DUANIN İKİ YÖNÜ 11.10.2018
KORUYAN ve BAĞIŞLAYAN ALLAH'ın ADIYLA !
ALLAH'ım nasıl duyup görüyor ? Bazı
dualarımız HEMEN, bazı dualarımız SENELER SONRA niye gerçekleşiyor ?
" Bütün zerrelerimizle ALLAH'a
hizmette olduğumuzun şuurunu nasip etsin YÜCE TANRIM bizlere”. Amin
Ey insanlar! BÜYÜK BİR İŞ İÇİN YARATILDINIZ ama çoğunuzun bundan haberi
yok. Hz. ABDÜLKADİR GEYLANİ
RAHMAN 29: Göklerde ve yerde kim varsa
0'ndan ister. 0, her an yeni bir iş, oluştadır. ( Ayetleri okurken satırlar
arasında GİZLENMİŞ sözcüklere dikkat
ediniz LÜTFEN. )
ALLAH'ın nasıl duyup – gördüğünü
misaller ile anlatalım. En büyük yanılgı ALLAH ile kendimizi birbirimizden ayrı
iki varlık gibi görmemizdendir.
ALLAH gökte ve oradan bizi seyrediyor zannediyoruz.
KAF suresi 16. Ayetinde ALLAH ne diyor: Andolsun ki insanı BİZ yarattık. Bu sebeple nefsinin ona
ne gibi vesveseler verdiğini biliriz. Çünkü BİZ ONA ŞAH DAMARINDAN DAHA YAKINIZ.
Ayetten de anlaşıldığı gibi,
zannedildiği gibi ALLAH yalnız gökte değil… BİZİM İÇİMİZDEDİR. Evrenin tümü de 0'dur. NUR-U MUHAMMED de BİZİM İÇİMİZDEDİR. Onun için her şeyi BİZ'den GÖRÜP-DUYUYOR.
Şimdi gelelim nasıl görüp
duyduğuna:
Düşünün cep telefonunuz ile
biriyle konuşuyorsunuz veya cep telefonunuz ile önemli bir iş yapıyorsunuz.
Birden telefonunuz çaldı ve sesini duydunuz veya bir mesaj sesi duydunuz ve
kimin aradığını veya kimin mesaj yolladığını gördünüz ama işiniz bitinceye
kadar bakmadınız. Sonra bakıp gerekenlere cevap verdiniz. Bedenimizin bir yerinde
bir ağrı meydana geldi veya bir morluk oluştu. Bunu duyduk ve gördük, ancak Doktora gittiğimizde
ne olduğunu öğrendik ve tedaviye başladık. Anında iyileşmedik…. Bir zaman
geçti. Bazen de tedavi cevap vermedi ve ameliyat olduk.. ancak bir zaman geçtikten sonra iyileştik. Düşünün
dünyada kaç milyar insan dua edip istiyor ? Dünya dışında on sekizbin alem var
ve oradan da istekler geliyor. Öyleyse " yapılabilecek dileklerimiz " bir zaman
zarfında yapılabilmektedir.
Hz.
MUHAMMED: Dileyen: ne sensin, ne de ben… SADECE ALLAH'IMIN MURADIDIR.
Hz. ALİ: Dileyen NE SENSİN, NE DE BEN… SADECE ALLAH'IMIN MURADIDIR. HER DİLENEN,
ALLAH'IMIN DİLEDİĞİDİR. Olumsuzluktan sıyrılan her kuluna, RABB'im (
niyette hürlük ) nasip eder, yani OLACAĞI
NİYET ETTİRİR.
Hz. MUHAMMED: Olmasını
dilediğini, DUACI OL!... OKUYUN,
ALLAH'TAN DİLEYİN! " Demeyin yazı bozulmaz!?..” YAZI'yı sen bozamazsın, yeniden yazamazsın: amma YAZAN, BOZAR DA, ÇİZER DE… yeter ki
ALLAH'ına yönelsin, DİLEMESİNİ BİLSİN.
RESULULLAH
buyuruyor: Bütün dualar
kabul olur. KUL ISRARDAN VAZGEÇMEDİKÇE.
Hz. ALİ: Yazılan, dünün, günün eseri
değildir. HER VAKİT, HER SAAT, HER
DAKİKA RABB'İMDEN TASARIDIR. Doğaya O yön verir, 0'nun verdiği yönü
insanoğlu görür. Gölgeleri sileceğiz, RABB'imin izniyle güleceğiz.
ALLAH, duada İKDÂM ve İBRAM eden kullarına muhabbet eder. ALLAH, duada İLHAH edenleri sever… İKDÂM: ilerleme, ilerlemeye çalışma,
sürekli çalışma. İBRAM: Usandırıncaya
kadar üstüne düşme, zorlama. İLHAH: Bir
şeyin olması için son derece direnme, üstüne düşme.
Kâinat bir enerjiden oluşur. Bizim de
aslımız ( NUR ) enerjidir. Dua da bir
enerjidir. Cep telefonunuzun küçük bir pili var ama dünyanın en uzak
yeriyle konuşuyorsunuz ve görüntülü olarak konuşabiliyorsunuz. Ya sizde
kaynayan enerji ile yapabileceklerinizi bir bilseniz. Siz geçici dünyaya öyle
bağlanmışsınız ki; kendinizi tanımaya ve kendinizdeki gücü kullanmayı öğrenmeye
gayret etmiyorsunuz. Duanın kâinatın işlevini sağlayan bir enerjisi var, o
hemen NUR-U MUHAMMED'e ulaşır. Bir de isteklerimizin olduğu enerji kısmı
vardır. Aynen evimizde kullandığımız elektriğin MONOFAZE ve TRİFAZE kısmı olduğu gibi. TRİFAZE de 3 FAZ vardır. Biri çalışmazsa evimizin bir bölümü yanar
, çalışır… öbür bölümü yanmaz ve çalışmaz. Dua ile isterken, bize düşen
vazifeleri ve gerekenleri yerine getirmezsek, dualarımız gerçekleşmez. ALLAH'a
havale etmekle iş bitmiyor.
FURKAN
77: De ki; duanız olmazsa RABB'im size ne diye değer versin!?
Hz.
MUHAMMED: ALLAH'ın DUALARI KABUL ETTİĞİ SAATE DENK GELSİN DUALARINIZ.
Bakın Peygamberler ve Veli kullar bu
hususta ne demişler ! Her kulun gönlü MÜSTESNA
GÜNLERDE hamur misali yoğrulmaya yakındır, duası da kabul olur.
Niyazlar alınır, ölçüye vurulur. HAK OLANDAN / OLMAYAN AYRILIR; kula
yerli yerince, sebebi gönlünce halkedilir, umduğun gibi gelir.
Niyazın oluşu, yavrunun mama yiyişine
benzer… yavru mamayı yer, gelişir büyür: niyaz da öyledir. Meyveyi yemek için
ermesini beklersin, niyazın olması için niye sabır göstermezsin ?
Mümin kulun niyazı gönülden alınır,
ALLAH'ıma İLETİLİR. Olayı ALLAH'ım HAZIRLAR, kulun önüne serer.
Gücünü niyetine değil, niyazına harca. Niyazım olmuyor, bana yetmiyor deme ! NİYAZIN İÇİN NİYAZA DUR.
ALLAH'ım olmayacağın niyazını ettirmez ! RABB'im: her birinizin dualarını kabul
edendir, devreye koyandır, geleceği güldürendir.
Israrla talepte bulunduğun duanın
kabulünün gecikmesinden ötürü icabet edilmedi diye düşünme, çünkü ALLAH VERECEĞİNE KEFİL OLMUŞTUR.
Ve senin istediğin zamanda değil,
KENDİ İSTEDİĞİ ZAMAN SANA VERİR.
Yüce ALLAH'ımın EMİR'leri YEMEN'de
değerlendirilir, VAZİFELİLER
GÖREVLENDİRİLİR.
HADİS ( İbni Neccar ): Mümin dua ettiği
zaman ALLAH'Ü TEALA, CEBRAİL (a.s) a, " istediğini hemen yapma, BEN onun sesini
seviyorum " buyurur. Facir dua edince de,” bunun isteğini hemen yerine getirir,
ben onun sesini sevmiyorum " buyurur.
LOKMAN
24. HADİS ( Gümüşhanevi 62 ): Bir kul
günah işlemekte ve YANLIŞLARINA DEVAM ETTİĞİ HALDE, dünya
varlığından sevdiği şeyleri ( para, dünya malı, şöhret, makam , methedilmek )
ona Cenabı HAKK'ın vermekte olduğunu görünce bil ki, bu şüphesiz ALLAH Teala
tarafından o kul için istidraçtır. YANİ
O KULU TEDRİCEN (yavaş yavaş, azar azar ) FELAKETE KAVUŞACAĞINA BİR ALAMETTİR.
HADİS ( Ramuz ): Kâfirin ( gerçekleri
örten )yaptığı duanın hemen kabul olmasını, müminin duasının gecikmesini merak
eden meleklere ALLAHÜ TEALA buyuruyor ki;” BEN kâfire ve sesine gazap ederim.
BENİ anmasın, BANA dua etmesin diye hemen isteğini veririm. Mümini ve
yalvarmasını severim. BEN'DEN ve BENİ anmaktan uzak durmaması için isteklerini
geciktiririm.
AYET:
Bir kimse yanlışlarına devam ederse BİZ onu şeytanın eline veririz. Şeytan
ona YAPTIKLARINI GÜZEL GÖSTERİR, ve
BİZ ona mühlet veririz, mühlet nedir bilir misin? Mühlet günahlarının çoğalması
içindir…. Ve BİZ onu ZİLLETE DÜŞÜRÜRÜZ.
ALLAH'ımın ULU YARDIMCILARI; onların da ayrı ayrı vazifeleri vardır, sizinle
gelip her zaman görüşmezler, dünyanın yoğurulacak kulları, ALLAH'ın ayırılacak
kulları hep onların vazifeleridir. Yobazların avladıkları gafilleri onlar
ayırır – kayırır, oyuna geleni uyarır.” Vicdanım sızladı acıdım pişman oldum,
bunlar onların güzel yola çağırışıdır.”
Hz. MUHAMMED: Dua ettiğinizde MURADINIZ İLE EDİNİZ Kİ, Melekler
ve Ulular cümlesi alsın YÜCEYE İLETSİN.
Hz. ÖMER: Dualarınız; evvela PEYGAMBER'imize, sonra cümlesine, sonra
ULU'na ( koruyucu Meleğine ) …
Duanın başına / sonuna PEYGAMBER'inin
şefaatine sığın !
NAHL 61: Şayet ALLAH insanları zulümleri
ile hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde bir tek deprenen canlı bırakmazdı, fakat
onları BELİRLİ BİR SUREYE KADAR ERTELER.
Sure sonu geldiğinde ise ne bir an erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.
Hz.
MEVLANA: OLAYLAR BÜTÜNLÜĞE KAVUŞTUKTA
NETİCE ALINIR. Bütünlenmemiş her olayda, talaş misali öğüten
vardır. Nasıl ki tahtayı yontarsın, yapımsız olan, dökülen talaştır. Mümin olan
bilir, OLAY ER – GEÇ DÜZENİ BULUR.
BAKARA 117: Gökleri
ve yeri eşsiz güzellikte yaratan 0'dur. 0, herhangi bir şeyin OLMASINI DİLERSE ona " OL "DER, o da ( ALLAH'ın koyduğu yasalara uygun olarak BELLİ BİR SÜREÇTE ) OLUR.
SECDE
5: 0, ( ALLAH ) gökten yere kadar meydana gelecek bütün işleri TASARLAYIP DÜZENLER. Bütün olup bitenler bir günde: bir anda 0'na
ulaşır ki, o bir an, sizin hesabınıza göre bin ( lerce ) yıl sürebilecek bir
zamandır. ( Ayette geçen, " Ya rucü ileyhi " ifadesinin bir anlamı da;
Yaratılmış olan âlemden ALLAH'a bilginin ulaşması, maddi açıdan düşünüldüğünde,
binlerce yıl sürebilecek bir zaman gerektirebilir. )
ALLAH'ımın " OL " demesi: TASARLADIĞI ve MURAT ettiği bir şeyin, oluş
surecinin ve aşamasının DEVREYE SOKULMASI anlamındadır, yoksa hemen o esnada
olacak değildir. Aşağıdaki ayetlerde de okuyacağınız gibi ALLAH'ın zaman
kavramı ile bizim zaman kavramı arasında çok büyük farklar vardır. En ufak bir
şeye OL dediğinde bazen 4-5 sene sonra o gerçekleşmektedir.
ALLAH " murat ettim yani TASARLADIM " diyor, şimdi bu
kelimelerin anlamlarına bakalım. MURAT: İstek,
dilek, amaç, gaye, arzu, maksat anlamlarına geliyor. İSTEK: Yerine gelmesi BAŞKASINDAN
İSTENİLEN ŞEY, TALEP. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi. İRADE: Açığa vurması. ( Diyanet işleri
dini kavramlar sözlüğü )
Candostlarım ! Ayetten de açıkça
anlaşıldığı gibi ALLAH bir şeyi yapacağı vakit ONU TASARLAR ve oluşun
olması için BİZ der, hepimizle
birlikte o oluşu gerçekleştiririz. Onu için ayetlerde " BANA YARDIMCI OLUN DER ". Daha bedenlenmeden önce Ruhlar âleminde BİZ olarak yaptık, şimdi de aynen öyle
yapmaktayız. BİZ ALLAH'ın sinir uçlarıyız. Bakın HALLAC-I MANSUR'un ağzından YÜCE nasıl sesleniyor: İnsan bir
kâinattır, ancak kâinat da insandır. Tek tek bakarsan çok görürsün, bütün
bakarsan tek görürsün. Her zerrede GÖREN,
DUYAN, TEKTEN BAKAN, GÖRENDİR. Zerre de 0'DUR. Tek de 0'DUR.
BAKARA 245:
ALLAH'A GÜZEL BİR BORÇ VERİP DE karşılığını kat kat ilave edilmiş olarak geri
almayan kimdir ? ALLH
(rızkı) hem genişletir ve de daraltır ( neticede ) 0'NA DÖNDÜRÜLECEKSİNİZ.
HAC 40: ALLAH, KENDİSİNE
YARDIM EDENE YARDIM EDER. Muhakkak ki, ALLAH en kuvvetlidir, yenilmez galiptir.
SAF
14: Ey iman edenler ! ALLAH'IN
YARDIMCILARI OLUN.
MUHAMMED 7, 17: Ey iman edenler ! EĞER SİZ ALLAH'A YARDIM EDERSENİZ, ALLAH
da size yardım eder ve ayaklarınızı ( sırat-ı müstakimde ) sabit kılar.
|