışına çıkmayı istediler, bunlara düzene uy denildiğinde asi oldular, bu asi olan RUH'ların dünyaya gelişlerinde de asi olacakları belli idi. Dünyaya geliş hikmeti odur. Yerini bilen, yolunu gören, yürür; asi kulu, her adımda taş ile vurulur. Ceza mıdır ? Asla ! Taşa vuracak ki yolunda gitsin, doğruya dönsün.

          CUMA 5: ALLAH, DOĞRUYA ULAŞMAK İSTEYENİ DOĞRUYA İLETİR.

BAKARA 118: BÖYLECE BİZ HAKİKATLERİ İYİCE BİLMEK İSTEYENLERE AYETLERİMİZİ APAÇIK GÖSTERİRİZ.

          Hz. MERYEM: Sabır; boyun bükmek değil, mücadele etmektir. Gayret senden  gelecek, ALLAH'ım yüzüne gülecek.

" BİLDİM  " DİYENİ, BİLDİĞİNİ İŞLEMEYENİ RABB'İM HOŞ GÖRMEZ!  

Eli / elde tutup, çevremize yön vermeliyiz. Girdiğimiz her yolda O'NU ÇAĞIRDI İSEK; ÖZ'üne / özeline uyanırız, güzelliği ile bezeniriz. Cümlemiz hem kendimize, hem cümle için duacı olalım.

          TEVBE 119: Ey insanlar! ALLAH'A KARŞI SORUMLULUĞUNUZU YERİNE GETİRİN ve DOĞRU OLANLARLA BİRLİKTE OLUN.

          Hz. MUHAMMED: Almayı dilediğini almak, ALLAH'IMDAN DİLEMEKLE OLUR. OLMASINI DİLEDİĞİNİ: NİYAZIN İLE OLDUR.

          HADİS: Kişi Hz. MUHAMMED'e Salat ve Selam getirmedikçe duası ALLAH'a vasıl olmaz! Duanın kabul edilmesi için, onu AMİN diye bitir