ALLAH'A İNANMAK O'NUN EMİRLERİNİ ÖĞRENMEK
ve UYGULAMAK İLE OLUR.
KUR'AN, İNSAN OLMANIN TEMELİDİR, her bir harfi, İNSAN OLMANIN
İNSAN KALMANIN EMELİDİR.
İşleri düzene koyan ALLAH'ın ADI'yla!
MAİDE suresi, ayet 67: Ey Peygamber! RABB'inden sana indirilen AYETLERİ TEBLİĞ ET. Eğer bunu yapmazsan ALLAH'ın sana verdiği elçilik görevini yerine getirmemiş olursun. ( Görevini yaparken kimseden korkma ) ALLAH seni insanların kötülüklerinden korur. ALLAH, sana zarar vermek isteyen kafirler topluluğunu amaçlarına ulaştırmayacaktır.
( KAFİR: Gerçekleri örtenlerdir. )
Hz. MUHAMMED: Kul bilir de UYMAZSA, görür de DUYMAZSA korksun!
" Kuluyum, kulluğum için gururluyum " diyen: O'nu ( ALLAH'ı ) İÇİNDE BİLİR, korkusuz kalır.
Hz. MUHAMMED: Bir kimseyi inada kapılmış, çekişmeci ve kendi görüşünü beğenmiş görürsen bil ki, onun ziyanı tamamdır.
HADİS ( Deylemi, Müsned ): Resulümüz ( s.a.v ) buyurdular ki: İMAN dille ifade ve düzgün bir dış görünüş değildir. O, kalpte olan ve ( Salih ) AMELLE DOĞRULANAN ŞEYDİR.
HADİS ( İbni Ebi Şeybe ): Dilde kalan AMELE DÖNMEYEN İLİM, ALLAH'IN
İNSANOĞLU ALEYHİNDEKİ DELİLİDİR.
HİCR suresi, ayetler 94,95: Emrolunduğun şeyi KAFALARINI ÇATLATIRCASINA TEBLİĞ ET; şirke bulaşmışlara aldanma. Alay edip eğlenenlere karşı BİZ sana yeteriz.
ZUHRUF suresi, ayet 44: Muhakkak ki, O KUR'AN hem SENİN İÇİN, hem KAVMİN İÇİN BİR ÖĞÜTTÜR. İLERİDE ONDAN MESUL OLACAKSINIZ!
Umulur ki ÖĞÜT ALSINLAR.
BAKARA suresi, ayet 118: Böylece BİZ, HAKİKATLARI İYİCE BİLMEK İSTEYENLERE AYETLERİMİZİ APAÇIK GÖSTERİRİZ.
MAİDE suresi, ayet 45: ALLAH'ın İNDİRDİĞİ İLE HÜKMETMEYENLER ZALİMLERİN TA KENDİLERİDİR.
Hz. MUHAMMED: Bir iş yaparken KENDİNDEN ÖNCE BAŞKASINI DÜŞÜN, ZARAR VERMESİN DİYE. Unutma ki, başkasına BİLE BİLE VERECEĞİN ZARAR, er veya geç SENDEN DE ÇIKAR, UMMADIĞIN – BEKLEMEDİĞİN ZAMANDA.
KABE'yi ALLAH'ımın kulunda bil, kırma kulun gönlünü. Hangi gönlü kırdı isen, ALLAH'IM ORDADIR. Her olanın YÜCE tarafından yazıldığı bilinsin.
Candostlarım! Yazımıza bize hayatımızın her anında ışık tutacak Ayet ve Hadisler ile başladık. Bu günlerde insanların ÇOĞUNUN, ALLAH'ımın EMİRLERİ dışında kendi zanları ve insan onurlarını ve gönüllerini hiçe sayarak BENLİK içinde, kendi menfaatleri doğrultusunda hareket edip yaşadıklarını ve " BEN ALLAH'A İNANIYORUM " deyip, ALLAH'ımın EMİRLERİNİN TAM TERSİNDE bir hayat sürdüklerini hepimiz apaçık görüyoruz. Bu kişiler yaptıklarından utanmadıkları gibi, ALLAH korkularını da tamamen kaybettikleri gibi, ALLAH'ı kullanarak kişileri kandırıp onlara ziyan vermektedirler.
Maalesef insanlar KUR'AN'ı ve VELİ KULLARI okumaya tenezzül etmedikleri için; ALLAH ve insanı birbirinden ayrı iki varlık olarak görüyorlar ve hatta böyle görmek onların işine geliyor. Çünkü insana yaptıklarını sanki ALLAH ve RESULÜ'ne yapmadıklarını zannederek, kendilerini böyle kandırıp günahtan ve sorumluluklarından hesaba çekilmeyeceklerine kendilerini inandırmaya çalışıyorlar.
Halbuki KUR'AN…TANRI'nın KENDİSİNİ maddi alemde tanıması için, ALLAH ismiyle kulunda tecelli ettiğini ve Celalini kulu vasıtasıyla Cemale çevirdiğini apaçık bildiriyor.
AHZAB suresi, ayet 57: Şüphe yok ki ALLAH'a ve RESULÜ'ne EZİYET VERENLERE, ALLAH DÜNYADA ve AHİRETTE LANET ETMİŞTİR. ( onları Rahmetinden kovmuştur ) Onlara, pek hor düşürücü bir azap da hazırlamıştır.
Ayetlerde ALLAH'ımın ve RESULÜ'müzün içimizde olduğunu apaçık okudunuz. Öyleyse insanlara yaptığımız her olumsuzluğu AHZAB 57 de okuduğunuz gibi DOĞRUDAN ALLAH'A ve RESULÜ'NE YAPMIŞ OLUYORSUNUZ.
MAİDE suresi, ayet 105: Ey iman edenler ! SİZ KENDİNİZİ DÜZELTMEYE BAKIN. SİZ DOĞRU YOLDA OLDUKÇA, SAPMIŞ OLAN SİZE ZARAR VEREMEZ. Tümünüzün dönüşü ALLAH'adır. O ( ALLAH ) SİZE NELER YAPIYOR OLDUĞUNUZU HABER VERECEKTİR.
KAF suresi, ayetler 16,17,18,19,22: Andolsun ki insanı BİZ yarattık ve BİZ, nefsinin ona ne gibi vesveseler verdiğini biliriz. Çünkü BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ. Onun sağında ve solunda bekleyen YAPTIKLARINI BİR BİR KAYDEDEN İKİ MELEK VARDIR. Evet insan ne zaman bir söz söylese, yanında mutlaka onu kaydetmeye hazır bir gözcü vardır. Ölüm anının sarhoşluğu, insanın ölümün acı gerçeği ile yüz yüze getirince ona şöyle denir: İŞTE SENİN KORKUP KAÇTIĞIN ŞEY BUDUR. Ona " SEN DÜNYADA İKEN GAFLET İÇİNDEYDİN; BU GÜNÜN GELECEĞİNİ BEKLEMİYORDUN. Şimdi gözünden perdeyi kaldırdık, bu gün HER ŞEYİ BÜTÜN ÇIPLAKLIĞIYLA GÖRECEKSİN” denir.
TA – HA suresi, ayet 46: BEN SİZİNLE BERABERİM diyor.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 101: RESULÜ İÇİNİZDE diyor.
ALLAH " BİZ " demekle ALLAH ve RESULÜ ile AYRILMAYAN TEK VARLIK olduğumuzu bildiriyor.
İNFİTAR suresi, ayetler 5,10,11,12,13,14,15,16: HERKES YAPTIĞI ve YAPMASI GEREKTİĞİ HALDE YAPMADIĞI BÜTÜN İŞLERİ GÖRÜP ANLAYACAKTIR. Bilelim ki, YANINIZDA GÖZCÜ MELEKLER VAR. Bunlar çok değerli yazıcı meleklerdir. ONLAR YAPIP ETTİĞİNİZ HER ŞEYİ BİLMEKTE, KAYDETMEKTEDİR. Şüphesiz iyi insanlar cennet nimetlerine gark olacaklardır. Kötü insanlar ise cehennemi boylayacaklardır. Onlar ( o yalan saydıkları ) hesap günü cehenneme atılacaklar, oradan asla kurtulamayacaklardır.
KALEM suresi, ayet 44 ( A'RAF 182, 183 ): Bu KUR'AN'ı yalanlayanları sen BANA bırak. BİZ onları FARKINA VARMAYACAKLARI BİR ŞEKİLDE YAVAŞ YAVAŞ HELAKE SÜRÜKLEYECEĞİZ. ( Yalanlamak KUR'AN'ın EMİRLERİNİ UYGULAMAMAKTIR. )
NAHL suresi, ayet 63: ALLAH'a yemin olsun ki, BİZ senden önceki birçok ümmete de Peygamberler gönderdik. Şeytan onlara ( insanlara ) KENDİ YAPTIKLARI İŞLERİ SÜSLÜ GÖSTERDİ. O şeytan o çeşit ( karakterdeki ) insanların BU GÜN DE YÖNLENDİRİCİSİDİR.Onlar için acı bir azap vardır.
YUNUS suresi, ayet 51: YOKSA SİZ AZAB BAŞINIZA GELDİKTEN SONRA MI İNANACAKSINIZ? O zaman inanacaksınız öyle mi? Hani bu azabın gelmesi için acele edip duruyordunuz?!
K A D E R
İnsanlar ALLAH'ımın yasak ettiği bütün kötülükleri yapıp " KADERİM BUYMUŞ, BUNU YAŞAMAM GEREKİYORMUŞ "deyip suçu ALLAH'a yükleyecek kadar ALÇALABİLİYORLAR. Şimdi kader neymiş öğrenelim.
Hz.ŞEMS-İ TEBRİZİ'nin ÖĞÜTLERİ ( 2. Bölüm ) 29. Kural:
Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten,” ne yapalım, kaderimiz böyle " deyip boyun bükmek CEHALET GÖSTERGESİDİR. Kader yolun tamamı değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama TÜM DÖNEMEÇ ve SAPAKLAR YOLCUYA AİTTİR. Öyleyse ne hayatın hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.
Hz. MUHAMMED: İki yol olur her kulun önünde: HAK yolu ve onun karşıtı. KULUN KADERİ HER İKİ YOLDA YAZILIR. SEÇİM SENİN HAKKINDIR.
" Şeytan'a uydum!...” denen, odur. ALLAH'ım; binlerce MELEĞİ'ni, her kuluna – doğruyu göstersin diye gönderir. Gine de HATAYI KENDİNE VAZİFE EDİNEN, YOLUNU SEÇMİŞ OLUR. Kaide bozulmaz, dışına çıkılmaz! Yolların görüntüsü, KULLARIN AKİBETLERİ İLE GÖSTERİLİR.Doğru yolu seçen kul, huzur bulur; yolun eğrisine giden, daima huzursuz olur. Birçok MEŞAKKAT İÇİNDE huzura varmış olan kul, doğruyu bulmuş olan kuldur. Her türlü dünya nimetinin içinde huzursuz olan kul, eğri yola giren kuldur. Onun için, içinde olduğun hale şükret ki, " HAK YOLUNDA " olasın, kainata cennete varasın!
Hz. MUHAMMED: Sevilen her düzende EYLEM OLMALI, RABB'ini seven her kulu, O EYLEMİN İÇİNDE KENDİNİ BULMALI. O zaman " Hayat benim!” demez,
" BİZİM !...” der.
NECM suresi, ayetler 39,40,41,42: İnsan için KENDİ EMEĞİNİN KARŞILIĞINDAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY YOKTUR. Kişinin emeği ileride MUTLAKA ÖNÜNE KONULACAKTIR. Sonra da EMEĞİNİN KARŞILIĞI KENDİSİNE TAM OLARAK VERİLECEKTİR. BİL Kİ, DÖNÜŞ RABB'İNEDİR.
ŞEMS suresi, ayetler 7,8,9,10: Cana ve onu şekillendirene ve ona takvasını, İTAATİNİ ve İSYANINI ilham edene andolsun ki, NEFSİNİ ŞİRK ve GÜNAHTAN TEMİZLEYEN KİMSE KURTULMUŞTUR. NEFSİNİ, GÜNAHLAR İÇİNDE GÖRÜNMEZ HALE GETİREN KİMSE DE, ZARAR ETMİŞTİR.
( RESUL'ümüz bu ayeti şöyle açıklamıştır. )
Hz. MUHAMMED: Huyun, ummadığı değerleri vardır! " GİZLENMESE ? " dersin. KENDİN DAHİ KENDİNDE OLANI BİLEMEZSİN! Ancak kendinden sıyrıldıkta: HUYDA OLANI GÖRÜR, " ALLAH'IM SANA SIĞINIRIM " dersin, İşte
" SENDEN SANA SIĞINIRIM ! dedikte, kendinde olana uymuş olursun.
A'LA suresi, ayetler 14,15,16: KENDİNİ ARINDIRAN ve RABB'inin ADI'nı anıp O'na ibadet eden kimse kesinlikle kurtuluşa ermiştir. Fakat siz ey inkarcılar! HEP DÜNYA HAYATINI TERCİH EDİYORSUNUZ.
UYMAYI DİLEYENLER, GÖNÜLLERİNİ PAKLARLAR.
Hz. MUHAMMED
Hz. MUHAMMED: Kulağın var DUYARSIN, dilin var SÖYLERSİN, gözün var GÖRÜRSÜN: DİLENEN YERE DEĞİL, DİLEDİĞİN YERE YÜRÜRSÜN!
Dilenen yeri MURAD ETMELİ, adımlara adım katmalı, öylece ELİNİ VERENİN ELİNİ TUTMALISIN.
Hz. MUHAMMED: Engelleri aşmalıyız, RABB'İM GÖSTERDİ İSE HEDEFİ;
GÖRMEYE, VARMAYA ÇALIŞMALIYIZ.
MÜLK suresi, ayetler 2,13,27: Hanginizin daha iyi, daha yararlı iş yapacağını
SINAMAK İÇİN, ölümü ve hayatı yaratan O'dur. O, Aziz'dir; kötü amel işleyenleri cezalandırmaya muktedirdir, Gafur'dur; yanlış iş yapıp tevbe edenleri bağışlar. Ey insanlar! SÖZÜNÜZÜ İSTER GİZLEYİN, İSTER AÇIĞA VURUN: ALLAH KALPLERDE GİZLENENLERİ, DÜŞÜNCE ve NİYETLERİ İYİ BİLİR. Azapla karşı karşıya geldiklerinde, KÜFÜRDE DİRENENLERİN YÜZLERİ KAPKARA KESİLECEKTİR. O ZAMAN ONLARA,” Alay ederek, " gelsin de görelim " deyip durduğunuz azab işte budur, denilecektir.
( Küfür: Hz. Peygamberi ve onun ALLAH'tan getirdiği kesinlikle sabit olan şeyleri yalanlamak, bir insanın iman edilmesi gereken hususların hepsini inkar ettiğinde, küfür eylemini işlemiş olacağı gibi, birini hatta bir ayette yer alan bir hükmü, bir helali, bir haramı, BİR EMRİ veya YASAĞI inkar etse, yalanlasa, HATTA BEĞENMESE, KÜÇÜMSESE veya alay konusu etse YİNE KÜFRE DÜŞMÜŞ OLUR.
( Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları " DİNİ KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ " sayfa 390 )
Hz. MUHAMMED: İNSAN KENDİ YOLUNU KENDİ SEÇER. Kulun yaptığı, ALLAH'ımın " YAP " dediğidir. SUÇ, KULUN NİYETİDİR. Heybesine iyi niyet koyan kuluna ALLAH'ım " YAP DEMEZ "; onu böyle tecelliye kul etmez. ONA YAPTIRILAN , niyetinin onu nerelere kadar götüreceğini GÖSTERMEKTİR.. Her olay karşıtı iledir, iyi – kötü, beyaz – siyah, cennet – cehennem. SENİN SEÇME HAKKIN VARDIR, İKİ YOL OLUR HER KULUN ÖNÜNDE, HAK YOLU ve ONUN KARŞITI: KULUN KADERİ HER İKİ YOLDA YAZILIR, SEÇİM SENİN HAKKINDIR.
Hz. MUHAMMED: Her insan: KENDİ DİLEDİĞİ HALİ SEÇER. En güzel haller BİZİMLEDİR, bizdedir. Her yaratılmışın ELİNDE BİR KALEM VARDIR, o kalemle; HEP DOĞRUYU YAZINIZ, DOĞRUYU SÖYLEYİNİZ, DOĞRU YOLDA YÜRÜYÜNÜZ, asla emeğiniz boşa çıkmaz. Her birimiz bir alem, her birimiz ayrı KALEM..
Her kapı açılacak, ne var ki KENDİ İNŞA ETTİĞİN EŞİKTEN GEÇİLECEK.
İSRA suresi, ayetler 13,14: BİZ insanın KENDİ ELİYLE YAPTIĞI iyi – kötü bütün işlerini BOYNUNA ( bir halka gibi ) ASARIZ. Kıyamet günü ise ONUN BÜTÜN AMELLERİNİ BİR KİTAB OLARAK ÖNÜNE KOYARIZ. O da bu kitabı açılmış durumda bulur. Ona, ŞİMDİ KİTABINI OKU BAKALIM ( başka bir şeye gerek yok ) BU GÜN HESABINI KENDİ KENDİNE GÖRECEKSİN denilecektir.
HADİS ( Gümüşhanevi 1359 nolu hadis ): Kişi ORUÇ TUTAR, NAMAZ KILAR, HACCA GİDER, ÜMRE YAPAR da kıyamet günü olunca ona ancak AKLI ve GÜZEL HUYU KADAR sevap verilir.
HİCR suresi, ayetler 92,93: İşte, andolsun RABB'ine ki, BİZ, MUTLAKA ONLARIN HEPSİNİ YAPTIKLARI ŞEYLERDEN HESABA ÇEKECEĞİZ.
TEVBE suresi,ayet 126: Onlar görmüyorlar mı ki, her sene bir veya iki kere belaya uğratılırlar, sonra da TEVBE ETMEZLER ve HİÇ DERS ALMAZLAR.
GÜNLER, AYLAR, YILLAR GEÇER. HER İNSAN GELECEĞİNİ KENDİ SEÇER.
Hz. MUHAMMED
Hz. MUHAMMED: Dünya insanın kaderidir, insanların zorluklarıdır. Her olay gelir geçer: İNSAN İNSANLIK FİSTANINI GİYMİŞSE GELECEĞİNİ SEÇER. GÜNÜNÜZÜ DEĞİL, GELECEĞİNİZİ SEÇİCİ OLUN Kİ, NERDE BEKLENDİĞİNİZİ BİLESİNİZ.
Hz. MUHAMMED: Yolumuzu alan bilsin, ŞAŞMASIN ! GERÇEĞE UYMAZSAN, YOLUNU ALAMAZSIN.
RABB'İM KUR'ANI " OKUYUN! ÖĞRENİN! ÖĞRETİN! " diye verdi,
Kainatı kulunun önüne serdi, ÖĞREN! ÖĞRET! UYAN! UY!
Hizmet; kulun kulluğunun bir bölümüdür. Onu da yapmaktan kaçınırsa kulu, nerde bulacak yolu? Elden ele açılalım, HAK yoluna seçilelim.
ZÜMER suresi, ayetler 30,31: Sen elbette öleceksin, onlar da elbet öleceklerdir. Sonra siz muhakkak RABB'inizin huzurunda BİRBİRİNİZDEN DAVACI OLMAK ÜZERE DURUŞACAKSINIZ, ( Duruşmaya çıkacaksınız ).
M Ü N A F I K
YASİN suresi, ayetler 10,11,12: Onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez ONLAR İNANMAYACAKLARDIR. Ey Peygamber! Sen ancak KUR'AN'A UYAN, görmediği halde Rahman olan ALLAH'ın azabından korkan kimseleri UYARABİLİRSİN.
Sen onlara, ALLAH'ın kendilerini bağışlayacağını ve onlara bolca mükafat vereceğini müjdele. Şüpheniz olmasın ki, BİZ ölüleri bir gün dirilteceğiz ve insanların HAYATTA İKEN YAPTIKLARI İYİ – KÖTÜ BÜTÜN İŞLERİNİ ve GERİDE BIRAKTIKLARI FAYDALI – ZARARLI BÜTÜN AMELLERİNİ KAYDEDİYORUZ. BİZ her şeyi,
İÇİNDEKİLERİ BÜTÜN AYRINTILARIYLA GÖSTEREN AMEL DEFTERİNDE BİR BİR TESPİT ETMEKTEYİZ.
Hz. ÖMER: Güvenmediğin dostlarından SAKIN, gönlüne darlık vereni DOST BİLME. Düşmanlarından UZAK DUR. Güvenilir kimse de ALLAH'tan KORKANDIR.
ÖZÜ – SÖZÜ – EYLEMİ BİR OLMAYANLAR MÜNAFIKTIR.
TEVBE suresi, 84: Münafıklardan ölen hiçbir kimse üzerine, HİÇBİR ZAMAN NAMAZ KILMA; KABRİ BAŞINDA DURMA. Çünkü onlar, ALLAH'ı ve RESULÜ'nü tanımadılar ve kafir olarak can verdiler.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 188: Münafık; yapmadığı şeylerle övünür. ÖNCE KENDİNİ, SONRA ÇEVRESİNDE OLANLARI KANDIRIR.
Münafıklığı Hz. Peygamber şöyle özetliyor: Dört özellik kimde bulunursa tam katıksız münafıktır. Kendisine emanet verildiği zaman İHANET EDER, konuştuğu zaman YALAN SÖYLER, insanlara söz verdiğinde SÖZÜNDE DURMAZ, birine düşman olduğunda İLKESİZ DAVRANIR. Öyleyse iki katagoriyi de ( inanç – amel ) derleyerek münafıkların genel özelliklerinden bahsedelim. Sonra HER BİRİMİZ KENDİMİZİ TARTALIM, inşaALLAH bunlardan değiliz diye de dua edelim.
TEVBE suresi,ayet 67: Münafık, KÖTÜLÜĞÜ EMREDER, İYİLİĞE ENGEL OLUR.
MAİDE 1, TEVBE 75: Münafık AHDİ BOZAR, SÖZÜNDE DURMAZ. Kendince tuzak kurar ama kurduğu o tuzağa kendi düşer.
MÜNAFİKUN suresi,ayet 1: Münafık , YALAN SÖYLER. Yalancılığı meslek haline getirir. YALAN YEMİNLERDE BULUNUR.
HUCURAT suresi, ayet 6: Münafık, KÖTÜ SÖZ YAYAR. ZAN İLE HÜKMEDER ve boş zannın / sözün peşinden koşar.
NUR suresi, ayet 11: Münafık, İNSANLARIN NAMUSLARINI LEKELEMEKTEN UZAK DURMAZ.
BAKARA suresi, ayet 14: Münafık, İKİYÜZLÜDÜR, İKİ DİLLİDİR, İKİ KALPLİDİR.
FETİH suresi, ayet 11: Münafık; KALBİNDE OLMAYANI DİLİYLE SÖYLER, DİLİNDE OLANI İSE KALBİNE YERLEŞTİRMEZ.
MÜCADELE suresi, ayet 14: Münafık, ALLAH'IN ADI'NI ANARAK YEMİN EDER. Yüce RABB'imin ADI'nı istismar aracı yapar.
NİSA suresi, ayet 142: Münafık, NAMAZ KILDIĞINDA GÖSTERİŞ YAPAR.
ALLAH'ı çok az zikreder. İbadetinde gösterişten uzak durmaz.
MÜNAFİKUN suresi, ayet 5: Münafık, KİBİR SAHİBİDİR. BAĞIŞLANMA DİLEMEKTEN BİLE UZAK DURUR.
BAKARA 178,194 – MAİDE 94: Münafık, düşmanlık yaptığında ZALİMCE DAVRANIR.
İlkesizce davranır. Aşırıya gider. İNSAFI TERKEDER.
HADİD suresi, ayet 13: Münafık, şeytanın oyununa gelir ve ALLAH'IN BAĞIŞLAYACAĞI İLE KENDİNİ AVUNDURUR. Daha zamanım var diye KENDİNİ KANDIRIR.
BAKAR suresi, ayet 9: Onlar ALLAH'ı ve inananları ALDATTIKLARINI SANIRLAR. Halbuki onlar FARKINA VARMADAN SADECE KENDİLERİNİ ALDATIRLAR.
KASAS 86 – NİSA 105: Şu halde SAKIN İNKARCILARA YARDIMCI OLMA.
KEHF suresi, ayet 51: Ben ( Resulü ) SAPIK ve SAPTIRAN kimseleri hiçbir zaman YANIMA YAKLAŞTIRMAM, YARDIMCI EDİNMEM.
HADİS ( Gümüşhanevi 451 nolu hadis ): Resulümüz ( s.a.v ) KÖTÜ SÖZ DUYACAĞI KİŞİNİN YANINA GİTMEZDİ.
Hz. MUHAMMED: Kötü nesiller, DEJENERE RUHLU KULLAR, çok kötü durumlar yarattı.
FATIR suresi, ayet 44: Bu inkarcılar, yeryüzünde gezip dolaşarak kendilerinden önce gelen kavimlerin SONLARININ NASIL OLDUĞUNA BAKIP DA HİÇ DÜŞÜNMEZLER ? Halbuki onlar, kendilerinden daha güçlü idiler. Bilin ki, göklerde ve yerde olan hiçbir şey ALLAH'ı aciz bırakmaz. O'NUN KANUNLARINA ENGEL OLAMAZ. Çünkü ALLAH " ALİM'dir "; kime nasıl ceza vereceğini iyi bilir. " KADİR'dir”; dilediğini yapmaya gücü yeter, O'na kimse engel olamaz.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 28: İnananlar, inananları bırakıp da KAFİRLERİ DOST EDİNMESİN. HER KİM BUNU YAPARSA, ALLAH'TAN İLİŞİĞİ KESİLİR.
Hz. ALİ'nin; oğlu Hz. HASAN'a ettiği nasihat: AHMAK'la dostluktan SAKIN, çünkü o sana faydalı olmak isterken ZARAR VERİR. YALANCI'yla DOST OLMA, zira o, senden uzak duranı sana yaklaştırır, yakınını da senden uzaklaştırır. FACİR ile de DOST OLMA, çünkü seni UCUZA SATIVERİR. ( FACİR; Azan, günaha dalan, YALANCI, ALLAH'IN EMRİNDEN ÇIKAN )
ENFAL suresi, ayet 22: ALLAH katında canlıların en kötüsü, AKILLARINI KULLANMAYAN SAĞIR ve DİLSİZLERDİR.
YUNUS suresi, ayet 27: Kötü işler yapmış olanlara gelince, bir kötülüğün cezası misliyledir ve onları BİR ZİLLET KAPLAYACAKTIR. Onları ALLAH'ın azabından koruyacak hiç kimse de yoktur. SANKİ YÜZLERİ KARANLIK GECEDEN PARÇALARLA, ÖRTÜLMÜŞTÜR. İşte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
G Ö L G E D E Y A Ş A Y A N L A R, GÜNEŞİ GÖREMEZLER.
NİSA suresi, ayetler 138,139: Münafıklara ( ikiyüzlüler ) kendileri için acıklı bir azabın olduğunu müjdele. ONLAR, İNANANLARI BIRAKIP İNKAR EDENLERİ DOST EDİNDİLER. Güç ve kuvvetin onların yanında mı arıyorlar? BÜTÜN GÜÇ ve KUVVET ALLAH'A AİTTİR.
Candostlarım! İnanıyoruz ki, şu anda bu satırları okuyan hiçbir kardeşimizde bu hastalıklar yoktur. Hastalıklar kişiyi amelde münafıklıktan İMANDA MÜNAFIKLIĞA doğru hızla sürükler. Hiçbir candostumuzun bu durumlara düşmeyeceğini umarız.
A'RAF suresi, ayet 79, 78: O da onlardan yüz çevirdi ve ( şöyle ) dedi:” Ey kavmim, andolsun size RABB'imin risaletini tebliğ ve SİZE ÖĞÜT VERDİM. AMA SİZ ÖĞÜT VERENLERİ SEVMİYORSUNUZ. Bu yüzden onları ansızın öyle şiddetli bir sarsıntı yakaladı ki, oldukları yerde diz üstü çöküp kaldılar, HELAK OLUP GİTTİLER.
İYİLİĞİ EMRETMEK, FENALIKTAN ALIKOYMAK ALLAH'IMIN
KUR'AN'DAKİ EMRİDİR.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 104: İçinizden HAYRA ÇAĞIRAN, GÜZELİ EMREDEN,
KÖTÜ ve ÇİRKİNDEN ALIKOYAN BİR TOPLULUK OLSUN. Kurtuluş ve zafere eren işte onlardır.
HADİS ( Müslim, İman 78; Ebu Davud, Salat 248 ): Resulümüz buyurdular ki; KİM KÖTÜ ve ÇİRKİN BİR İŞ GÖRÜRSE, ONU ELİYLE DÜZELTSİN; eğer buna gücü yetmiyorsa, DİLİYLE DÜZELTSİN; buna da gücü yetmezse, KALBEN KARŞI KOYSUN. BU DA İMANIN EN ZAYIF DERECESİDİR.
LOKMAN 17, AL-İ İMRAN 110, 114 – TEVBE 71: Yavrucuğum: namaz kıl, İYİLİĞİ EMRET, KÖTÜLÜĞÜ YASAKLA, başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek, zorlu / önemli işlerdendir.
Hz. MUHAMMED: Her insan ne ekerse, ne kadar emek verirse: onu biçer… ve her insan KENDİ YOLUNU KENDİ SEÇER.
HADİS ( Tirmizi, fiten 9 ): Huzeyfe ( r.a ) anlatıyor: Resulullah ( s.a.v ) buyurdular ki: Nefsimi kudret elinde tutan ZAT'a kasem olsun ki, YA MA'RUFU EMREDER ve MÜNKERDEN DE YASAKLARSINIZ veya ALLAH'IN KATINDAN UMUMİ BİR BELA GÖNDERMESİ YAKINDIR. O zaman yalvar yakar olursunuz da DUANIZ KABUL EDİLMEZ. ( MARUF: Uygun görülen, beğenilen. MÜNKER: Kötülük, ahlaksızlık, inkar etmek ).
HADİS ( Gümüşhanevi 1258 nolu hadis ): ALLAH Azze celle, melekleri, hatta yuvasındaki karıncalar, denizdeki balıklar bile, İNSANLARA İYİYİ ( DOĞRUYU ) ÖĞRETEN KİMSELERE SALAT ( İSTİĞFAR ) EDERLER.
HADİS: Sorumlu olanlar; kime hesap verecek, kimden deva dileyecek?
Hz. MUHAMMED: " Bildim " diyeni, BİLDİĞİNİ İŞLEMEYENİ RABB'İM HOŞ GÖRMEZ! Eli elde tutup, ÇEVREMİZE YÖN VERMELİYİZ.
Hz. MUHAMMED: Cümlemiz aynı safta buluşmalıyız, cümlemiz BİRBİRİMİZ İÇİN ÇALIŞMALIYIZ ve O'NUN ( ALLAH'IN ) MURADINA ULAŞMALIYIZ.
Hz. ALİ: Yapılan her emek RABB'İN KATINDA YERİNİ BULUR.
Hz. ALİ: Dört yanımıza bakmak, bilgimize bilgi katmak, yoldaki, çöldeki sürüyü önümüze katmak görevimiz olmalı, RABB'im her an bizi bizde bulmalı.
Hz. HATİCE: Örnek olun, YOLDAN ÇIKANI GÖRÜN, YOLUNU GÖSTERİN kırmadan. ALLAH'ımın AŞKI'na, GÖNÜLLERİ ŞAŞKINA YOL VERMEK: yola uyan ALLAH'ı bilen HER KULUN VAZİFESİDİR. Kulun yolunu ALLAH'a bağlamak, BİZİM İÇİN MUKADDES VAZİFE.
YUNUS'UM der ki: Dertli gördüm, ortak oldum hafiflettim, ben de hafifledim. Hummalı ( boş yere telaşa düşen ) gördüğüme " Dur!” dedim. Yardımcı olmaya lüzum yok, çünkü telaşı boş. Anlattım, UYANDIRDIM.
Hz. MEVLANA: Yarım gün kendin için çalıştı isen, yarım gün CÜMLEYE ÇALIŞACAKSIN. Beden vermezse, DİL ile; dil vermezse, YOL ile, yol vermezse HAL İLE…Göreceksin, çözeceksin, düğümleri açacaksın.
Hz. MUHAMMED: Hizmetin olmadığı yerde, himmet aranmaz. Rahmet HAK'tan, ZAHMET KULDANDIR: Elbet her zahmet değerini bulur, değeri kadar Rahmete nail olur.
Ağır yüke talip olan, galip olduğunu bilsin. Çünkü, ALLAH'A SIĞINAN ASLA YARDIMSIZ KALMAZ. RESULÜ sorumluluk yüklenen her kulunu, NUR'U İLE NASİPLENDİRDİ.
Hz. MUHAMMED: BİR'liğe BİR'lik gerek, sevgiye gürlük gerek; zorda olan var ise, elele vermek gerek.
HADİS ( İbni Ebiddünya ) Hz. Esma Binti Yezid ( r.a ) tan rivayetle: Efendimiz
( s.a.v ) buyurdular ki: Bir kimse din kardeşinin ırzını ve namusunu ONUN GIYABINDA MÜDAFAA EDERSE, o kimseyi cehennemden azad etmek, ALLAH ( c.c )'nun üzerine hak olur.
MAİDE suresi, ayetler 79,80,2: İŞLEDİKLERİ KÖTÜLÜKTEN BİR BİRLERİNİ VAZGEÇİRMİYORLARDI. Ne kötü şeydi yapmayı sürdürdükleri! Onların BİRÇOĞUNUN KÜFRE SAPANLARLA DOSTLUK KURDUKLARINI GÖRÜRSÜN. Öz benliklerinin onlar için hazırlayıp sunduğu şey gerçekten çok kötü!
ALLAH ÜZERLERİNE GAZAP İNDİRMİŞTİR. Azap içinde de onlar sürekli kalacaklardır.
HADİS ( Hatib – Tarih ) Hz. Cabir ( r.a ) tan rivayetle Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki: Bir adam hangi topluluğun yaptığını severse, bu sevgi sebebiyle, kıyamet gününde onların arasında haşrolur ve onların hesabı ile hesap görür. ONLARIN YAPTIKLARINI YAPMASA BİLE.
AHZAB suresi, ayet 36: ALLAH ve RESULÜ bir işe hüküm verdiği zaman, BİR KADIN ve ERKEĞE, O İŞİ KENDİ İSTEKLERİNE GÖRE SEÇME HAKKI YOKTUR. Her kim bunu YAPARSA ALLAH ve RESULÜ'NE KARŞI GELİRSE bir SAPIKLIĞA düşmüş olur.
NAHL suresi, ayet 64: Sana bu zikri / KUR'AN'ı vahyettik ki, kendilerine indirileni
İNSANLARA AÇIK SEÇİK BİLDİRESİN DE, DERİN DERİN DÜŞÜNEBİLSİNLER.
Hz. ALİ: Sözü söze katmayın, NAMERT ELİ TUTMAYIN. Cümle alemi dost bilelim, DOST OLMAYANI BİR KALEMDE SİLELİM. Adam ol! Adam gibi kal! İnsan gibi öl. Gün ışığı aydınlatsın, gelen günler sevindirsin, RABB'İNİ BİLMEYENİ SÜRÜNDÜRSÜN.
Hz. ÖMER: Karışık bilgi din değildir. Dinde bozgunculuk ALLAH'IMIN EMRİ ASLA OLAMAZ. Bozgunculuk yapan, hiçbir yaratılmışla dostluk kuramaz.
Hz. MUHAMMED: Cenneti de, cehennemi de düzenleyen ALLAH'ımdır. NİYETLER KULLARIN YOLUNU AYIRIR, ALLAH'IM O'NUN YOLUNDA OLANI KORUR.
Hz. ALİ: Hayır ile sözünüzü açınız, ŞER OLANDAN AMAN…KAÇINIZ. HAL HATIR BİLMEYENDEN UZAK KALMALIYIZ.
Hz. MUHAMMED: Yakın enerji ne kadar bizimleyse, IRAK ENERJİDEN O KADAR UZAK DURMALIYIZ. NEGATİF ENERJİDEN UZAK DURMALISINIZ.
POZİTİF ENERJİ İLE CEPHELERİ KURMALISINIZ.
Hz. MUHAMMED: Aldığı bilgi ile DONANAN, HER ADIMINI DÜŞÜNÜP DE ATMALI! Yolumuzu alan bilsin, ŞAŞMASIN.
Hz. MUHAMMED: Amade olmak: niyaza durmakla değil, YOLUNDA GİTMEK, KÖTÜDEN UZAK DURMAKTIR.
HADİS ( Gümüşhanevi 2107 nolu hadis ): Bir topluluk, şayet ARALARINDA YAPILAN KÖTÜLÜĞÜ, ÇOĞUNLUK OLUP, GÜÇLERİ YETTİĞİ HALDE ÖNLEMEZLERSE, ALLAH CEZASINI HEPSİNE TEŞMİL EDER.
HADİS ( Gümüşhanevi 2109 nolu hadis ): Kim bir sapıklığa ( halkı ) çağırırsa ve bunda kendisine uyulursa, kendisine uyanların vebalini de üstüne alır, onların vebalinden de bir şey eksilmez. Kim de doğru yola davet ederse ve bunda kendisine uyulursa, o da kendisine uyanların ecri sayısınca ecir alır. Onların ecirlerinden de hiçbir şey eksilmez.
EN'AM suresi, ayet 55: İşte böylece Ayetlerimizi AÇIK AÇIK anlatıyoruz ki. SUÇLULARIN YOLU ORTAYA ÇIKSIN.
NİSA suresi, ayet 135: Ey inananlar, ADALETİ HAKKIYLA YERİNE GETİRİN.
KENDİ ALEYHİNİZE, - ZENGİN OLSUN, FAKİR OLSUN – BABANIZIN YAHUT AKRABALARINIZIN ALEYHİNE OLSA BİLE, ALLAH İÇİN ADİL ŞAHİTLER OLUN, ALLAH onlara sizden daha yakındır. ARZUNUZA UYUP DA ADALETSİZLİK YAPMAYIN. Eğer bildiğinizi değiştirir, ya da şahitlikten vazgeçerseniz, ALLAH BÜTÜN YAPTIKLARINIZDAN HABERDARDIR.
HADİS ( Buhari, itisam 2 ): İbnu Mesud ( r.a ) dan Hz. Peygamber ( s.a.v ) in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Muhakkak ki, en güzel söz ALLAH'IN KİTAB'IDIR. En güzel yol da MUHAMMED'İN ( s.a.v ) YOLUDUR. İşlerin en kötüsü de DİNE AYKIRI OLARAK SONRADAN ÇIKARILANIDIR. Size vaat edilen MUTLAKA yerine gelecektir. Siz ALLAH'ı aciz bırakamazsınız.
HADİS: AYIRANDAN UZAK DURUN, günde onu ayıran seni kayıran, gelende SENİ DE AYIRIR, BAŞKASINI KAYIRIR. Güvenilecek tek kapı, ALLAH'IMIN KAPISIDIR; ALLAH'ıma gidilecek tek yol, GÖNÜL KAPISIDIR.
Hz. MUHAMMED: BİR'de – BİR'liği bulalım, VELİLER'DEN AYRI DÜŞMEYELİM.
Hz. MUHAMMED: BİLENLER BİLMEYENLERİ EĞİTSİN. Sevenler; OLUMSUZ GELEN HER ŞEYİ ÖĞÜTSÜN. Denilsin ki: RABB'im seni – beni ayırmaz. O'NU BİLENLERDEN GAYRISINI KAYIRMAZ.
HADİS ( Deylemi ): Bid'atler ( dinde olmayıp, dine SONRADAN EKLENEN )
Çıkınca, ALİM İLMİNİ AÇIĞA ÇIKARSIN!
HADİS ( Ebu Nuaym, Hılye ): Resulullah ( s.a.v ) buyurdular ki: İlme ÖĞRENİP YAŞAYARAK sahip çıkın. Onu sadece NAKLEDENLERDEN OLMAYIN!
HADİS ( İbni Mace, fitne 20 ): İnsanlar zalimi görüp ZULMÜNE ENGEL OLMAZLARSA, ALLAH'tan HEPSİNİ KAPSAYAN bir azabın gelmesi yakındır.
HADİS ( Taberani, evsat ): Resulü Ekrem ( s.a.v ) buyurdular ki: KAFİRLERİ SEVEN, KAFİRLERLE BERABERDİR. Kendisine SALİH AMELİ BİLE HİÇBİR FAYDA SAĞLAMAZ. ( KAFİR: Gerçekleri örten )
Hz. MUHAMMED: Kimse BAŞKASININ GÜNAHINA ORTAK OLMASIN.
EYLEMİNDEN HOŞNUT OLMADIĞIN İNSANIN ELİNDEN TUTMA.
Hz. MEVLANA: Olacağı SORMA CAHİLE! Kimi fistan dokutur, kimi destan okutur; cümle alem gözdeyken, gördüğünü saklatır. AÇ KİTABINI KENDİN OKU, gör çevreni KENDİN OKU.
Hz. ALİ: HAKSIZLIK KARŞISINDA EĞİLMEYİN. Eğer eğilirseniz, haklarınızla beraber HAYSİYET ve ŞEREFİNİZİ DE KAYBETMİŞ OLURSUNUZ.
Hz. MUHAMMED: Kişi DOST'UNUN ( ALLAH'IN ) yolundadır. O halde sizden her biriniz DOST EDİNECEĞİ KİMSEYE DİKKAT ETSİN.
HAK EREN: Affetmek, YAPILANLARI ONAYLAMAK, HOŞ GÖRMEK DEĞİLDİR. Yapılanları önemsiz farz etmek, ÖRTBAS ETMEK, yapılanların kötü olduğunu geçersiz farz etmek, ya da o kişinin haklı olduğunu zannetmek de değildir. Tam tersine " yapılanlar kötüydü, incitti " diyerek ve YÜZLEŞEREK yola çıkılır. Affetmek, o kişiyi sevmek değil, o kişiyle konuşmak zorunda olmak değil. O KİŞİYLE İLİŞKİYİ SÜRDÜRMEK DEĞİL, o kişinin beklentileri doğrultusunda davranmak değil, o kişiyi suçsuz, ya da haklı bulmak değildir. Affetmek, öfke ve intikama yatırım yapmaktan vazgeçmektir.
MERYEM suresi, ayet 72: Sonra BİZ, KORUNUP SAKINANLARI kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.
Hz. ALİ: Cümleye zarar vereni ZÜMRE'DEN AYIRIN, BANA NE DEMEYİN!
Eğemen olan düzende tüzüklere AYKIRI GİDEN, ELENİR.
Hz. FATIMA: RABB'im cümlenizi korusun. DOĞRUNUN HAKKINI YİYENLERİN ELLERİ KURUSUN. Gerçeğe uymayanları taşladım, sizlere selamet diledim.
Hz. ALİ: DOST KAPISI birdir, birde olacak. O KAPIYI BİLMEYENLER ZORDA KALACAK. O'nu ( ALLAH'ı ) bilenlere sözüm, onlarla beraber ÖZ'üm. ASLA GERİ DÖNMEYİNİZ , RABB'İNİ BİLMEYENLERE BİR TEK SÖZ SUNMAYINIZ.
Hz. ALİ: Her zerrenin sahibi olan ALLAH, ilimlerin kapısını SADECE BİLENLERE AÇAR, O KAPIDAN RABB'İNİ BİLENLER GEÇER. Cennetin anahtarları LAYIK OLANLARINA VERİLECEK.
Hz. PİR SUTAN ABDAL: RABB'imin sözü BİLMEYENE GELMEZ. O, BİLENLEDİR, SEVENLEDİR, ÖVENLEDİR. O'NUN EMRİNE UYAN, övülendir, sevilendir.
Hz. MUHAMMED: KULA ÜZÜNTÜ VERİP İBADETE SIĞINMAK SENİ PAKLAMAZ.
MAUN suresi, ayetler 4,5,6: ( Bir de tutmuş kendince ibadet ediyor ) Yazıklar olsun böylesi ibadet edenlere! Onların, yaptıkları ibadetin ne olduğundan haberleri bile yok. İşleri güçleri gösteriş.
YUNUS: BİR KEZ GÖNÜL YIKTINSA BU KILDIĞIN NAMAZ DEĞİL.Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil. Gönül çalabın tahtı, Çalap gönüle baktı. İki cihan bedbahtı KİM GÖNÜL YIKAR İSE. BEN göğe ve yere sığmam, fakat MÜ'MİN kulunun KALBİNE SIĞARIM. KABE: Azer'in oğlu İbrahim'in yaptığı bir binadır. Gönül ise Aziz ve Celil olan ALLAH'IN NAZARGAHIDIR, BAKTIĞI YERDİR.
Hz. MUHAMMED: KABEN GÖNLÜNDEDİR, ORADAN YOL ARA; aklın başındadır, kendi saçını kendin tara.
İNSAN suresi, ayet 7: Bunlar sözlerini yerine getiren ve dehşeti her yeri kaplayacak olan kıyamet gününden korkan kimselerdir.
Hz. MUHAMMED: Bilenlerin sofrasında GERÇEK RÜYALAR GÖRÜLÜR, o rüyalar ki; HAKKIN AYNASIDIR…İNSANLIĞIN AYMASIDIR:
Hz. MUHAMMED: " SENİN ileyim RABB'im…” dersen verdiği her söz O'ndandır.
SÖZÜNDE DURMAZSAN " SENİN ileyim RABB'im…” DİYEMEZSİN, O'NDAN GELEN SESİ DUYAMAZSIN.
Hz. MUHAMMED: KUR'AN'ın her harfi, bir zerremizde kayıtlı. KENDİ KENDİNİ SINA, BIRAKMA İŞİ SONA.
HADİS: Sadakat, ALLAH sevgisinden olur, ALLAH'INI SEVEN, KULUNA SADIK KALIR.
HADİS ( İbni Asakir ) Resulümüz buyurdular ki; SÖZ YERİNE GETİRİLMESİ GEREKEN BİR BORÇTUR. SÖZÜNDEN DÖNENE YAZIKLAR OLSUN.
YUNUS suresi, ayet 95: ALLAH'ın ayetlerini yalanlayanlardan da olma, yoksa kaybedenlerden olursun.
HADİS ( Tirmizi, kıyame ): Resulullah ( s.a.v ) buyurdular ki; her insan hata eder. Hata edenlerin en hayırlıları TÖVBE EDENLERDİR.
Hz. MUHAMMED: İmanın başta gelen şartı, her nerede olursan ol, CENAB'I HAKK'IN SENİNLE OLDUĞUNU BİLMENDİR. O, SÖZDE DEĞİL, DÜŞÜNCEDE OLANI HER AN DUYAR.
YUNUS: Her makamda SÖZÜMÜN ERİ OLDUM.
Hz. MERYEM: ALLAH'a her yönelişimizde, YANIMIZDADIR, TENİMİZDEDİR, HER ZERREMİZDEDİR.
Hz. İBRAHİM: Unutmayalım, YAKTIĞIMIZ ATEŞ BİZE DÖNER. RABB'ini bilmeyenleri ZOR GÜNDE SINAR.
Hz. MEVLANA: Hak yolunda hakikate varmak sözle olmaz, İNANDIĞINI YAŞAMAKLA OLUR.
Hz. AHMED YESEVİ: KAYITLARIN TUTULDUĞU DEFTERLER, HAYIRLA DOLSUN.
Hz. ALİ: RABB'imin EMRİDİR yazılanlar. Aldığın Emirlerin ASLINA UY,
O'nun EMRİ ASLA DEĞİŞTİRİLEMEZ.
Hz. AİŞE: Resulümüzün bir ismi de EL EMİN idi, çünkü ALLAH'A ve İNSANLARA VERDİĞİ SÖZÜ CANI PAHASINA YERİNE GETİRİRDİ. Düşmanları bir yere gidecekleri vakit, değerli eşyalarını Resul'ümüze emanet ederlerdi.
O'NUN ÖZÜ – SÖZÜ BİR'Dİ.
HADİS ( Beyhaki, Şuabü'l – iman ): Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki: istediğin şeyi yap, SONUNDA ONUNLA YÜZLEŞECEKSİN.
Hz. ÖMER ( Kitabu-l Musannef, 7 / 96 ): HESABA ÇEKİLMEDEN ÖNCE KENDİNİZİ HESABA ÇEKİNİZ.
HADİS ( Deylemi, Müsned ): Resulullah ( s.a.v ) buyurdular ki; Bilmesi gerekli bilgileri ÖĞRENMEYEN veya ÖĞRENME ÇABASI İÇİNDE OLMAYAN
BİZDEN DEĞİLDİR.
İMAM-I ŞAFİ: İbret almak istersen, HATA SAHİBİ KİŞİLERİN AKIBETLERİNE BAK DA, AKLINI BAŞINA TOPLA.
Hz. MUHAMMED: Almayı dilediniz, yaprak yaprak OKUDUNUZ, düne kadar dokuduğunuzu GİYİN ARTIK! Maya sendedir, bendeki gibi.
Hz. ÖMER: İnancımız, aşkımız, yolumuzun bineğidir; ÖNDERİMİZ Hz. MUHAMMED, KİTAB'ı elimizde…Gönül yolumuz: GÜL'ümüz ( Hz. MUHAMMED ),
Yolumuzdur; yolumuz, bilinendir… YOLUMUZ: RABB'imin YOLU'dur. KILAVUZUMUZ; KUR'AN…RESULÜMÜZÜN ŞEFAATİ: Dertlerimize derman.
Müstesna yol alan, GÖNÜL İLE UYANIN YARDIMINDAYIZ…YOLUMUZUN GİDİŞİNE UYAN her kulun YANINDAYIZ, GÖNLÜNDEYİZ.
Hz. ALİ: İnsanlar SÖZLERİNE, ÖZLERİNE, GÖZLERİNE ne kadar hakimse, o kadar hikmetlerle buluşur, RABB'im kendine eş koşanı sevmez. RABB'im İFTİRAYI, YALANI sevmez. RABB'im insanın insana DÜŞMANLIĞINI sevmez. BİZLER, tabii ki sizler; ALLAH'IN SEVMEDİKLERİNİ SEVMEYİNİZ, sevdiklerini SEVİNİZ. SÖZÜM, ÖZÜM, GÖZÜM SİZLERLEDİR, SİZLERLE OLACAK, dilenen güzellikleri bulacaktır.
HADİS ( Müslim, İman 164 ): BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR.
Hz. MUHAMMED: SÖZÜNÜZDE DURANDAN OLUNUZ, kendinizde olan GÜZEL'i bulunuz. Gün gelip okudukça, ömür bezini dokudukça, KENDİ DEFTERİNİZDEKİ GÜZELİ – ÇİRKİNİ KENDİNİZ SEÇECEKSİNİZ.
Hz. MEVLANA: Yol veren Meydana çağıran, " NEFSİNİ SİL! " diye bağıran MEVLANA; çağırır, HAK ADI'na görür – gözetir, ne var ki ASLA YÖNETMEZ! Çünkü kul, KENDİ KENDİNİ YÖNETMEKLE MÜKELLEFTİR. HER KUL KENDİNİN SORUMLUSUDUR.
MAİDE 1 – İNSAN ( DEHR ) 7 – AL-İ İMRAN 76 – A'RAF 102: Ey iman edenler! Gerek ALLAH'a ve gerek İNSANLARA verdiğiniz SÖZ ve YAPTIĞINIZ BAĞLANTILARI YERİNE GETİRİN.
Hz. MUHAMMED: Az demek, çok demek değil: dediğini bilmek, DEDİĞİNE UYMAK, DEDİĞİN GİBİ OLMAK GÜZELDİR. ALLAH vergisi sonsuzdur, ALLAH'IN EMRİ İNSAN İÇİN KANUNDUR. Yar O'DUR ki; O'nun ile olasın, O'nun ile dolasın, O'NUN EMRETTİĞİ HER HALE UYASIN, kendini eksik sayıyorsan TAMAMLAYASIN.
FURKAN suresi, ayet 73: Onlar ki, RAB'LERİNİN AYETLERİYLE KENDİLERİNE ÖGÜT VERİLİNCE, onların üzerine SAĞIRCA ve KÖRCE DAVRANMAZLAR. ( HAKKI işiterek ve doğruyu görerek ALLAH'ın ayetlerine bağlanırlar.)
HADİS ( Gümüşhanevi 905 nolu hadis ): Biriniz din kardeşinde NASİHATE MUHTAÇ BİR KUSUR GÖRÜRSE ONU HATIRLATSIN ( Eğer hatırlatmazsa ona İHANET ETMİŞ OLUR.)
RA'D suresi, ayet 37: Sana ilim geldikten sonra onların heveslerine uyarsan, andolsun ki, ALLAH katından sana BİR DOST ve SENİ KORUYAN ÇIKMAZ.
MUHAMMED suresi, ayet 24: Onlar HALA KUR'AN'I DÜŞÜNMEYECEKLER Mİ? Yoksa kalpleri üzerinde KİLİTLER Mİ VAR?
NAHL suresi, ayetler 108,109: Onlar öyle kimsedirler ki, ALLAH KALPLERİNİ , KULAKLARINI ve GÖZLERİNİ MÜHÜRLEMİŞTİR. İşte onlar GAFİLLERDİR. Şüphe yok ki, onlar AHİRETTE DE TAMAMEN HÜSRANA UĞRAYACAKLAR.
Hz. MUHAMMED: KUR'AN'da yazılan KULUN KANUNUDUR. Kul, RABB'imin EMRİNİ KİTAB'INDA GÖRÜR.
SAD suresi, ayet 29: Ya MUHAMMED! Sana çok mübarek bir KİTAB indirdik ki, AKIL SAHİPLERİ ONUN AYETLERİNİ DÜŞÜNSÜNLER ve İBRET ALSINLAR.
Hz. AİŞE: HAK sofrası her kuluna açıktır,” KUL KENDİ KAPISINI AÇTI İSE…Açık olanlar bilenler, gönülden kayguyu silenler, PEYGAMBER AHLAKINA UYMAYA ÇALIŞANLARA ELBET AÇIKTIR. Her sözümüz gerçeğin kendisidir.
Şerden kaçanla beraberiz. Gücümüz yettiğince HATASIZ KALMAYA ÇALIŞACAĞIZ.
Hz. MUHAMMED: Her alan bilsin, ALDIĞI ÖĞÜDE UYSUN! Gerçek olanı UYAN BİLECEK.
Hz. MEVLANA: Değişmeyen halinden SORUMLUSUN, gelişmeyen bilginden kurumlusun! Öyle ise, her gününde HALİNE YENİSİNİ EKLE, bilginde gelişeni öylece bekle. DOST KAPISINI bulacaksan, GÖNLÜNÜ PAKLA.
Hz. MEVLANA: Hep bir olalım, BİR'liği şüphesiz kuralım; DİKENİMİZ VAR İSE, kimseye batmasın diye KENDİMİZ KIRALIM; seni,beni BİR'leyelim! Gaye: yazılanı okumak değil, YAZILANI DOKUMAKTIR ( YAŞAMAKTIR ).
Hz. ALİ: Adalet olmayan yuvada, ADALETE UYMAYAN KULDA, ALLAH KORKUSU ARAMA; ALLAH'tan korkmayan kulda, İMAN ARAMA. İnsan: bilgisi ile, görgüsü ile insandır. İNSAN: KENDİNİ YARGILAYABİLDİĞİ ZAMAN İNSANDIR, SORGULAYABİLDİĞİ ZAMAN İNSANDIR.
Hz. MUHAMMED: İnsana verilen AKIL, GERÇEĞİ BULABİLMESİ, GERÇEK YOLDA OLABİLMESİ İÇİNDİR.
YERDEKİ KARINCA, KOVANDAKİ ARI, UÇAN KELEBEKLER. HER ŞEYİN ŞAHİDİDİR, HER NİYET RABB'İNE ULAŞIR.
ENBİYA suresi, ayet 35: Her nefis ölümü tadacaktır. BİZ sizi BİR İMTİHAN OLARAK
BAZEN İYİLİK, BAZEN DE KÖTÜLÜK İLE DENERİZ. Sonunda da BİZE döndürüleceksiniz.
Hz. MEVLANA: Yükseldikçe bundan sonrası ZORLUDUR. Çünkü her basamak için kul HER YANDAN İMTİHAN EDİLİR.
HADİS ( 2326 nolu hadis ): DİNDE BİLGİ SAHİBİ OLMAK HER MÜSLÜMAN İÇİN ( VAZGEÇİLMEZ ) BİR HAKTIR.
V İ C D A N
KUR'AN'ın istediği: İnsanın AKLEDEREK SÜREKLİ DOĞRU YOLDA BULUNMASIDIR. Dolayısıyla VİCDAN ÖLDÜĞÜ ZAMAN, insanın en önemli hasletlerinden birini kaybetmiş olur, dıştan insan görünümlü hayvana döner. Mantık kaybolduğu anda ise taklide düşersiniz, tekrara düşersiniz ki bunun adı da muhafazakarlıktır. Muhafazakarlık; geçmişten geleni muhafaza etmektir. Bununla ilgili bir ayeti okuyalım bakalım ALLAH'ım bizi ne ile ikaz ediyor!
MUHAMMED suresi, ayetler 25,27,28,29: Kendilerine doğru yol apaçık belli olduktan sonra ESKİ HALLERİNE DÖNENLERE, ŞEYTAN YAPTIKLARINI GÜZEL GÖSTERMİŞ ve ONLARA ÜMİT VERMİŞTİR. Melekler, ONLARIN YÜZLERİNE ve SIRTLARINA VURARAK CANLARINI ALDIKLARINDA durumları nasıl olacaktır? Çünkü onlar, ALLAH'IN İSTEMEDİĞİ ŞEYLERİN ARDINDAN GİTTİLER ve O'NUN RAZI OLDUĞU ŞEYLERDEN HOŞLANMADILAR. Böylece ALLAH da onların yaptıklarını boşa çıkardı. Yoksa kalplerinde inanç problemi olanlar, ALLAH onların KİNLERİNİ ASLA ORTAYA ÇIKARMAYACAĞINI MI SANDILAR!
AL-İ İMRAN suresi, ayet 178: İnkar edenler, kendilerine vermiş olduğumuz MÜHLETİN, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. BİZ, onlara ancak GÜNAHLARI ARTSIN DİYE MÜHLET VERİYORUZ. Onlar için alçaltıcı bir azap var.
Vicdan, MERHAMET, SEVGİ, GÜZELLİK, ADALET, DOĞRULUK olanlarla yoğrulmuş, dokunmuştur. Vicdansız olanlarda ise bu güzel haller yoktur, onlar BEN, BENİM deyip hiç çekinmeden gönülleri kıranlar ve geceleri hiç vicdan azabı çekmeden uyuyabilenlerdir. Herhangi türlü adalet olursa olsun, adaleti geciktirmek de adaletsizliktir. Adaletsizlik , insanın kendi içine İNMEĞE ÇALIŞMAMAZLIĞINDAN ileri gelir. Hisler, hareketler, insanların GURURUNU AYAK ALTINA ALACAK DERECEYE KADAR KÜÇÜLÜRSE, O İNSAN YOKTUR DEMEKTİR. VİCDAN: İnsanın içindeki iyiyi kötüden ayırabilen ve iyilik etmekten lezzet duyan ve KÖTÜLÜKTEN ELEM ALAN MANEVİ HİS'TİR. YANLIŞINDA İNAT EDENLER, inanmaktan uzak durmaya devam edenler ise , YAŞADIKLARI VİCDAN FELCİ'NDEN KURTULAMAZLAR.
" Vicdan Felci " insan kalbinin MANEN FELÇ OLMASI ve İŞLEVLERİNİ TAMAMEN KAYBETMESİDİR Kİ, insanı mutsuzluğa ve intihara kadar sürükleyebilen bir olgudur. Yapılan hatalar, günahlar, ve inanmama sebebiyle kalp ve dolayısıyla Ruh, öyle bir azap çeker ki, ALLAH'a sığınmadıkça bu hastalıktan kurtulmak mümkün değildir. Bu vicdan azabı KİŞİNİN HİÇ UMMADIĞI BİR ZAMANDA " ALLAH'IN ONA YAPTIKLARINI GÖSTERMESİYLE” MEYDANA ÇIKAR.
İSRA suresi,82. Ayet: " BİZ, KUR'AN'dan, İMAN EDENLER İÇİN bir şifa ve Rahmet kaynağı olarak ayetler indiriyoruz. ZALİMLERİN DE ANCAK, ZARARINI ARTTIRIR.”
( Bu VİCDAN çalışmasını İstanbul'dan DEMET kardeşim yollamıştır, kendisine huzurlarınızda teşekkür ediyoruz. )
YUNUS suresi, ayet 7,8: Şüphesiz BİZE kavuşacağını ummayan ve DÜNYA HAYATINA RAZI OLUP, ONUNLA YETİNEREK TATMİN OLAN KİMSELER İLE, ayetlerimizden gafil olanlar var ya; işte onların kazanmakta oldukları günahlar yüzünden varacakları yer ateştir.
RABB'imin NUR'u her yana aynı aydınlıktadır, aynı güçtedir. SEVGİLİ'den ( Hz. MUHAMMED'den ) YANSIR, SEVGİLİ İLE HER AN HER YANDADIR.
ALLAH'IMIN EMRETTİĞİ , RESULÜ'NÜN HALİDİR…RESULÜ'NÜN ADI İLE BİR'LENELİM, O'NUN ADI İLE GÜRLENELİM.
Hz. MUHAMMED: Hak yiyen olmayın, KULA CEFA ETMEYİN! KULA CEFA DA
HAK YEMEKTİR.
GÜZEL OLAN: İnsanı insan yapan AHLAKTIR. GÜZEL OLAN: Ahlaklı insanın MUHABBETİ'DİR. GÜZEL OLAN: İnsanın servetiyle değil, AHLAKIYLA …ÖVÜNMESİDİR, GÖRÜNMESİDİR, SEVİLMESİDİR.
HADİS ( Harati ): İbni Abbas ( r.a ) tan rivayetle Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki:
ALLAH ( c.c ) buyurur: BEN, izzetim ve Celalim hakkı için ZULMEDENDEN er veya geç İNTİKAMIMI ALACAĞIM. Ve mazlumu görüp de YARDIMA GÜCÜ YETTİĞİ HALDE YARDIM ETMEYENDEN de BUNUN HESABINI SORACAĞIM.
Hz. MUHAMMED: ALLAH KENDİNE sığınanı sever, ADI'na değil! AĞZI ALLAH, KALBİ FESAT OLANI ALLAH HELAK EDER.
ALLAH BÜYÜK!...ALLAH VAR!...diye nutuk çekmekle ALLAH'IN VARLIĞINI tanımak olmaz! O'na herkes inanmış ve biliyor. ALLAHI TANIMAK LAZIMDIR,
ALLAH'I ARAMAK LAZIMDIR! Nerede mi? İÇİNDE…O, İNSANIN İÇİNDEDİR. Uzağa gitme, İÇİNDE ARA! Her şeyde ARAYIN, ARAYIN Kİ, BULASINIZ. O'nun VARLIĞI, her birimizin HER ZERRESİNİ KAPSAR. Kendini O'nda bilenlerin, O'nu kendinde bulanların varlığını kutsar.
Gerçek bilginin SAHİBİ OLAN, RUHUNDAN kuluna üfleyen ALLAH'ım: kulunun
" HER ZERREDE YARATILMIŞLIĞIN SIRRINA ERMESİNİ, HER ZERREDE YARATAN'INI GÖRMESİNİ , YERDEN GÖĞE GERÇEĞİ BULMASINI "
Murad etti ve bu idrakin gerçekleşebilmesi için de, " YARATILMIŞLIĞIN GERÇEK BİLGİSİ OLAN " KUR'AN'I KERİM'İ HER KULUNUN ÖZ'ÜNDE MEVCUT KILDI. ÖZ'de olanı bildirsin, buldursun, bilgimiz üstündeki örtüyü kaldırsın. AMİN.
Madem ki YARATICI TEK'TİR, O'NU BİLMEK HAK'TIR! O'nun ADI kadar yorumu, O'nun ADI kadar BİLME ZORLUĞU VARDIR. Her ADI KUR'AN'da mevcuttur, öyle ise KUR'ANI BİLMEK ZORUNLULUKTUR. Kendini bilmek SORUMLULUKTUR.
ALLAH'IN BİR'LİĞİNİ, KİTAB'IN BİR'LİĞİNİ, İNSAN GÖNÜLLERİNİN BİR'LİĞİNİ RABB'İM KUTSAR, DER Kİ: BEN'İ / BEN'İMLE BULUŞTURANLARA SELAM OLSUN.
|