DİLEKLERİMİZİN OLMASI İÇİN
KUR'AN'da ve Hz. MUHAMMED ( s.a.v ) Efendimizin bu husustaki bilgileri
NAHL suresi, ayet 91: Söz verdiğiniz zaman, ALLAH ADI'NA VERDİĞİNİZ SÖZÜ YERİNE GETİRİN. ALLAH'ı kendinize tanık göstererek pekiştirdikten sonra YEMİNLERİNİZİ BOZMAYIN. Kuşkusuz ALLAH sizin NE YAPTIĞINIZI BİLMEKTEDİR.
Okuyalım, ALLAH'tan DİLEYELİM! Demeyelim,” YAZI bozulmaz!...” YAZI'yı sen bozamazsın, yeniden yazamazsın amma YAZAN, BOZAR DA, ÇİZER DE…yeter ki, ALLAH'ımıza yönelelim, dilemesini bilelim. Amin
A'RAF suresi, ayet 205: RABB'ini sabah ve akşam içten içe YALVARARAK, ÜRPEREREK, yüksek olmayan bir sesle zikret ve sakın gafillerden olma.
Boş dua edilmez YÜCEDEN İZİN VERİLMEZ! ALLAH'ım izin vermezse: kulu sebep eder, yolu kapatır. Kula bilmeyin, kötü demeyin!
RABB'im için yapılan her niyaz, her emek HOŞNUTLUĞUNA DELİLDİR. Kulundan hoşnut olmasa, sana ne niyaz ettirir, ne emek verdirir. Çünkü, RABB'imin değil, hepsine senin ihtiyarın vardır: yapabildi isen, HOŞNUTLUĞUNA DELİLDİR. ( İHTİYAR: Seçme. Katılma, kabul etme. Kendi isteğiyle davranma. )
Niyazlarınızdan şaşmayın, ASLA NE OLACAK DİYE ŞÜPHELERE DÜŞMEYİN. RABB'im görendir, bilendir, çözendir. O'nun doğrusunu kimse değiştiremez.
Gönül GÜZEL'den söyler, akıl doğruyu peyler. Hep gelip geçtiyse aylar, EN UNMADIĞIN ANDA DÜZENE GİRER OLAYLAR. Her anını bağlamak, bir anını beklemeye yeğdir. Çünkü O ANIN NERDE, NE ZAMAN , NASIL GELECEĞİ BİLİNMEZ. RABB'imin sır kapısı atılan ok ile delinmez! RABB'im, LAYIK OLANLARINA, bilse bilmese eşikten geçirtir. OLAYLAR, BÜTÜNLÜĞE KAVUŞTUKTA NETİCE ALINIR. Müymin olan bilir, olay er – geç düzeni bulur.
KUR'AN okuyunuz ve KUR'AN'ın feyzi ile hacetlerinizi ALLAH'tan dileyiniz. ALLAH, duada İKDAM ve İBRAM eden kullarına muhabbet eder. ALLAH duada İLHAH edenleri sever.
( FEYZ: Bolluk,bağış, ihsan. İKDAM: İlerleme, ilerlemeye çalışma. Sürekli çalışma. İBRAM: Usandırıncaya kadar üstüne düşme. ZORLAMA.
İLHAH: Bir şeyin kabulü için SON DERECE DİRENME, ÜSTE DÜŞME.
RUM suresi, ayet 60: Sen sabret, ALLAH'IN VAADİ MUTLAKA GERÇEKLEŞECEKTİR. İman etmeyenler ( in davranışları ) sakın seni gevşekliğe ve bunalıma düşürmesin.
Hz. ÖMER: Ben duanın kabul edilmemesi kaygısını taşımam, içimde dua etme isteğinin olmaması kaygısını taşırım, çünkü dua etme isteği verilmişse KABULÜ ONUNLA BERABERDİR.
ALLAH, KENDİSİNE dua etmenizi EMRETTİĞİ gibi, duanızı kabul etmeyi size vaat buyurmuştur.
YUNUS suresi, ayet 64: Bilin ki, ALLAH'ın vaatlerinde ASLA DEĞİŞİKLİK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. Asıl büyük başarı, kurtuluş işte budur.
YUNUS, 94-95: Eğer sana indirdiğimiz şeyden şüphe içinde isen, senden önce KİTAB'ı ( Tevrat'ı ) okuyanlara sor. Andolsun ki, sana RABB'inden hak gelmiştir. O halde, SAKIN ŞÜPHE EDENLERDEN OLMA! Sakın ALLAH'ın ayetlerini yalanlayanlardan olma! Yoksa zarara uğrayanlardan olursun.
Sular çağlarsa yol bulur, kulu ağlarsa HAKK'a yönelir. ALLAH'ım kulunun niyazına uygun yol verir, çünkü OLMAYANIN NİYAZINI KULUNA SANILMASIN ETTİRİR. ALLAH'ımın ELİ niyaz edenin sırtındadır. HAK ADI'na her iş düzenini bulur. RABB'im sözünü veriyorsa, SÖZÜNDE DURUR, YOLLARINI AÇAR.
Kul gönülden anarsa, ALLAH'IMDAN DİLERSE, muradı olur, hayırı bulur. Kulun niyazını ALLAH'ım bilir, fikrinde olanı alır, neden yaratır, yolunu buldurur. ALLAH'ım, yakaran kulunun yanında olur. ALLAH'ım dileğini görür, dilediğini verir.
Olmuşsa duaların, olandır; olan, YAZILANDIR. Etmiş isen duanı, bilesin nasibindir. OLMAYACAĞIN DUASINI ALLAH'IM NASİP ETMEZ! Duanın ölçüsünden çıkmazsan, CANU GÖNÜLDEN EDİLEN DUANIN ŞÜPHESİ OLMAZ. Gönülden dilediğin her olayda; YARDIMCININ, YANINDA OLDUĞUNU BİLESİN. SANA inandım, SANA sığındım,, SANA güvendim.
Umutsuz olma, UMUDUNA SAHİP ÇIK. SAKIN OLMAZ DEMEYİN; OLDURAN ALLAH'IMDIR. ALLAH'IM KİM NE DİLERSE DİLEDİĞİNİ ONA VERİR. Niyaz yerden, nasip YÜCE'den.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 139: Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.
Niyaz, Aşkın çokluğundandır. Aşk ile edilen niyaz, deryaya denktir. Gönülden geldiğince niyaza durmuş isen, teslim olduğun andır:” ALLAH'ım” dersen, Aşk ile coşarsan. " Canda-CANAN'ı buldum, bedenden sıyrıldım " dediğin an, NİYAZIN KABULDÜR. Akımı çeken sensin. Niyazın yerini bilsen, kendin için de akım dilerdin.
EN-AM suresi, ayet 12: ALLAH merhamet etmeyi, KENDİ ZATINA FARZ KILDI.
CASİYE suresi, ayet 13: Bir de göklerde ne var, yerde ne varsa, hepsini
( ALLAH ) KENDİ KATINDAN SİZİN HİZMETİNİZE BAĞLADI. Şüphesiz ki, bunda düşünecek bir kavim için İBRETLER VARDIR.
FETİH suresi, ayet 29: Onları, rüku ve secde eder halde ALLAH'dan SEVAP ve RIZIK İSTEDİKLERİNİ GÖRÜRSÜN.
HAK ADI'na olan her dileğiniz yerini bulacak, kader cümlenize gülecek. Rahmeti sizlere- sizlerle dağılır, zahmeti ile her birinizi eğitir, bilenin-bildiğini öğütür, DİLEYENE – DİLEDİĞİNCE nasip verir.” AL " DER. ALLAH'ım oyunu, ARAYANA verir…Ne var ki, ÖNCE DOLANDIRIR, sonra DONANDIRIR.
Yüce RABB'imin Rahmetine sığınınız, dualarınızı ediniz. İSTEYENLERDEN OLUNUZ. O, GÖRENDİR, O, BİLENDİR. O, DİLEDİĞİMİZİ VERENDİR. O, senden kelam alır, O, her an KALEMDEDİR.
Yükseldikçe bundan sonrası ZORLUDUR. Çünkü, her basamak için kul HER YANDAN İMTİHAN EDİLİR.
Her emeğe gün veririz, adım adım sizlerle yürürüz. BEKLEMEYİ BİLENLER: ekledikleri her parçanın bütündeki yerini görürler ve gerçeğe öyle yürürler.
Bilenlerin sofrasında GERÇEK RÜYALAR GÖRÜLÜR, o rüyalar ki; HAKK'IN AYNASIDIR, İNSANLIĞIN AYMASIDIR.
ASLA DÖNME; dönmeyi düşünüp de derdine yanma, sözümüz yabandır sanma. Dağlar boyu yükün olsa her birini aşacaksın, sular gibi taşacaksın, HAK yolunda koşacaksın. YETER Kİ SÖZÜNDEN DÖNME.
MAİDE suresi, ayet 1: Ey iman edenler! Gerek ALLAH'a ve gerekse İNSANLARA verdiğiniz sözleri ve yaptığınız bağlantıları YERİNE GETİRİN.
Cümle erenleri geldiler, her birinizi selamladılar. Niyazlarınızı aldılar. RABB'imin tek sözü var; DİLENEN OLACAK, DİLEYENLER BULACAK, HAK YOLUNDA OLANLAR, HAKK'IN VARLIĞINI BİLENLER SEVİNECEK.
HİCR suresi, ayetler 55,56: Sana gerçeği müjdeledik. SAKIN ÜMİTSİZLİĞE DÜŞENLERDEN OLMA! Dediler. İbrahim, dedi ki; RABB'imin Rahmetinden sapıklardan başka kim ümit keser.
" Derdim derman bulacak, DOST'um elimden alacak " diyelim. Ne sebeplerden, ne sevgisinden UMUT KESMEYELİM. Çözülmeyecek her olayı RABB'İM ÇÖZER. O, O'NU BİLENLERİN YANINDADIR.
RUM suresi, ayet 47. İMAN EDENLERE yardım etmek ise, BİZİM üzerimizde bir haktır.
ALLAH'ına sığınıp yaptığın işten korku duyma. Zaten HAYIR OLMAYAN İŞİ, KENDİNE SIĞINAN KULDAN UZAK TUTAR. Onun için, sizce en basit iş için dahi ALLAH'ININIZA SIĞININ.
RABB'im SEN'in ADI'nı her hal ile anacağız, kimi ağaç dalına KUŞ MİSALİ KONACAĞIZ, kimi OCAĞA GİRİP ODUN MİSALİ YANACAĞIZ, kimi KARLARA DALIP BUZ MİSALİ DONACAĞIZ,
" ALLAH " DEDİĞİMİZ AN KENDİMİZE DÖNECEĞİZ.
HAKKA AÇILAN YOLDAN ŞÜPHE İLE GEÇİLMEZ.
Duanı yaptığın, niyaza durduğun zaman, şüpheyi içinden sil " Acaba olur mu? Deme, OLACAK, ALLAH'IM VERECEK DEYİN! VERMEYECEĞİ ŞEYİN DUASINI ETTİRMEZ ALLAH'IM. Geç olabilir ama olur, üzüntüler boşa gelir.
ALLAH'ım der ki: SİZİN DİLEĞİNİZ, BENİM SİZE VERMEK İSTEDİĞİMDİR. Dilenen, DİLETİLEN'dir. Sorulan, SORDURULAN'dır.
Dilenenin SORDURULDUĞU bilinsin. HAKK'ın EMRİ'ni YEMEN iletir, KULLARINA DİLETİR. Her dilenen, ALLAH'IMIN DİLEDİĞİDİR!
HEM YAZDIĞINI DİLETİR, HEM SEVGİSİNİ DİLLETİR, bilene bilmeyene DİNLETİR. TANRI BERABER DİLER, kulu – kulu ile Rahmete erer. ALLAH'ımdan dileyen O'ndan bekler. Sebep elbet kul olur, ne var ki SEBEBİ ALLAH'IM YARATIR. Dileyen: NE SENSİN, NE DE BEN…SADECE ALLAH'IMIN MURADIDIR.
TEKVİR 29 – İNSAN ( DEHR ) 30: Şurası da bir gerçektir ki, alemlerin RABB'i olan ALLAH DİLEMEDİKÇE SİZ DİLEYEMEZSİNİZ.
RAHMAN suresi, ayet 29: Göklerde ve yerde kim varsa O'NDAN İSTER. O, her an yeni bir iş ve oluştadır.
Almayı bilene, YOLUNDA GİDENE sözüm: SABIR, SABIR, SABIR. BEKLEYEN BULUR, SABREDEN YÜRÜR.
RESULÜMÜZ buyurdular ki; Dua eden İSTEĞİNİ SAĞLAMCA ve KATİYETLE İSTESİN. Dua ettim de kabul olunmadı diyerek acele etmedikçe duası kabul olur. Dua eden kimse DUASINDA ISRAR ETMELİ, DEVAM ETMELİDİR. Her halde er veya geç müstecap olur. Hiç kimse yoktur ki, ALLAH'A BİR DUA ETSİN DE, ALLAH İSTEDİĞİNİ ONA VERMESİN. ALLAH bir kulun dua etmesine İZİN VERMİŞSE, MUTLAKA KABULÜNÜ DE MURAD ETMİŞTİR.
Dün ile bu günü birleme, ne olacak diye terleme; olayın güzelini bekle , parlama.
Niyazın değerine ölçü vurulmaz! Dua ettin,” olacak mı ? " şüpheyle bekledin. Niyazını ettinmi,” olacak mı " diye şüpheye düşme! Meyveyi yemek için ermesini beklersin, niyazının olması için niye sabır göstermezsin? ALLAH'IM OLMAYACAĞIN DUASINI ETTİRMEZ. Niyazın oluşu, yavrunun mama yiyişine benzer. Yavru mamayı yer, gelişir, büyür; niyaz da öyledir. O'nun ( ALLAH'ın ) gücünü, O'nun rahmetini, O'nun hikmetini O'ndan dileyelim. O, HER DİLEYENE VERİR, ASLA ESİRGEMEZ.
Şüphesiz dile, diledikten sonra " olur mu ? " deyip şüpheye düşme! ALLAH'a dualarına PEYGAMBER'İNİ DE EKLE, şüphesiz bekle. ALLAH'IM, OLMAYACAĞIN NİYAZINI ETTİRMEZ! Etti isem olacağından şüpheye düşmem. ALLAH'ım esirgemez, kulunun niyazına
" hayır " demez. Sebep halkeder er veya geç oldurur, BEKLEYEN KULUNA BULDURUR. " Nerden ? " dersen: ne senden sorar, ne benden, en ince hesabı O'ndan, BÜYÜK GÜCÜ'nden.
HUYUN, UMMADIĞI DEĞERLERİ VARDIR! " Gizlenmese ? " dersin; KENDİN DAHİ, KENDİNDE OLANI BİLEMEZSİN! Ancak kendinden sıyrıldıkta; huyda olanı görür,” ALLAH'IM, SANA SIĞINIRIM ! " dersin.
İşte " SEN'DEN, SANA SIĞINIRIM! " dedikte, kendinde olana uymuş olursun. ( ŞEMS suresi bunu apaçık açıklıyor. )
Kulun yaptığı, ALLAH'ımın " YAP " dediğidir.Değil.. SUÇU KULUN NİYETİDİR. Heybesine iyi niyet koyan kuluna, ALLAH'IM " YAP " DEMEZ. Onu böyle tecelliye kul etmez. ONA YAPTIRILAN, NİYETİNİN ONU NERELERE KADAR GÖTÜRECEĞİNİ GÖSTERMEKTİR. Her olay karşıtı iledir, iyi – kötü, beyaz – siyah, cennet – cehennem. SENİN SEÇME HAKKIN VARDIR. İki yol olur her kulun önünde: HAK yolu ve onun karşıtı, KULUN KADERİ HER İKİ YOLDA YAZILIR, SEÇİM SENİN HAKKINDIR.
ALLAH'ım her zaman kullarını tecrübe eder, onun için sakın hiçbir şey karşısında kalbini bozmayasın.
Cenab-ı Hakk bir kazasını yerine getireceği zaman o kulun AKLINI BAŞINDAN ALIR, o kul bu halde o işi işler: sonra o kulun AKLINI İADE EDER DE bu defa o kul pişman olup, BEN BUNU NASIL YAPTIM DER. ( İbrahim suresi 4 bunu destekliyor. )
LOKMAN
20: ALLAH'ın göklerde ve yerde ne varsa hepsini SİZİN İSTİFADENİZE SUNDUĞUNU, açık ve gizli bütün nimetleri
size bol bol verdiğini görmüyor musunuz? Buna rağmen öyle insanlar vardır ki,
hiçbir bilgileri, rehberleri ve vahye dayalı aydınlatıcı bir kitapları olmadığı
halde ALLAH hakkında ileri geri konuşur, tartışır dururlar.
ALLAH, MUHAMMED ve CÜMLE ERENLER;
verdiler verecekler, HER DİLEYENE devreyi bulduracaklar. ALLAH'ım sebepsiz bir
satır yazmaz! O'nun EMRİ ile geldi isek, DİLEDİĞİNİ verdi isek; görevde
katkılarınızdandır.
ALLAH'ım MURAD ETTİĞİNİ: AYDIN KULLARINA DİLETİR, SEVEN
KULLARINA belletir. İşte onlar, arayan kullarının bekçileridir.
Almayı bilene veremem demez.
OLMAYACAĞI KULUNA MÜJDELEMEZ.
Pek çok kişi, başarıya çok yakınken
pes eder. Siz bunu yapmayın !
FURKAN
77: De ki; Eğer sizin duanız; iman ve ibadetiniz olmazsa RABB'im size niye
değer versin ki ?!
KAF
29: BENİM tarafımdan verilen söz asla değiştirilemez ve şunu da iyi bilin
ki, BEN kullarıma asla zulmetmem.
Er-geç olur sözümüz, çünkü gerçektir
YAZI'mız, olanı-olacağı görür gözümüz.
TA-HA
46: ALLAH,” Hiç korkmayın! " dedi.” Çünkü BEN daima sizinle beraberim, KONUŞTULARINIZI İŞİTİYOR, OLUP BİTENLERİ
GÖRÜYORUM.
EN'AM
67: Unutmayın ki, ALLAH'IN
BİLDİRDİĞİ HER HABERİN GERÇEKLEŞECEĞİ BİR ZAMANI VARDIR. İleride her biri
gerçekleştiğinde, siz de bunları göreceksiniz.
Hz.
MEVLANA: Herşey üstüne gelip seni dayanamayacağın bi noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme; çünkü
orası gidişatın değişeceği yerdir.
Sözümüz O'ndandır. Ne dediysek
O'ndandır. Kulu HAK'tan başka eğilmesin. ERENLER adına HAK'tan aldığına
inansın.
ALLAH'ım kulundan geçmez, O'na havale
edileni bırakmaz, yüzlerce melekleri ile korur.
Kul DİLERSE bulur. DİLEYEN KULA
ALLAH'ım sundurur.
Hz.
MEVLANA: Birini seviyorsanız onu ALLAH'tan isteyiniz; çünkü kalpler
ALLAH'ın elindedir.
İNCİL,MATTA
7:7: DLEYİN; size verilecektir, ARAYIN; bulacaksınız, KAPIYI ÇALIN; size
açılacaktır. Çünkü HER DİLEYEN alır, ARAYAN; bulur ve KAPI ÇALANA AÇILIR.
Hz.
MUHAMMED: Cenab-ı ALLAH'a, KABUL EDİLECEĞİNE KESİN OLARAK İNANMIŞ BİR KALBLE
DUA EDİN. ALLAH dilemeden siz dileyemezsiniz- TANRI sizinle beraber diler.
Umut o kadar arsız bir şey ki, sen
beslemeden de büyür durur içinde ve EN
OLMADIK ANDA GÜLDÜRÜR YÜZÜNÜ.
ŞU'ARA
217,218: Sevgi ve şefkatiyle daima seni ve müminleri koruyan ALLAH'a GÜVEN,
O'na DAYAN, O seni ( geceleyin ) tek başına namaz kıldığın zaman da görür.
SİZE ZARAR VERENLER ATEŞİNDE YANARLAR,
VE ŞEYTANA ŞERBET SUNARLAR.
ER meydanı, zor meydanı…YUNUS misali
yerden-gökten gelecek Rahmeti bekleriz. Elbet verecek! Kulunun, niyazı ile
umudunu asla kırmaz.
ALMAYI
DİLEDİĞİNİ ALMAK, ALLAH'IMDAN DİLEMEKLE OLUR.
OLMASINI
DİLEDİĞİNİ; NİYAZIN İLE OLDUR.
Hz. MEVLANA: Her şey vaktini
bekler, ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden erken doğar. BEKLE SENİN
OLAN SANA GELECEKTİR.
Hz.
OSMAN: ALLAH nasip etmeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz.
DUHA
5: Ve zaman geldiğinde, " RABB'im sana
GÖNLÜNDEKİNİ VERECEK ve seni hoşnut kılacak.
A'RAF
29: O'NA YÜREKTEN YALVARIN YAKARIN.
Hz. ALİ: Zira
o biliyor ki, İNSANIN İÇİNE İSTEĞİ VEREN ALLAH'TIR. İSTEĞİ VEREN, O İSTEĞİ
KABUL DE EDER.
HADİS( Hz. ENES ): ALLAH o kulun ümid ettiği şeyi mutlaka verir ve
korktuğu şeyden de onu emin kılar.
TALAK
3: Her konuda ALLAH'a güvenip yalnız O'na dayanan kimseye O yeter. Şüphesiz
ALLAH VAADİNİ GERÇEKLEŞTİRİR. Fakat
ALLAH her şey için bir SEBEP ve bir VADE
belirlemiştir.
Hz.
ALİ : Unutma! Ellerini RABB'ine açabiliyorsan anla ki, O seni dinliyor.
Çünkü O RABB'in öyle bir RAB ki, kabul etmeyeceği duanın ellerini semaya açtırmaz.
Hz.
CABİR'dan rivayetle; RESULULLAH'tan bir şey istensin de O
" Hayır !...” desin, vaki değildir.
Her niyet RABB'İNE ULAŞIR, erenler
DİLENDİKLERİ ZAMAN, dileyenleriyle buluşur, kimsenin şüphesi olmasın, kimse
gönlünü kırmasın.
Rüya! Bir perde ahiret penceresidir.
Gönüle koyanın,” ALLAH'ım !” diyenin; gün gelir NİYAZI KABUL OLUR, rüya ile bir
perde açılır.
Bir anda her zerreye HÜKMÜ'nü ileten
O ! Her anda, kulunu yöneten O. Beden uykuda ise, RUH gezer dolanır. Gördüğüm,
bildiğim yer ! dersiniz, gölgesiz gezersiniz.
İyi şeyler İNANDIĞINDA, daha iyi şeyler SABRETTİĞİNDE
ve en iyi şeyler HİÇ VAZGEÇMEDİĞİNDE
GELİR.
RESULULLAH buyuruyor; Bütün dualar KABUL OLUR. KUL ISRARINDAN VAZGEÇMEDİKÇE.
HADİS:
Bir kul, günah olan bir şeyi dilemedikçe, DUASI DAİMA KABUL OLUNUR.
İSRA 80: RABB'im katından BENİ
DESTEKLEYECEK BİR GÜÇ, BİR KUVVET VER.
Hz. MEVLANA: Bir
insan YÜCE ALLAH'ın kapısını ISRARLA ÇALARSA kapı bir gün AÇILACAKTIR. Esasa bakarsanız” o kapı hiç kapanmadı ki açılsın ", SENİN GİRMENİ BEKLİYOR.
EN-AM 41: Başınızdaki
belayı ancak ALLAH kaldırır. DUA İLE
YARDIM DİLEYİN ALLAH'DAN.
UMUT OLACAĞIN SÖZCÜSÜDÜR. ALLAH'ım kulunun gönlünü yoklar. OLMAYACAĞI GÖNLÜNE KOYMAZ.
Hz. MUHAMMED: Kardeşin,
din kardeşi için onun gıyabında yaptığı DUA
GERİ ÇEVRİLMEZ.
Hz. MEVLANA: Nice
ihlas sahibi vardır ki AĞLAR, SIZLAR,
DUA EDER. Duasındaki ihlas dumanı da göğe kadar gider.
Hz.
MUHAMMED: Her kim dileğini ALLAH'tan dilemezse, ALLAH ona GAZAB EDER.
Bilenlerin sofrasında GERÇEK RÜYALAR GÖRÜLÜR. O rüyalar ki; HAKK'IN aynasıdır, insanlığın aymasıdır.
Hz. MUHAMMED: En
çabuk kabul edilen dua; uzaklarda görünmeyen birinin, uzaklarda görünmeyen biri
hakkında yaptığı duadır.
Dost bağında buluşmak, dostları için
çalışmak " RABB'İMDEN TASARIDIR…” O, HER
DÜZENİ KENDİ KURAR DA SEYRİNE BAKAR… Yeter ki; O'NUN KURDUĞUNA SEN EMEK VERESİN, sen yaşayanı göresin, YAŞATAN'ı
çevrende bulasın.
NAHL
92: ALLAH sizi yeminlerinizle sınamaktadır.
Hata olmasa, sabıra ne hacet kalırdı?
HATAYI YAPTIRANI , SABRINI ÖLÇENİ
DÜŞÜNSENE.
Hz. MUHAMMED: Bir
Müslüman, yanında bulunmayan din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona;
aynı şeyler sana da verilsin diye dua eder.
RABB'im, her an sizinle buluşmada… o
buluşmalar; sizi arındırır, gün gelir sevindirir. Olaylar dönüp duracak, HAK YİYENİ VURACAK, RABB'İM HER KULUNA, HER
YARATTIĞINA TEK TEK SORACAK.
Her
birinizin duası her yeri kaplar. RABB'im her birinizi tek tek kutsar.
H.D.THOREAU:
İnsan yenildiği zaman tükenmez. PES
ETTİĞİ ZAMAN TÜKENİR.
Hz. MEVLANA: Ey
ALLAH ! Kerem ederek hidayet ettiğin gibi kalbi AZDIRMA: takdir ettiğin KÖTÜLÜKLERİ
BİZDEN DEFET.
HADİS 6358: ALLAH
Azze ve Celle buyuruyor: KUL BENDEN
İSTERSE, İSTEĞİNİ VERİRİM, EĞER İSTEMEZSE GAZAB EDERİM.
|