KADERDEKİ  ROLÜMÜZ 19.1.2020

KORUYAN ve BAĞIŞLAYAN ALLAH'IN ADIYLA !

Olaylar kaderdendir. Ama olaylardaki davranışımızla kendi kaderimizi kendimiz belirleriz. AYET: BİZ kaderinizi amellerinize ( davranışlarınıza ) bağladık. Düşünsene, kaderin önceden yazılmışsa imtihan niye ? Ceza – mükafat niye ? Cennet – cehennem niye ?

          ANKEBUT 2,3,4 : Şu insanlar, HERHANGİ BİR İMTİHANA TABİ TUTULMADAN yalnızca " inandık, iman ettik " demekle kendi hallerine bırakılacaklarını mı sanıyorlar? ( ENBİYA 35 – KIYAME 36 ayetlerini okuyun lütfen ) And olsun ki, BİZ onlardan önceki kavimleri de SINAVDAN GEÇİRMİŞTİK. ( Şimdi onlar da SINANACAK ve ) böylece ALLAH kimin ( inandık, iman ettik sözünde ) samimi, kimin de yalancı olduğunu ortaya çıkaracaktır.

          BAKARA 155,157,161,162: BİZ sizi biraz KORKU,biraz AÇLIK, MALLARINIZDA, CANLARINIZDA ve ÜRÜNLERİNİZDE bir kısım kayıplar ile SINAYACAĞIZ. Ey Peygamber! Sen bütün bunlara sabredip göğüs gerenleri ( cennetle ) müjdele. İşte o kimselere RAB'leri her türlü desteği, şefkati ve merhameti gösterecektir; dünya ve ahirette arzularına ulaşacak olanlar da onlardır. Küfürde ( kötülüklerde ) direnip kâfir ( gerçekleri örtenler ) olarak ölenlere  gelince; ALLAH'ın, meleklerinin ve bütün insanların LANETİ ONLARADIR. Onlar asırlarca cehennemde kalacaklardır. Orada azapları hiç hafifletilmeyecek ve yüzlerine de bakılmayacaktır.

          YUNUS 100: Ve O, AKILLARINI KULLANMAYANLARI pisliğe; küfre ve her türlü belaya düçâr eder.

          YUNUS 101: Ey Peygamber! İnsanlara de ki:” Göklerde ve yerde ne varsa İBRETLE BAKIP ARAŞTIRIN ". Buna rağmen, inanmak niyeti olmayan bir topluma, ALLAH'ın varlığına işaret eden bu deliller ve uyarıcı peygamberler hiçbir fayda vermez.

          YUNUS 102: Herhalde bu inkarcılar, kendilerinden önceki kâfirlerin başına gelen felaketleri bekliyorlar. Sen onlara de ki:” Bekleyin bakalım, ben de sizinle birlikte ( helâk olacağınız günleri ) bekliyorum.

          Her olay karşıtı iledir, iyi – kötü, beyaz –siyah, cennet – cehennem. SENİN SEÇME HAKKIN VARDIR. İki yol olur her kulun önünde: HAK yolu ve onun karşıtı. KULUN KADERİ HER İKİ YOLDA YAZILIR, SEÇİM SENİN HAKKINDIR.

          Bizim kendi kaderimizi belirleyecek seçimi yapmamız ALLAH'ın bize verdiği hak'tır çünkü bize Ruhundan üflemiş, akıl ve idrak vermiştir. ALLAH kimseye zulm etmez. Yaptıklarınızdan dolayı kişi kendinden kendine zulm  eder.

           Hz. ŞEMS-İ TEBRİZİ'NİN ÖĞÜTLERİ 2.BÖLÜM,29.KURAL: Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten " ne yapalım, kaderimiz böyle " deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamı değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir.

          Hz. MUHAMMED: Sabır; BOYUN BÜKMEK DEĞİL, MÜCADELE ETMEKTİR.

          RAHMAN 29: Göklerdeki ve yerdeki varlıkların hepsi ihtiyaçlarını O'na arz ederler. Ve 0, her an yeni bir işte, hep yaratma ve tecelli halindedir.

          Hz.ALİ: Yüce RABB'imin Rahmetine sığınınız, dualarınızı ediniz. İSTEYENLERDEN OLUNUZ. O, GÖRENDİR, O, BİLENDİR. O, DİLEĞİMİZİ VERENDİR. O, senden kelam alır, O, her an kalemdedir.

          Ahirette hepimiz kendi öğrendiklerimiz ve yaptığımız seçimlere göre değişik mevkilere ve ortamlara gireceğiz. İşte bu dünyada ne ekersen, ahirette onu biçersin.

          TANRI'nın yanında olursan başarabilirsin. O'nun karşısında değil, bütünle birlikte olarak başarabilirsin, O'na karşı olarak değil. Nasıl TANRI'nın yanında olabilirsin ? O'NUN EMİRLERİNİ ÖĞRENİP  ÖYLE HAREKET EDERSEN VE AYETLERDE DEDİĞİ GİBİ O'NA YARDIM EDERSEN, O'nun yanında ve himayesinde olursun.

          Hz. MUHAMMED: Kulun kaderi yazılı mıdır ? denir, BİZ'den sorulur: Plan çizilir, aradaki boşluğu kul doldurur. ALLAH'ım dünyayı yarattı, toprağı suyu verdi. Yağmuru rüzgârı sürdürdü. Bunlar, plana dahil olaylar. Ne toprak bakılmazsa dilenen vergi olur, ne bağ budanmazsa istenen sergi olur. Kul toprağa bakar, geleceği toplar. Toprağa suyun verilişi, planın oluşudur; bakımı, kulun bilgisidir. Beden de öğle. ALLAH'ım bedeni bir plan dahilinde yaratır. Aradaki boşluğu kul, mantığı ile kapatır.

          ŞEMS 7,8,9,10,15: İnsana ve ona güzel bir şekil verene, ona kötülük yapma ve kötülükten sakınma yeteneği verene ki, NEFSİNİ TEMİZLEYİP ARIDIRAN KİMSE KURTULUŞA ERMİŞTİR. ONU KİRLETİP KÖTÜLÜKLERE BOĞAN KİMSE DE HÜSRANA UĞRAMIŞTIR. O, yaptığı bir işin sonucundan aslâ çekinmez, CEZALANDIRMAKTA ASLÂ TEREDDÜT ETMEZ.

          Â'LÂ 14,15: KENDİNİ ARINDIRAN ve RABB'inin ADINI anıp O'na ibadet eden kimse ise KESİNLİKLE KURTULUŞA ERMİŞTİR.

          EN'AM 126: İşte RABB'inin gösterdiği doğru yol budur. BİZ ayetlerimizi açık bir şekilde anlatıyoruz; fakat bunu anlayacak olanlar, DÜŞÜNÜP İBRET ALMAK İSTEYEN KİMSELERDİR.

          İSRA 36: Ey insanoğlu! Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü göz, kulak ve kalp, akıl bundan sorguya çekilecektir.

          ALLAH'ın sistemi insanı daima tekamüle teşvik eder ve sırası gelince zorlar. Hayattaki olaylar önünüze üç seçenek sunar. 1- Doğru yolda ilerlemek, bizi O'na yaklaştırır. 2- Egoyu kuvvetlendirmek, bizi O'ndan uzaklaştırır. 3- Atıl kalmak. ( yaşanan olaylar karşısında ilgisiz güçsüz kalmak ).

Düşünce ve niyetlerimizle olasılıkları biz var ediyoruz, seçimlerimiz ve dualarımızla hangi olasılığın madde alemine ineceğini biz belirliyoruz, ne zaman olacağı sistemi hazırlanmasına bağlı, sistem her zaman seni tekamül ettirmek için ayarlı. Önüne hep seni tekamül ettirecek seçenekler çıkartıyor.

Tekamülüne giden seçimi yaparsan, sana derece atlatıyor ve bir üst basamaktaki seçenekteki yine önüne çıkartıyor. Eğer tekamülünü engelleyen seçimi yaparsan, aynı basamakta seni tekamüle biraz daha zorlayan bir seçim önüne çıkarıyor. Aynı basamakta kalırsan, her defasında zorlamayı artırıyor.

          Sen kainatta noktadan da küçük bir zerresin, koskoca bedeninde küçücük bir kanser mikrobu, bedenini harab edip seni ölüme sevkediyorken. SEN ALLAH'IMIN EMRİNİN DIŞINDA HAREKET EDİP BİRŞEY YAPTIĞINDA EVRENE VERDİĞİN ZİYANI DÜŞÜN ve YÜKLENDİĞİN KUL HAKKININ HESABINI NASIL VERECEĞİNİ DÜŞÜN, BİRDAHA DÜŞÜN.

          ALLAH'ım her yaratılmış olanın amacına uygun ( niyetine göre ) işlevini yapmasını bekleyip, O İŞLEVİNİ  TAMAMLADIKTAN SONRA SONUÇLARINI YAŞATIR. ALLAH'ın, zalimin zulmüne müsaade etmesi, hem zalim, hem mazlumun yönünden yaşanacak işlevin tam hakkıyla yaşanması ve daha sonra sonuçlarının olması içindir. Cezanın oluşması için, yapılanlar Melekler tarafından kaydedilir ve bunun sonucunda kişiye ceza verilir.

          Korkulardır bizi ateşe atan, savunmasız yapan. Bilirsek bizdeki HAKK'IN GÜCÜNÜ, nefse karşı dik durdurur o zaman.

          HADİS ( Gümüşhanevi 62 ): Bir kul GÜNAH İŞLEMEKTE DEVAM ETTİĞİ HALDE, dünya varlığından sevdiği şeyleri ( para, dünya malı, şöhret, makam, methedilmek, vb ) ona Cenabı HAKK'ın vermekte olduğunu görünce bil ki; bu şüphesiz  ALLAH Teala tarafından o kul için bir istidraçtır. YANİ O KULU TEDRİCEN FELAKETE KAVUŞACAĞINA BİR ALAMETTİR.

          ŞU'ARA 215: SANA UYAN müminlere de kol kanat ger.

EN'AM 120: Ey müminler! Açıkça ve gizlice günah işlemekten uzak durun. Çünkü günah işleyenler, YAPTIKLARI KÖTÜ İŞLERDEN DOLAYI MUTLAKA CEZALANDIRILACAKLARDIR.

          İSRA 72: Bu dünyada GERÇEKLER KARŞISINDA KÖR OLAN , ÖTEKİ DÜNYADA DA KÖR OLACAK; CENNET YÜZÜ GÖRMEYECEKTİR. Yol bulma konusunda körden daha şaşkın bir halde olacaktır. ( TAHA 124-126 oku lütfen )

          UMUDUNU KAYBETTİĞİN, MÜCADELEDEN VAZ GEÇTİĞİN AN HERŞEYİNİ KAYBEDERSİN. RESULÜMÜZ NE DİYOR; SABIR BOYUN BÜKMEK DEĞİL, MÜCADELE ETMEKTİR.