İ T İ K A F - E R B A İ N
İşleri düzene koyan ALLAH'ın ADI'yla!
Kul, dilediği merhalede: dilediğini değil HAK ETTİĞİNİ bulur…Dilemek, niyettir; hak etmek, EMEKTİR. Niyetini EMEĞİN İLE besle ki, HAK ETTİĞİNE ERESİN.
Can Dostlarım!
İtikaf ve Erbain'in sözlük anlamlarıyla ne olduğunu öğrenelim. Bunun iki yönü vardır; biri dünya mekanlarında yaşanan, bir de ALLAH'ımın kimi AŞK MAKAMINA GETİRECEKSE insanın içinde yaşatılan İtikaf ve Erbain'dir. Ancak gönül gözü açık olanlar bu hali yaşayanları anlayabilirler. Bu hali yaşayanlar, insan içinde oldukları halde YALNIZDIRLAR. ALLAH'ım kişiyi HİÇLİK MAKAMINA getirecekse, ÇİLE ÇEKTİRİP KÜL haline getirip dünyadayken KENDİ VARLIĞINA KATAR.
HADİS ( Buhari, Merda 1 ) : Resulullah ( s.a.v ) buyurdular: ALLAH, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.
Hz. MEVLANA: İnsanı yönlendiren ACIDIR. Bir işte ACI, ARZU ve AŞK ÖZLEMİ olmadığı sürece, insan O'na ( ALLAH'a ) yönelmeyecektir.
Hz. MEVLANA: Sevdi isek cümleyi, GÖNLÜMÜZ ATEŞTEDİR. Ne kadar büyükse sevgi, DERDİ DE, SEVİNCİ DE öylece büyüktür. O kadar büyük gönle, ONCA ATEŞ GEREKLİDİR.
Hz. MUHAMMED: Yükseldikçe bundan sonrası ZORLUDUR çünki, her basamak için KUL HER YANDAN İMTİHAN EDİLİR.
ENBİYA suresi, ayet 35: Her nefis ölümü tadacaktır. BİZ sizi İMTİHAN OLARAK bazen İYİLİK, bazen KÖTÜLÜK ile DENERİZ. Sonunda da bize döndürüleceksiniz.
ANKEBUT suresi, ayetler 2, 3, 4, 5: İnsanlar sadece " İNANDIK " deyip de İMTİHAN EDİLMEDEN BIRAKILACAKLARINI MI hesap ediyorlar? Andolsun ki BİZ, onlardan öncekilerini HEP DENEDİK. Şüphesiz ALLAH; SÖZLERİNE BAĞLI OLANLARI BİLECEK ve YALANCILARI da elbette BİLECEKTİR. Yoksa kötülükleri yapanlar BİZDEN KURTULACAKLARINI MI ZANNETTİLER? ( eğer öyle ise ) Ne kötü karar veriyorlar? Her kim ALLAH'a kavuşmayı murat ederse, şüphesiz ALLAH'IN TAYİN ETTİĞİ VAKİT ELBETTE GELMEKTEDİR. O, İŞİTENDİR, BİLENDİR.
BAKARA suresi, ayet 155: Andolsun ki BİZ sizi, biraz KORKU, biraz AÇLIK, MALLARDAN ve CANLARDAN biraz EKSİLTEREK İMTİHAN EDERİZ. Sabredenleri müjdele.
( Burada sabrı her şeye boyun bükmek PASİF OLMAK anlamında anlamamak gerekir. ABDÜLKADİR GEYLANİ Hz: Sabır boyun bükmek değil, MÜCADELE ETMEKTİR diye açıklamıştır. İnternet sayfamız www.franzinsayfasi.com da Esma-ül Hüsna / ALLAH'ın isimleri yazımızdaki " SABIR " konusunu lütfen okuyunuz ).
BAKARA suresi, ayet 214: Yoksa siz kendinizden evvel geçenlerin misal olmuş halleri HİÇ BAŞINIZA GELMEKSİZİN CENNETE GİRİVERECEĞİNİZİ Mİ SANDINIZ? Onlara ÖYLE EZİCİ SIKINTILAR, KIMILDATMAZ ZARURETLER DOKUNDU ve öyle SARSILDILAR Kİ, hatta PEYGAMBER ve BERABERİNDEKİ İMAN EDENLER. Ne zaman ALLAH'ın yardımı ne zaman? Dediler. Bilesiniz ki, ALLAH'ın yardımı yakındır.
İmtihan ayetlerini niye yazdık? ALLAH'ımın bizleri ne ile imtihan edeceğini hatırlayıp
hazırlıklı olalım diye. Şunu unutmayalım ki; İMTİHAN LAYIK OLANA VERİLİR…talep edene DEĞİL.
İTİKAF: Sözlükte " ibadet veya başka bir gaye için bir yerde kendini tutmak, kalmak; insanlardan tenha bir yerde kalmak, bir şeye bağlanmak”, dini bir kavram olarak: ibadet niyetiyle ve kurallarına uyarak inzivaya çekilmek demektir. Özellikle ramazan ayında itikafa girmek sünnettir. Resulü'müz, Medine'ye hicret ettikten sonra her yıl ramazan ayının son on gününde itikafa girmişlerdir. ( Buhari, İ,tikaf. 3 )
Hanifilere göre itikafın makbul olması için, itikafa girenin niyet etmesi, oruçlu olması, itikafı beş vakit namaz kılınan camide yapması gerekir. Camide yer içer, uyur. Bunlar için camiden dışarı çıkamaz; çıkarsa itikaf bozulur. Tuvalete gitmek, abdest almak ve gerektiğinde gusletmek için, camiden dışarı çıkabilir. İtikafa giren kimse, bu sure içinde kendisini dünya işlerinden ayırarak ALLAH'a yönelir; ibadetle meşgul olur, tefekkür eder, zikir yapar.
ERBAİN: Erbain Arapçada 40 demektir. Erbain yapanlar 40 gün hücrede kalırlar ve günde ya bir avuç üzüm yer ve su içerler, ya bir bardak şerbet içip 50 gr. Yufka yerler. Bu zaman zarfında hem bedeni, hem de manevi bakımdan ACI ÇEKERLER, ÇİLE ÇEKERLER, göz yaşlarıyla yalvararak ALLAH'a yönelirler. Bu esnada ibadetlerini yapar ve cesurca her şey üzerinde inceden inceye düşünürler. Kendilerinde olan EKSİK ve YANLIŞLIKLAR meydana çıkar, tam bir teslimiyetle bunları kabul edip, onlardan kurtulma çabalarına girerler. Şunu unutmayalım ki, ancak ve ancak ALLAH'ın yardımıyla kendilerini düzeltebileceklerini bildiklerinden ALLAH'ımdan Rahmet ve RESUL'ümüzden şefaat dilerler. Bu dıştaki Erbain'dir. Eğer TANRI'm bir kişiyi AŞK MAKAMINA ÇIKARTACAKSA…BU HEPSİNDEN DAHA ZOR, DAHA ÇİLELİ bir vaziyette olur. Sizi dünyevi hiçbir maddi hücreye sokmaz. Sizi iç aleminizdeki GÖNÜL KABE'sine sokar. Tarif et derseniz; hayatında Bal'ı görmemiş ve yememiş bir kişiye Bal'ı nasıl anlatırsınız ki? Ancak yaşa da gör diyebiliriz. Bu durum HAK ile GİZLİ KONUŞMAK şeklindedir, ve size öyle sırlar açılır ki, bunu kimseye söyleyemezsiniz " derinizi yüzerler ", dağların dahi üstlenemediği sırların ne olduğunu anlarsınız. Kendi ÖZ VARLIĞINIZDAN haberdar olursunuz. Bu esnada sizden YAŞAMA SEVİNCİNİZİ, MUTLULUĞUNUZU, HUZURUNUZU, SAĞLIĞINIZIN BİR KISMI alınır ve yalnız UMUDUNUZ KALIR. Uyku diye bir şey kalmaz, hıçkırıklarla yalvararak ağlarsınız. Andan ana size gerçekler açılır. BUNU TAŞIMAK ve SIR OLMAK o kadar ZORDUR ki. Öyle ağır bir mesuliyet altına girersiniz ki. İşte şimdi HALİFE OLMAYA LAYIK GÖRÜLÜRSÜNÜZ ve HAK, MURADI'NI / MURADIMIZA KATAR, ELİNİZ İLE TUTAR, AYAĞINIZ İLE ADIM ATAR. Sen O'NA, O sana BAKAR.
Hz. MEVLANA : AŞK BAĞI'na girildikte DÖNÜŞÜ YAPILMAZ, çünkü o bağ HER KULUNA AÇILMAZ! Okuduğumuz her kitap; O'nu bize anlatır, O'nun EMİRLERİNİ dinletir; yazgısı, AŞK İLE İNLETİR.
ŞURA suresi, ayet 52: BİZ KUR'AN'ı bir NUR kıldık, onunla kullarımızdan DİLEDİĞİMİZ KİMSELERİ hidayete erdireceğiz.
Hz. MEVLANA: HAK AŞK'ının ateşidir. İnsanı YAKAN ve HİÇ EDEN ve akılla kavranamayan.
Hz. MUHAMMED Efendimiz günlerce insanlardan uzak bir mağaraya çekilmedi mi? İlk vahyi mağarada almadı mı? Hz. YUSUF zindana atılmadı mı? Hz. SOMUNCU BABA Bursa'da küçücük dar bir yere girmedi mi? Aksaray'da yerin altına girip çile çekmedi mi?
Hz. RABİYA zindana atılmadı mı?
Hz. MEVLANA: ALLAH'ım KUL OL demez, KÜL OL der, yani dünyadayken VARLIĞIMA KATIL der.
Bilmeyi dilersen, BENLİKTEN SIYRIL. Görmeyi dilersen, KİMLİKTEN SIYRIL. Varmayı dilersen OL DEDİĞİ HALDE KAL. Önce OL der, sonra KÜL edip VARLIĞINA KATAR.
Bir düşünün bir cisim yanmadan KÜL olabilir mi? Peki bir insan yanmadan KÜL olabilir mi?
Zannediyor musunuz ki, İMTİHANLARINIZI BAŞARIYLA VERMEDEN ve HER ŞEYİNİZ YERİNDEYKEN bu yolda ilerleyebileceğinizi?
Hz. MEVLANA: HAMDIM, PİŞTİM, YANDIM diyerek olma sırrını veriyor.
RESUL'ümüz, ALLAH'ımın EMİRLERİNİ eksiksiz yerine getirdiği halde EN BÜYÜK EZİYETLERE MARUZ KALMIŞTIR. ( Bakara suresi, ayet 214 ü okuyun lütfen ).
Hz. MEVLANA: RESULÜ'nün varlığı, bilgilerimizden silecek darlığı…Dünya gününde ÇEKTİYSEK ZORLUĞU; GERÇEĞE OLAN İMANIMIZLA ayılacağız, OYULACAĞIZ, layık olan KULLUK MERTEBESİNE ulaşmaya çalışacağız.
Hz. MUHAMMED: Birçok meşakkat içinde huzura varmış olan kul, DOĞRUYU BULMUŞ OLAN KULDUR.
|