ALLAH KUR'AN'DA NİYE " BİZ " DİYOR?30.7.2016

ZUHRUF 44: Çünkü bu KUR'AN, senin ve kavminin UYMAKLA şeref kazanacağı bir Kitaptır. Bilin ki, ( onun yüce amacını gerçekleştirmek için ÇABA SARFEDİP-SARFETMEDİĞİNİZ KONUSUNDA ) HEPİNİZ  SORGUYA  ÇEKİLECEKSİNİZ.

          KALEM 52,44,45: Oysa bu KUR'AN, bütün insanlık için bir ÖĞÜT, bir ŞEREF KAYNAĞIDIR. Ey Peygamber! Bu KUR'AN'ı YALANLAYANLARI

( UYMAYANLARI )sen BANA bırak. BİZ onları FARKINA VARMAYACAKLARI BİR ŞEKİLDE, YAVAŞ  YAVAŞ  HELAKE  SÜRÜKLEYECEĞİZ. BEN ŞİMDİLİK ONLARA SÜRE VERİYORUM.

Unutmayın ki, BENİM kurduğum düzen çok sağlamdır.

KORUYAN ve BAĞIŞLAYAN ALLAH AD'INA !

Can dostlarım! Bu çalışmamızda her zaman olduğu gibi, kendi görüşümüzü eklemeden, her bilgiyi bir noktasını dahi değiştirmeden orijinal şekliyle yazdık.

Maalesef insanların büyük bir kısmı " ileride hesaba çekileceğimiz KUR'AN'ı " bir kere dahi okumaya tenezzül etmiyorlar. Bir kısmı da onun bunun sözüyle hareket ediyor. Bazıları da Arapça olarak hiçbir şey anlamadan okuyorlar. Bazı kişiler de Türkçe olarak roman okur gibi okuyor.

Ne yazık ki bazı kişiler de KUR'AN ayetlerini işlerine geldiği gibi anlamak istiyorlar ve öyle hareket edip yaptıklarının doğru olduğuna kendilerini inandırmak  istiyorlar, onlar bu yaptıklarıyla  ALLAH'ı kandırabileceklerini ve bu yaptıklarından hesaba çekilmeyeceklerini zannediyorlar. AYET: "  Onlar yaptıklarıyla ancak kendilerini kandırmaktadırlar. "

Çok az kişi de Türkçe okuyup araştırıyor ve O EMİRLERE UYMAK İÇİN GAYRET EDİYOR.

Şimdi samimi bir şekilde kendinize dönün " kaçınız KUR'AN'daki  " BİZ YAPARIZ " sözü ile ALLAH'ın bize ne anlatmak istediğini araştırdınız ?

          AHZAB 66,67,68: Yüzleri ateşten bir o yana bir bu yana çevrildiği gün onlar " KEŞKE ALLAH'A ve PEYGAMBER'E İTAAT ETSEYDİK " diye İNLEYECEKLER. Ve şöyle yalvaracaklardır:” RABB'imiz! BİZ  EFENDİLERİMİZE  ve  BÜYÜKLERİMİZE  UYMUŞTUK, onlar da BİZİ DOĞRU  YOLADA  SAPTIRMIŞLAR. " Onun için ey RABB'imiz! ONLARA  İKİ  MİSLİ  AZAB  ÇEKTİR: ONLARI  BÜYÜK  BİR  LANETE  UĞRAT: RAHMETİNDEN  TAMAMEN  UZAKLAŞTIR.

          RAB yaratan, Hz. MUHAMMED yaratılan. YARATAN yarattığını dilediğince yarattı; kainatı, YARATTIĞI ile diledi yarattı. BİZ'den murat odur. ALLAH ve NUR-U MUHAMMED " BİZ " oluyor.

İnsan aklında her an BÖLÜNÜR, her an TOPLANIR. Bölünenler; BEN'lerdir, toplanan da BİZ olur. " BEN " DERSE; BİR'den – BİR'e. " BİZ " DERSE; gönülden – gönüle.

Yaratılan her varlıkta O, vardır; gönülde ZATI, bedeninde SIFATI mevcuttur ! Gönlünü ZATI için, bedenini SIFATI için pak tutmalısın.

          Hz. MEVLANA: Sana şahdamarından yakınım " DEDİĞİ " SENDEYİM!” denendir. O, her kula aynı yakınlıktadır, YANİ HER KULDADIR ! 0'ndan gelen, 0'na dönecek olan; O'DUR ELBET ! Ne var ki, dünya hali O'ndan… Yok olan anılmaz, var olan inkar edilmez. O, HER KULUNDA VAR, RUH O'NDANDIR, kendi halinde O'nu bilir; beden ancak idrak edebildiği zaman, ölmeden ölür.

          HİCR 23: Yaratan da, öldüren de BİZİZ ve bilin ki, bir gün her şey yok olup gidecek, GERİDE KALAN SADECE BİZ OLACAĞIZ.

ALLAH KUR'AN'da niye BİZ diyor? TANRI, RESULÜ'NÜ NURUNDAN YARATTI! RESUL'ü kainatın her zerresini O NUR İLE YAZDI. " Ya MUHAMMED, BİZ SANA KALEM'İ VERDİK,” Ayetini açalım şimdi. TANRI

" KAL-EM'İ AL YAZ !” DEDİ. RESULÜ, yazdı, yazdı, yazdı… KUR'AN YAZILDIKTAN SONRA, KAİNAT YARATILDI.

KAL – EM; KAL= Kainatın sırları. EM= Sırların anahtarı.

Peki KUR'AN ne zaman verildi? RESULÜ doğduğu anda, Peygamber'liği geldiğinde değil. Peygamber'liği geldiğinde; yazılan okundu,” okunsun!..” diye sunuldu. Peki " İKRA " deniyor?... RESULÜNÜ YARATTI, KUR'AN'I  O'NA YAZDIRDI. " KUR'AN, O'DUR ! ( RESULÜ ) DENİLDİ. HER ZERREDE, O'NUN… NUR-U MUHAMMED'İN İMZASI VARDIR.

          AMİN deriz de anlamını bilmeyiz. AMİN= " ALLAH – MUHAMMED – İNSAN – NUR. Şimdi anlamını açalım; ALLAH, MUHAMMED ve insanı BİR'ledi; ALLAH, MUHAMMED ile insanı NUR'ladı.

          O kadar BÜYÜK ENERJİ Kİ YÜCE TANRI… En büyük santral, Hz. MUHAMMED…enerjiyi tanzim ediyor. ALLAH, kuluna doğrudan KENDİSİ vermiyor enerjiyi; NUR-U MUHAMMED kanalıyla insanlara veriyor. En başta, ADEM'e de o'nun kanalıyla verdi.

Hz. MUHAMMED Efendimiz, İLMİN ÖZÜ'dür! O'na sadece bir perde verilmedi ki,” ilmimi vereyim!”…desin. O'nu, İLMİN ÖZ'Ü YARATTI.

Tek kapı, Hz. MUHAMMED… Kapıdan sonraki, YÜCE'dir. Dünyaya geliş ve gidiş, tek kapıdan olur. YÜCE TANRI'YA VARMAK İÇİN, HERKESİN O KANALDAN ( YANİ NUR-U MUHAMMED'DEN ) GEÇMESİ LAZIM. " Herkes Müslüman olacaktır!” sözünün manası budur! FAHRİ ALEM ne demektir? Alemin gönül sözcüsü… Gönül sözcüsü, ne demektir? Kulun gönlünü, yolunu, ALLAH'ıma bağlamaktır. Bu vazife de, yalnız FAHRİ ALEM EFENDİMİZ'e verilmiştir.  

HİCR 78: O halde atanız İbrahim'in dini olan bu dine iyi sarılın. ÖNCEKİ ÇAĞLARDA VE BU KUR'AN'DA SİZE ( VE SİZİN GİBİ İNANANLARA ) MÜSLÜMAN İSMİNİ VEREN BİZZAT ALLAH'DIR Kİ, PEYGAMBER SİZE, SİZ DE İNSANLARA ÖRNEK OLASINIZ.

          Hz. ALİ: BİZ = " LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDUR RESULULLAH.”

Her kul o'nun ( Resulü ) ile geldi, ER KULU "o'ndan ( Resulünden )!..” dedi bildi, RESULÜ'nde HAKK'ın RIZA'sını gördü. YÜCE ALLAH RESULÜ'NE, " AD'IM İLE ANILSIN.” DEDİ, MÜHRÜ'NÜ VERDİ.  ALLAH'IMIN MÜHRÜ O'NDADIR ( RESULÜNDE'DİR ), O'NDA  ( RESULÜNDE ) KALACAK;

KIYAMET GÜNÜNDE, HER KULU BELGESİNİ O'NDAN ( RESULÜNDEN ) ALACAK.

ER KUL = Her halini HAK'tan alıp, halka ileten / Alan – bilen, ayırmadan uyan.

Namazın sünnetini kılar, RESULÜ'ne hediye ederiz. Neden ? RESUL'ün cümleye dağıtacağını, bizleri onlarla karşılayacağını bildiğimiz için… Demek ki hürmetimiz, cömertliğinden.

          Hz. ALİ: Ummayı değil, bulmayı denesinler; ALLAH'ımın EMİR'lerini RESULÜ'nden alsınlar; HER HALİNE UYSUNLAR, kaygıyı silsinler. RESULÜ'müz gönlümüzde ! Dileğimizce analım, temelimizdir bilelim !

UYMAK; O'NU BİLMEKTİR! " BİLİRİM..” DEMEK DEĞİL !

DUANIN BAŞINA-SONUNA PEYGAMBERİ'NİN ŞEFAATINA SIĞIN.

" MUHAMMEDEN RESULULLAH "; ALLAH'ımdan, RESULÜ'nden dileğinde söylenir, " MUHAMMEDUR RESULULLAH "; " ALLAH'ımın RESULÜ " demektir.

" Hepiniz ona döndürüleceksiniz " ayetindeki " o " kimdir? RESULÜ'NE DÖNMEDEN ALLAH'A VARAMAZSIN! Aslına dönmeyi; RESULÜ'nün HIRKASI'na dünyada iken girersen GERÇEĞİ BULUR, İDRAK EDERSİN.

RESULÜ'nün hırkası, RUHU'NUN KABLOSU'DUR; onu giymeden, ASLA GERÇEĞE ULAŞAMAZSIN! Makam o makamdır ki; seni bulur, senin ile olur.

Cümle ile BİR'lendiği anda, tamamlanır. RESULÜ'nün yaratılışı, yaratılış gerçeği; her zerre ile BİR'lendiği anda tamamlanır. Asla, bir zerre kaybolmaz! Hırkasına dünyada da girilir, öldükten sonra da. Gayretin, hırkasına dünyada girebilmek olsun.

          Hz. MEVLANA: RESULÜ, öğüdünü dileyenlerden uzak değildir. Her yaratılan " VARLIK " değil midir? Denilir. VARLIK; Kainatta yer alan, yerini bulanve olduğu gibi kalandır. Her kulu vardır, " VARLIK "DEĞİLDİR. VARİDAT'tır.

          EN'AM 116: Ey Peygamber! Eğer sen İNSANLARI ÇOĞUNUN isteklerine uyarsan, ONLAR SENİ ALLAH YOLUNDAN SAPTIRIRLAR. Onlar sadece hayal mahsulü TEMELSİZ BİLGİLERİN PEŞİNDEN GİDERLER ve hep yalan söylerler.

          FURKAN 44: Yoksa sen onların ÇOĞUNUN   söz dinleyen, düşünüp gerçekleri kavrayan kimseler olduğunu mu sanıyorsun? Hayır! ONLAR TIPKI HAYVAN GİBİDİRLER, HATTA DOĞRU YOLU BULMADA HAYVANDAN DA ŞAŞKINDIRLAR.

           ENFAL 56: Bu kafirler bir anlaşma yapsan, HER DEFASINDA ANLAŞMALARINI BOZARLAR ve SORUMLULUK BİLİNCİ TAŞIMAZLAR.

( NE ALLAH'TAN KORKARLAR NE DE KULDAN UTANIRLAR )

          YUNUS 97: Evet, kendilerine HER TÜRLÜ MUCİZE GELSE BİLE, ONLAR ACI AZABI GÖRMEDİKÇE İNANMAZLAR.

          HADİS ( Gümüşhanevi 1359 ): Kişi ORUÇ TUTAR, NAMAZ KILAR, HACCA GİDER, ÜMRE YAPAR da, kıyamet günü olunca ona ancak AKLI ve GÜZEL HUYU KADAR SEVAP VERİLİR.

          MAUN 4,5,6: Vay haline o namaz kılanların ki, namazlarından gaflet içindedir onlar. Riyaya sapandır onlar / gösteriş yaparlar.     

          Demde oluşun, RESULÜ ile buluşun! Her alış, RESULÜ'nün verdiğindendir. ALLAH'ımın, RESULÜ ile verdiği , cümleye gönderdiği açıktır!  Aşamadığımız yerde ALLAH'ıma sığınır, RESULÜ'nden yardım dileriz, RESULÜ'nün Şefaatini niyaz ederiz.

Temel: verilen KİTAP'tır. Temel: KUR'AN'dır. Duvarları: DÖRT HALİFE'sidir. " Cümlemiz, PEYGAMBER'imize uyalım!..” dedikte: o'nun sözünü değil HER HALİNİ ALALIM, BÜNYEMİZE MALEDELİM, o'nun temeline gönül duvarlarımızı örelim! Hepimizin yolu, MUHAMMED yoludur: EBUBEKİR, OSMAN, ALİ, ÖMER, O'nun ( Hz. MUHAMMED'in) dörde bölünmüşüdür. Birini alsak, öbürünü inkar, HAK'tan mıdır, HAKK'ın yolunda mıdır?..

RESULÜ  İLE  OLUŞMAK, HAK  İLE  BULUŞMAKTIR.

RESULÜ'NE; ALİ adı ile, OMAR andı ile, OSMAN dengi ile, EBU BEKİR canı ile katıldı.

          Hz. MUHAMMED: Ben RAHMAN'ın NEFESİ'ni YEMEN yönünden almaktayım. İman YEMEN'dedir, hikmet de YEMEN'dedir.

( YEMEN: mana aleminde kainatın yönetildiği merkezdir. )

          Hz. MEVLANA: YEMEN'den gelen her sözde RABB'ÜLALEM'in HİTABI vardır.

          Hz. ALİ: YEMEN'dekiler DOĞRUDA HAK'TAN ALIR, ERENLER halkasına verir. ERENLER de KIRKBİRLER'e ve DÖRT KUTUP'a verir. KIRKBİRLER kendilerine yakın olanlara verir. KUTUPLAR vermezler, DÜZENLEYİCİDİRLER, Hz. MUHAMMED'den bize gelen akımı, 4 KUTUP düzenliyor. 4 KUTUP bu akımı düzenlemezlerse, bizler ( cümlemiz ) bu akıma dayanamayız.

Hz. ALİ: RABB'im, RESULÜ'nün EMRİNE vermiştir YEMEN'i. ÇÜNKÜ RABB'İMİN HÜKMÜNÜN YÜRÜTÜCÜSÜ  RESULÜ'DÜR.  Cümle PEYGAMBERLER ve ERENLER, EVLİYALAR YEMEN'den görevlendirilir.

          YEMEN'den ulaşan, cümlenizde dolaşan, MEVLANA-YUNUS diye söyleşen her BİLGE: RESULÜ'NDEN ALIR, RESULÜ'NDEN VERİR !

          Hz. MEVLANA: Kulun dünya ile kainat arasındaki irtibatı, çeşitli akımlarla YÖNETİLİR. Akım günden güne değişir çünkü, HİÇBİR AN, ÖBÜR AN İLE BİR DEĞİLDİR. Akım yolu ile beslenen fikirler, beden yapısında yerini bulur. KULUN  YAPISI, HER  AN  YENİLENMEKTE.

AKIM, 4 KUTUP'tan dağıtılır: kulları, aldıklarıyla EĞİTİLİR.   

          HAC 75: ALLAH meleklerden de elçiler seçer, İNSANLARDAN DA .

O, SEMİ'dir: gönderdiği elçiler hakkında ileri geri konuşanları işitir.

BASİR'dir: elçilerine inananları da, inanmayanları da GÖRÜR, BİLİR.

RESULÜ'nün hırkasına dünyada girenler. ALLAH'IMIN LAYIK GÖRDÜĞÜ ve KENDİSİNİN SEÇTİĞİ " GÖREVLİ KULLARDIR ".

Bu kişiler kendilerinin seçilmiş görevli kullar olduklarını belli etmezler, kimse de onların seçilmiş görevli kullar olduğunu bilemez. Ancak GÖNÜL GÖZÜ AÇIK OLANLAR onların seçilmiş kul olduklarını anlarlar. Onlar ALLAH'ımın İZİN verdiği kişilere kendilerini tanıtırlar.

          Hz. MUHAMMED: Ne mutlu o kula ki, ALLAH'IMIN KATINDA VAZİFE ALMIŞ.

          NAHL 2: ALLAH, KULLARINDAN DİLEDİĞİNE, haberci ayetleri /vahyi KENDİSİNE  ÖZGÜ bir iş olarak RUH / CAN ile birlikte: şüphesiz BENDEN başka ilah yok, o halde BENİM korumam altına girin diye UYARIN

Diye indirdi.

          Hz.ALİ: YEMENDE görevlerin, ALLAH'IMIN EMRİ İLE, RESULÜNÜN MÜHRÜ İLE GÖREVLİLER VASITASI İLE " SEÇİLMİŞ KULLARINA İLETİLİR. Kulu sadece seçilme hakkına sahiptir, seçmeye değil.

          Hz. MUHAMMED: Yumuşak kulun yardımına ALLAH'IM YARDIMCI GÖNDERİR, KULUNA TELKİN YOLU İLE BİLDİRİR.