K U R' A N' I Y A Ş A M A K
TEK REHBER KUR'AN ……TEK ÖNDER Hz. MUHAMMED ( s.a.v )
Can dostlarım!
Son zamanlarda üzülerek görüyoruz ki, KUR'AN'ı KERİM ya anlamadan arapça okunup bir köşeye konuluyor, ya da insanların çoğunluğu KUR'AN'ı okumaya TENEZZÜL etmeyip, internette ve televizyonda KUR'AN emirlerini hiçe sayarak, her şeyi toz pembe gösterip konuşan kişileri dinleyip, yazılarını okuyup kendilerini uçuruma attıklarının farkında değiller.
HAC suresi, ayetler 3 ve 8: İnsanlardan kimi de vardır, ALLAH'ın dini hakkında bilgisi olmadığı halde, mücadele eder de, her inatçı şeytana tabi olur.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 78: Onlardan bir zümre vardır, aslında KİTAP'tan olmayan bir şeyi siz KİTAP'tan sanasınız diye, dillerini KİTAP'la eğip bükerler. O, ALLAH katından olmadığı halde " bu ALLAH katındandır " derler. BİLİP DURDUKLARI HALDE, ALLAH HAKKINDA YALAN SÖYLERLER.
KALEM suresi, ayet 44: Ey Peygamber! Bu sözü / KUR'AN'ı yalanlayanları sen BANA bırak. BİZ onları FARKINA VARMAYACAKLARI BİR ŞEKİLDE YAVAŞ YAVAŞ HELAKE SÜRÜKLEYECEĞİZ.
YUNUS suresi, ayet 36: Bununla beraber ONLARIN ÇOĞU, SADECE BİR ZAN PEŞİNDE GİDER, ama zan gerçek adına hiçbir şey ifade etmez! Şüphesiz ALLAH onların ne yaptıklarını çok iyi biliyor.
ALLAH'ın canı sıkıldı da oyalanmak için ve bizleri oyalamak için mi TEVRAT, ZEBUR, İNCİL, ve KUR'AN'ı yazdı ve bundan SORUMLU TUTULUP HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ dedi.
ZUHRUF suresi, ayet 44: Şüphesiz ki O KUR'AN; hem senin için, hem de senin halkın için KENDİSİNDEN SORUMLU TUTULACAĞINIZ BİR ÖĞÜTTÜR. Umulur ki ÖĞÜT ALSINLAR.
DUHAN suresi, ayet 38: BİZ, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları OYUN ve EĞLENCE OLARAK YARATMADIK.
Şunu bilelim ki KUR'AN arapça değil RABB'çadır. KUR'AN'daki lisanlar şunlardır: Akad, Küreyş, Sümer, İbranice, Göktürkçe, Farsça, Rumca, Uygur Türkçesi cümleleri kullanılmıştır.
Bunu onaylayan bir ayeti yazalım.
DUHAN suresi, ayet 58: BİZ, sadece onlar BELKİ ÖĞÜT ALIRLAR ÜMİDİYLE O
( KUR'AN'ı ) SENİN DİLİNDE KOLAYLAŞTIRDIK.
KUR'AN bir öğüttür, anlamadığınız bir kitaptan nasıl öğüt alıp ALLAH'ımın EMİRLERİNİ ÖĞRENİP UYGULAYACAKSINIZ ?
HADİS: Hz. MUHAMMED: Sizin hayırlınız ve en faziletliniz, KUR'AN'I ÖĞRENEN ve ÖĞRETENDİR. KUR'AN'ı KERİM'de maharetli olan, ALLAH'a itaatkar ve saygın Melekler'le beraberdir.
HADİS: Resulullah buyurdu: Manasını düşünmeden KUR'AN okumakta hayır yoktur.
HUD suresi, ayet 17 – RA'D suresi, ayet 1: İNSANLARIN ÇOĞU KUR'AN'A İNANMAZLAR.
2010 senesinde Diyanet işleri Başkanlığının 22 bin kişi üzerinde yaptırdığı ankette:
% 20 hayatta KUR'AN'ı eline almamış. % 60 KUR'AN'ı eline aldığı ama yüzüne okuyamadığı. % 40 KUR'AN'ı yüzüne okuyabildiği. % 80 kesimin KUR'AN'ın manasını bilmediği. % 1 KUR'AN'ı Türkçe okuyup anladığını ve EMİRLERİNE uymaya gayret ettiklerini söylemişlerdir.
Şimdi de Diyanet işlerinde görevli, 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu METİN ÇAPA ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu FIRAT ALTUNTAŞ'ın " Ücret karşılığı KUR'AN kıraati ve mevlüt okuma " çalışmasından, anladığımız dilden KUR'AN'ı okuyup üzerinde düşünme hakkındaki yazılarını aynen size aktarıyoruz.
KUR'AN'ı anlamaya çalışmak, ayetleri üzerinde düşünmek, her şeyden önce bizzat ALLAH'IN EMRİ'DİR. Yüce ALLAH şöyle buyurmaktadır.
SAD suresi, ayet 29: Bu KUR'AN, çok mübarek bir KİTAP'tır. Onu sana indirdik ki, AYETLERİNİ DÜŞÜNSÜNLER ve AKIL SAHİPLERİ ÖĞÜT ALSINLAR.
İmam Kurtubi bu ayeti tevsir ederken şöyle demektedir: Bu ayet, KUR'AN'ın anlamını anlamaya çalışmanın FARZ OLDUĞUNA, yine KUR'AN'ı TANE TANE OKUMANIN, süratli bir şekilde okumaktan daha faziletli olduğuna delildir. Çünkü süratli bir şekilde okunduğunda ayetlerde ne anlatıldığını anlamaya çalışmak mümkün olmaz. ( Kutbi,XV.I 92).
Yüce ALLAH sadece İNANANLRI DEĞİL, İNANMAYANLARI DA KUR'AN'ı ANLAYIP AYETLERİNİ DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYOR. Bunun, hidayete kavuşmanın bir yolu olduğunu belirtiyor.
NİSA suresi, ayet 82: Hala KUR'AN üzerinde GEREĞİ GİBİ DÜŞÜNMEYECEKLER Mİ?
MUHAMMED suresi, ayet 24 : Onlar KUR'AN'ı DÜŞÜNMÜYORLAR MI ? Yoksa kalpleri kilitli mi?
KUR'AN'ı anlamayı, üzerinde düşünmeyi, kıssalarından İBRET ALMAYI EMREDEN daha pek çok ayet vardır. KUR'AN'ı kutsallaştırıyorum iddiasıyla inananlarla KUR'AN arasında perde çekmeye çalışan ve KUR'AN'I ANLAMAYA ÇALIŞANLARI NEREDEYSE DİN DIŞI İLAN EDECEK KADAR İLERİ GİDENLER acaba Müslümanları müşrikler kadar yetenekli saymıyorlar mı ki Yüce ALLAH, müşrikleri KUR'AN'ı anlamaya ve üzerinde düşünmeye davet ettiği halde, Müslümanların KUR'AN'ı anlamaya çalışmalarını haddi aşmak olarak görüyor, onların buna ehil olmadıklarını ileri sürüyorlar. Halbuki KUR'AN anlaşılması kolay bir Kitaptır.
KAMER suresi, ayet 17 : Andolsun biz KUR'AN'ı ÖĞÜT ALMAK İÇİN KOLAYLAŞTIRDIK. DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALAN YOK MU ?
NAHL suresi, ayet 89 : Bu Kitabı da sana, HER ŞEY İÇİN AÇIKLAMA, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için de bir müjdeleyici olarak indirdik.
Günümüzde KUR'AN'ı anlama çabasından çok, hiç manasını bilmeden ezberleme gayretinin yaygınlaşması ne gariptir. KUR'AN'ın ezberlenmesi, anlaşılması; bir olay vukuunda olaya KUR'AN gözlüğüyle bakabilmek ve o olayı ilgilendiren ayetleri hafızada canlandırarak pratik çözümü bulabilmek için olmalıdır. Ama ne yazık ki, HAFIZLARIMIZIN YÜZDE DOKSANDOKUZBUÇUĞU ARAPÇAYI BİLMEMEKTE, hatta pek çoğu EZBERLEDİĞİ KUR'AN'IN TÜRKÇE BİR TEVSİRİNİ, HATTA MEALİNİ OKUMA İHTİYACI DAHİ DUYMAMAKTADIR.
KUR'AN HAFIZININ, KUR'AN'IN EMİR ve AHKAMINI EZBERE OKUYUP NEYİ OKUDUĞUNU ANLAMAMASI NE ÇİRKİNDİR ! ANLAMADIĞI YLA NASIL AMEL EDEBİLİR ?
Okuduklarından ne kastedildiği kendisine sorulduğunda CEVAP VEREMEMESİ NE ÇİRKİNDİR ! Böyle biri, kitap yüklenmiş merkepten farksızdır. ( Kutubi, Mukaddime I. 21)
KUR'AN okumaktan maksat, sözcüklerini papağan gibi tekrar etmek, harflerin mahreçleri üzerinde durmak, nağme ve ahenkle okumaktan önce ONU ANLAMAK ve GEREĞİNCE AMEL ETMEK OLMALIDIR. Ayrıca halkımızın Arapça bilmediği HATTA DİNİ EĞİTİM VEREN KURUMLARDAN MEZUN OLANLARIN ÇOĞUNLUĞUNUN KUR'AN'I ANLAYACAK SEVİYEDE ARAPÇA BİLMEDİKLERİ BİR VAKIADIR.
Ancak KUR'AN'ın birçok Türkçe meali, gerek telif ve gerek tercüme birçok tevsiri yayınlanmıştır. Meal ve tevsirler, büyük ölçüde okuyucunun KUR'AN'ı anlamasına yardımcı olacaktır. Yeter ki buna ihtiyaç duyulsun ve SAMİMİYETLE çaba harcansın.
Can dostlarım !
Gerek Diyanet işleri Bakanlığının yaptırdığı anketten ve gerek Diyanet görevlilerinin yazdığı yazıdan, ne kadar cehalet içinde olduğumuzu acı bir gerçek olarak anlıyoruz.
KUR'AN'I KERİM NİÇİN İNDİRİLDİ :
BAKARA 2, MAİDE 16, YUSUF 111, ISRA 9 : KUR'AN, dosdoğru yolu göstermek için.
İBRAHİM 52 : ALLAH'ı tanımamız için.
İSRA 41 : Düşünüp anlamamız için.
FURKAN 1 : Doğru ile yanlışın ayrılması için.
NİSA 105, MAİDE 49, EN'AM 114, NAHL 64, AHZAB 36 : Kendisiyle ( KUR'AN ile ) hükmedilmesi için.
KEHF 2 : Cennetle müjdelemek için.
ENBİYA 10, MÜ'MİNUN 71, ZUHRUF 44 : Şerefimizi kazanmamız için.
KEHF 2, YASİN 70, ŞURA 7, AHKAF 12 : ALLAH'ın azabına karşı uyarmak için.
MAİDE 68, A'RAF 3, ZUHRUF 44, FURKAN 30 : KUR'AN'ı uygulamamız ve ona göre yaşamamız için.
İBRAHİM 52, KAF 45, KAMER 17 : Nasihat almamız için.
ENFAL 24, İSRA 82, HADİD 9 : Fert ve toplumların meselelerine çare olması için.
AHZAB suresi, ayet 36 : ALLAH ve RESUL'Ü BİR İŞE HÜKÜM VERDİĞİ ZAMAN; BİR KADIN ve ERKEĞE O İŞİ KENDİ İSTEKLERİNE GÖRE SEÇME HAKKI YOKTUR. HER KİM ALLAH ve RESULÜ'NE KARŞI GELİRSE BİR SAPIKLIĞA DÜŞMÜŞ OLUR.
CASİYE suresi, ayet 8 – LOKMAN suresi, ayet 7 : Ki ALLAH'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak İNADINA DEVAM EDER. Sanki hiç duymamıştır onları. ARTIK ACIKLI BİR AZAPLA MUŞTULA BÖYLESİNİ.
MAİDE suresi, ayet 45 : ALLAH'ın indirdiği ile HÜKMETMEYENLER ZALİMLERİN TA KENDİLERİDİR.
A'RAF suresi, ayet 40 : AYETLERE UYMAYANLARA GÖKLERİN KAPILARI AÇILMAZ.
ZUHRUF suresi, ayetler 36, 37 : Kim Rahmanın zikrinden ( KUR'AN ) yüz çevirirse, ona bir şeytan salarız, o , onun yoldaşı olur. Şüphesiz onlar ( şeytanlar ) kendilerini yoldan çıkarırlar, fakat onlar hala DOĞRU YOLDA OLDUKLARINI ZANNEDERLER.
NAHL suresi,ayet 61: Şayet ALLAH insanları zulümleri ile cezalandırsaydı, yeryüzünde bir tek deprenen canlı bırakmazdı, fakat onları belirli bir sureye kadar erteler. Sure sonu geldiğinde ise ne bir an erteleyebilirler , ne de öne alabilirler.
ALLAH'ım onları ikaz eder ama onlar gene ALLAH'ımın YASAK ETTİĞİ ve LANETLEDİĞİ şeyleri yapmaya devam ederlerse, ALLAH niyetlerinin onları nereye götüreceğini göstermek için, olumsuzluklarını yapmalarına müsade eder, süre sonunda da onlara hak ettikleri cezayı verir.
HADİS: BİZ birşey yaptıracağımız vakit, kulun aklını alır, o işi yaptırırız; sonra aklını verir YANIŞA BIRAKIRIZ.
ALLAH'ım her yaratılmış olanın amacına uygun ( niyetine göre ) işlevini yapmasını bekleyip,
o işlevini tamamladıktan sonra sonuçlarını yaşatır. ALLAH'ın, zalimin zulmüne müsade etmesi, hem zalim hem mazlumun yönünden yaşanacak işlevin tam hakkıyla yaşanması ve daha sonra sonuçlarının oluşması içindir. Cezanın oluşması için, yapılanlar Melekler tarafından kaydedilir ve bunun sonucunda kişiye cezası verilir.
HADİS ( Gümüşhanevi 62 ): Bir kul günah işlemekte devam ettiği halde, dünya varlığından sevdiği şeyleri ( para, dünya malı, şöhret, makam, methedilmek ) ona, Cenabı HAKK'ın vermekte olduğunu görünce bil ki, bu şüphesiz ALLAH Teala tarafından o kul için bir istidraçtır. YANİ O KULU TEDRİCEN FELAKETE KAVUŞACAĞINA BİR ALAMETTİR.
HADİS ( Buhari ): Resulümüz buyurdular: Benim ve sizin benzeriniz, ateş yakan ve ateşine pervane ve çekirgeler düşmeye başlayınca onları men etmeye çalışan kimse gibidir. Ben sizi ateşe düşmekten kurtarmak için eteklerinizden, ayaklarınızdan yapışıyorum. SİZ İSE BENİM ELİMDEN KURTULMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ
İNCİL – YAKUP 1 suresi, ayet 13 : Ayartılan kişi, " TANRI beni ayartıyor " demesin. Çünkü TANRI kötülükle ayartılmadığı gibi, KENDİSİ de kimseyi ayartmaz.
YAKUP 1 suresi, ayet 14 : Herkes kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır.
Müslümanım demek değil, MÜSLÜMANCA YAŞAMAKTIR ÖNEMLİ OLAN. Müslümanca yaşamak ise KUR'AN'dan, ALLAH'IMIN EMİRLERİNİ ÖĞRENİP, RESULÜ'NÜN HALİYLE HALLENİP, AYNEN UYGULAMAKTIR. Ancak o zaman İNSAN OLMAYA BAŞLARIZ.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 31 : De ki; " Eğer siz ALLAH'ı seviyorsanız, o zaman BANA
( RESULÜ'ne ) uyun.
Hz. MEVLANA : Hem elden, hem dilden güzel olan GÜL'Ü ( RESULÜ'nü ) KENDİNE ÖRNEK ALANDIR. GÜL'ü ( RESUL'ü ) BİLEN RABB'İNİ BİLİR, her aradığı yerde RABB'ini görür. O'nu bilmek için EMRİNE UYMAK GEREKİR. O'NU BULMAK İÇİN GÖNÜLDEN DOĞMAK GEREKİR.
Hz. ALİ : Her gününü onunla paylaşanlar, her alanda RESULÜ İLE SÖYLEŞENLER, elbet diledikleri halde olurlar, diledikleri meydanı bulurlar. Cümlenin niyazına ortak olalım, RABB'İMİN GERÇEK EMİRLERİNE HER BİRİMİZ UYALIM.
YUNUS ( Tam ve tekmil YUNUS emre divanı ): Hakikat bir denizdir. Şeriat onda gemi, ÇOKLAR GEMİDEN ÇIKIP DENİZE DALMADILAR. Çoklar geldi kapıya, şeriat tutmuş durur. İçeriye girüben ne varın bilmediler. Dört Kitabı şerh eden, hakikatte asiydur.
Zira tevsir okuyup manasını bilmediler. Batın gözdür doğru gören, bu zahir yabandır. Her kim onun sünnetile farzını daim tutar, ne diyeyim ben, ona sorgu hisaptan beridir. Miskin Yunus BU SÖZÜ CAN İÇİNDE SÖYLEDİ, söyleyen de bihaber Tabduk emrikarıdır.
Hz.PEYGAMBERİMİZ ONSEKİZBİN ALEMİN MUSTAFASIDIR.
Hz. MEVLANA : Bu canım var oldukça ben KUR'AN'a tutsağım. MUHAMMED MUSTAFA'nın yolundaki toprağım. Benden başka bir söz nakledenler olursa, hem onu söyleyenden, hem o sözden uzağım.
Hz.MUHAMMED : BENDEN size bir hadis nakledildiğinde gönlünüze bakın, gönlünüz almıyorsa KUR'AN'a bakın. KUR'AN'da yoksa, o söz benden değildir..
İMAM-I AZAM EBU HANİFİ : KUR'AN'a ters düşen hiçbir söz Hz. Peygamberin ağzından çıkmış olamaz.
ENBİYA suresi, ayet 107 : SENİ sadece BÜTÜN KAİNATA rahmet olarak göndermişizdir.
HADİS : BEN, insanların, cinlerin ve çekirgelerin de Peygamberiyim.( FAHRİ ALEM PEYGAMBERİ )
AHZAB suresi, ayetler 45, 46, 47 : Ey Peygamber, BİZ seni hakka bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir gocundurucu ( uyarıcı ) olarak gönderdik. Hem kendi izniyle ALLAH'a bir davetçi ve aydınlık saçan bir şavk ( ışık ) olarak. Mü'minlere müjdele, onlara ALLAH tarafından büyük bir nimet olduğunu !
Hz. MEVLANA : Bismillahirrahmanirrahim!
Gücümüze güç kat, aczimizi affet. Eğer SANA güvenirsek, eğer SANA dayanırsak, güçlü oluruz, kaygudan uzak kalırız. MÜRŞİDİMİZ MUHAMMED, REHBERİMİZ KUR'AN. RABB'imin Rahmetiyle yıkanırız her an. Yeterki bilelim, sevgi ile dolalım. Amin.
NEML suresi, ayet 92 : De ki; Bana bu beldenin ( MEKKE'nin ): onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan RABB'İNE KULLUK YAPMAM EMREDİLDİ. Yine bana, Müslümanlardan olmam ve KUR'AN'I OKUMAM EMREDİLDİ. Artık kim doğru yola girerse, yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa de ki; BEN ANCAK UYARICILARDANIM.
Hz. MUHAMMED: KULA KUL OLMA. Geldik kul olduk, vardık NUR olduk, kula kul olan, HAKK'a NUR olmaz, ALLAH'ımdan NUR almaz.
BAKARA suresi, 118: Böylece BİZ, hakikatleri İYİCE BİLMEK İSTEYENLERE ayetlerimizi apaçık gösteririz.
HADİS : Resulullah buyurdular ki: ilme, ÖĞRENİP YAŞAYARAK sahip çıkın. ONU SADECE NAKLEDENLERDEN OLMAYIN.
HADİS :Az demek, çok demek değil: dediğini bilmek, DEDİĞİNE UYMAK, DEDİĞİN GİBİ OLMAK GÜZELDİR.
Hz. MEVLANA : Hak yolunda hakikate varmak SÖZLE OLMAZ, İNANDIĞINI YAŞAMAKLA OLUR.
TEVBE suresi, ayet 119 : Ey inananlar, ALLAH'A KARŞI SORUMLULUĞUNUZU YERİNE GETİRİN ve DOĞRU OLANLARLA BİRLİKTE OLUN.
HADİS : ALLAH KENDİNE SIĞINANI SEVER, ADI'na değil ! AĞZI ALLAH, KALBİ FESAT OLANI ALLAH HELAK EDER.
( İnternet sayfamız : www.franzinsayfasi.com da KİMLERDEN UZAK DURMALIYIZ yazımızı LÜTFEN dikkatlice okuyunuz )
MAİDE suresi, ayet 81 : Eğer ALLAH ve Peygamber'e ve ona indirilen ( KUR'AN'a ) imanları olsaydı, O KAFİRLERİ DOST TUTMAZLARDI. FAKAT ONLARIN ÇOĞU İMANDAN UZAK FASIKLARDIR.
TEVBE suresi, ayet 119 : Ey iman edenler ! ALLAH'ın razı olmadığı işlerden sakının ve SADIKLARLA BERABER OLUN.
FURKAN suresi, ayet 28 : Eyvah ! KEŞKE FALANCAYI DOST EDİNMESEYDİM.
Hz. MEVLANA : Kişi kim olduğunu bilmek isterse, KİMLERİ SEVDİĞİNE BAKSIN.
ZÜMER suresi, ayet 59 – YASİN suresi, ayet 46 : Ayetlerim sana ulaştı, fakat sen onları yalanladın, onları kabul etmeyi kibrine yediremedin ve KAFİRLERDEN OLDUN.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 178 : İnkar edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. BİZ ONLARA ANCAK GÜNAHLARI ARTSIN DİYE MÜHLET VERİYORUZ. ONLAR İÇİN ALÇALTICI BİR AZAP VARDIR.
BAKARA suresi, ayet 7 : ALLAH ONLARIN KALPLERİ ve KULAKLARI ÜZERİNE MÜHÜR VURMUŞTUR, GÖZLERİNİN ÜZERİNDE PERDELER VARDIR. BÜYÜK AZAP DA ONLAR İÇİNDİR.
KEHF suresi, ayet 104 : Onların, dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken, KENDİLERİNİ GERÇEKTE GÜZEL İŞ YAPMAKTA SANIYORLAR.
İSRA suresi, ayet 41 : BİZ, ONLARIN AKILLARINI BAŞLARINA TOPLAMALARI İÇİN bu KUR'AN'da ( çeşitli ikaz ve ihtarları ) TÜRLÜ ŞEKİLLERDE TEKRAR ETTİK, fakat bu, onlara, daha da kaçıp uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamıyor.
Hz. MUHAMMED : Üflediği, ÖZ'üdür…NUR'u yaratılmışa SÖZ'üdür. NUR'unu tüketirsin, RUH'unu asla! O, dilediğine üfler; dilediği anda nefes O'nundur, GERİ ÇEKER… o zama SADECE MAHLUK OLURSUN; NUR'UNU TÜKETMİŞ MAHLUK…
NECM suresi, ayet 29 – ZÜMER 59 : O halde, BİZİ anmaya ve KİTABIMIZA SIRT DÖNEN ve DÜNYA HAYATINI YEGANE GAYE EDİNENLERİ SEN DE BİR TARAFA BIRAK.
DUHAN suresi, ayetler 7, 8 : EĞER GERÇEKTEN İNANIYORSANIZ ( bilesiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin HEPSİNİN RABB'İDİR. O'ndan başka ilah yoktur, hem diriltir, hem öldürür. Hem SİZİN RABB'İNİZ, hem de EVVELKİ ATALARINIZIN RABB'İDİR.
AL-İ İMRAN 191 : Her an ALLAH'ı zikrederler ve GÖKLERLE YERİN YARADILIŞINI DERİN DERİN DÜŞÜNÜRLER.
Hz. MUHAMMED : Kul için değil, yaptığını ALLAH'M İÇİN YAPMALISIN. ALLAH'IMA SIĞINIP YAPTIĞIN İŞTEN KORKU DUYMA. Zaten hayır olmayan işi KENDİNE SIĞINAN KULDAN UZAK TUTAR. Onun için, SİZCE EN BASİT İŞ İÇİN DAHİ ALLAH'INIZA SIĞININ.
HZ. MUHAMMED : İki yol olur her kulun önünde: HAK YOLU ve KARŞITI… KULUN KADERİ HER İKİ YOLDA YAZILIR, SEÇİM SENİN HAKKINDIR. " Şeytan'a uydum!...” denen, odur. ALLAH'ım; binlerce MELEĞİ'ni, her kuluna – DOĞRUYU GÖSTERSİN DİYE – gönderir. Gine de hatayı kendine vazife edinen, yolunu seçmiş olur. Kaide bozulmaz, dışına çıkılmaz! Yolların görüntüsü, kulların akıbetleri ile gösterilir. Doğruyu seçen kul, huzuru bulur; yolun eğrisine giden, daima huzursuz olur. BİRÇOK MEŞAKKAT İÇİNDE HUZURA VARMIŞ OLAN KUL, DOĞRUYU BULMUŞ OLAN KULDUR. Her türlü dünya nimetinin içinde huzursuz olan kul, eğri yola giren kuldur. Onun için, içinde olduğun hale şükret ki; HAK yolunda olasın, kainata – cennete varasın.
Bismillahirrahmanirrahim!
Adaletine sığındığım ALLAH'ım, her zerrem ile koru beni! Korumaya muktedir olmamı dilerim! Ey ALLAH'ım! Bismillahirrahmanirrahim! Elem tere keyfe feale Rabbüke biashabil
Fil'in hakkı için ve onun hürmetine, cümlemize hakkı hak olarak bilip ona uymayı ve batılı batıl bilip ondan kaçınmayı nasip eyle. Amin. Ey RABB'imiz! Bismillahirrahmanirrahim, Tebbet yeda Ebi Lehebiv ve tebbe'nin hürmetine, bizlere her zaman HAKTAN YANA TAVIR ALMAYI ve bu şekilde rızanı kazanmayı nasip ve müyesser eyle. Amin.
|