Franz ın Sayfası

Seni sevgisinden YARATAN,
senin dışında olan her şeyi de sevgisinden yarattığını unutma.
Yarattığını sevdiğin kadar ALLAH'ı sevmiş olursun.
ÖNSÖZ
ALLAHIMIN İSİMLERİ 1
ALLAHIMIN İSİMLERİ 2
AŞK
RAMAZAN FIRSATI
ALLAHIMIN İSİMLERİ 3
ALLAHIMIN İSİMLERİ 4
AHİRET ve ORADAKİ YAŞANTIMIZ
ADALET
ALLAH ve Peygamberler kimleri korur.
AFFETMEK
ALLAH NEDEN BİZ DİYOR
ALLAH’IMIN YEMİN EDEREK BAŞLADIĞI SURELER
ALLAH’IN AZABI KİMLEREDİR
ALLAH KISKANÇTIR
ALLAH KORKUSU
ALLAH AYIRMAZ KAYIRMAZ
ALAK SURESİ
ALLAH KİMLERİ RAHMET ve ŞEFAATİNDEN UZAKLAŞTIRIR
ALLAH’A İNANMAK
ALLAH’IM “ OL “ DEDİĞİNDE NASIL OLDURUR
ALLAH NASIL DUYAR-İŞİTİR-GÖRÜR
ALLAH NASIL DAVRANMAMIZI İSTİYOR
AHZAB SURESİ BİZİ UYARIYOR
AKLIMIZI ALLAH’IMIZIN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE KULLANMAK
ALLAH’A YARDIM ETMEK
ALLAH KİMLERİ RAHMET ve ŞEFAATİNDEN UZAKLAŞTIRIR
ALLAH ve İNSAN BİRBİRİNDEN KOPUK İKİ AYRI VARLIK MIDIR ?
AHDE VEFA
ALLAH DÜŞÜNCELERİ DE BİLİR
ALLAH’TAN DİLEMEK
ALTIN ANAHTARLAR
AYETEL KÜRSİ AÇIKLAMASI
ANA – BABA – EVLAT
ALLAH YALNIZ MÜMİNLERE YARDIM EDER
BANA NE, BEN BÖYLEYİM DEMEK YOK
BİZ BEDENLENMEDEN ÖNCE
BAYANLAR İLE EL SIKIŞMAK
ALLAH’IN BİZE VERDİĞİ GÜCÜ KULLANMAK
CEBRAİL YALNIZ FATİHA ve NEML SURELERİNİ BESMELEYLE VERDİ
AN’I YAŞAMAK NEDİR
DUA
DİLEKLERİMİZİN OLMASI İÇİN
DUANIN İKİ YÖNÜ
DOST
DUALARIN İŞLEYİŞİ
ARAŞTIR,ÖĞREN VE UYGULA
DÜNYAYA NİYE GELDİK
DÜNYA İLE AHİRETİ BİR TUTMAK
DOĞRULUK
DÜNYADA NE BÜYÜK BİR GÖREVİMİZ VAR BİLİYOR MUYUZ
Hz. FATIMA’NIN DUASI
EŞ OLMAK (KARI–KOCA DEĞİL)
Hz. FATIMA
EN’AM SURESİNDEKİ UYARILAR
FATİHA - YASİN
HİMALAYALAR’DAKİ SİVANA BİLGELERİN BİLGİLERİ
EZELDE ve DÜNYADA YAPTIKLARIMIZLA
NİÇİN EUZÜBİLLAHİ
HİÇKİMSE BAŞKASININ GÜNAHINI YÜKLENMEZ
İNSANLAR NELER YAPTIKTAN SONRA ALLAH’IN GAZABI GELİR
İNSAN NASIL HAYVANDAN AŞAĞI OLUR
HERŞEY ALLAH’TAN DEYİP KÖŞEYE ÇEKİLMEK Mİ?
İMTİHAN
HERKES İYİ BİR İNSANMIDIR
GARİP SABAHAT ABLANIN KALEMİNDEN 2
GARİP SABAHAT ABLAMIN KALEMİNDEN 4
Hz. İBRAHİM
HALA MI YANLIŞLARINA DEVAM EDECEKSİN
GÖÇ EDENİN ARKASINDAN ...
GARİP SABAHAT ABLA nın kaleminden 3
GARİP SABAHAT ABLANIN KALEMİNDEN 1
GECE UYUDUĞUMUZDA,RUHUMUZ MANA ALEMİNE ALINDIĞINDA
GÖÇ ETMEK (ÖLÜM)
İNSAN OLABİLME SANATI
İFTİRA ATANLAR
İNSANLARIN GERÇEK YÜZLERİ
GÖNÜL
HADİS
HZ.HAMZA
HADİSLER
KENDİMİZDE BAŞARMAMIZ GEREKENLER
UYARI
UYDURULMUŞ HADİSLER
HİZMET v e VAZİFE
KİMLERDEN UZAK KALMALIYIZ
HOŞGÖRÜ
KEVSER SURESİNİN RESULÜMÜZÜN AÇIKLAMASI
HANGİ ANNE BABAYA ÜF DENMEZ
ALLAH’IN UYARILARINA UYMAYANLAR
İNSAN,MÜSLÜMAN,MÜMİN,KUL
KADERDEKİ ROLÜMÜZ
KİMİ İNSANIN DÜNYA SINAVI NİÇİN AĞIRDIR
İNSANLARIN,VAREDİLMİŞ HER ZERRENİN,KÂİNATIN NİYE DUAYA İHTİYACI VARDIR
KORUMAK ve KORUNMAK
KADER
İNSANLARIN ÇOĞUNA UYARSAN
İNSANİ DEĞERLER ve kafirler
İTİKAF - ERBAİN
KUR’ANI ANLAMADAN OKUMAK
KUR’AN ve İÇİNDEKİ YABANCI LİSANLAR
KUR’AN SURELER HALİNDE İNMEMİŞTİR
KİMLER MÜNAFIKTIR
KENDİMİZİ ARINDIRMAMIZ
KUR’AN ve DİN
KIYAMET
KUR’AN’daki Tevrat,İncil,Zebur sureleri
KUL HAKKI
KÖTÜLÜKLERİ İYİLİKLE DEFETMEK
KUR’AN’I YAŞAMAK
KÖTÜLÜKLERİ ALLAH YAPTIRMAZ
NASİHATLER
Hz.HUHAMMED ve Hz. HATİCE
NAMAZ İLE İLGİLİ BİLGİLER
MÜSLÜMAN KİMDİR
NAMAZ - SALAT
Hz. MUHAMMED ( s.a.v )
MELEKLER
HER NAMAZ KILAN MÜMİN MİDİR
Hz. MERYEM
MAKAM
NEDEN HZ.MUHAMMED KÖTÜ SÖZ DUYACAĞI KİŞİNİN YANINA GİTMEZ VE YANINA SOKMAZDI
MELEKE
NASIL İNSAN OLUNUR
NEFS
NİYAZ
NİÇİN
OLAYLAR BİZE NE ÖĞRETİYOR
O GÜN
OLUŞ - BULUŞ
PEYGAMBERİMİZİN ve VELİLERİN ÖĞÜTLERİ
OLAYLAR KARŞISINDA NASIL DAVRANMAMIZ GEREKİYOR
PEYGAMBERLER DE HESABA ÇEKİLECEKLER
ÖĞÜTLER
RESULÜMÜ SEVMEKLE,O’NU SEVMİŞ Mİ OLUYORUZ.
ÖFKE
RUH
RUH ve RÜYA
RAMAZAN ve ORUÇ
REANKARNASYON
RESULÜNDEN
SEKAR’A ATILMAK
SESLENİŞ
SELAM
SALAVAT
SEVGİNİN YAŞANMASI
SEVGİ
SORUMLULUKLARIMIZ
SEYİRCİ OLARAK GELMEDİK DÜNYAYA
SİZ KENDİNİZİ DÜZELTMEYE BAKIN
SİTEM ETMEK
SÖZÜNDE DURMAK
SIRLAR DERYASI
SÖYLEŞİ
ŞEYTAN’IN VASIFLARI ve ETKİLEMESİ
TESLİMİYET
TANRI’M muradını nasıl gerçekleştiriyor
ŞEMS ve MEVLANA
ŞÜKÜR ve HAMD
TEVHİD (TEKLİK – BİRLİK)
TAHKİKİ İMAN
TEVEKKÜL NEDİR
TORUNUM CAN ve AİLEM
YARADILIŞ KAÇ EVREDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
YOLA GİRİŞ
EDEP 1
EDEP 2
YAKINDA OLACAK BÜYÜK OLAYLAR
YÜKLENDİĞİMİZ ve YAYDIĞIMIZ AKIM ( ENERJİ )
YED-İ NE DEMEK
ZİNA
MESAJ BORDU

M E L E K E  23.9.2017

 

Koruyan ve Bağışlayan ALLAH'ın ADI'na !

Kişi  KENDİ ÖZÜNE YAKLAŞTIKÇA  kendindeki özellikleri ve güzellikleri daha net görmeye başlar.

MELEKE: Ezelde ALLAH'ın bize yüklediği KENDİ GÜCÜ olan Esma-ı Hüsna    ( ALLAH'ımın İSİMLERİDİR ).

MELEKE: KUR'AN'dan öğrendiğimize göre; diri ve akıllı olan, her şekle girebilen: KUVVET, YÖNETİM GÜCÜ, ELÇİ, HABER VERİCİ'DİR. PEYGAMBERİMİZ: " gök gürültüsü ( ra'd ) meleklerden bir melektir " demesi, RAHMAN 2, 3, 4 ayetlerinde " KUR'AN'ı öğretti, insanı yarattı, ona

DÜŞÜNMEYİ ve DÜŞÜNCESİNİ İFADE ETMEYİ ÖĞRETTİ. Kısacası biz daha dünyaya yollanmadan önce ALLAH'ım bizim  ZERRELERİMİZE KUR'AN'IN ASLINI, ÖZÜNÜ YÜKLEDİ ve öğle dünyaya  yolladı. Yollanmadan önce ALLAH'ım ile ANTLAŞMA YAPTIK. Bizim O'nun için yapacaklarımıza ve O'nun bizim için yapacaklarına dair BİZ BİZİM İLE BİZE SÖZ VERDİK.

İlk inen sure ALAK  1,3,4, 5 ayetleri " Ey Peygamber; Seni yaratan RABB'inin ADI'na OKU, evet OKU ! RABB'ın büyük lütuf sahibidir. O, insana kalemle yazma yeteneği verdi. RESULÜ'müz KAL-EM'in anlamını şöyle açıklamıştır:

KAL-EM = SIRLARIN ANAHTARI ( ALLAH sırlarını NUR-U  MUHAMMED'e bildirdi ). KAL; " sırlarımın özelliği… " der, ALLAH'ım. Dünya sırrı; " KAL … "

Dendi, açıklandı. EM; anahtar. Sıfatının özelliği o değil midir ? Yoksa; elinizde yazdığınız kalem mi sandınız ? SIR; ALLAH'ın görünen – görünmeyen tüm özellikleri.

Şimdi düşünelim; ALAK suresi inen ilk sure idi, okunacak bir ayet yoktu ki RESULÜ okusun ! Öyleyse RAHMAN 2, 3, 4 ayetlerinde yazıldığı gibi ezelde zerreler halinde her insana yüklenmiş olan KENDİNDEKİ AYETLERİ OKUMASI EMREDİLDİ. KUR'AN melek diye " GÜÇ SAHİBİ OLMAYI ve SANA YÜKLENMİŞ OLAN  ALLAH'IMIN GÜCÜNÜ KULLANARAK  HERŞEYİ YAPMANIEMREDİYOR. Aynı zamanda tabiatta da KUR'AN AYETLERİDİR.

Öyleyse tabiatta var olan birtakım işlevsel fonksiyonları kullanmamızı istiyor ALLAH'ım. Hiçbir şey miskin miskin oturup ALLAH'tan bekleyerek  gerçekleşmez, bunu ancak cahil ve aciz kişiler yaparlar.

ALLAH'ım: " ALMAYI DİLEDİĞİNİ ALMAK, ALLAH'IMDAN DİLEMEKLE OLUR, OLMASINI DİLEDİĞİNİ, NİYAZIN İLE OLDUR " DİYOR.

 

KUR'AN: ANLADIĞIN DİLDE OKU, ÖĞREN, KENDİNDE UYGULA ve ÖĞRET  EMRİNİ VERİYOR BİZE.

 

ESMA-İ HÜSNA ( ALLAH'ımın GÜCÜNÜ  tanıtan isimleri ): ALLAH'ım, isimleriyle ( KENDİSİNDE var olan güç-kuvvetleriyle ) bize en güzel şekilde KENDİSİNİ  TANITIR.  ALLAH'ımın bu güç-kuvveti  vasıtasıyla insan, yaşayışının her türlü durumunda ALLAH İLE BİR BAĞ ( İRTİBAT ) KURMA İMKANINA KAVUŞUR.  Esma-i Hüsna'nın en önemli işlevi ALLAH ile insan, insan ile ALLAH arasındaki münasebeti, en ideal ( uygun ) bir seviyede gerçekleştirmesidir. İsimlerinden ( vasıflarından-kuvvetinden ) ALLAH'ı tanıyıp, o sıfatlarını ( güç-kuvvetini ) bizde yaşanır hale getirmek ve bu GÜÇLERİNİ  KULLANARAK her şeyi GERÇEKLEŞTİRMEK MECBURİYETİNDEYİZ. Yoksa dua edip ALLAH'a havale ettik, sen dileklerimizi ver deyip köşeye çekilmekle hiçbir isteğimizi gerçekleştiremeyiz. İnanarak yaptığın dua çok büyük güçtür, ancak dua ile beraber ALLAH'ımın  İsim ve kuvvetini kullanarak GEREKENLERİ İSRARLA YAPARSAN amacına ulaşabilirsin. Dünyaya gelmeden önce , ALLAH'a böyle davranacağımaza dair söz verdik, BUNDAN DA SORUMLUYUZ. ŞEMS suresini, BAKARA 245, SAF 14, HAC 40, TEVBE 32 ayetlerini DÜŞÜNEREK OKUYUN LÜTFEN. Kalem dünyayı yazmışsa OKUMAK GÖREVİNDİR. Hem AĞLAYIP hem GÜLMEK, hem EĞRİYE YÖN VERMEK, hem  HATAYI YENMEK

Seni sana bildirecek, sana SENDE OLANI ( ALLAH'ı ) BULDURACAK ve cümlenizi GÖNÜL KABESİNDE BULUŞTURACAK. Niyazların en güzelini

SEVENLERLE, SEVİLENLERE  SÖYLEŞTİRECEK.

 

HER ATTIĞIN ADIMDA: O'NDAN OLDUĞUNU DÜŞÜN, O'NDAN GELDİĞİNİ, O'NA DÖNECEĞİNİ DÜŞÜN.

 

HADİD 4: O, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da yaratığı her şeyin KANUNUNU KOYMUŞ ve onlar üzerinde egemenlik kurmuştur. O, toprağa giren ve oradan çıkan, gökten inen ve göğe yükselen ne varsa hepsini bilir. NEREDE OLURSANIZ  OLUN O, SİZİNLE BERABERDİR. ALLAH BÜTÜN YAPIP ETTİKLERİNİZİ GÖRÜR. ( Ayetten de apaçık anladığımız gibi ALLAH'ım her yaptığımız, her düşüncemizi aynı anda bilir çünkü o bizdedir. İnsan ayrı, ALLAH ayrı iki ayrı varlık değiliz, O'nunla BİR BÜTÜNÜZ. Öyleyse hiçbir şekilde yaptıklarımız ve düşüncelerimizle ALLAH'I KANDIRAMAYIZ. Ancak kısa bir müddet için KENDİMİZİ KANDIRIRIZ. )

Bütün bu açıklamalardan sonra ALLAH'ı gökte aramaya devam edenlere bir şey anlatamazsızın, onları bu cehaletleri ile baş başa bırakıp onlardan uzak durun.

          SAD 29: Ey Peygamber! BU KUR'AN, İNSANLARIN, AYETLERİNİ DÜŞÜNMELERİ ve AKIL SAHİPLERİNİN DE ÖĞÜT ALMALARI İÇİN sana indirdiğimiz kutlu bir Kitaptır.

          Hz. MUHAMMED: Dünyaya geliş sebebin… her zerrede yaratılmışlığın sırrına ermektir, YARATANI GÖRMEKTİR, BULMAKTIR, KATILMAKTIR, ERİŞTİĞİN BİLGİLERİ SERMEKTİR.

          Hz. ALİ: Zerrelerini birleyerek RESULÜ'nün yaradılış gerçeğine hizmet et. Onun yaratılış gerçeği, her zerre ile birlendiği anda tamamlanır.

          Hz. ÖMER: Gerçek; YARATILAN HER ZERREDEDİR. O zerreler ki, SENDEN ALIR, SANA VERİR. Her zerre HAK'kın bilgisiyle yüklüdür.

          NİYAZİ MISRİ der ki: Deryanın balığında , HAK KULU KILIĞINDADIR. Kâinattaki milyonlarca beyin: TEK  MERKEZDEN EMİR ALIR, O YOLDA YÜRÜR.

          Hz. MUHAMMED: KUR'AN okuyunuz ve KUR'AN'IN FEYZİ İLE HACETLERİNİZİ ALLAH'TAN DİLEYİNİZ.  ALLAH, duada İKDAM ve İBRAM eden kullarına muhabbet eder, ALLAH duada İLHAH edenleri sever.

( FEYZ: Bolluk, bağış, ihsan. İKDAM: İlerleme, ilerlemeye çalışma. SÜREKLİ ÇALIŞMA. İBRAM: USANDIRINCAYA KADAR  ÜSTÜNE DÜŞME )

          Hz. MUHAMMED: Yardım gelse diyene, NİYAZDAN BAŞKA ÇÖZÜM YOKTUR. Başın dara gelse: ALLAH'IM DERSİN YARDIM DİLERSİN. DİLEMEZSEN YARDIM GÖRMEZSİN.

          BAKARA 118: Böylece BİZ, HAKİKATLERİ İYİCE BİLMEK İSTEYENLERE,  ayetlerimizi apaçık gösteririz.

          Hz. MEVLANA: Her niyet RABB'ine ulaşır. ERENLER DİLENDİKLERİ ZAMAN, DİLEYENLERİYLE BULUŞUR, kimsenin şüphesi olmasın, kimse gönlünü kırmasın.

          Hz. MEVLANA: Dilenen yola gönül ile varacağız, KİM ÇAĞIRIRSA GELECEĞİZ.

          FURKAN 77: Eğer  DUANIZ; İMAN ve İBADETİNİZ OLMASA RABB'im size niye değer versin ki ?

          NİSA 32: ALLAH'TAN BOL NİMET İSTEYİN, doğrusu ALLAH her şeyi bilir.

Fahri Alem Peygamberi olmasına rağmen köşeye çekilip ALLAH verir demiyor… ALLAH'TAN İSTİYOR. Bakınız Hz. MUHAMMED Efendimize ALLAH'ım nasıl dua etmesini öneriyor İSRA 80 de.

          İSRA 80: Ve şöyle dua et: " RABB'im, SEN bana, gireceğim yere razı olacağın şekilde girmemi lütfet. Çıkacağım yerden yerden sağ salim çıkmamı sağla. RABB'im, KATINDAN BENİ DESTEKLEYECEK BİR GÜÇ, BİR KUVVET VER.

          İBRAHİM 4:  ALLAH: dilediğini ( dalalet yolunu TERCİH EDENİ ) DALALETTE  BIRAKIR, dilediğini ( hidayet yolunu TERCİH EDENİ ) de HİDAYETE  ERDİRİR. O, AZİZ'dir; iradesine ve gücüne karşı gelinmez.

          ŞURA 20: Kim ahiret mükafatını isterse BİZ onun mükafatını kat  kat artırırız. Kim de sırf dünya nimetlerini isterse ona da istediklerinden bir kısmını veririz, FAKAT O, AHİRET NİMETLERİNDEN HİÇBİR PAY ALAMAYACAKTIR.

          BİZ insanın KADERİNİ KENDİ ÇABASINA BAĞLI KILDIK ayeti. İSRA 13, 14: BİZ insanın kendi eliyle yaptığı iyi-kötü bütün işlerini boynuna ( bir halka gibi ) asarız. Kıyamet günü ise " ONUN BÜTÜN YAPTIKLARINI BİR KİTAP OLARAK ÖNÜNE KOYARIZ ". O da bu Kitabı açılmış durumda bulur. Ona " Şimdi Kitabını OKU bakalım. ( başka şeye gerek yok ) BU GÜN HESABINI KENDİ KENDİNE GÖRECEKSİN " denilecektir.

           BAKARA 7: Çünkü ALLAH, ( kötülükler yaptıkları için ) ONLARIN KALPLERİNİ ve KULAKLARINI MÜHÜRLEMİŞ, GÖZLERİNE DE PERDE ÇEKMİŞTİR. ONLAR İÇİN BÜYÜK BİR AZAP VARDIR. ( EN'AM 25, NAHL 108; Ragıp el-Isfahani, kalbin mühürlenmesini, batıl inançlara İNATLA SARILAN ve HAKİKATİN SESİNİ DİNLEMEYİ REDEDEN KİŞİNİN ZAMANLA HAKİKATİ KAVRAMA YETENEĞİNİ KAYBEDECEĞİ ve SONUNDA KALBİNİN MÜHÜRLENECEĞİ şeklinde açıklamıştır. Mühürleme sebebi, KULUN  ÖZGÜR  TERCİHİYLE  GÜNAH YOLUNA GİRMESİ ve BUNDA ISRAR ETMESİDİR. NİSA: 155 ayette, kalbin mühürlenme sebebinin " küfürde direnme " ( yanlışında direnmesi ) olduğu açıkça belirtilmiştir.

 

Hz. ALİ: KENDİNİ BİL, NESİN, KİMSİN, YAPINI TANI.

 

Hz. MUHAMMED: ALLAH'ım YÜCE, BÜYÜK, AFFEDİCİ… Ne var ki, DÖNÜK KULUNA UZAK KALIR, KENDİNDEN UZAK TUTAR. Varlığımız madem ki, O'nun NUR'undan; dünyada HARCAMADIĞIMIZ NUR'U KADAR O'NA YAKINIZ. Ne kadar küçük olsak da, NİYAZIMIZ KADAR O'NA YAKLAŞIRIZ.

 

          Mucize meleklerden gelir, AKLİ SELİM OLANA TELKİN meleklerden gelir. Bizim gönül perdelerimizi melekler açar. Melekler ve Veliler , ONLARI ANDIĞIMIZDA  yanımıza  gelirler, DÜŞÜNCE DAHİ ULAŞIMI SAĞLAR.

Görevi nedir meleklerin ? Dünyada kuluna, kainatta cümle yarattığına hizmettedir. Melekler CEMAL SIFATI ile yaratılmışlardır. Melekler NUR misali değil, NUR'UN KENDİSİDİR. ALLAH'ımın seçmiş olduğu kullarına kesif olarak gözükür. Meleklerin yeri renklerinden bilinir. Renk düzeninde her meleğin görevi vardır. Elbet yalnız renk düzeninde! Kulun kaçınılmaz kaderi denilen yazısında melekleri yardımcı görevdedirler, elbet kuluna yardımcı. Melekler; kendilerine verilen görevlerin tüm bilgisi ile yüklüdürler.

Melekler: meşale yakmayan, karanlıkta kalan, gayesiz dolaşan, meşgalesiz gezinen ruhlardan KORUR BİZİ. Nasıl ki; her memleketin koruyucu askeri olur, melekler de kainatın askeridir. Melekler BİLİR, kullar BULUR. Ne ile ?

AMELİ İLE. Melekte BİLİM, kulda AMEL VARDIR. Elbet BİLENLE – BULAN bir olmaz. Melekler YARATAN'ın – yarattığına hizmette, ne var ki LAYIK OLANA ! Ulular anıldığı yerde, anıldığı an bulunurlar, topluca anılırsa meclis kurarlar, ANDIĞINIZ AN MURADINIZ İLE ANIN Kİ, CÜMLESİ ALSIN YÜCEYE İLETSİN. Kefil olan, olduğu kulun gönlünü bilendir. Almayı bilene veremem demez, olmayacağı kuluna müjdelemez. Ulu'nun kulu olmaz, ULU kula vasidir. Ay ışığı nasıl her yuvayı aydınlatır… ne var ki PENCERESİ AÇIKSA.

Her meleğin yardımcıları vardır; sanılmasın kainatın, alemlerin çemberi dardır. Meleklerin adına, BİR'liği koydu da RESULÜ, adına CAMİ dedi. Dört meleğin adıdır, KEBE'nin bağındadır. CEBRAİL, AZRAİL, MİKAİL, İSRAFİL.

Dünyada kulun düzenini dört melek eyler, dört meleğin rengi:

CEBRAİL (a.s ) YEŞİL.  AZRAİL ( a.s ) MAVİ.  İSRAFİL ( a.s ) SARI

MİKAİL ( a.s ) MOR.

CEBRAİL= yerden göğe kulunun arayışında vergisi büyüktür. CEBRAİL: Bilgi santralını yöneten melek. Kulun bilmek istediğini değil, ALLAH'ın- kulun bilmesini istediğini nakleden melek. CEBRAİL; kainat bilgisi ile yüklüdür.

Kul: sadece kendine verileni bilir. Kulu: zerre zerre aldığı bilgi ile hallolur, zerreden zerreye kendini bulur. Siz ilham seferine çıkarsanız, CEBRAİL'in soluğu, sizin nefesiniz olur.

AZRAİL'e ölüm meleği denir. Aslında can alan değil, Ruhu yoğun sisten kurtulmasına yardımcı melektir. AZRAİL can almaz, göbeğini keser. Uykuda gezinirsin, göbek bağın seni bedene döndürür. AZRAİL; HAK ile irtibatı kurdurur. Kul düşünür Azrail der, gözüne korkunç manzara gelir. Bilir misiniz ki, Azrail denen melek NUR'dandır, bilir misiniz ki, o an gelende yüzünü görende, sabrınız tükenir, bir an önce varayım denir.  AZRAİL korkusu, ALLAH'ımın korkusudur. YAPTIĞIN YANLIŞLARDAN DOLAYI ALLAH'A VARAMAMANIN KORKUSUDUR.  

İSRAFİL sura üfler. Diğer vazifeleri; ALLAH'ın " MUHYİ " ismi ile " HAYAT " vermesindeki emirleri uygular.

MİKAİL= Kişiyi – toplulukları sorundan kurtarmaya vazifelidir.

MELEKLERİN HEPSİNDEN RESULÜ'MÜZ SORUMLUDUR.

Melekler, insan şekline bürünerek de görünebilirler. Hz. MERYEM'e CEBRAİL ( a.s ) insan şeklinde gözükmüştür. ( MERYEM 17 ).

Hz. İBRAHİM'e insan şeklinde göründü. ( HİCR 53 ). LUD ( a.s ) ma genç misafirler şeklinde gelmişlerdir. ( HAC 61 ). Hz. MUHAMMED ( a.s ) ma CEBRAİL ( a.s ) bir gün, sahabilerden DIHYE suretinde gelmiştir. ( Buhari, İmran 37: Müslim, İman 1 ( 8 ).

Hz. ABDÜLKADİR GEYLANİ: Ey insanlar! BÜYÜK BİR İŞ İÇİN YARATILDINIZ ama çoğunuzun bundan haberi yok.

ALLAH'a teslim olmayı; hiçbir şey yapmadan, her şeyi ALLAH'a havale edip köşede oturmak, ona yapılan haksızlıklara, hakaretlere, edepsizliklere ve türlü işkencelere, haklarının yenmesine karşılık vermeden sabretmeyi ve yapmak istedikleri şeyi hiç çaba sarfetmedenALLAH'ımın onlar için yapmasını beklemek diye anlıyorlar.

Bir gün RESUL'ümüze bir kişi gelir, RESUL'ümüz " deveni ne yaptın diye sorar "? Adam " ovaya saldım ALLAH'ıma emanet ettim " der. RESUL'ümüz: " hemen git deveni sıkıca bağla ve ondan sonra ALLAH'a emanet et " demiştir.

HAK EREN: Teslimiyet: ALLAH'IMIN EMİRLERİNİ EKSİKSİZ YERİNE GETİRMEKTİR.

          Hz. MUHAMMED: Niyetini emeğin ile besle ki, hak ettiğine eresin.

Hz. MUHAMMED: ALLAH'ın vergisi sonsuzdur. ALLAH'ın EMRİ, İNSAN İÇİN KANUNDUR.

          AHZAB suresi, ayet 36: ALLAH ve RESULÜ bir işe hüküm verdiği zaman, bir kadın ve erkeğe o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim ALLAH ve RESULÜ'ne karşı gelirse bir sapıklığa düşmüş olur.

          Hz. MUHAMMED: Madem kiYARATICI TEK'tir, O'nu bilmek HAK'tır! O'nun ADI kadar yorumu, O'nun ADI kadar BİLME ZORLUĞU VARDIR! Her ADI KUR'AN'da mevcuttur! Öyle ise, KUR'AN'I BİLMEK ZORUNLULUKTUR! KENDİNİ BİLMEK SORUMLULUKTUR!...

Hz. MUHAMMED: Amade olmak: niyaza durmakla değil, YOLUNDA GİTMEK, KÖTÜDEN UZAK DURMAKTIR.

Hz. MUHAMMED: Sadakat ALLAH sevgisinden olur. ALLAH'ını seven, KULUNA SADIK KALIR.

Hz. MUHAMMED: SÖZÜNÜZDE DURANDAN OLUNUZ, kendinizde olan GÜZELİ bulunuz. Gün gelip okudukça, ömür bezini dokudukça, KENDİ DEFTERİNİZDEKİ GÜZELİ – ÇİRKİNİ KENDİNİZ SEÇECEKSİNİZ

TEVEKKÜL  NEDİR

 

İnsanların bazıları ona yanlış anlamlar yüklemiş ve bu kavram çoğu kez yanlış anlaşılmış, yanlış algılanmıştır! Sözlükte tevekkül,” güvenmek, dayanmak, işi başkasına havale etmek " anlamına gelir. Terim olarak ise, " hedefe ulaşmak için gerekli maddi ve manevi sebeplerin hepsine başvurduktan sonra ALLAH'a dayanıp güvenmek ve ötesini ALLAH'a bırakmaktır.”

Tevekkül, KİŞİNİN GÖREVİNİ YAPMAMASI, GEREKLİ OLAN TEDBİRLERİ ALMAMASI ve KENDİ YAPMASI GEREKEN İŞİ ALLAH'A HAVALE ETMESİ DEMEK DEĞİLDİR. İşin sonunu düşünerek, hesap ederek gerekli gayret ve çabayı gösterdikten sonra  sonucu ALLAH'tan beklemesi ve O'na güvenmesidir.

KUR'AN'da:  Onlar ( müminler ) yalnız RABB'lerine güvenip dayanırlar.

( ENFAL 2 )

ALLAH'a tevekkül edene ALLAH yeter. ( TALAK 3 )

Kararını verdiğin zaman artık  ALLAH'a dayanıp güven. Çünkü ALLAH kendisine güvenip dayananları sever. ( AL-İ  İMRAN 159 ) buyrulmuştur.

          Ayet-i kerime, ÖNCE YAPILACAK İŞİN DÜŞÜNÜLMESİ, GEREKİYORSA İLGİLİLERLE İŞTİŞARE ( DANIŞILMASI ) EDİLMESİ ve KARAR VERİLDİKTEN SONRA ALLAH'A TEVEKKÜL EDİLMESİNİ EMREDİYOR.