K İ M L E R D E N U Z A K K A L M A L I Y I Z
Bismillahirrahmanirrahim!
A'RAF suresi, ayet 196: Kuşkusuz benim yardımcım, KİTAB'ı indiren ALLAH'tır. O, İYİLERİN YARDIMCISIDIR.
HADİS ( 3. Buhari, I'tisam 2, Edep, 70 ): Muhakkak ki, en güzel söz ALLAH'IN KİTAB'IDIR. En güzel yol da Hz. MUHAMMED ( s.a.v )'İN YOLUDUR. İşlerin en kötüsü de dine aykırı olarak sonradan çıkarılandır.
EN'AM suresi, ayet 155: Bu KUR'AN, bizim indirdiğimiz mübarek bir KİTAB'tır. Şu halde ONA UYUN ve ALLAH'A KARŞI GELMEKTEN SAKININ Kİ, size merhamet edilsin.
Bismillahirrahmanirrahim! Her bir ayeti okuduk, her bir ayeti ömrümüzce dokuduk, ayrımız gayrımız olmadı, gönüllerimize HAK aşkı olmayan girmedi.
( Hz. MERYEM, Hz. FATIMA )
ZUHRUF suresi, ayet 44: Şüphesiz ki O KUR'AN: hem senin için, hem de senin halkın için kendisinden SORUMLU TUTULACAĞINIZ BİR ÖĞÜTTÜR.
AHZAB suresi, ayet 36: ALLAH ve RESUL'ü bir işe hüküm verdiği zaman bir kadın ve erkeğe O İŞİ KENDİ İSTEKLERİNE GÖRE SEÇME HAKKI YOKTUR. Her kim ALLAH ve RESUL'ÜNE KARŞI GELİRSE bir sapıklığa düşmüş olur.
A'RAF suresi, ayet 40: AYETLERE UYMAYANLARA GÖKLERİN KAPILARI AÇILMAZ.
Can dostlarım!
Yazımıza Ayetler ve Hadis ile başladık ki, yazdığımız hiçbir bilginin bize ait olmadığı, hepsinin ALLAH'IN EMRİ OLDUĞU BİLİNSİN ve UYULSUN. Hepimiz birbirimizi UYARMAK İLE YÜKÜMLÜ ve SORUMLUYUZ, hiçbirimizin " BANA NE " deme hakkı yoktur. Dünyaya yiyip içmeye, eğlenmeye gelmedik: hepimiz ALLAH'A VERDİĞİMİZ SÖZÜMÜZÜ yerine getirmeye ve ALLAH'A YARDIM ETMEYE GELDİK.
HAC suresi, ayetler 40, 41: Onlar ki sadece,” Bizim RABB'imiz ALLAH'tır " demeleri sebebi ile haksız olarak yurtlarından çıkarıldılar. Şayet ALLAH, insanların bir kısmını diğer bir kısmı ile etkisiz hale getirmeseydi; içlerinde ALLAH'ın İsminin çokça zikredildiği Manastırlar, Kiliseler, Havralar ve Mescidler elbette yıkılıp giderdi. ALLAH KENDİSİNE YARDIM EDENE YARDIM EDER. Muhakkak ki ALLAH en kuvvetlidir, yenilmez galiptir. Onlar ki şayet kendilerini yeryüzünde iktidara getirirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, İYİLİĞİ EMREDER, KÖTÜLÜKTEN SAKINDIRIRLAR. Bütün işlerin sonu da yalnızca ALLAH'a aittir.
HAC suresi, ayet 67: BİZ, her ümmet için uygulamaları gerekli olan İBADET KURALLARINI ( şeriat ) koymuşuzdur ve ONLAR DA ONA UYARLAR. Bu hususta seninle tartışmasınlar. Sen RABB'ine davet et. Hiç şüphesiz sen, gerçekten doğru bir yol üzerindesin.
HADİS ( Tirmizi,” Fiten ", 9 ): Resulümüz ( s.a.v ) buyurdular: Nefsim kudret elinde olan ALLAH'a yemin ederim ki, YA İYİLİĞİ EMİR ve KÖTÜLÜKTEN MEN EDERSİNİZ, YAHUT allah Teala size toplumsal kargaşa ( azap ) verir. Sonra kurtulmak için ALLAH'A YALVARIRSINIZ DA DUANIZ KABUL EDİLMEZ.
Hz. ALİ: İyiliği emretmeyi ve kötülükten sakındırmayı terk etmeyin, yoksa başınıza, ARANIZDAKİ KÖTÜLER GEÇER DE, sonra dua edersiniz ama DUANIZ KABUL EDİLMEZ.
MUHAMMED suresi, ayetler 7, 8, 9, 10, 11. ( SAF 14 – MAİDE 12 – HADİD 11,18 ):
EY İMAN ETMİŞ KİMSELER! EĞER SİZ ALLAH'A YARDIM EDERSENİZ, O, da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar. İnkar eden kişiler ise, artık yıkım onlara! Ve ALLAH onların işlerini saptırmıştır. Bu, şüphesiz onların, ALLAH'ın indirdiklerini beğenmediklerinden dolayıdır. Artık ALLAH da ONLARIN AMELLERİNİ BOŞA ÇIKARMIŞTIR. Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonları nasıl olmuş bir görsünler? ALLAH, ONLARI YERLE BİR ETMİŞTİR. ( Bu ) KAFİRLER İÇİN DE ONUN BENZERİ BİR SONUÇ VARDIR. Öyle, çünkü ALLAH, İMAN EDENLERİN MEVLA'SIDIR, kafirlere gelince onlar için MEVLA YOKTUR.
AHZAB suresi, ayet 57: Şüphe yok ki ALLAH ve RESUL'ÜNE EZİYET VERENLERE ALLAH dünyada ve ahirette LANET etmiştir. ( onları RAHMETİNDEN KOVMUŞTUR )
Onlara, pek hor düşürücü bir azap da hazırlanmıştır.
Bütün bu Ayetleri ve Hadisleri okuduktan sonra düşünelim, ALLAH'A NASIL YARDIM EDERİZ? Ve ALLAH ve RESUL'ÜNE NASIL EZİYET ETMİŞ OLURUZ?
KAF suresi, ayet 16: Andolsun ki insanı BİZ yarattık ve BİZ, nefsinin ona ne fısıldadığını da biliriz ( çünkü ) BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ.
Ayeti dikkatlice okuyacak olursak ALLAH'ım " BEN " size şah damarından daha yakınım demiyor " BİZ " ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ, diyor. AL-İ İMRAN suresi, ayet 101 de RESUL'ü içinizde diyor ( Tevsirlerde aranızda diye yazmışlar halbuki Arapçada " fiy "= de anlamında ve " küm " = siz anlamındadır. Yani İÇİNİZDE demektir.
Öyleyse insanlara ve her yaratılana yaptığımız hizmet ve iyilik, ALLAH'a ve RESULÜ'ne yapılmıştır. Kendimizde olan ve karşımızda olan kişilerin kötü hareketlerini iyiye çevirdiğimizde,( MAİDE suresi, ayet 105 i okuyunuz LÜTFEN ) ALLAH'ımın EMİRLERİNİ UYGULADIĞIMIZDA ve ALLAH'ımın İsimlerini ( vasıflarını ) kendimizde yaşanır hale getirdiğimizde, ALLAH'a ve RESUL'üne yardım etmiş oluyoruz.
Etrafımıza kötülük yaptığımızda, kendimize eziyet vermelerine müsaade ettiğimizde, bizdeki ALLAH ve RESUL'üne eziyet etmelerine müsaade etmiş oluyoruz. Aynı zamanda karşımızdaki bir kişiye eziyet edildiğini görüp de onu KORUMUYORSAK , onda kötü bir hal görüp onu uyarmıyorsak, ondaki ALLAH'a ve RESUL'üne eziyet etmelerine müsaade etmiş okötü bir söz duyacağıluyoruz ki, AHZAB 57 de AÇIKÇA YAZILDIĞI GİBİ " ALLAH'IN LANETİ'Nİ HAK ETMİŞ OLUYORUZ.
AHZAB suresi, ayet 36 da AÇIKÇA belirtildiği gibi ALLAH'ın bütün EMİRLERİNİ AYNEN UYGULAMAK MECBURİYETİNDEYİZ ve BUNDAN MUTLAKA HESABA ÇEKİLECEĞİZ.
ALLAH'ım kimlerden uzak durmamızı EMRETMİŞSE, en yakınlarımız dahi olsa, ALLAH'ımın EMİRLERİ dışında hareket edenlerden uzak durmalıyız. Unutmayın ALLAH'IM AYIRMAZ, KAYIRMAZ EMİRLERİ cümle içindir, ALLAH'ımın ayırıp kayırmadığını sen hangi hak ile ayırıp kayırabilirsin? Resul'ümüz kötü bir söz duyacağı kişinin yanına dahi gitmezken, biz hangi hakla ALLAH'ımın EMİRLERİ dışında hareket etme cüretini kendimizde bulabiliriz?
RESUL'ümüzün insanlar hakkında ALLAH'a nasıl şikayette bulunduğunu Ayet ile öğrenelim.
FURKAN suresi, ayet 30: O gün RESUL de, " YA RABB'i,” der, benim halkım bu KUR'AN'a HİÇ DEĞER VERMEDİ ve onu arkasına attı.
Ayetlerden anlayacağımız gibi İNSANLARIN ÇOĞU, İNANMAYAN ve ALLAH'IMIN EMİRLERİNİN DIŞINDA HAREKET EDEN KİŞİLERDİR. ALLAH'ım Peygamberleri, Veli kulları, Evliyaları ve ALLAH'ımın seçtiği GÖREVLİ KULLARIYLA, insanların doğruya gelmeleri için uyarılır, onlara bir şans daha verilir.
Ancak EMİRLERİNE UYANLAR KURTULUŞA ERECEKLERDİR.
EN'AM suresi, ayet 116: Yeryüzündeki insanların ÇOĞUNLUĞUNA UYARSAN SENİ ALLAH YOLUNDAN SAPTIRIRLAR. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
A'RAF suresi, ayet 179: Andolsun ki BİZ, cinlerden ve insanlardan BİRÇOĞUNU cehennem için yarattık. Çünkü onların kalpleri vardır, AMA ONLARLA ANLAYAMAZLAR, onların gözleri vardır, fakat ONLARLA GÖREMEZLER, onların kulakları vardır, fakat ONLARLA DUYAMAZLAR. ONLAR HAYVAN GİBİDİRLER, HATTA DAHA DA SAPIKTIRLAR. İşte onlar gerçek gafillerdir.
FURKAN suresi, ayet 44: Yoksa sen onların ÇOĞUNUN ( söz ) işittiklerini veya DÜŞÜNDÜKLERİNİ mi zannediyorsun? Onlar ancak HAYVAN GİBİDİRLER, Hayır, onlar yolca HAYVANLARDAN DA DAHA SAPIKTIRLAR.
( Bu konu ile ilgili BAKARA 83 – YUSUF 103 – ENFAL 55,56 – MAİDE 100 ayetlerini LÜTFEN OKUYUNUZ ).
Hz. ALİ: İnsanlar sözlerine, özlerine, gözlerine ne kadar hakimse, o kadar hikmetlerle buluşur. RABB'im KENDİNE eş koşanı sevmez. RABB'im iftirayı, yalanı sevmez. RABB'im insanın insana düşmanlığını sevmez. BİZLER, tabii ki sizler; ALLAH'IN SEVMEDİKLERİNİ SEVMEYİNİZ! Sevdiklerini seviniz! Sözüm, özüm, gözüm sizlerledir. Sizlerle olacak, dilenen güzellikleri bulacaktır.
EN'AM suresi, ayet 106: Sen, RABB'inden sana ne vahyolunduysa ona uy; yoktur O'ndan başka ilah; ve müşrikler ne derse desin aldırma, onlara ehemmiyet verme.
YUNUS suresi, ayet 44: Şurası bir gerçek ki ALLAH, hiçbir şekilde insanlara zulmetmez; fakat insanlardır ki, bizzat kendilerine zulmederler.
ISRA suresi, ayet 58 ( Tevbe 15, 115 – En'am 35 – Nahl 93 – Talak 2 ) : Muhakkak suretle hepiniz, bütün yaptıklarınızdan sorumlu tutulacaksınız. Her kim de ALLAH'tan korkarsa, ALLAH ona bir çıkış yolu gösterir. Hem ALLAH, dilediğine tevbe de nasip eder.
EN'AM suresi, ayet 132: Herkes için yaptığı ( iyi veya kötü ) işler karşılığında farklı mertebeler vardır. RABB'in, onların yapmakta olduğu hiçbir şeyden habersiz ve yapılanlara karşı da kayıtsız değildir.
Nüfus cüzdanına " İslam " yazdırmakla. Bedeviler, Emeviler misali İslam oldum deyip kurtulacağını mı sanıyorsun? İman, amelden bağımsız bir kavram değildir. İmanını, Salih amele dönüştürüp, inandığın doğruları hayatında yaşam tarzı olarak uygulamalısın.
AYET: Sizden öncekileri sınamıştık, yalnızca " inanıyoruz "demekle sınanmadan bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz? Bu sınavın gayesi; kimler ALLAH yolunda, kimler tagut yolunda savaşıyor, birbirinden ayrıştırmak için. ALLAH yalancıları ve gerçeği söyleyenleri şüphesiz bilir. Benim yanımda yer alanlaradır cennet vaadim.
ÖZÜ – SÖZÜ – EYLEMİ BİR OLMAYANLAR MÜNAFIKTIR.
TEVBE suresi, ayet 68: ALLAH erkek münafıklara da, kadın münafıklara da, küfre sapanlara da, içinde uzun süre kalacakları cehennem ateşini vaat etmiştir. O yeter onlara. ALLAH lanet etmiştir onlara. Köklü bir azap var onlar için.
HADİS ( Hatib / Tarih ): Hz. Cabir ( R.A ) tan rivayetle Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki: Bir adam, hangi topluluğun yaptığını severse, bu sevgi sebebiyle, kıyamet gününde onların arasında haşrolur ve onların hesabı ile hesap görür. Onların yaptıklarını yapmasa bile.
TAHRİM suresi, ayet 6: Ey iman edenler! ( Kendinizi ve onları ALLAH'ın hükümleri istikametinde eğiterek ) hem kendinizi hem de ailenizi, yakıtı insanlarla taşlar olan müthiş bir Ateş'ten koruyun. Onun başında hem görünüş hem karakter itibariyle sert ve çetin melekler vardır; ALLAH onlara ne emrederse asla karşı gelmezler ve kendilerine her emredileni yerine getirirler.
ŞUARA suresi, ayetler 214, 215 : En yakın hısımlarını uyar. Ve SANA UYAN müminlere kanadını indir.
ŞURA suresi, ayet 20: Her kim ahiret kazancını isterse, biz onun kazancını arttırırız, her kim de dünya kazancını isterse ona da ondan veririz, ama ona ahirette hiçbir nasip yoktur.
ŞUARA suresi, ayet 213: Sakın ALLAH'tan başka bir ilah daha edinip de ona ibadet ve dua etme; yoksa azaba maruz kalanlardan olursun.
NECM suresi, ayet 29: O halde, Bizi anmaya ve Kitabımıza sırt dönen ve dünya hayatını yegane gaye edinenleri, sen de bir tarafa bırak.
ISRA suresi, ayet 41: Biz, onların akıllarını başlarına toplamaları için bu KUR'AN'da
( çeşitli ikaz ve ihtarları ) türlü şekillerde tekrar ettik, Fakat bu, onlara, daha da kaçıp uzaklaşmaktan başka bir şey sağlamıyor.
TEVBE suresi, ayet 38: Ey iman sahipleri! Size ne oldu ki,” ALLAH yolunda seferber olun” denilince yere çakılıp kaldınız. Ahiretten vazgeçip iğreti hayata mı razı oldunuz? O iğreti hayatın nimeti ahiret yanında pek azdır.
MÜLK suresi, ayet 10: Ve yine derler ki:” Eğer kulak vermiş olsaydık veya akıl etmiş olsaydık, sair / cehennem halkı arasında olmazdık.
CİN suresi, ayet 16, 17: Ve eğer onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette onlara, kendilerini saf hale getirmek için bol bir su verirdik. Kim RABB'inin anılmasından / RABB'inin zikrinden ( KUR'AN'dan ) yüz çevirirse, o da onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.( Bol bir su verirdik ifadesi " bolluk, bereket verirdik” anlamındadır.)
MAİDE suresi, ayet 1: Ey iman edenler! Gerek ALLAH'a ve gerekse insanlara verdiğiniz sözleri ve yaptığınız bağlantıları yerine getirin.
HADİS ( Buhari – Müslim ) İbn-i Mesud ( R.A ) rivayet etmiştir. Peygamberimiz buyuruyor ki: Sözleşmesini bozan kimse için kıyamet günü bir bayrak çekilir ve Bu filan kişinin dönekliğidir, denilir.
HADİS ( Buhari – Müslüm ): Ebu Hüreyre (R.A) rivayet etmiştir: Peygamberimiz buyuruyor ki: Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan konuşur, vaat ettiği zaman sözünü yerine getirmez, kendisine bir şey emanet edildiği zaman emanete hiyanet eder. O kimse oruç tutsa, namaz kılsa ve Müslüman olduğunu öne sürse dahi münafıktır.
İNSAN ( DEHR ) suresi, ayet 7: Onlar VERDİKLERİ SÖZÜ tam bir biçimde yerine getirirler ve kötülüğü salgın olan bir günden korkarlar.
AHZAB suresi, ayet 36: ALLAH ve Resul'ü bir işe hüküm verdiği zaman, bir kadın ve erkeğe o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim ALLAH ve Resulü'ne karşı gelirse bir sapıklığa düşmüş olur.
CASİYE suresi, ayet 8: Ki ALLAH'ın ayetlerinin kendisine okunuşunu dinler, sonra böbürlenmiş olarak inadına devam eder. Sanki hiç duymamıştır onları. Artık acıklı bir azapla muştula böylesini.
EN'AM suresi, ayet 46: De ki:” Gördünüz mü / düşündünüz mü hiç: eğer ALLAH sizin işitmenizi görmenizi alır ve kalplerinizi mühürlerse, onları size ALLAH'tan başka getirebilecek ilah kimdir?”. Bak, Biz ayetleri nasıl açıklıyoruz da onlar yine sırt çevirip engelliyorlar.
ZÜMER suresi, ayet 59 ( Yasin 46 ): Ayetlerim sana ulaştı fakat sen onları yalanladın, onları kabul etmeyi kibrine yediremedin ve kafirlerden oldun.
MUHAMMED suresi, ayetler 22, 27, 28, 29: Kendilerine doğru yol apaçık belli olduktan sonra eski hallerine dönenlere, Şeytan yaptıklarını güzel göstermiş ve onlara ümit vermiştir. MELEKLER, ONLARIN YÜZLERİNE ve SIRTLARINA VURARAK canlarını aldıklarında durumları nasıl olacaktır? Çünkü onlar, ALLAH'ın istemediği şeylerin ardından gittiler ve O'nun razı olduğu şeylerden hoşlanmadılar. Böylece ALLAH da onların yaptıklarını boşa çıkardı. Yoksa kalplerinde inanç problemi olanlar, ALLAH'ın onların kinlerini asla ortaya çıkarmayacağını mı sandılar.
YASİN suresi, ayet 12: Ölüleri diriltecek olan Biziz ve insanların ölünceye kadar işleyip ahiret hayatları için gönderdikleri ( Sevap ve günahları ) da,( öldükten sonra ) arkalarında kalan ( ama kıyamete kadar hesaplarına işlenmeye devam edecek ) iyilik ve kötülüklerini de yazıyoruz. Biz, esasen her şeyi apaçık bir öncü Kitapta tek tek kaydetmiş bulunuyoruz.
ZÜMER suresi, ayet 3: ALLAH, yalancı ve alabildiğine nankör hiç kimseye hidayet nasip etmez.
HADİS ( Taberani – Kebir ) Resulümüz buyurdular ki: Kişi bir şeyi gizli gizli yapıyorsa, ALLAH mutlaka hal ve hareketlerinde onun yansımasını gösterir.
MAUN suresi, ayetler 1 den 7 kadar: Bakmaz mısın Ahiret'teki hesabı ve hükmü yalan sayan şu adama! ( Öylesine inkarcı ve kötü biridir ki o ) yetimi şiddetle itip kakar; ve ihtiyaç içindeki yoksulu ne doyurur, ne de bu hususta başkasına teşvikte bulunur. Vay haline ( Ahiret hesabını yalanlayıp da ), adet usulü namaz kılanların! Ki onlar, namazlarından gafildirler. Yaptıkları ibadetleri halk görsün de kendilerinden bahsetsin diye yaparlar. Ve ( toplum içinde hemcinslerine karşı ) her türlü yardımı esirgerler.
HADİS ( Gümüşhanevi 1359 nolu hadis ): Kişi oruç tutar, namaz kılar, hacca gider, ümre yapar da kıyamet günü olunca ona ancak aklı ve güzel huyu kadar sevap verilir.
HAC suresi, ayet 38: ALLAH, iman edenleri savunur. Şu da kuşkusuz ki, ALLAH hiçbir haini, hiçbir nankörü sevmez.
MAİDE suresi, ayet 100: Pis ve murdar olanın çokluğu seni hayrete sevketse de,” Hiç pis ve murdar olanla temiz ve hoş olan bir midir?” de, ( böyle inan ve bunu anlat ) Ey gerçek akıl ve idrak sahipleri! ( O'nun koyduğu ölçülere riayetsizlik ederek aksini düşünüp öyle inanmak ve ona göre davranmak suretiyla ) ALLAH'a karşı gelmekten sakının ki, gerçek kurtuluşa, başarıya ve muradınıza erebilesiniz.
EN'AM suresi, ayet 116: Yeryüzündeki insanların ÇOĞUNLUĞUNA UYARSAN seni ALLAH yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
FURKAN suresi, ayet 44 ( ENFAL 55, 56 ): Yoksa sen BUNLARIN ÇOĞUNUN işittiğini: akledip düşündüğünü mü sanıyorsun! Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da şaşkındırlar.
BAKARA suresi, ayet 119: Şüphesiz biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin.
HADİS ( Ebu Davut 4341 – Tirmizi 3058 ): Ebu Sa'lebe el Huşeni ( R.A ) dan. O, Peygamber (s.a.v ) e " Size nefsinizi korumak gerek ( Maide, 5/105 ) ayeti hakkında sorunca, Peygamber şu cevabı verdi: Ma'rufla amel edin, kötülükten uzak durun. Cimri insana itaat edildiğini, heva ve hevese uyulduğunu, dünyanın ahirete tercih edildiğini ve herkesin kendi görüşünü beğendiğini gördüğünüz zaman ( işte o zaman ) sen kendine bak, avamı bırak! Sizden sonra öyle bir zaman gelecek ki, o zaman sabretmek, avucuna kor almak gibidir. O zaman bir amel sahibi, bugün sizden amel eden elli kişinin aldığı ecri alacaktır. Ona denildi ki; Ey ALLAH'ın Resulü! Bizden elli kişi gibi mi? Yoksa onlardan elli kişi gibi mi ecir alacaklar? Bilakis sizden elli kişinin aldığını alacaklar.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 77: ALLAH'a verdikleri sözü ve yeminlerini basit bir bedel karşılığı satanlar var ya, işte onlar için ahirette hiçbir nasip yoktur. ALLAH onlarla konuşmayacaktır, kıyamet günü onlara bakmayacaktır, onları temizleyip arıtmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır.
MEARİÇ suresi, ayetler 42, 44: Bırak onları! Dalsınlar oynasınlar, kendileri için belirlenen günlerine ulaşıncaya kadar. Gözleri yere eğik; bir zillet kuşatmıştır onları. İşte bu gündür onlara vaat edilmiş olan.
KALEM suresi, ayet 44: Ey peygamber! Bu sözü / KUR'AN'ı yalanlayanları sen bana bırak. Biz onları farkına varmayacakları bir şekilde yavaş yavaş helake sürükleyeceğiz.
HADİS 62: Bir kul, günahları işlemekte devam ettiği halde, dünya varlığından sevdiği şeyleri ona, Cenabı Hakkın vermekte olduğunu görünce bil ki, bu şüphesiz ALLAH Teala tarafından o kul için bir istidraçtır. Yani o kulu tedricen felakete kavuşacağına bir alamettir.
KALEM suresi, ayetler 8 – 13: Sen KUR'AN'ı ve seni yalanlayanlara sakın boyun eğme onlar isterler ki, sen bu davandan vazgeçesin. Böylece sana muhalefetten vazgeçip, iltifatkar sözler söylesinler. Sen şu adama boyun eğme; Durmadan yemin eden alçağa, onun bunun ayıbını arayan, söz getirip götürerek kovuculuk yapana, iyi ve yararlı işler engel olan, hak hukuk tanımayan işi günah işlemek olana, kaba ve zalim, üstelik bir de soysuz olana.
HADİS ( Buhari, salat 88, 1, 123 – Ebu Davud, 4342 ): İbn Amr ( R.A ) dan: Peygamber ( s.a.v ) parmaklarını birbirine geçirip: Ey Abdullah b.Amr! Sözleri ve emanetleri birbirine karışmış hale gelen işe yaramaz değersiz insanların arasında bulunduğun zaman nasıl hareket edeceksin? Dedi Ki: Ey ALLAH'ın Resulü! O zaman nasıl davranayım. Şöyle buyurdu: Tanıdığınla işini devam ettir, tanımadığından uzak dur. Seçtiğin iyi kişileri kabul et, kötü kişileri ve avamı terk et.
ALLAH'IM KULUNA SEVAP KAPISI AÇAR, NE VAR Kİ O KUL O KAPIDAN GEÇERSE.
FETİH suresi, ayet 29: MUHAMMED ALLAH'ın Resulü'dür. Onun yanında bulunan mü'minler, kafirlere karşı çok sert, kendi aralarında son derece merhametlidirler.
AL-İMRAN suresi, ayet 28: İnananlar, inananları bırakıp da kafirleri dost edinmesin. HER KİM BUNU YAPARSA, ALLAH'TAN İLİŞİĞİ KESİLMİŞ OLUR.
AL-İMRAN suresi,ayet 178. İnkar edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
BAKARA suresi, ayet 7: ALLAH onların kalpleri ve kulakları üzerine mühür vurmuştur; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Büyük azap da onlar içindir.
MÜNAFİKUN suresi, ayet 3: Bu onların iman etmeleri, sonra inkar etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalkalplerinin üzerine damga vurulmuştur.( mühürlenmiştir ) artık onlar kavrayamazlar.
BAKARA suresi, ayet 10: Kalplerinde hastalık vardır. ALLAH da hastalıklarını artırdı. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır.
KASAS suresi, ayet 17: Dedi " RABB'im, bana lütfettiğin nimete yemin ederim ki, BİR DAHA SUÇLULARA ASLA ARKA ÇIKMAYACAĞIM.
HUD suresi, ayet 113: Haksızlık yapanlara güvenmeyin. Aksi takdirde size ateş dokunur. SİZİN ALLAH'DAN BAŞKA YARDIMCILARINIZ DA OLMAZ. Sonra da YARDIMSIZ BIRAKILIRSINIZ.
ABESE suresi, ayetler 40, 41: Kıyamet günü, yüzler ( Ruhlar ) vardır tozlanıp şekli değişmiş, siyahlıklar kaplamış.
Kötülerin sonlarının ne olacağı ile ilgili birkaç ayet: NUR 39, 40 – İBRAHİM 18, 22, 42 – ZUHRUF 83 – MUHAMMED 1, 8, 9 – YUNUS 59 – CASİYE 9 – MERYEM 72
BAKARA suresi, ayet174: ALLAH'ın indirdiği Kitap'taki gerçekleri ve hükümleri açıklamayıp gizleyenler ve onları ( para, mal, şöhret, mevki gibi, Ahiret kazancına nazaran ) pek az bir fiyata değişenler, hiç şüphesiz böyleleri, karınlarında ateşten başka bir şey yememektedirler. ( Af ve merhamet dilemek için ALLAH ile konuşmaya en muhtaç olacakları ) Kıyamet gününde ALLAH onlarla konuşmayacak ( günahlarını affetmeyerek ) onları temizlemeyecek, temize çıkarmayacaktır ve çok acıklı bir azap vardır onlar için.
BAKARA suresi, ayet 170: ( Şeytanın izinde giden ) kimselere,” ALLAH'ın indirdiği ( KUR'AN'a ) tabi olun” dendiği zaman.” Hayır, bilakis biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz ( adet görenek ve inançlarımıza ) tabi oluruz” derler. Ataları, hiçbir şeye aklı ermiyor ve hiçbir şekilde doğru yol üzerinde değildiyseler de mi?
KEHF suresi, ayet 104: Onların, dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken, kendilerini gerçekte güzel iş yapmakta sanıyorlar.
İNSAN ( Dehr ) suresi, ayet 24: O halde sen, RABB'inin hükmü gelinceye kadar sabret ve işi gücü günah ve inkar olanların ( isteklerine ve tekliflerine ) kulak asma.
MERYEM suresi, ayet 59: Ama arkalarından öyle bir nesil geldi ki; namazı / duayı yitirdiler, şehvetlere uydular. Bunlar, azgınlıklarının cazasını bulacaklar.
Her olay karşıtı iledir, iyi – kötü, beyaz – siyah, cennet – cehennem, SENİN SEÇME HAKKIN VARDIR. İki yol olur her kulun önünde, HAH YOLU ve onun karşıtı, kulun kaderi her iki yolda yazılıdır, SEÇİM SENİN HAKKINDIR.
K İ M L E R D E N U Z A K D U R A C A Ğ I Z
MÜMTEHİNE suresi, ayet 1: Ey iman sahipleri! Düşmanımı ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın! Onlar, size HAK'tan geleni inkar ettikleri, RABB'iniz ALLAH'a inandığınız için Peygamberi ve sizi yurdunuzdan çıkardıkları halde, siz onlara sevgi sunuyorsunuz. Benim yolumda gayret sarfetmek, benim hoşnutluğumu kazanmak için seferber olduğunuz halde, içinizde onlara sevgi besliyorsunuz. Sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da en iyi BEN bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur.
HUD suresi,ayet 113: ZULMEDENLERE EĞİLİM GÖSTERMEYİN! Yoksa ateş sizi sarmalar. ALLAH'tan başka dostlarınız kalmaz, size yardım da edilmez
BURÇ suresi, ayet 10, ( Ahzab 58 ): Şüphesiz inanmış erkeklerle, inanmış kadınlara işkence edip sonra tövbe etmeyenlere cehennem azabı ve ( orada ) yanma cezası vardır.
HADİS ( Buhari, edep44, vıı, 84; fitne 8, vııı, 91 ) ( Müslim, iman 116, s. 81 )
( Tirmizi, 2634 – 5 ): İbn Mes'ud ( R.A ) ALLAH Resulü: Mü'mine hakaret etmek fısktır, onunla çarpışmak ise küfürdür.
KASAS suresi, ayet 17: Suçluları ve suça itenleri koruyanlardan uzak dur.
A'RAF suresi, ayet 168: AŞAĞILIKLAR'dan uzak durunuz.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 161: Her kim hiyanet eder, kamu malından bir şey aşırırsa, aşırdığını kıyamet günü yüklenip getirir.
İNSAN ( DEHR ) 24: İşi gücü günah işleyen ve işletenden ve inkarcılardan uzak durunuz.
MÜMTEHİNE suresi, ayet 13: Ey inananlar, ALLAH'ın gazap ettiği kimselerle dostluk etmeyin.
BAKARA suresi, ayet 86: İşte bunlar, ahireti dünya hayatına satmış kimselerdir. Onun için bunlardan azap hafifletilmez ve kendilerine bir yardım da yapılmaz.
YALAN YERE ŞAHİTLİK YAPANLARDAN :NİSA 135 – MAİDE 8 – MEARİÇ 33 – FURKAN 72 – NUR 11, 18
MÜNAFIKLARDAN.
İTİKAT İMAN AÇISINDAN MÜNAFIK OLAN: Kalbinden, içinden Müslüman olmamasına rağmen, dışarıya Müslüman gibi görünen.
AMELDE MÜNAFIK OLAN: İbadetine iyilikseverliğine, ALLAH'a yönelişine riya, gösteriş, ikiyüzlülük ve kibir karıştıran kişi.
MÜNAFIK HAKKINDA AYETLER: Tevbe67, 74, 75 – Nur 11 – Bakara 14, 178 –
Mücadele 14 – Nisa 142 – Münafikun 5 – Fetih 11 – Maide 94 – Hadid 13 – Al-i İmran 188
AL-İ İMRAN suresi,ayetler 118, 119, 120: Ey iman edenler, sizden olmayanları dost edinmeyin; onlar, sizi şaşırtmakta kusur etmezler. Sıkıntıya düşmenizi arzu ederler. Baksana, öfkeleri ağızlarından taşmaktadır; sinelerinin gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz, sizlere ayetleri açıkça bildirdik. Ha sizler öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, onlar ise, bütün kitaba inandığınız halde sizi sevmezler. Sizinle karşılaştıklarında:
" Biz inandık ?” derler. Yalnız kaldıklarında ise size olan kinlerinden aleyhinizde parmaklarını ısırırlar. De ki,” Kininizle ölünüz!” ALLAH, kesinlikle bütün sinelerin özünü bilir. Size bir iyilik dokunsa, fenalarına gider, başınıza bir musibet gelirse onunla ferahlanırlar. Eğer sabırlı olur ve İYİ KORUNURSANIZ, onların hileleri size zarar veremez. Çünkü ALLAH, onları kendi yaptıkları ile kuşatmıştır.
FURKAN suresi, ayet 28: Eyvah! KEŞKE FALANCAYI DOST EDİNMESEYDİM
NAHL suresi,ayet 61: Şayet ALLAH insanları zulümleri ile cezalandırsaydı, yeryüzünde bir tek deprenen canlı bırakmazdı, fakat onları belirli bir sureye kadar erteler. Sure sonu geldiğinde ise ne bir an erteleyebilirler , ne de öne alabilirler.
ALLAH'ım onları ikaz eder ama onlar gene ALLAH'ımın YASAK ETTİĞİ ve LANETLEDİĞİ şeyleri yapmaya devam ederlerse, ALLAH niyetlerinin onları nereye götüreceğini göstermek için, olumsuzluklarını yapmalarına müsade eder, süre sonunda da onlara hak ettikleri cezayı verir.
HADİS: BİZ birşey yaptıracağımız vakit, kulun aklını alır, o işi yaptırırız; sonra aklını verir YANIŞA BIRAKIRIZ.
ALLAH'ım her yaratılmış olanın amacına uygun ( niyetine göre ) işlevini yapmasını bekleyip,
o işlevini tamamladıktan sonra sonuçlarını yaşatır. ALLAH'ın, zalimin zulmüne müsade etmesi, hem zalim hem mazlumun yönünden yaşanacak işlevin tam hakkıyla yaşanması ve daha sonra sonuçlarının oluşması içindir. Cezanın oluşması için, yapılanlar Melekler tarafından kaydedilir ve bunun sonucunda kişiye cezası verilir.
HADİS ( Gümüşhanevi 62 ): Bir kul günah işlemekte devam ettiği halde, dünya varlığından sevdiği şeyleri ( para, dünya malı, şöhret, makam, methedilmek ) ona, Cenabı HAKK'ın vermekte olduğunu görünce bil ki, bu şüphesiz ALLAH Teala tarafından o kul için bir istidraçtır. YANİ O KULU TEDRİCEN FELAKETE KAVUŞACAĞINA BİR ALAMETTİR.
HADİS ( Buhari ): Resulümüz buyurdular: Benim ve sizin benzeriniz, ateş yakan ve ateşine pervane ve çekirgeler düşmeye başlayınca onları men etmeye çalışan kimse gibidir. Ben sizi ateşe düşmekten kurtarmak için eteklerinizden, ayaklarınızdan yapışıyorum. SİZ İSE BENİM ELİMDEN KURTULMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ.
Kalbi ve sözü BİR OLMAYAN KİMSENİN, yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.
Hz.
MEVLANA
Nice bilginler vardır ki GERÇEK BİLGİDEN, HAKİKİ İRFANDAN NASİPSİZDİRLER. Bu bilim
sahipleri, bilgi hafızıdır, bilgi sevgilisi değil. Hz. MEVLANA
Bahtsızların
fitne ve hücumundan UZAK DUR. Huzur
ve sürür içinde yaşa.
Hz. MEVLANA
AVAM ve SEFİHLERLE düşüp kalkmaktan UZAK DURUN. Kerem sahibi olan salih
kimselerle beraber olun. Hz. MEVLANA
Münafığın özrü kabul edilmez. Çünkü o özür DİLİNDEDİR, KALBİNDE DEĞİL.
Hz.
MEVLANA
Dosttan, yakınlardan gelen bir cefa, düşmanın
üçyüz bin cefasına bedeldir. Hz. MEVLANA
Benlik
davası görenden UZAK DURUN. AHMET YESEVİ Hz.
Ey dostlar! Sakın CAHİL İLE DOST OLMAYIN, canınız yanar. Cahiller ile geçen ömür
insana ateş kazandırır. Cehennem bile ondan çekinir. AHMET YESEVİ Hz. (
Candostlarım en tehlikelisi DİPLOMALI
CAHİLLERDİR. )
|