T E V H İ D  ( TEKLİK – BİRLİK  ) 

Can kardeşlerim,

İslam TEVHİD dinidir diyoruz,aceba tevhid'i halimizde yaşıyor muyuz ve tevhid'in ne olduğunu biliyor muyuz ? Hepimiz kendimize dönelim ve bunu kendi kendimize soralım.Bu sorunun cevabını YÜCE TANRIM KUR'AN'da apaçık yazmış,bir ilkokul çocuğunun dahi anlayabileceği şekilde açıklamış : sırf bunu değil hayatta iken ve göç ettikten sonra ( ölümden sonra ) dahi bize lazım olan şeyleri apaçık yazmış.

KUR'AN  bizim manasal Anayasamız'dır,O'na uyduğumuzda hayatımızda her şeyimizin mükemmel gittiğini görürüz.Bunları bilebilmemiz ve uygulayabilmemiz için KUR'AN'ı muhakkak anladığımız dilde okuyup öğrenmemiz lazımdır.Bunu YÜCE TANRI'm ayetleri ile de bize bildirmiş.Bunun ile ilgili birçok ayet vardır,eğer siz de anladığınız dilde KUR'AN'ı okur ve üzerinde düşünürseniz aklınıza gelen bir çok sorunun cevabını apaçık olarak Ayetler'de bulacaksınız.ALLAH'ım şöyle der : OKU...ÖĞREN...UY...ÖĞRET...peki insan anlamadığı bir şeyi nasıl öğrenir ve ona nasıl uyar ? Bunun ile ilgili bir hadis aynen şöyledir : " İLİM ÖĞRENMEK HER MÜSLÜMANA FARZDIR "

                                        Tevhid kelimesinin anlamı : Vahid kökünden ( vahid : BİR, TEK ) gelir :TEKLİK,BİRLİK anlamındadır.Tasavvuf'ta ise " görünen ve görünmeyen tüm evrenin

TEKLİK durumunda olduğu : çok görünen'in,aslında O TEKLİK'in parçası bulunduğu " demektir.

Gelin şimdi İSLAM kelimesinin anlamını öğrenelim.İSLAM : Silm ve Selam köklerinden gelen bir kelime olup "ALLAH'A TESLİMİYET " anlamını taşır.

SİLM : Barış,güven,huzur demektir.  SELAM : Mutluluk,esenlik,güven anlamına geldiğine göre,bu değerlerin olduğu yerde İSLAM var olmaktadır.(O İSLAM ki,Adem'den adem'e  oluşan,sevgide buluşan,insan için çalışan İNSAN'DA KAİNATI BÜTÜNLEYEN,teklik ve çokluk'ta bütünlenendir.İnsan,İslam'da kaydını bulmalı,İslam : insanlık kuralıdır, o kuraldan her yaratılmış sorumludur.)Öyle ise İslam Hz.ADEM'den başlamış ve devam etmektedir.

                                         MÜSLÜMAN : Teslim olan,iman eden demektir.” HAK gerçeğini kavradığı için,iç barışa erip esenlik kazanmış olanların topluluğu " demektir.İşte bu anlam düşünüldüğü takdirdedir ki ; bir yahudi de,bir hiristiyan da eğer bu anlamda yaşıyor ise  o müslüman'dır.

Ali İmran 52 : Vakta ki İSA yahudi'lerden küfrü hissedip anladı,şöyle dedi : " ALLAH yolunda bana yardım edecekler kimdir ? Havariler ( İsa'ya bağlılar ) şöyle dediler : " Biziz, ALLAH dininin yardımcıları,ALLAH'a iman ettik : ve Sen şahit ol ki...Biz gerçek müslümanlarız.

Maide 111 : Hani havarilere ( Hz.İsa'ya bağlı olanlara ) " BANA ve Peygamberlerime iman edin " diye ilham etmiştim de onlar : " iman ettik,bizim hakiki müslümanlar olduğumuza şahit ol " demişlerdi.

Haç 78 :Babanız İbrahim'in dininde olduğu gibi.Bundan evvelki KİTABLAR'da ve bu

KUR'AN'da size Müslüman ismini ALLAH taktı ki,Peygamber size karşı şahit olsun,siz de bütün insanlara karşı şahitler olasınız.

                                           Yukarıdaki ayetlerde size KUR'AN'ın müslümanlığı nasıl tarif ettiğini yazdık.Şimdi düşünelim,düşünelim diyoruz çünkü ALLAH'ım : bize verdiği AKLI, MANTIĞI ve GÖNÜL'ü  gereği gibi kullanmadığımızda ondan sorumlu olduğumuzu ve onun hesabını vereceğimizi bir çok ayette söylüyor,daha önce de yazdığımız gibi " İLİM ÖĞRENMEK HER  MÜSLÜMAN'A FARZ'DIR " diye RESULÜ'müz bize Hadis'i ile bildiriyor.

Hatta RESULÜ'müz  " Benden size bir hadis nakledilirse önce gönlünüze danışın,eğer gönlünüze uymuyorsa  KUR'AN'a bakın,KUR'AN'da yoksa benden değildir " deyip gönlümüzü kullanmamızı EMREDİYOR.

Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır.” Sana yapılmasını istemediğini  başkasına yapma,kendin için dilediğini de başkasına dile ".

Bu ölçü ile hangi şeyin bu din'e uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz.

Hangi şey ki : AKLA...MANTIĞA...HALKIN MENFAATLERİNE  uygundur,biliniz ki o bizim dinimize de uygundur.

Bir şey akıl ve mantığa,milletin menfaatine uygunsa kimseye sormayın ; o şey dinidir.Eğer bizim dinimiz aklın,mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı,son din olmazdı.

                                          Bütün bu yazdıklarımızdan sonra iyice düşünelim : bu güne kadar bize anlatılan İSLAM ve MÜSLÜMAN'lık ile KUR'AN'ın anlattığı İSLAM ve MÜSLÜMAN'lık bir birini tutuyor mu ? işte üstünde dura dura yazdığımız KİTAB'ını kendi dilinden oku dediğimiz bunun içindir,KUR'AN'ı kendi dilimizden okuyup,anlayıp,O'nun ile yaşadığımızda " halimize verdiğimizde " bugünkü cehaletimizden kurtuluruz

                                          ( ALLAH'ımın lisanı gönüldedir,gönül,lisanıdır.Onu sadece ALLAH'ım çözer,ALLAH'ım alır,ALLAH'ım verir.Onun için : ister Hiristiyan,ister Musevi,ister putperest olsun,yeter ki " ALLAH'ım " desin.Mümin : sadece "YARATAN'ım”  diyendir,VERDİĞİNE uyandır.

MUSA da mümin,İSA da,MERYEM de,cümle yaratılan da.Mümin kul vardır,müslim kul değil. )                                  

                                          ( Kul,kul ise : kuldan,kulu ayırmaz ! " Kafir " dedikte,ayırmış olmaz mısın ? Kulun niyazı,ALLAH'ıma gönülden varıştadır ; onu da hiçbir kul çözemez, kendinde dahi.KUR'AN'ın verdiğine uyarsan,ALLAH'ımın SESİ'ni onda duyarsan, ayıramazsın.Çünkü KUR'AN'ı ALLAH'ım verdi,” ayırana uymayın " dedi.                     Ölçüsü ALLAH'ımda olan her şey,kulun sözünden uzak kalır.Senin mümin bildiğin,ALLAH'ımın nezdinde mümin olmayabilir.Onun için,her kulu mümin bil : harcayana dil uzatma ! Neyi nerde harcadığını,neyi nerden kazandığını sadece ALLAH'ım bilir.)

                                              ALLAH'ım RESULÜ'ne ( dolayısı ile biz insanlara )                     " zorlaştırmayın – kolaylaştırın,nefret ettirmeyin – sevdirin " demiştir.Bizler de yaşamımızda bu sözleri halimize vermemiz gerekir.Bakın YÜCE TANRI'm , RESULÜMÜZ'e bir ayetinde nasıl hitap ediyor.( bu hitap tüm insanlaradır ) " BİZ SANA KUR'AN'ı eziyet çekesin diye vermedik " .                        

                                               Evet,KUR'AN bugün gösterildiği gibi Bir yasaklar kitabı değildir.ALLAH da bugün gösterildiği gibi kişileri cehenneme atan bir öcü değildir.

                                               ALLAH'dan öcü gibi korkmayın,O'nu sevin çünkü bizi sevgisinden yarattı ve dedi ki : " Benim RAHMETİM gazabımı örtmüştür,hiç bir günah benim affımdan büyük değildir ".Canı gönülden af diler ve o günahı bir daha yapmamaya gayret edersek,muhakkak af edileceğimizi bilelim.Bakın bir ayetinde ne diyor.” Eğer hiç hata etmeyen bir kavim olsa,onu helak eder,yerine hata eden bir kavim yaratırdım ".Bu ayeti yanlış anlamamak lazımdır,ALLAH hata yapın demiyor,insan hata yapabilir,ALLAH nasıl af ediyorsa biz de karşımızdakini af edelim.Hatasızlık yalnız ALLAH'ıma mahsustur.

Kulu hatasız aramak şirktir.

Bakın ALLAH'ım ne güzel demiş : BENİ seveni severim,BENİM yarattığımı seveni BENİ sevenden  çok severim.Gelin hep beraber her yaratılanı olduğu gibi kusur aramadan sevelim. (Sevgi ile bakmasını bilen gerçek ibadeti bulmuş demektir,çünkü o baktığı her yerde

ALLAH'ı görür.Kulun kula sevgisi ALLAH'ıma saygısıdır.Kul üzerinde ALLAH'ımın ELİ var,dil üzerinde ALLAH'ımın ADI var,gönül üzerinde ALLAH'ımın NUR'u var.)

                                                                      2  

(YARATILAN HER KUL LAYIKTIR,LAYIK OLMAYAN YARATILMAZ.)

                                   Bunun ile ilgili bir Hadis'i yazalım : " İman etmedikçe cennetime giremezsiniz,bir birinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız ".Birbirinize sevgiyi nasıl yayarsınız söyliyeyim mi ? Aranızda selamı yayınız.SELAM ALLAH'IMIN KULUNA TEZAHÜRÜ'DÜR.( görünürlük durumu ) Selam ALLAH'ın kuluna tecellisi,kulun kendini HAK'ta bilmesidir.

Dikkat edecek olursak  KUR'AN da bir çok kereler BİZ diye hitap ediyor,neden BİZ dediğini hiç düşündünüz mü ? Size birkaç ayet ile örnek verelim.

FUSSİLET 45 :BİZ MUSA'ya TEVRAT'ı verdik.

ENBİYA 48     :MUSA ile HARUN'a TEVRAT'ı BİZ verdik.

YASİN 13 – 14 :Antakyalılara İSA'nın havarilerini BİZ gönderdik

Verdiğimiz örnekler gibi daha bir çok ayette BİZ hitabı vardır.” LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDUR RESULULLAH " ADINI ADIM ile yazdım diyor YÜCE TANRIM. 

Bunun ile ilgili bir Hadis'i yazalım : BEN son fakat ( yaratılış itibari ile ) ilk Peygamber olarak gönderildim.Bunun ile RESULÜ'müz bir gerçeği apaçık gözler önüne sunuyor.

ALLAH'ım ilk olarak NURU MUHAMMED'i yarattı, o'na KUR'AN'ı yazdırdı ve o NUR ile kainatı yarattı,KUR'AN daki BİZ hitabı  bu gerçeği açıklıyor.HZ.ADEM'e ve diğer Peygamberlere de ALLAH'ım NURU MUHAMMED ile Vahyetmiştir.Şimdi de,bundan sonra da yalnız NURU MUHAMMED ile verilecektir çünkü o tek kaynaktır.

                                     İlk ayet OKU .......ALLAH'ın RAHMAN ( koruyucu ) RAHİM              ( affedici ) ADI ile oku.Peki düşünelim , o zaman RESULÜ'müzün elinde yazılı bir kitab veya  sayfa veya başka bir şey mi vardı ki okusun ? Tabii ki yoktu,RESULÜ'müz kainat yaratılmadan yazdığı KUR'AN'ı okudu,yane KENDİNİ okudu.

ALLAH'ım KUR'AN'ı her günün doğuşunda yeniden vahyederim diyor.Her gün KUR'AN yeniden vahyediliyor ise ( görünen evrenin her an yok olup,yeniden varedildiğini hepimiz şüphesiz ki biliyoruz ) şimdi,OKU hitabı her bir insanadır,çünkü her insan bir KUR'AN dır,  kendini okuyup " yaşayan KUR'AN " olması lazımdır.

Düşünelim ilk KUR'AN yazıldı sonra kainat yaratıldı,peki o zaman yazılan KUR'AN'da diğer KİTAB'lar yazılı değil miydi ? İşte TEVHİD burada da karşımıza çıkıyor,öyle ise DİN tek'dir ve Ümmet de tek'dir.Bu konuyu delilleri ile sizlere açıklıyalım ki,KUR'AN daki TEVHİD'i iyice anlıyalım.

EN-AM 38 :” Yerde yürüyen hayvan ve iki kanadıyla uçan kuşlardan hepsi ancak sizin gibi ümmetler'dir.BİZ o KİTAB'da hiç bir şeyi noksan bırakmadık.Sonra,ancak RAB'lerine toplanıp getirilirler ".

Yukarıda yazdığımız ayet'den de anlaşıldığı gibi RESULÜ'müz ümmetim dediğinde hiç bir zerreyi ayırmamış,yalnız insanları değil yaratılmış her zerreyi ümmeti olarak bilmiştir, çünkü  yaratılan her zerre  O NUR'DAN YARATILMIŞTIR.

Fatiha'yı da okurken RABB'il alemin diyoruz,alemlerin RABB'ı deyip Tevhid'i belirtiyoruz.

Mühim olan çoklukta TEK'liği bulmaktır,görünürde çokluk,çeşitlilik vardır,asılda her şey TEK'tir.İste dünyaya geliş sebebimizin biri de budur,bu çoklukta TEK'liği bulabilme,  kendimizi bulmamız.” Kendini bilen RABB'ini bilir ". Bunu bir ayet ile açıklayalım.

MAİDE  48 :Ey RESULÜM,sana da bu hak KİTAB'ı ,kendinden önceki kitabları hem tasdikçi,hem onlar üzerine bir şahit olarak indirdik.O halde SEN,ehl-i kitab arasında ALLAH'ın SANA gönderdiği hükümlerle hüküm ver : SANA gelen bu hak'dan ayrılıp da onların arzuları arkasından gitme.Ey insanlar ! Sizden her bir Peygamber için,bir şeriat ve bir yol tayin ettik.Eğer ALLAH dileseydi,hepinizi tek şeriat'a bağlı bir ümmet yapardı.  

                                                                      3

Fakat sizi,zamana göre size verdiği şeriat ölçüleri içinde imtihan edecek.O halde hayırlı işler yapmakta bir biriniz ile yarışın.Sonunda toptan dönüşünüz ALLAH'a dır. O gün,din hakkında yaptığınız ihtilafları ALLAH size haber verecektir.

                                 Aslında din TEK'dir,bunu bir hadis ile açıklayalım : " Biz Peygamberler topluluğu,baba bir kardeşleriz DİNİMİZ ( in esasları ) birdir ".Düşünün RESULÜ'müz ben size yeni bir din getirdim demedi,BEN din'i tamamladım dedi.Başlangıcı olmayan bir şey tamamlanır mı ? ancak bütün ve TEK olan başlar ve tamamlanır.Hepimiz bunları çok düşünmemiz lazım,KUR'AN okumak,gazeteyi okur gibi olmamalı,her bir ayet'in üzerinde düşünmeli ve diğer ayetler ile bağlantısı aranmalı,her bir ayet diğeri ile bağlantılı olup KUR'AN'ın içine serpiştirilmiştir.Bu serpiştirilmiş konuları birleyip,anlamlarını bu çağ'a göre bulup halimize vermek vazifemizdir.Önemli olan yalnız bilmek değil,bildiğine uymaktır, o bilgi ile yaşamaktır,yoksa ekilmiş bir buğdayı sulamamaya benzer ki,buğday çürür ve yok olur.Unutmayalım ki dünya hayatımızdan sorumluyuz ve bu hayatımızdan hesaba çekileceğiz.

Düşünmek için ( tefekkür ) bakın KUR'AN ne diyor.

KAMER    17 : And olsun ki,biz KUR'AN'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık : fakat düşünen mi var ?

NİSA     82 : Onlar hala KUR'AN'ı gereği gibi düşünmeyecekler mi ?

RESULÜ'müz şöyle demiş : " Bir saatlik tefekkür  ( düşünmek ) yetmiş senelik ibadet'e bedeldir.        

MAİDE  69 : Hangi dinden olursa olsun,kim ALLAH'a ve ahiret gününe iman edip de salih amel işlerse artık onlara korku yoktur ve onlar,mahzun da olacak değillerdir. ( Enbiya suresi 94 de ayni bilgi var.)

MÜMİNUN  52 – 53  : İşte sizin dininiz olan bu İslam dini ( tevhid dini,bütün peygamberlerde ) tek bir din'dir.BEN de sizin RABB'inizim.O halde yalnız BANA ibadet edin,emirlerime itaat edin.Geçen ümmetler,din işlerini aralarında parçaladılar,ayrılıklara düştüler : fakat hepsi BİZE döneceklerdir.

BAKARA   213 : Tek ümmet idiler ve KİTAB'ı hak olarak indirdi.

Bakınız RESULÜ'müz emirnamesinde ne yazmış......

                                                         E M İ R N A M E 

Bu emirnameyi kendi ümmetim için,doğuda ve batıda,uzakta ve yakında olan,genç – ihtiyar, bilinen veya bilinmeyen Hiristiyanlar için yazıyorum.Bu emirlerimi dinlemeyenler ALLAH'ın iradesine,karşı gelmiş olurlar.İster sultan,ister sade,mütevazi bir müslüman olsunlar lanete hak kazanmış olurlar.

Bir rahip ve keşiş bir dağa,bir mağaraya sığınır,ovada,çölde,şehirde,köyde,kilisede bulunursa, şahsen ve ordularım ve ümmetimle onun arkasındayım ve onu düşmanlarına karşı müdafaa ederim.Bu rahipler benim teb'alarımdır.Onlara bir fenalık gelmesinden çekinirim.Bir piskoposu vazifesinden,bir rahib'i kilisesinden,bir münzeviyi sığındığı yerden atmak yasaktır. Bir kilise yapılırken,bir cami veya bir müslüman evi yapılıyormuş gibi her türlü yardım yapılmalıdır.Bir müslüman,bir hiristiyan kadınla münasebette bulunursa,onun kilisesinde ibadet etmesine engel olmamalı,dini ile kendisi arasına bir mani koymamalıdır.

Bunlara karşı hareket edenler ALLAH'a ve PEYGAMBER'lerine düşman sayılacaklardır. Müslümanlar kıyamet gününe kadar bu emirlere itaat etmekle mükelleftirler.

                                      Hz.MUHAMMED. ( s.a.v )

                                      1 Ağustos 623

                                      1.nci hicret yılı muharrem ayı 2.nci günü.

                                                                      4

Bu emirnameyi tasdikleyen bir ayet , HAC 40  : Manastırların,kiliselerin,havraların ve mescidlerin korunmasını emrediyor.Din'in TEK olduğunu bildiriyor. 

EN – AM   105  : İşte biz böylece  ayetleri çeşit çeşit açıklayıp biçimden biçime çeviririz.

                             Yukarıda yazdığımız ayetlerden de anlayacağımız gibi KUR'AN bir ÖZ'dür,her devirde ayetleri o devre uygun olarak,o idrak seviyesine göre anlamak,üzerinde araştırma yapmak ve uygulamak gerektiğini açıklıyor.Aynı zamanda her devirde cahil,alim ve arif kişiler olacaktır,herkes kendi idrakince ayetleri yoracaktır.(KUR'AN TEK bir kalemdir, KUR'AN yaratılmış alemdir,KUR'AN bilmeyen için dilim dilimdir,bilene sorsan der....... kendi halimdir.)

(Dünyaya geldiniz " Ben ! "demeyin, " Sen ! "deyin.” Can ! "demeyin,” CANAN ! "deyin.

Eğer ALLAH'ıma varmak isterseniz kendinizi yüksekte görmeyin.İstemek değil,yapmaktır asıl olan.Her kul ister ALLAH'ına varmayı.Varmak için öğrenmeli O'na dönmeyi,bilmeli yarattığını sevmeyi.)

(ALLAH KENDİNİ kullarıyla BİR sayar,” BİR VARLIK OLDUĞUNU " SÖYLER. ALLAH ve kulları TEK ! Neden " kulunu sevin ! "derim ? çünkü,her kul ALLAH'ın bir parçasıdır.ALLAH'ımın yarattığı,dünyada yaşattığı,yüzden yüze BAKTIĞI her kuluna NUR'undan kattığı görülür.” YA RAB "dedin mi,TEK'tir.Dili ayrı değil,mezhebi ayrı değil, milleti ayrı değil ! Geldiğimiz yerden NUR olarak geldik,bedene girdik : dönüşte bedeni bıraktıkta,NUR olarak döneceğiz.NUR'u bedene aldın,VARLIĞI'nı bildin mi ? Bilirsin ne ile 

YARATAN'ı yaratılanı seversin,işte o zaman verilen NUR'u görmüş olursun,sevdiğin müddetçe kullanmış olursun.YARATAN'ı bilmezsen,yaratılanı sevmezsen : NUR'unu bedene hapsetmiş olursun.İnsan,yaratılmış olmanın kutluluğunu idrak ettiği anda : ADEM'den bu güne,sarı'dan – siyaha,beyaz'dan – kızıl'a her rengi ,her ırkı,her dini birbirinden ayırmaz.

Kul - kulu nasıl suçlar,kul üstüne suç yükler ? ALLAH'ımın yarattığı,yaratıp gözettiği,NUR'u ile bezettiği kuluna gözle – sözle suç verirsin.YARATAN görmez mi ? Unutulmasın,her yarattığı – iyi,kötü – O'nun kuludur.O'nun kuluna edilen söz,O'nun NUR'una dır.Kulun ölçüsü O'nda dır.Sen ne " iyi ! ",ne " kötü ! " diyemezsin,ölçüye vuramazsın.Kul her olayı ALLAH'ımdan bilse,rahata kavuşur.” ALLAH'IM HER SÖZÜ KENDİ SÖYLER, KUL'UN GÖRÜNTÜSÜDÜR”,HER KULDA,ALLAH'IMIN KENDİSİ VARDIR.)

(Yerden gelen,yere döner! denilir.Değil ! CANAN'dan gelen,CANAN'a döner.ALLAH'ı aramak lazımdır ! Nerde mi ? içinde !..O insanın içindedir.Uzağa gitme,içinde ara.Her şeyde arayın,arayın ki bulasınız.Gökler,yıldızlar,hava,su hepsi O'nun,ne arıyorsun O'nu bir yerde.

Kainatı YARATAN,durur mu bir yerde ? Sen O'nu her yerde ara da,göreceksin.Uçan kuşta YARATAN'ın VARLIĞI,açan çiçekte YARATAN'ın VARLIĞI,nefes alan her kulda gine YARATAN'ın VARLIĞI varken : çirkini nasıl göreyim,hatasını bulayım ? Cemiyetin bozukluğunun tek sebebi : sevmeyi bilmeyenler,” yalnız benim ! "diyenlerin yoludur.              

Sevgi olmayan yerde katılık olur,katılık felaket getirir.Omuza yük koyabilir misin,cümlenin yüküne yardımcı olabilir misin,ayağını cümle için atabilir misin,adını değil yurdunu düşünebilir misin ? O zaman , " cümle için yaşadım ! "diyebilirsin.Her kul " cümle ! " dese, zaten harp olmaz,kimse kimseyi vurmaz.ALLAH'ım yarattı dense,kuluna kurşun atılmaz.)Evet can kardeşlerim sizlere ayetlerle TEVHİD'in ne olduğunu açıklamaya çalıştık,sizler de YÜCE KİTAB'ımızı kendi dilinizle,anladığınız diliniz ile bir defa okuyun,bir defa daha gönül gözünüz ile okuyun,aradığınız bütün sorularınızın cevabını orada bulacaksınız.