Franz ın Sayfası

Seni sevgisinden YARATAN,
senin dışında olan her şeyi de sevgisinden yarattığını unutma.
Yarattığını sevdiğin kadar ALLAH'ı sevmiş olursun.
ÖNSÖZ
ALLAHIMIN İSİMLERİ 1
ALLAHIMIN İSİMLERİ 2
AŞK
RAMAZAN FIRSATI
ALLAHIMIN İSİMLERİ 3
ALLAHIMIN İSİMLERİ 4
AHİRET ve ORADAKİ YAŞANTIMIZ
ADALET
ALLAH ve Peygamberler kimleri korur.
AFFETMEK
ALLAH NEDEN BİZ DİYOR
ALLAH’IMIN YEMİN EDEREK BAŞLADIĞI SURELER
ALLAH’IN AZABI KİMLEREDİR
ALLAH KISKANÇTIR
ALLAH KORKUSU
ALLAH AYIRMAZ KAYIRMAZ
ALAK SURESİ
ALLAH KİMLERİ RAHMET ve ŞEFAATİNDEN UZAKLAŞTIRIR
ALLAH’A İNANMAK
ALLAH’IM “ OL “ DEDİĞİNDE NASIL OLDURUR
ALLAH NASIL DUYAR-İŞİTİR-GÖRÜR
ALLAH NASIL DAVRANMAMIZI İSTİYOR
AHZAB SURESİ BİZİ UYARIYOR
AKLIMIZI ALLAH’IMIZIN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE KULLANMAK
ALLAH’A YARDIM ETMEK
ALLAH KİMLERİ RAHMET ve ŞEFAATİNDEN UZAKLAŞTIRIR
ALLAH ve İNSAN BİRBİRİNDEN KOPUK İKİ AYRI VARLIK MIDIR ?
AHDE VEFA
ALLAH DÜŞÜNCELERİ DE BİLİR
ALLAH’TAN DİLEMEK
ALTIN ANAHTARLAR
AYETEL KÜRSİ AÇIKLAMASI
ANA – BABA – EVLAT
ALLAH YALNIZ MÜMİNLERE YARDIM EDER
BANA NE, BEN BÖYLEYİM DEMEK YOK
BİZ BEDENLENMEDEN ÖNCE
BAYANLAR İLE EL SIKIŞMAK
ALLAH’IN BİZE VERDİĞİ GÜCÜ KULLANMAK
CEBRAİL YALNIZ FATİHA ve NEML SURELERİNİ BESMELEYLE VERDİ
AN’I YAŞAMAK NEDİR
DUA
DİLEKLERİMİZİN OLMASI İÇİN
DUANIN İKİ YÖNÜ
DOST
DUALARIN İŞLEYİŞİ
ARAŞTIR,ÖĞREN VE UYGULA
DÜNYAYA NİYE GELDİK
DÜNYA İLE AHİRETİ BİR TUTMAK
DOĞRULUK
DÜNYADA NE BÜYÜK BİR GÖREVİMİZ VAR BİLİYOR MUYUZ
Hz. FATIMA’NIN DUASI
EŞ OLMAK (KARI–KOCA DEĞİL)
Hz. FATIMA
EN’AM SURESİNDEKİ UYARILAR
FATİHA - YASİN
HİMALAYALAR’DAKİ SİVANA BİLGELERİN BİLGİLERİ
EZELDE ve DÜNYADA YAPTIKLARIMIZLA
NİÇİN EUZÜBİLLAHİ
HİÇKİMSE BAŞKASININ GÜNAHINI YÜKLENMEZ
İNSANLAR NELER YAPTIKTAN SONRA ALLAH’IN GAZABI GELİR
İNSAN NASIL HAYVANDAN AŞAĞI OLUR
HERŞEY ALLAH’TAN DEYİP KÖŞEYE ÇEKİLMEK Mİ?
İMTİHAN
HERKES İYİ BİR İNSANMIDIR
GARİP SABAHAT ABLANIN KALEMİNDEN 2
GARİP SABAHAT ABLAMIN KALEMİNDEN 4
Hz. İBRAHİM
HALA MI YANLIŞLARINA DEVAM EDECEKSİN
GÖÇ EDENİN ARKASINDAN ...
GARİP SABAHAT ABLA nın kaleminden 3
GARİP SABAHAT ABLANIN KALEMİNDEN 1
GECE UYUDUĞUMUZDA,RUHUMUZ MANA ALEMİNE ALINDIĞINDA
GÖÇ ETMEK (ÖLÜM)
İNSAN OLABİLME SANATI
İFTİRA ATANLAR
İNSANLARIN GERÇEK YÜZLERİ
GÖNÜL
HADİS
HZ.HAMZA
HADİSLER
KENDİMİZDE BAŞARMAMIZ GEREKENLER
UYARI
UYDURULMUŞ HADİSLER
HİZMET v e VAZİFE
KİMLERDEN UZAK KALMALIYIZ
HOŞGÖRÜ
KEVSER SURESİNİN RESULÜMÜZÜN AÇIKLAMASI
HANGİ ANNE BABAYA ÜF DENMEZ
ALLAH’IN UYARILARINA UYMAYANLAR
İNSAN,MÜSLÜMAN,MÜMİN,KUL
KADERDEKİ ROLÜMÜZ
KİMİ İNSANIN DÜNYA SINAVI NİÇİN AĞIRDIR
İNSANLARIN,VAREDİLMİŞ HER ZERRENİN,KÂİNATIN NİYE DUAYA İHTİYACI VARDIR
KORUMAK ve KORUNMAK
KADER
İNSANLARIN ÇOĞUNA UYARSAN
İNSANİ DEĞERLER ve kafirler
İTİKAF - ERBAİN
KUR’ANI ANLAMADAN OKUMAK
KUR’AN ve İÇİNDEKİ YABANCI LİSANLAR
KUR’AN SURELER HALİNDE İNMEMİŞTİR
KİMLER MÜNAFIKTIR
KENDİMİZİ ARINDIRMAMIZ
KUR’AN ve DİN
KIYAMET
KUR’AN’daki Tevrat,İncil,Zebur sureleri
KUL HAKKI
KÖTÜLÜKLERİ İYİLİKLE DEFETMEK
KUR’AN’I YAŞAMAK
KÖTÜLÜKLERİ ALLAH YAPTIRMAZ
NASİHATLER
Hz.HUHAMMED ve Hz. HATİCE
NAMAZ İLE İLGİLİ BİLGİLER
MÜSLÜMAN KİMDİR
NAMAZ - SALAT
Hz. MUHAMMED ( s.a.v )
MELEKLER
HER NAMAZ KILAN MÜMİN MİDİR
Hz. MERYEM
MAKAM
NEDEN HZ.MUHAMMED KÖTÜ SÖZ DUYACAĞI KİŞİNİN YANINA GİTMEZ VE YANINA SOKMAZDI
MELEKE
NASIL İNSAN OLUNUR
NEFS
NİYAZ
NİÇİN
OLAYLAR BİZE NE ÖĞRETİYOR
O GÜN
OLUŞ - BULUŞ
PEYGAMBERİMİZİN ve VELİLERİN ÖĞÜTLERİ
OLAYLAR KARŞISINDA NASIL DAVRANMAMIZ GEREKİYOR
PEYGAMBERLER DE HESABA ÇEKİLECEKLER
ÖĞÜTLER
RESULÜMÜ SEVMEKLE,O’NU SEVMİŞ Mİ OLUYORUZ.
ÖFKE
RUH
RUH ve RÜYA
RAMAZAN ve ORUÇ
REANKARNASYON
RESULÜNDEN
SEKAR’A ATILMAK
SESLENİŞ
SELAM
SALAVAT
SEVGİNİN YAŞANMASI
SEVGİ
SORUMLULUKLARIMIZ
SEYİRCİ OLARAK GELMEDİK DÜNYAYA
SİZ KENDİNİZİ DÜZELTMEYE BAKIN
SİTEM ETMEK
SÖZÜNDE DURMAK
SIRLAR DERYASI
SÖYLEŞİ
ŞEYTAN’IN VASIFLARI ve ETKİLEMESİ
TESLİMİYET
TANRI’M muradını nasıl gerçekleştiriyor
ŞEMS ve MEVLANA
ŞÜKÜR ve HAMD
TEVHİD (TEKLİK – BİRLİK)
TAHKİKİ İMAN
TEVEKKÜL NEDİR
TORUNUM CAN ve AİLEM
YARADILIŞ KAÇ EVREDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
YOLA GİRİŞ
EDEP 1
EDEP 2
YAKINDA OLACAK BÜYÜK OLAYLAR
YÜKLENDİĞİMİZ ve YAYDIĞIMIZ AKIM ( ENERJİ )
YED-İ NE DEMEK
ZİNA
MESAJ BORDU

R U H    23.09.2014

 

Bismillahirrahmanirrahim!

RUH'un tarifi: Balık yumurtasını düşünün!..Bir tek yumurtadır. Milyonlarca tane yumurta, dediğini düşün!.. Bir anda ALLAH'ımın HUZURU'nda, bir tek EMİR alanda kainata yayılabilen RUH.

O BİR'dir, O'ndan gelen ayrı kalamaz. Güneş, ışığını yaymakla birliğinden kaybetmez. O'ndan gelen, O'nundur; O'nun denilen, sadece O'dur! BİR olanı bölemezsin, O'na " onlar " diyemezsin! Uyuyan Ruhlar dediğimiz, bileni – bilmeyenden ayırdığımız odur. Uyuyan RUH, yakılmayan muma benzer.

RESULULLAH efendimiz, neden RUH'un sırrı ve hakikatını ifşadan menedildi? Zira Ruh, zihinlerin anlayamayacağı, idraklerin kaldıramayacağı bir takım SIFATLAR'a sahiptir. RUH, cihet ve mekandan münezzehtir. Kendisinde, bütün ilimleri bilmek ve onlara vakıf olmak gücü mevcuttur.

RUHUN  SIFATLARI :

HAY: Daim diri. ALİM : Bilen. KADİR : Kudretli. MÜRİD : İrade sahibi. SEMİ : İşiten.

BASİR : Gören. MÜTEKELLİM: Konuşan.

Yukarıda yazılan SIFATLAR, ALLAH'ın SIFATLARI'dır.

RUH: varolanın ÖZ'ü, VAREDEN'in SÖZÜ'dür. Madem ki deryadan bir su zerreciği olarak madde alemine yansıdık; o halde, dönüşümüz yine o deryaya – ANA KAYNAĞA – hep BİR'likte, cümle ile dönmek olmalı. Su zerreciğinin tek – tek deryaya dönmesi, ALLAH'ın amacı değildir. YÜCE AMAÇ: su zerreciklerinin bir bulut meydana getirip, sağanak halinde deryaya dönmesidir.

Her niyazda, uyuyan zerreler uyanana katılır. RUH'un zerreleri, bedendeki her zerreyi döllendirir, bildiğince yollandırır, yandığınca küllendirir. Ruhlar, akıma tabi olurlar. Bazı Ruh az akım alır, bazısı çok. Her kul, kendi akımını kendi alır. RUH  ENERJİ'DİR, vücuda intikal ederek zerreleri diri tutmaktadır. RUH ve zerreler birleşince ne oluyor ?                 NUR  KABESİ, NUR sofrası. NUR'una leke düşürmemeğe çalış. Aslında NUR leke almaz; NUR ile RUH arasına perde koyar.

          TEVBE suresi, ayet 32: ALLAH'ın NUR'unu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. ALLAH ise, kafirler hoşlanmasa da NUR'unu tamamlamaktan başka bir şey istemiyor.

RUH; SADECE  ALLAH'IMIN  NURUDUR.

 

PEYGAMBERİMİZİN NURU=  HAK ile  BAĞI.    RUHU= HALK ile AĞI'dır.

Bedenini neden sakınırsın? Gelecekten elbet, gidecekten değil! Elbet her RUH enerjinin ta kendisidir. Halbuki, kendinde kaynayıp duran enerji yüküne inanabilsen, gelecek seni asla korkutmaz, çünkü her şeyi yenmeye muktedirdir. Sen onu uyutur, bedenine güç verirsin.        " Bedeni sil !..” denen odur! O, nedir? Sana KENDİ'nden ÜFLEYEN, bedenine NUR'unu katan.

Bilgini sen nerede saklarsın? Beyninde değil tabi, Aslında her şey RUH'ta toplanır. Beyin Ruh'tan alır ve bedene maleder.

RUH, OLMAYA  DEĞİL  BULMAYA  GELİR. NEYİ  BULMAYA?..ASLINI.

 

          MÜTAFFİFİN suresi, ayetler 13, 14, 15: Onlara ayetlerimiz okunduğunda,” Bunlar eskilerin masallarıdır " derler. Hayır, hiç de öyle değil! Yaptıkları kötü işler kalplerini paslandırmış ( RAN ) vicdanlarını karartmıştır. Hayır! Hayır! Bu yaptıkları cezasız kalmayacak! O gün onlarla RAB'leri arasında bir perde olacak ( O'nun Rahmetinden mahrum kalacaklar ).

          HADİS: RESULÜ'ne sorulmuş: " RAN " nedir? Cevap: İnsan bir günah işlediğinde, Ruhunda bir leke damlası oluşur, RAN budur.

ALLAH'ım " BEN mümin kulumun gönlündeyim diyor, kulunun gönlünü kırıp harap eden insan, o gönülde KİMİ  KIRMIŞ OLUYOR? Yüklenmiş olduğu RAN'ları ALLAH  SEKAR'a atarak inleterek o insandan RAN'ları temizliyor. Aşağıda onu açacağız. Ama her ne kadar gönlü kara olanlar okusa da ALLAH'ım onların GÖZLERİNİ, KULAKLARINI, KALPLERİNİ  MÜHÜRLEDİĞİ İÇİN gene olumsuzluklarına devam edeceklerdir yukarıda MÜTAFFİFİN suresinde ALLAH'ımın belirttiği gibi " Yaptıkları kötü işler kelplerini paslandırmış ( RAN ) VİCDANLARINI KARARTMIŞTIR diyor. ALLAH'ım böylelerine tövbe etmeyi akıllarına bile getirtmez. Şeytan da ayette dendiği gibi " onlara yaptıklarını güzel gösterir.

Bebekteki saf Ruh, açık altın tozu renginde, temiz, parlak floresans görünümlü, havada jelatin kağıdı gibi titreşen bir enerji bütünlüğüdür. Sahibi olduğu insan, bu saf parlak aynaya zaman zaman sinek pisliği benzeri noktacık kirler bulaştırır. Bu önemli olguya KUR'AN, özel üslubu içinde verir okuyana. Yalnız, okurken şu noktaya dikkat gerekir ki KUR'AN'da, ondan çıkarılmış olan " İslam tasavvufu " da RUH kelimesini kullanmaz; onun yerine kalp, gönül, can, nefha ( üfürülmüş olan ), vech ( yüz ), nefis, içteki öz, insanın cevheri, gönül aynası, kafesteki kuş, can içere can, bedendeki ben, Hakk'ın zuhuru gibi kelime ve deyimler kullanırlar. ABESE suresi, 40 ve 41 de " RAN ", yani yanlışlıklarımızla Ruhumuz üzerine getirttiğimiz nokta nokta kirler, başka bir tanım biçiminde yine çıkar karşımıza Ayet:         " Kıyamet günü, yüzler ( Ruhlar ) vardır tozlanıp ŞEKLİ  DEĞİŞMİŞ, SİYAHLIKLAR  KAPLAMIŞ..” Ruhun üzerini deri gibi kaplayarak şeklini değiştirmiş olan bu siyahlık, RAN'dır, yine ayette. İnsan, yapısı ve konumu gereği her an yanlışlık yapabilir, günaha bulaşabilir. Böyle olunca da yaşarken RAN'dan kurtulmanın bir yolu olup olmadığı akla geliyor. Yukarıda yazılan Peygamber sözü, şöyle devam ediyor: TÖVBE  EDİLİRSE, RAN silinir; fakat yeniden aynı günaha dönülürse, noktalar artar, ve kalbi ( Ruhu ) kaplar.

Kul kalbi kırıp o kulun AHINI aldıysanız, o kul sizi affetmediği müddetçe hiç ummadığınız bir vakit onun cezasını dünyadayken bedenen çekersiniz, öldükten sonra ise Ruhunuz çeker. ALLAH " BANA yapılan hataları affederim ama kuluma yapılan hataları o kul onu affetmediği müddetçe affetmem " diyor.

Peki ya ölümden sonra bu RAN'ların, yani parlak floresans lambası gibi olan ışıklı Ruhumuz üzerinde, KENDİ  ELLERİMİZLE  OLUŞTURDUĞUMUZ  sinek pisliğine benzer RAN'ların durumu ne olacak? Ezelde ayrıldığımız o saf kaynağa, bu paslar, bu pislikler ile nasıl varacağız?

MÜDESSİR suresi, 26,28,29. Ayetler, Ruhtaki bu pasın ölümden sonra nasıl silineceğini açıklıyor: " Onu, SEKAR'a – ateşe fırlatacağım. ( Sekar ), ortada bir şey bırakmaz, vazgeçmez. ( Yani siyah lekeleri ateşte yakılarak parlatılan gümüş yüzükler gibi temizler Ruhu. ) Sekar, insan için levhalar – ekranlar sunandır. ( Yani dünyada günah ile karartılmış olan Ruhu ekran gibi, levha gibi ışıldatandır sekar )

MEARİÇ suresi, 15, 16. Ayetlerinde, insana ve evrene iyilik yapılması anlamındaki bu SEKAR'ı, yani ateşi, yani cehennemi, yani temizlenmeyi, değişik kelimelerle bir kez daha serer önümüze KUR'AN: " Hayır! O, alevden bir ateştir, deriyi yakar!..” Ruhun derisi ne olabilir? Elbette üzerine çiziktirdiğimiz kirli noktacıklar, RAN'lardır. Yoksa ateşte ne insanın eti, ne de Ruhu yanar! Yanan, bilinçli olarak yakılan, dünyada Ruh üzerine deri gibi alınan lekelerdir. " derisi yandıkça yenilenip yakılır " anlamındaki ayet bile temelde insana iyilik, hem de ilahi zorunluluktur: Ruhta kat kat olmuş kirlerin, peş peşe temizlenmesi zorunlu iyiliğidir. Zorunlu, çünkü temiz olan mana dünyasından gelip, pisliği kaçınılmaz olan bu esfeli safilin – aşağılık dünyada kire bulaştıktan sonra ölüm ötesine, başlangıca pislik götürülmesi mümkün değildir. Başka bir anlatımla, Ruhtaki RAN'ın yıkanması olgusu, arılaşarak ana kaynak olan ZAT'a katılabilme gereğidir.

O RUH'u verdiği gibi teslim et ki, YERİNE  VARASIN.”  O'nunum diyebilmek için O'NDAN  GELENİ  HARCAMA "!

ZÜMMER suresi, ayet 42: ALLAH, eceli gelenin Ruhunu ölümü sırasında, eceli gelmeyenin Ruhunu da UYKUSUNDA  ALIR. O, ölmelerine hükmettiği kimselerin Ruhlarını alıkoyar, diğerlerinin Ruhlarını da belli bir süreye kadar yaşamaları için salıverir. HİÇ  ŞÜPHESİZ  BUNDA  ALINACAK  PEK  ÇOK  DERS  VARDIR; fakat bunu anlayacak olanlar, DERİNLİĞİNE DÜŞÜNEN  KİMSELERDİR.

Canlarım! Ayetlere eğer inanıyorsak, bu ayette apaçık her gece uyuduğumuzda Ruhumuzun mana alemine alındığını yazıyor, peki ALLAH'ım süs için mi Ruhumuzu her gece mana alemine alıyor??? Peki Ruhumuzu mana alemine aldığında ne oluyor??? Gün içinde neler yaptıksa BİZİM  HUZURUMUZDA  orada görüşülüyor ve kaydediliyor, hem de başta RESULÜ'müz ve melekler de şahitlik yapıyorlar. Öldüğümüzde bu kayıt karşımıza çıkarıldığında yaptıklarımız hakkında hiçbir itiraz hakkımız olmuyor. Hani dünyadayken ayetleri işimize göre yorumlayıp uygulayıp kişilerin gönüllerini yıkıp hayatlarını maf edip, onlara zulmedip  ve kendimizi etrafa ve ALLAH'a haklı göstermek ve vicdanımızı rahatlatmak için türlü yalanlar uygulayıp ALLAH'ı kandırdığımızı zannediyoruz ya, İŞTE  BUNLAR  HER  GECE  BİZİM  HUZURUMUZDA  AMEL  DEFTERİNE KAYDEDİLİYOR. ( Bu yazdıklarımıza itirazları olanlar, bize ayetlerle bunun böyle olmadığını İSPAT  ETSİNLER lütfen. )

          ZÜMER suresi, ayet 69: Yeryüzü, RABB'inin Nuruyla parıldamış, Kitap ortaya konmuş, Peygamberler, tanıklar getirilip aralarında hakla hüküm verilmiştir. Onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.

          BAKARA suresi, ayet 257: ALLAH, İMAN  SAHİPLERİNİN  VELİ'SİDİR; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların dostları tağuttur ( şeytandır ) ki, kendilerini Nurdan karanlıklara çıkarır. Bunlar cehennemin dostlarıdır. Orada uzun süre kalacaklardır onlar.

Kristal avize düşünün; ortasındaki ışık; NUR. Çevresinde yedi rengi verir. RUH ve zerre, ALLAH'ın SIFATLAR'ını alıyor.

          NUR suresi, ayet 35: ALLAH, göklerin ve yerin NUR'udur. Onun Nurunun örneği,

İçinde çerağ bulunan bir kandile benzer. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça, inciden bir yıldız gibidir ki, doğuya da batıya da nispeti olmayan bereketli bir zeytin ağacından yakılır. Bu ağacın yağı, neredeyse ateş dokunmasa bile işık saçar. Nur üzerine Nurdur o. ALLAH, dilediğini kendi Nuruna kılavuzlar. ALLAH, insanlara örnekler verir. ALLAH her şeyi bilmektedir.             

          Ruh O'ndandır. Kendi halinde O'nu bilir. Beden ancak idrak edebildiği zaman ölmeden ölür. Kulun bedeni kaybeder, RUH'u buldurur.

Öldüğümüzde bedeni bıraktığımızda alemden-aleme yürüdükte, oluşan beden elbet et kemikten değildir. Oluşan; madde ile değil enerji bedendir ve renklerle kendini gösterir.

Dünyada tekamül üç yöndedir; kanda, canda, tende. Ruhun tekamülü; geliştedir, HAKK'ın    " OL " DEDİĞİ anda oluştadır. Ten silinir, kan bölünür, can bilinirse, tekamüle vardığı görülür.

Her kulun örtüsü; bedenidir, yoludur, halidir. BİR geldik, BİR'de olalım, BİR'liği – BİR'likte bulalım. Ruhumuz O'ndandır, " OL " DEDİĞİ'nden…” BUL " denilen, örtünün altındaki

" OL " dur. Bilmeyi dilersen, benliğini sil; görmeyi dilersen, kimliğini sil; varmayı dilersen,

" OL " DEDİĞİ halde kal.

Her Perşembe gecesi kul imtihan verir, gelen Ruhlar arasına öyle katılır karışır; bir merdiven çıktı ise, o kattaki ruhlar seviyesini bulur. Verilen imtihan, çeşit – çeşittir. Gelen Ruhlara hürmet, ALLAH'ıma verilen kıymettir. ALLAH'ıma ibadet, kulun borcudur. 

Ruhun varlığı kainatta darlığı bilmez, dilediği an, elbet ALLAH'ımdan İZİN aldığında…Cumayı, dünya kulu ile beraber geçirir. Gelmiş – geçmiş cümle Ruhlar, cumayı dünya kulu ile beraber geçirir. Cumanın " Bayram " dendiği, bundandır. Ruhu nasıl selamlarsın, ona ne ikram edersin? Dua ile…O aleme göçene, ne ikram edilir? Elbet YASİN…

Önce nefsin ile savaş, sonra uymaya bak! Yokluk, bedendedir. Ruhun varlığı, evrenin üstündedir.

İnsanın göçmesi ( ölmesi ) bedenden uzaklaşmasıdır. Ruhlar, daima beraberdir. Ne var ki, senin ölçemeyeceğin kısa fasılalarla beraber olup, ayrılırlar. Anda manevi alemde, anda bedenle…Bedene girdiği an, mana aleminden perdelenir.

Duygu, Ruhta mıdır, bedende mi? Denirse; Ruh gittiğinde, beden gereksiz eşya olmaz mı?

Hayvanlarda da Ruh vardır! Diyene; kul – hayvan için değil, hayvan – kul için yaratıldı. Kuluna beslensin diye verdiğine, YÜCE ALLAH'ım Ruh vermez! Ruh, sadece kulundur!

Kulun – Meleklerden üstünlüğü, akıma gerçek diye baktığındandır. Verilen akıma, Ruh bedensiz dayanamaz. Onun için, " Bedeni sildim! " diyen; AŞK'ı ile kavrulandır,” Yandım!” diye bağırandır. Kulun dünyaya gelişi; CELAL – CEMAL VASFIN ile hemhal oluşudur, onu beden ile alışıdır.

KUL  KENDİ  KENDİNİ  EĞİTİR; ÖĞÜTEN, YİNE  ALLAH'IMDIR.

 

Akıl ile, beden ile, RUH'un EMRİ'ndesin! O Ruh ki, kayıtsız – şartsız uyumdadır! Nefsin isyan etse de, düzeni birbirine katsa da; gün gelir, BİR'de olan ile BİR'liği bulur.

 Kalıp nedir? Beden…Ruh nedir? NUR'dan…Güzel nedir? NUR'unu bilenden…O'nun NUR'undan olduğunu bilen, NUR'UNA  LEKE  DÜŞÜRMEMEYE  ÇALIŞIR. Aslında, NUR leke almaz; NUR  İLE  RUH  ARASINA  PERDE  KOYAR.  RUH varlıktır, varlığı NUR'u ile beslar.

Her zaman, cümle ölmüşlere, yerde kalmışlara dua ediniz! Güneş'e ulaşmayı dileyen, yağmura bulaşmayı da dener. Hayırla anıldıkça, zerreler buhar misali yükselir.

Kulun yapısı, her an yenilenmekte!...Her an ölür, her an dirilir. Kulun dünya ile kainat arasındaki irtibatı, çeşitli akımlarla yönetilir. Ölümden sonra, vücudumuzdaki zerreler Ruh ile ne zaman BİR'leşir? ERMİŞLER'de hemen; diğer kullar için, zaman içinde…İnkarda olan biri için, durum nasıl?..En geç altmışdört yılda Ruhla BİR'leşir. Bu altmışdört yıl, onlar için uzun bir zamandır elbet. Peki bu altmışdört sayısının bir manası var mı? Evet! Hz. MUHAMMED efendimizin yaşam suresi, ana rahminde ve dünyada. RUH ve zerreler BİR'leşirse, ne oluyor? NUR KABESİ, NUR sofrası…KABE; ZAT'ı…SOFRA; SIFATLAR'ı.

Hazır olan her şeyde geçici düzen vardır. ARAŞTIRICI  BULUR. RUHLAR  DOĞRUYU BULMASINA YARDIMCI OLUR…

Bir Ruh, ÜFLENDİĞİ bedene aittir. Nefes yettiğinde ( öldüğünde ) Ruh kendi mekanını bilir, bedenle bütünleşmeyi bekler. Her bir beden, zerre – zerre Ruh ile bütünleşir, KIYAM'da BÜTÜN'leşme tamamlanır. Varedilen, asla yok olmaz! Bedenlerimiz toprağın altına giriyor, toprak oluyor..diyoruz. Fakat zerreler halinde tekrar Ruhumuzla bütünleşiyor. O zerreler bütünleştikçe, Ruh daha üst kademeye çıkıyor. Ölülere yaptığımız dualar, bunu bütünleştiriyor. Ne kadar rahmetle anılırsa, o zerreler daha çabuk intikal ediyor Ruha ve Ruh daha bir üst kademeye yükseliyor. RESULÜ'nün büyük ruhaniyeti var. Bütün dualar PEYGAMBER'imize gidiyor, o dağıtıyor cümleye. Orada Ruhun idraki açılıyor, ölümden sonra. O'nun bütün MURADI, Ruhun – bedenle bütünleşmesi. Bizden istenilen bu. RESULÜ onun idrakinde olduğu için o hizmeti görüyor. RABB'inden onu dilemiş. ALLAH'ın MURADI o; o devreyi tamamlayıp aynı yere gelmek.

Birbirine karışmayan iki deniz, insandır. Ruh ile ten; birbirinin içinde, ama birbirine karışmayan iki deniz.

ALLAH'ım, kalbimden zikrini, dilimden şükrünü, bedenimden sabrını, eksik etme RABB'im. AMİN. Bize bu bilgileri yaymayı nasip ettiğin için hamd ediyoruz. AMİN