ALLAH'DAN DİLEMEK
Canlar, çoğumuz KUR'AN'ı anladığımız dilde okumadığımız için ALLAH'ın bizden ne istediğini bilmeden, kulaktan dolma bilgilerle yaşıyoruz ve bundan dolayı birçok yanlışlıklar yapıp acı sonuçlarıyla karşılaşıyoruz. Halbuki inen ilk ayet " OKU ". Birçoğumuz " dileksiz olun ALLAH görüyor, sen ALLAH'a havale et o işini halleder " deyip köşeye çekiliyor.
" ALLAH'ın yardımcıları olun ", " ALLAH'a bir güzel ödünç verin " " ALLAH'a yardım ederseniz, ALLAH da size yardım eder " bu üç ayet boşuna mı verilmiş! Şimdi sizlere KUR'AN'daki ayetlerle, Hadisler'le ve 4 Halifemizin sözleriyle birlikte ALLAH'ımın sevdiği Evliyaların sözleriyle ALLAH'tan nasıl dilememiz gerektiğini yazacağız.
Resulullah ( s.a.v ) buyurdular ki: ALLAH'ın Kitabı KUR'AN, ALLAH'ın gökten yere uzatılmış ( Kurtuluş ) ipidir. ( İbni Ebi Şeybe )
TEK REHBER KUR'AN, TEK ÖNDER Hz. MUHAMMED EFENDİMİZDİR.
AYETLER:
İNSAN ( Dehr ) suresi, ayet 30: Ama ALLAH dilemedikçe siz dileyemezsiniz.Muhakkak ki ALLAH, her şeyi hakkıyla bilendir, her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.
TEKVİR suresi, ayet 29: Şurası da bir gerçektir ki, alemlerin RABB'i olan ALLAH dilemedikçe siz dileyemezsiniz.
BAKARA suresi, ayet 153: Ey iman edenler! Sabırla ve ibadetle ALLAH'TAN YARDIM DİLEYİN, ALLAH sabredenler ile beraberdir.
A'RAF suresi, ayet 55: RABB'inize YALVARARAK içten dua edin. Şurası bir gerçek ki O, had bilmezlik içinde davrananları hiç sevmez.
A'RAF suresi, ayet 205: RABB'ini sabah ve akşam içten içe, Yalvararak , ürpererek, yüksek olmayan bir sesle zikret ve sakın gafillerden olma.
İSRA suresi, ayet 108: Ve şöyle derler: " Ey her türlü noksanlıktan, ortakları olmaktan münezzeh yüce RABB'imiz! Eğer RABB'imiz bir şey va'detmişse, O MUTLAKA GERÇEKLEŞİR.
FURKAN suresi, ayet 77: De ki: Sizin dua ve kulluğunuz olmasaydı, RABB'im size değer verir miydi.
BAKARA suresi, ayet 186: Kullarım sana Benden sorarlarsa Ben Karib'im, gerçekten çok yakınım. DUA EDENİN ÇAĞRISINA, Bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm. Hadi onlar da Bana karşılık versinler, BANA İNANSINLAR Kİ doğruyu ve iyiyi bulabilsinler.
RAHMAN suresi, ayet 29 : Göklerde ve yerde kim varsa O'ndan ister. O, her an yeni bir iş ve oluştadır.
KASAS suresi, ayet 17: Ey RABB'im, bana lütufta bulunduğun şeyler hakkı için, artık SUÇLULARA ASLA DESTEK VERMEYECEĞİM, dedi.
TEVBE suresi, ayet 71: Mümin erkeklerle mümin kadınlar, birbirlerinin yardımcıları ve KORUYUCULARIDIR.
ŞUARA suresi, ayet 213: Sakın ALLAH'tan başka bir ilah daha edinip ona ibadet ve dua etme; yoksa azaba maruz kalanlardan olursun.
MÜMİN suresi : Yoluna ( dinine ) samimiyetle bağlanarak yalnız ALLAH'a dua edin. İnkarcılar hoşlanmasa da.
MÜMİN suresi, ayet 60: RABB'iniz: BANA DUA EDİN, DUANIZA CEVAP VEREYİM. Bana karşı görevlerini yerine getirmeyi ( kulluk ) gururlarına yediremeyenler, alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir, buyurmuştur.
MÜMİN suresi, ayet 65: O, diridir. O'ndan başka hiçbir Tanrı yoktur. Yoluna ( dinine ) samimiyetle bağlanarak artık O'na dua ediniz. Bütün övgüler, alemlerin RABB'i olan ALLAH'adır.
NİSA suresi, ayet 59: Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer ALLAH'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, onu ALLAH'a ve Resul'e arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı, hem de sonuç bakımından daha güzeldir.
AHZAB suresi, ayet 57: ALLAH ve Resulünü incitenlere ALLAH, DÜNYADA ve AHİRETTE LANET ETMİŞTİR ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.
HADİSLER :
Hz. Enes ( r.a ) tan rivayetle: Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki: Peygambere salat-ü selam getirilmedikçe, her duanın ALLAH'a ulaşmasını engelleyen bir perdesi vardır. ( Deylemi )
GÜMÜŞHANEVİ 1341 nolu hadis: Dua, gelen ve gelecek olan musibetlere karşı faydalıdır. ALLAH'ın kulları duadan ayrılmayın.
GÜMÜŞHANEVİ 3760 nolu hadisi: ALLAH'ın fazlından isteyiniz! Çünkü ALLAH KENDİSİNDEN İSTENMESİNİ SEVER! En üstün ibadet, duadan sonra halası ( kurtuluşu) beklemektir.
GÜMÜŞHANEVİ 1810 nolu hadis: DİLEĞİNİ ALLAH'A SUNMAYANA, ALLAH GAZAB EDER.
GÜMÜŞHANEVİ 167 nolu hadis: Dünyalığı istemekte iyi hareket edin! ALLAH rızkınıza kefil olmuştur. Herkes yapmakta olduğu işe muvaffak kılınmaktadır. İŞLERİNİZDE ALLAH'TAN YARDIM İSTEYİN. O, DİLEDİĞİNİ SİLER VE İSBAT EDER. Ümmül-kitab ( Levh-i Mahvuz ) O'nun katındadır.
Hz. ÖMER (r.a) der ki: Ben duanın kabul edilmemesi kaygısını taşımam, içimde dua etme isteğinin olmaması kaygısını taşırım, çünkü dua etme isteği verilmişse, KABUL ONUNLA BERABERDİR.
GÜMÜŞHANEVİ 475 nolu hadis: Gecenin üçte biri kalınca, ALLAH sema dünyasına tecelli edip şöyle buyurur: Hani BANA dua eden yok mu-duasını kabul edeyim. BANA istiğfarda bulunan yok mu?...onu bağışlayayım. Üzüntünün ve sıkıntının giderilmesi için BANA YALVARAN NEREDE?...onun da üzüntüsü ve sıkıntılarını bertaraf edivereyim! Hani BENDEN rızık isteyen?...ona da bolca rızık vereyim! Sabah oluncaya kadar böyle devam eder.
GÜMÜŞHANEVİ 4788 nolu hadis: Bir Müslüman gece kalkıp abdestli olarak ALLAH'ı zikrederse ve ALLAH'tan dünya ve ahiret hacetlerini dilerse, ALLAH MUTLAKA ONA HACETİNİ İHSAN EDER.
GÜMÜŞHANEVİ 6181 nolu hadis: Ey Selman, hastanın duası kabul olunur. Dua et ve anlayarak yap duayı! Sen dua et ben de amin, diyeyim.
Ebu Nuaym, Hılye'den rivayetle: Resulümüz buyurdular ki: ALLAH bir kulun dua etmesine izin vermişse, MUTLAKA KABULÜNÜ DE MURAD ETMİŞTİR.
BUHARİ: Resulümüz buyurdular ki: Sakın sizden biriniz dua ederken " Ya RABB, dilersen beni mağfiret eyle, dilersen bana merhamet eyle " demesin. İSTEDİĞİNİ SAĞLAMCA ve KATİYETLE İSTESİN. Çünkü ALLAH'ı şu veya bu işe zorlayabilecek hiçbir kudret yoktur.
TİRMİZİ : Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki: Sizden herhangi biriniz " Dua ettim de kabul olunmadı " diyerek acele etmedikçe duası kabul olunur. ( Dua eden kimse duasında ısrar etmeli, devam etmelidir. Her halde er veya geç müstecap olur. )
Hz.CABİR (r.a ) tan rivayetle: Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki: Hiç kimse yoktur ki, ALLAH'A BİR DUA ETSİN DE, ALLAH İSTEDİĞİNİ ONA VERMESİN veya kötülükten bir miktarı onun üzerinden kaldırmasın. Şayet dua, günah işlemeye ait veya sıla-i rahmi kesmeye dair bir dua değilse. ( Ahmed bin Hanbel )
BUHARİ – MEGAZİ : Hz. Peygamber'e ( s.a.v ) sevindirici bir haber geldiğinde, ALLAH'a şükür için secdeye kapanırdı.
Hz. Ebu Derda ( r.a )tan rivayetle: Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki: Hiçbir Müslüman yoktur ki, bir mü'min kardeşine gıyaben ( arkasından ) dua etsin de, bir melek, " sana da bir o kadarı olsun " demesin. ( Müslim – Ebu Davud )
Hz. AİŞE ( r.a ) tan rivayetle: Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki: Bir kimse insanları gücendirmek pahasına, ALLAH'ı hoşnut ederse; insanların kötülüklerine karşı, ALLAH ona kafi gelir. Bir kimse de insanları hoşnut etmeğe çalışırken ALLAH'ı gücendirirse, ALLAH onu insanların eline bırakır. ( Ebu Nuaym / Hilye ).
ANKEBUT suresi, ayet 4: Öte yandan, durmaksızın o kötülükleri işleyenler ( ve mü'minlere her türlü işkenceyi reva görenler ) de, ( bir gün ) kendilerini kıskıvrak yakalamamızdan ve haklarında vereceğimiz hükümden kaçıp kurtulabileceklerini mi sandılar? Ne de fena hükmediyorlar.
ALLAH AD'INA ATTIĞIN ADIMINI, ÖNÜNE DAĞLAR, ENGELLER ÇIKSA DA, ADIMINI GERİ ÇEKME.
DÖRT HALİFENİN ve ALLAH'IMIN SEVDİĞİ EVLİYA KULLARININ SÖZLERİ:
Verdiğimiz öğütler: tozdan – selden değildir, RABB'imin emrindendir, sizlere olan kavlindendir. Ya sözlerinizi tutarsınız, ya ateşi yutarsınız. Kendi fermanlarınızı kendiniz verin, kendi noksanlarınızı kendiniz görün, kendinizden kendinize sorun. Yollarımız açıktır "HAK AD'ına gelen ise ", yollarımız açıktır " ALLAH, ALLAH…..diyen ise ", sofralarımız açıktır " HAK LOKMASI yiyen ise ".
KULDAN BEKLEME, ALLAH'TAN DİLE, DİLEĞİN OLUR. ALLAH'IMIN EL'İ,
NİYAZ EDENİN SIRTINDADIR.
Derdini SEVGİLİ'ye dersen, dert senden korkar. Kendin derdi yüklenirsen, sen dertten korkarsın.
Darda olduğun an; sadece O'nunla konuş, O'nunla dertleş! Dermanı verecek O'dur! Kul – kulun derdine, sadece söz ile ortak olur, ana – baba dahi olsa.
Niyazın oluşu, yavrunun mama yiyişine benzer. Yavru mamayı yer, gelişir – büyür; niyaz da öyledir.
ALLAH'ımın AD'ına edilen her niyaz, gönülün yaklaştığı nispette yerini bulur. Topu eline alırsan, her zaman, aynı güçle atamazsın. Uzağa gider, bileğinin gücüne göre. Niyaz da öyledir. Gönlünün yaklaştığınca değerini bulur.
Dualar: anında ALLAH'ıma, ALLAH'ımdan – ULU'nun makamına gider.
Duanız kadar nasip verir, dileyen – dilediği kadar nasip alır.
Niyetin güzelliği, sebep kapılarını açar; kul öylece, güzelden güzele geçer. İlk adımda niyetsiz kalmayınız, niyet ettikten sonra şüpheye düşmeyiniz.
ALLAH'ım, iman eden kullarının her an yanındadır; elini O'na açmış isen, O'ndan dilemiş isen, doğrudan ayrılmamış isen.
Duanı yaptığın, niyaza durduğun zaman, şüpheyi içinden sil..” Aceba olur mu?..” deme. Olacak, ALLAH'ım verecek! Deyin! VERMEYECEĞİ ŞEYİN DUASINI ETTİRMEZ ALLAH'IM.
ALLAH'a sığınıp, yaptığın işten korku duyma. Zaten hayır olmayan işi, KENDİNE SIĞINAN kuldan uzak tutar. Onun için, sizce en basit iş için dahi ALLAH'ınıza sığının.
İNANDIĞINA; DAĞLAR OLSA ÖNÜNDE SAHİP ÇIK.
HADİS: Ey kardeşçiğim ÖMER! Salih duana bizi de ortak et ve bizi unutma.
Kul duasını eder ULU'sunu ( koruyucu meleği ) çağırır, ULU'su onu çıkmazdan kurtarır. ALLAH'ımın AD'ına çağırdığın ULU seni bırakmaz.
O, sevdiklerini; bilmeyenlerin, bulmayanların, sevmeyenlerin, üzerine gönderir, olumsuzu sildirir. BARIŞ RABB'İMİN EMRİDİR. HAKKINI KORUMAK DA RABB'İMİN EMRİDİR
Güzel niyazın, yolunu açar; seni her gün bir adım öteye iter. Ne var ki; niyaz gönülden geldiği gibi edilir. Anda gönülden ne geçirirsen o duayı coşarak okursun. ALLAH; ALLAH; ALLAH şefaat ya Resulullah diyesin, ALLAH'ımın yüceliğine niyaz ile varasın.
Mümin olanın niyazı cümleyedir. Niyazımızı ben değil, biz diye edelim, bizde onu bulalım.
ALLAH'ım öyle yüce ki, kulunun her duasına bakar, ne var ki, alsın gitsin ne hali varsa görsün demez, kuluna hayır olanı verir.
Umut kimdedir? HAKK'ı bilende, verir diyendedir. Ne oldu ne olacak dersen, umut kapını kaparsan HAK'tan uzaklaşmış olursun.
Okuyun, ALLAH'tan dileyin! Demeyin,” YAZI bozulmaz!?...” YAZI'yı sen bozamazsın, yeniden yazamazsın; amma, YAZAN, bozar da, çizer de….Yeter ki, ALLAH'INA YÖNELSİN, DİLEMESİNİ BİLSİN. Amin.
ALLAH'ımın kullarının ölçüleri hepsi bir olmaz. ALLAH'ım kuluna sevap kapısı açar, ne var ki, O KUL O KAPIDAN GEÇERSE.
Her emeğin emekçisi, niyetiyle ölçü alır; Bilmediğinden değil, UYMADIĞINDAN YARGILANIR.
Sevmek, kulun gönlünün açık olduğunu gösterir. Seven kulun dileğini ALLAH'ıma açarız, ALLAH'ın dediği olur, olan görülür.
İNSANLAR KENDİ YOLUNU KENDİ SEÇER.
Derman dileyen her kulu, yöneldiği gün RABB'ime bulacaktır yolu. Yolumuz gerçeğe gidiyor ise RABB'im yardımcısız bırakmaz. Diledi isen O'ndan, asla şüphen olmaz.
AÇIK KONUŞMAK ALLAH'IMIN EMRİ'DİR.
Almayı dilediğini almak, ALLAH'IMDAN DİLEMEKLE OLUR.
ALLAH'ıma varmak, yolu yürümekle olur. Hiçbir kul, ALLAH'ımın yolunda yürüyüp de varmadığı görülmemiştir. Demek ki, ALLAH'ıma varmak, kulun isteğiyle olur. Kuluna vermek, ALLAH'ımın dileğiyle olur.
ADALETİ İÇİNDE DUYAN,” ADAM SENDE " DEMEYENDİR.
Olmasını dilediğini niyazın ile oldur. ALLAH'ım esirgemez, kulunun niyazına " HAYIR " demez. Sebep halkeder, er veya geç oldurur, bekleyen kuluna buldurur.” Nerden?” dersen; ne senden sorar, ne benden…. En ince hesabı O'ndan, BÜYÜK GÜC'ünden. Kulun niyazını ALLAH'ım bilir, fikrinde olanı alır. Neden yaratır, yolunu buldurur.
GÖLGEDE KALMAK TA, GÜNEŞİ BULMAK TA SENİN İRADENDEDİR.
Niyazlar alınır ölçüye vurulur, HAK olandan – olmayan ayrılır; kula, yerli – yerince sebebi gönlünce halkedilir. Umduğun gibi gelir. Unutulmasın, duanın kabulü senin hayrın isedir. Unutma ki, YARATAN'ım, seni – senden çok düşünür.
O'nun EMRİ'ne uymalısın, O'nun yolunu bulmalısın. O'NA ELLERİNİ AÇMALISIN. O seni sana bırakmaz, yoluna taş koymaya çalışana izin vermez.
Sanılmasın, gözü olan zarar verir, RABB'İM YOLUNDA OLANI KORUR, KORUR, KORUR.
EMEĞİNİ VEREN DİLEDİĞİ MAKAMA GEÇER.
Az demek, çok demek değil: dediğini bilmek, dediğine uymak, DEDİĞİ GİBİ OLMAK güzeldir.
Arıtan SEN'sin RABB'im, koruyan SEN, zorlara düşsem bile, kurtaran SEN. Amin.
Yol; hedefine ulaştırır, niyetinde olanla buluşturur, hayırda olan hayırla, şerde olan şerle söyleşir.
Niyetinde ne varsa öyle görürsün, RABB'im yarattı sanırsın. Elbet RABB'im yarattı, AMA HEP GÜZELİ YARATTI.
Kimse – kimseye bir şey demeden kendi – kendine dönsün, gönlünden gelen sesi duysun.
EYLEMİNDEN HOŞNUT OLMADIĞIN İNSANIN ELİNİ TUTMA.
Başın dara gelse " ALLAH'ım! Dersin yardım dilersin. Dilemezsen, yardım görmezsin.
GÖNLÜNDE OLANI O'NA SUNMAK İÇİN SAKIN ARACI KOYMA.
Meyveyi yemek için ermesini beklersin, niyazın olması için niye sabır göstermezsin?
Nasihat: kanından veya canından olanadır. Yol göstermek: yolundan olanadır.
HAK YOLUNDA OLMAYAN KİRLENİR.
Herkes dilince, halince, yolunca niyaza dursun, gönlünden geldiğince RABB'inden dilesin….Niyazlarımız buluşur, dostlar aynı mekanda buluşur, hem çalışır.
HAK EDENLERE SEVGİLERİNİZİ BİRLEŞTİRİNİZ.
ERENLER'in sofrasında sevenleriyle buluştuk, RABB'imin AD'ına çalıştık; dileyenin eline su döktük, dileyenin kulağına söz ettik.
Her derdin devası vardır. RABB'im her dileyene sunar. YETER Kİ DİLEYELİM! Yeter ki kendimizde olan hataları eleyelim.
Yolumuzu bildi isek dönmeyelim, ne derlerse desinler kanmayalım, Resulümüz Hz. MUHAMMED'den ayrı kalmayalım, o hem insanlık modelimiz hem KUR'AN'sal önderimiz.
RABB'ini bilen, düzenini bulan, sevgi ve barışa önder olan, ALLAH'ımın sevgili kullarındandır. İnsanları güzele doğru iten, yöneten, ALLAH'ımın sevgili kullarıdır.
Selamette olmayı diliyorsan RABB'ine sığın, O seni zorlamaz, neden kapımı çaldın diye horlamaz. Çal O'nun kapısını, her kuluna açıktır. RESULÜ'nün kapısı insanlığa geçittir, selamette olunuz, kaygıları siliniz.
Niyetler uygun niyaza yol açar, yumağı münasip günü bekler, sözle değil, niyazla isteyin kurtuluşu, ALLAH'ımın her işi hesabına uygundur.
Niyazını, niyetine uygun yapan, neticeyi görür. O'na niyaz eden kuluna, ALLAH'ım koruyucu gönderir.
Niyazım olmuyor, bana yetmiyor deme, niyazın için niyaza dur. ALLAH'IM OLMAYACAĞIN NİYAZINI ETTİRMEZ, ETTİ İSEM, OLACAĞINDAN ŞÜPHEYE DÜŞMEM. Aradığım nedir deyiniz, önce kendinize sorunuz.
HER NİYAZIN ALLAH'IMIN İZNİ İLE BAŞLAR, İZNİ İLE DEVRİNİ TAMAMLAR.
Olumsuzluktan sıyrılan her kuluna, RABB'im niyette hürlük nasip eder, yani OLACAĞI NİYAZ ETTİRİR.
Niyaz gönülden dile düşmeli, nehir misali taşmalı. Hal öyle güzel olmalı ki, her gören şaşmalı.
Her basamak dilendiği yere götürür, ADIMINI ATTIYSAN. Her niyaz beklendiği yerde bitirir, gönlünü sonsuza açtıysan, yerden göğe RABB'in rızasını seçtiysen.
RABB'İME GÜVENİM ÇOKTUR, ÇEVREYE GÜVENİM YOKTUR.
Umut edilenin olması, kulun mucize beklemesi, zayıflık değildir. ALLAH'ıma olan imanın yüceliğini gösterir, YALNIZ O'NDAN BEKLEDİĞİNİ bildirir. UMUTSUZLUK İMANIN SAKATLANDIĞI ANDIR
|