KÖTÜLÜĞÜ  İYİLİKLE  DEFETMEK  18.03.2013

İşleri düzene koyan ALLAH'ın ADI'yla!

A'RAF suresi, ayet 79: O da onlardan yüz çevirdi ve ( şöyle ) dedi; Ey kavmim! Andolsun size RABB'imin risaletini tebliğ ettim ve size ÖĞÜT VERDİM, AMA SİZ ÖĞÜT VERENLERİ  SEVMİYORSUNUZ.

          İBRAHİM suresi, ayet 10: Halbuki O sizi, GÜNAHLARINIZ İÇİN AF DİLEMEYE ÇAĞIRIYOR ve BELLİ  BİR  SUREYE  KADAR size mühlet verme fırsatı veriyor.

          A'RAF suresi, ayet 174: Ve işte BİZ doğru yola dönmeleri için ayetleri böyle açıklıyoruz.

          Hz. MUHAMMED: YANLIŞ  YOLDAN  DÖNENİ  ALLAH'ımın emri ile görürüm, şefaatçısı olurum. Kulunun kolu, harama katılmasın.

          SECDE suresi, ayet 18: İnananla YOLDAN  ÇIKAN  bir olurmu?

          RA'D suresi, ayet 19: Şimdi, RABB'inden sana indirilenin hakikaten gerçek olduğunu bilir kimse, kör olan ( imansız ) gibi olur mu? Fakat bunu ancak VİCDANI  TEMİZ, AKIL  SAHİPLERİ  ANLAR.

             VİCDAN  MERHAMET  SAHİBİNDE  OLUR, VİCDANLI  KİŞİ

                                              GÖNÜL  KIRAR MI?

          Hz. MUHAMMED: Her insan NE  EKERSE, ne kadar EMEK  VERİRSE; ONU BİÇER…ve her insan KENDİ  YOLUNU  KENDİ  SEÇER.

          HADİS: Resul'ümüz buyurdu: Size bir şey emrettiğim vakit, elinizden geldiği kadar yerine getiriniz…sizi bir şeyden yasakladığım vakit de, ondan sakınınız.                              Can dostlarım!

Yazımıza Ayetlerle başladık ki, bu ayetleri her an hatırlayıp ona göre davranın. İnsanların çoook büyük bir kısmı, sorumlu tutulacağımız ve bize ALLAH'IMIN  EMİRLERİNİ  APAÇIK  BİLDİREN KUR'AN'I  KERİMİ öğrenmek için anladığı dilde okumuyor, bazıları da gerçekleri öğrenip, kendi yaptığı yanlışlarla yüzleşmesin diye  ayetleri KENDİ  ANLAMAK İSTEDİĞİ VE İŞİNE GELDİĞİ GİBİ YORUMLAYIP  hatalarına devam etsin diye İŞİNE  GELEN AYETLERİ OKUYOR. Bazı kişiler ise, size ayetlerle açıkladığımız yazılarımızı işlerine gelmediği için KASDEN okumuyorlar, sanki ALLAH'ı aldatacaklarını zannediyorlar. Onlar dedelerinin, babalarının, annelerinin, efendilerinin söylediği, işlerine geldiği sözleri papağan gibi tekrarlayıp yanlışlarına ve AYIPLARINA devam ediyorlar.

BAKARA suresi, ayet 9: Onlar ALLAH'ı ve inananları aldattıklarını sanırlar. Halbuki onlar FARKINA VARMADAN  SADECE KENDİLERİNİ ALDATIRLAR.

          AHZAB suresi, ayetler 66 dan 71 e kadar: O gün ateş içinde kaynayıp çevrilirken;    " Vay bize! Keşki  ALLAH'a itaat etseydik, PEYGAMBER'e itaat etseydik,” diyecekler.Yine şöyle diyecekler; " Ey RABB'imiz! Şüphesiz biz EFENDİLERİMİZE ve BÜYÜKLERİMİZE  İTAAT  ETTİK  DE  BİZİ  ONLAR  YOLDAN  SAPTIRDILAR. Ey RABB'imiz! Onlara azaptan iki kat ver ve kendilerini tam anlamıyla dışla / Rahmetinden mahrum et / bırak! Ey iman edenler! ALLAH'dan korkun ( emirlerine bağlanın, yasaklarından sakının ) ve doğru söz söyleyin. Ki, ALLAH size, işlerinizi düzeltip muvaffakiyet versin ve günahlarınızı bağışlasın. KİM ALLAH'A ve RESULÜ'NE İTAAT EDERSE, o, gerçekten büyük bir zafere kavuşmuştur.

İSRA suresi, ayetler 13, 14: Ve her insanın KENDİ  YAPTIKLARININ  KARŞILIKLARINI, ayrılmayacak şekilde BOYNUNA  DOLADIK. Ve BİZ  kıyamet günü AÇILMIŞ  BULACAĞI  KİTABINI  onun için çıkarırız; " OKU KENDİ  KİTABINI! BUGÜN  KENDİ ZATIN, KENDİNE KARŞI  HESAP  SORUCU  OLARAK  SANA  O  YETER!

En büyük yanlışımız, ALLAH'ı gökyüzünde bizi seyreden bir Varlık olarak bilmek ve ALLAH ile kendimizi iki ayrı varlıkmışız gibi zannetmemizdir. Halbuki ALLAH Ayetinde BİZ size şah damarınızdan da daha yakınız diyor, yani ALLAH ve Resul'ü içimizde. Şimdi size soruyoruz, Bir kimsenin gönlünü kırdığımızda kimi kırmış oluyoruz " BEN mü'min kulumun gönlündeyim " demiyor mu ALLAH'ım? KUR'AN'da birçok ayette " ALLAH'ı şahit göstererek ALLAH'a ve İNSANLARA verdiğiniz sözleri yerine getirin " diyor. Hala insanlara verilen sözler nefsanidir deyip Ayetleri kendi anlayışınıza göre yorup ALLAH'ımın ayetlerini inkara gidip Münafık mı olmak istiyoruz?

          İSRA suresi, ayet 12: Ve BİZ her şeyi AYRINTILI  OLARAK  AÇIKLADIK  DA AÇIKLADIK.

          İSRA suresi, ayet 25: RABB'iniz İÇİNİZDEKİNİ  DAHA  İYİ  BİLİR. Eğer iyi kimseler olursanız elbette ALLAH, kendine  dönüp  TEVBE  EDENLERİ  bağışlayıcıdır.

Şimdi iyilik nedir ve nasıl yapılmalı? İyilik yapalım derken kendimizdeki RABB'ı ezdirelim ve bize yapılan olumsuzluklara sessiz mi kalalım? Ayetler bunu bize nasıl açıklıyor öğrenelim.

İyilik : Karşılık beklemeden yapılan yardımdır. ALLAH'ımın VELİYY ismi: Yol gösteren, yardım eden, koruyan, yakın… demektir.

          HADİS ( Gümüşhanevi 905 nolu hadis ): Biriniz ( din ) kardeşinde nasihate muhtaç bir kusur görürse onu hatırlatsın ( eğer hatırlatmazsa ona ihanet etmiş olur ).

          AL-İ İMRAN suresi, ayet 104: Sizin içinizden; hayra çağıran, iyiliğe teşvik eden, KÖTÜLÜKTEN  MEN  EDEN bir topluluk olsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

          TAHRİM suresi, ayet 6: Kendini – eşini ve aileni ALLAH'IN  EMİRLERİNE  EĞİT.

          HADİS ( Gümüşhanevi 1258 nolu hadis ): ALLAH Azze celle, melekleri, hatta yuvasındaki karıncalar, denizdeki balıklar bile, insanlara iyiyi ( doğruyu ) öğreten kimselere salat ( istiğfar ) ederler.

Demek kullara yol göstermek, yardım etmek, onları korumak bizim asli görevimiz. Bununla beraber ALLAH'ımın MÜHEYMİN ismiyle; onları koruyacağız ve biz de ÖZÜMÜZ – SÖZÜMÜZ bir  GÜVENİLİR KİŞİLER OLMALIYIZ.

          MAİDE suresi, ayet 79: İşledikleri bir kötülükten birbirlerini vazgeçirmezlerdi. Gerçekten ne kötü iş yapıyorlardı.                                                                                       Burada önemli olan kimleri uyarıp – uyarmamamızı gerektiğini iyi seçmemizdir. Kötülüğü açıkça yapan söz dinlemez kişiyi uyarmamız bir fayda vermeyeceği gibi, bundan dolayı da ziyan görebiliriz.  

          HAC suresi, ayet 72: Kendilerine karşı AYETLERİMİZ  APAÇIK  BİRER  DELİL OLARAK  OKUNDUĞU  ZAMAN  DA  O  KAFİRLERİN YÜZLERİNDE  İNKAR  ALAMETLERİNİ  TANIRSIN, NEREDEYSE  KARŞILARINDA  AYETLERİMİZİ  OKUYANLARA  SALDIRIVERECEK  GİBİ  OLURLAR. De ki: şimdi size ondan daha şer olanını haber vereyim mi; ATEŞ…ALLAH onu küfredenlere vaad buyurdu ki, o ne kötü bir iştir.

          EN'AM  suresi, ayetler 116, 117: Şayet yeryüzündekilerin ÇOĞUNA  TABİ  OLURSAN, SENİ  ALLAH'IN  YOLUNDAN  SAPTIRIRLAR. Çünkü onlar, zandan başka bir şeye tabi olmazlar ASLI  OLMAYAN ŞEYLERİ  ALLAH'A  İSNAT  EDRLER. Şüphesiz senin RABB'in, kimin  kendi  yolundan  saptığını  en  iyi  bilendir. Ve O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.

          AL-İ  İMRAN suresi, ayet 78: Bir de onlardan bir grup vardır ki, siz onu Kitaptan sanasınız diye, dillerini Kitaba bakarak eğip büğerler. OYSA O, KİTAPTAN  DEĞİLDİR. Yine " o, ALLAH tarafındandır,” derler. Oysa ALLAH tarafından değildir. Ama, bile bile ALLAH namına yalan söylerler.

          RAHMAN suresi, ayet 41: Günahkarlar, simalarından tanınıp perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. ( yaka paça cehenneme götürülürler ).

Resul'ümüz kendisinden kötü söz duyacağı  kimseye yaklaşmazdı ve bir insanı veya bir toplumu ancak üç  kere  UYARIRDI.

Hep başkasına iyilik yapmayı ve uyarmayı yazdık. En önemlisi de kendimizi olumsuzluklardan arındırmak ve doğru yola ulaşmak için çaba sarfetmemizdir. Bunun için, kendimizde olan kötü huylarımızı ve yanlışlarımızı kabullenip, ALLAH'ımdan yardım dileyerek bunlardan kurtulmak için ÇABA  SARFETMEMİZDİR.

          MUHAMMED suresi, ayet 14: RABB'imin katından bir delil üzeri olanla, KÖTÜ  DAVRANIŞI  KENDİSİNE  GÜZEL  GÖSTERİLİP  ARZULARINA  UYANLAR  bir midir?

          ŞEMS suresi, ayetler 7, 8, 9, 10 ( A'LA 14 ): Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirene; ardından da ona BOZUKLUĞU ve TAKVASINI ( koruma, sakınma ) ilham edene and olsun ki, BENLİĞİNİ  TEMİZLEYİP  ARINDIRAN  GERÇEKTEN  KURTULMUŞTUR. ONU KİRLETİP  ÖRTENSE  KAYBA  UĞRAMIŞTIR.

          Hz. MUHAMMED:  DEĞİŞMEYEN  HALİNDEN  SORUMLUSUN, gelişmeyen bilginden kurumlusun. Öyle ise, her gününde HALİNE  YENİSİNİ  EKLE, bilginde gelişeni öylece bekle. Her kademeye bilgi ölçüsünde değil, BİLDİĞİNE  UYDUĞUN  ÖLÇÜDE  GEÇİLİR. Bilen, bilmeyenin sorumluluğunu da alır. Amma UYMAYANIN sorumluluğu kendisine aittir.

Bize ve başkalarına kötülük yapanlara sessiz kalıp her türlü kötülüğü yapmalarına, bize ziyan vermelerine, bizi kullanmalarına müsaade edersek bizdeki RABB'i ve RESUL'ü ezdirmiş, kullandırmış oluruz ki, bu en büyük KUL  HAKKI'DIR.

      KORUMAK,  KULLUĞUN ve YARATILMIŞLIĞIN  ASIL  GÖREVİDİR.

        EYLEMİNDEN  HOŞNUT  OLMADIĞIN  İNSANIN  ELİNİ  TUTMA.

                                               Hz. MUHAMMED.

HADİS: Ateşten atlamak için üstünden atlamak gerekir, SEN  KENDİNİ  KORUMAYI  BİLMEZSEN, SEN  SANA  VERİLEN  AKLI  KULLANMAZSAN: ne derdine derman bulursun, ne dertlere derman olursun.

          YUNUS suresi, ayet 100: ALLAH'ın izni olmadıkça hiçbir kimsenin iman etmesi mümkün değildir. ( O, akıl ve iradelerini iman tarafına kullananlara iman nasip eder ). Fakat akıllarını ÇALIŞTIRMAYANLARA  ise şeytanı musallat eder, O PİSLİKTE  BIRAKIR.

          Bir kişiden uzak durmak da ona yardım etmektir, belki bu vesile ile kendine dönüp, kendisindeki yanlışı bulup düzeltmeye çaba sarf edecektir.

  KENDİSİNDEKİ  HATAYI  FARKEDİP, ÜZDÜĞÜ  KİŞİDEN ÖZÜR  DİLEMEK

     ANCAK  KULLUK  MERTEBESİNE  VARMIŞ  KİŞİNİN  YAPABİLDİĞİ 

                         ERDEMLİ  VE  ŞEREFLİ  BİR  DAVRANIŞTIR.

          MERYEM suresi, ayet 72: Sonra BİZ, KORUNUP  SAKINANLARI  KURTARACAĞIZ, zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.

          Hz. MUHAMMED:  KENDİNİZİ  KORUYUNUZ  Kİ KORUNASINIZ. RABB'ime güvenin ki güvende olasınız. Hatanı bilirsen, MEZİYET  ÖRTMEKTİR. Hatasını bilip de " BEN  BÖYLEYİM  " diyen, söküğünü büyütendir. Gün gelir öyle büyür ki, ÖRTECEK YAMA BULAMAZSIN. ALLAH'ın kullarının ölçüleri hepsi bir olmaz. ALLAH'IM  KULUNA  SEVAP  KAPISI  AÇAR, NE  VAR Kİ O  KUL  O  KAPIDAN  GEÇERSE.

          TEVBE suresi, ayet 123: Ey iman edenler! Kafirlerden ( öncelikle ) YAKININIZDA OLANLARLA SAVAŞIN ve sizde BİR SERTLİK  BULSUNLAR. Bilin ki, ALLAH kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. ( Kafir = Gerçekleri  örten demektir. ) 

          TEVBE suresi, ayet 125: Ve kalplerinde hastalık olanlara gelince bu onların pisliklerine pislik ilave eder. Ve onlar, kafirler olarak ölürler.

          TEVBE suresi, ayet 73: Ey o şanlı Peygamber! Kafirlerle, münafıklarla mücadele et ( savaş ) ve onlara karşı sert ol. Onların varacakları yer cehennemdir dir ki, o ne kötü bir dönüş yeridir.

          TEVBE suresi, ayet 84: Münafıklardan ölen hiçbir kimse üzerine, hiçbir zaman NAMAZ  KILMA, KABRİ  BAŞINDA  DURMA. Çünkü onlar, ALLAH'ı ve RESUL'ünü tanımadılar ve kafir olarak can verdiler.

          HADİS ( Müslim, İman 107: Buhari, İman 24 ): Hz. Peygamber de, münafıkların KONUŞTUKLARINDA  YALAN  SÖYLEDİKLERİNİ,  VERDİKLERİ  SÖZDE  DURMADIKLARINI,  EMANETE  HİYANET  ETTİKLERİNİ, DÜŞMANLIKTA  AŞIRI  GİTTİKLERİNİ bildirmiştir.

 GERÇEKTEN  NE  OLURSA  OLSUN  KAÇINMA. NE  DERLERSE  DESİNLER 

 GOCUNMA, YAZAN  BİLİR.  ( Hz. MUHAMMED )

          AL-İ  İMRAN suresi: İNANANLAR, İNANANLARI  BIRAKIP  DA  KAFİRLERİ  DOST  EDİNMESİN. HER  KİM  BUNU  YAPARSA, ALLAH'TAN  İLİŞİĞİ  KESİLMİŞ  OLUR.

          ZÜMER suresi, 59, 55: Ayetlerim sana ulaştı, fakat sen onları yalanladın. ONLARI  KABUL  ETMEYİ  KİBRİNE  YEDİREMEDİN ve kafirlerden oldun. Farkında olmadan, ansızın AZAP  SİZE  GELMEDEN  ÖNCE, RABB'inizden size indirilenlerin en güzeli olan KUR'AN'A  UYUNUZ.

          FATİHA suresi, ayet 5: Yalnız SANA  kulluk  eder  ve yalnız  SEN'den yardım  dileriz.