BAYANLAR İLE EL SIKIŞMAK
KUR'AN her an yeni ve her çağa ışık tutan bir NUR'dur.Düşünün KUR'AN insanın cehaleti yaşadığı bir çağda verildi. Ayette " kız çocuğu müjdelendiği " halde, doğduğunda diri diri gömüldüğü ve kendi elleri ile yaptıkları putlara tapıp, acıktıklarında bu putları yedikleri bir devirde geldi. Kadınların ayak bileklerine " hal hal " adı verilen zilli bilezikleri takıp erkek olan mekanlardan geçerken kendilerine baktırmak için ayaklarındaki bu nesneleri bir birine vurup ses çıkartıp erkeklerin ilgisini çektikleri bir devirde bu ayetler gelmiştir. Bir erkeğin 4 eş alıp, bir de cariyelerini kullandığı bir devirde gelmiştir.
KUR'AN'ın HAY sıfatının ( daim diri ) tecelli etmesi için, her devre uygun olarak yorumlanması ve yaşanması gerekir. O devirde el ile ve üç parmak ile yemek yeniyordu, bu devirde aynı şeyi uygularsak KUR'AN'a küfretmiş oluruz.
RESULÜMÜZ niye Hz.Ayşe ile genç yaşta evlendi ? Onu KUR'AN ahlakı ile yetiştirdi ve örnek alınmasını istedi.Hz.Ayşe hemşirelik, komutanlık yaptı, mescide girdi erkeklere vaaz verdi ve daha birçok şeyler yaptı, yaptıklarının hepsini yazacak olsak sayfamız yetmez. Kadın erkek herkesin Hz.Ayşe'nin hayatını yazan ( gerçekleri örtülmemiş ve sonradan eklemeler yapılmamış ) bir kitabı okumalarını tavsiye ediyoruz, aynı zamanda bunu açıklıkla belirtiyoruz ki; Hz. Ayşe'nin her yaptığını yapmak, bütün bayan kardeşlerimizin hakkıdır.
Kitapçığımıza ve sayfamıza yüzde yüz emin olmadığımız hiçbir şeyi yazmadık çünkü gerçek olmayan bir bilgiyi yazmak, söylemek en büyük KUL HAKKI ile yüklenmektir. Düşünelim dünyaya niye geldik ? Yiyip içmeye, eğlenmeye ve bazı şeyleri yapmaya mı ? hayır. Dünyaya gelirken ALLAH'a ne söz verdik ? kaçımız bu sözü hatırlıyoruz ? Ahdimiz ve Andımız nedir?
VAKIA suresi ayet 62 : İlk yaratılışı bilmektesiniz niye düşünmezsiniz.
Kaçımız ilk yaratılışı hatırladık ? bununla ALLAH bize neyi anlatmak istiyor ? bunu düşündük mü ?
Dünyaya geliş sebeplerimizden biri " kendimizi bilmek ", biz bu küçücük beden değiliz ve bizde kaynayan o büyük enerjiyle bütünleştiğimizde nelere kadir olduğumuzu anlamamız gerekir, o zaman ancak "halife” olmaya hak kazanırız. Biz AŞK'ın bir zerresiyiz ve YARATAN ile bir bütünüz, hiçbir zaman O'ndan ayrı olmadık ve O'ndan ayrı olmadığımızı öğrenmemiz lazım.
YASİN suresi ayet 65 : Göç ettiklerinde elleri ve ayakları şahitlik ederler.
Öyleyse ellerde olan sır nedir ki, şahitlik yapacaklar ?
ALLAH'ımın isimleri ellerimizde kayıtlıdır. Biliyorsunuz Arapça tersten okunur, sağ elinize bakın Arapça 1 ve 8 harfleri yazılıdır, yani 18 harfi yazılıdır. 10 un ebced hesabı karşılığı Y dir, 8 in karşılığı H dir, birleştirecek olursak HAY sıfatı meydana gelir. İki elimizi birleştirdiğimizde ise, iki tersten yazı üst üste geldiğinde 18 + 81 = 99 eder ki, bu YÜCE'nin 99 ismidir.
RESULÜMÜZDE ( 1001 kapı ) bütün sıfatlar mevcuttur. 4 halifede ise bu sıfatlar pay edilmiştir. Sonra 4 kutup, 41 ler ve diğerlerine bu sıfatlar pay edilir. İnsan da bu sıfatları yüklenmiş olarak bedenlenir. Dünyaya geliş nedenlerimizden biri de 99 sıfatın çoğunu dünyada iken hallenmemiz ve işler hale getirmemizdir. Hallendiğimiz sıfatlar kadar ALLAH'ıma yakın oluruz. Bizdeki olumsuz halleri olumlu hale çevirmekle yükümlü ve sorumluyuz. Bunu başardığımız ölçüde ALLAH'a yardım etmekteyiz. MAİDE suresi ayet 12, HADİD suresi ayet 11, SAF suresi 14. ayetleri lütfen okuyunuz.
Müslümanların çok büyük bir kesimi YARATAN'ın bize bildirdiği gerçek Müslümanlığın ve İslam'ın ne olduğunu bilmiyor ( şekilcilikte kalmışlar ) çünkü KUR'AN'ı anladığı dilde tefekkür ederek okumuyorlar. KUR'AN Arapça değil, RABB'çadır.
Bir örnek verelim: Ayetel Kürsü AKAD lisanı ile yazılmıştır.Ayet : Aklınızı çalıştırmadığınızdan dolayı hesaba çekileceksiniz.
Şunu bilelim ki, ALLAH'ım taklidi iman değil, tahkiki iman istemektedir. El MÜMTEHİNE suresi ayet 12: Ya MUHAMMED sen mümin kadınlar ile biyat etmekle emrolundun, diyor.
Hz. Ömer de medinede bayanlar ile biyatlaşmış ve musafaa etmiştir.( kitapçığımızda Hadis kısmının altında BEY'AT kısmını lütfen okuyunuz )
Bütün problem kadınlarımızı SEKS unsuru olarak gördüğümüzdendir. Halbuki RESULÜMÜZ bana 3 şey sevdirildi dedi, bunların biri kadındır. Herhalde YARATANIM kadını seks unsuru olarak sevdirmedi. Kadındaki yaratıcılık, üretici, analık, merhamet sıfatlarını ve diğer unsurlarını sevdirdi. KUR'AN cahile, alime ve arife hitap eder, herkes bulunduğu mertebeden anlar. Ayet aynen şöyle diyor: " KUR'AN ayeti müşrike korkutucu, mümine mücdeleyicidir.
KUR'AN ve diğer kitaplarda HAKİKAT bilgisi apaçık yazılmamıştır, gerçek örtülüdür, ancak KİTAB'ı gönül gözüyle anladığı dilde okuyup üzerinde düşünen ve o bilgiyi haline veren, kendinde yaşanır hale getirene, satırlar arasında gizlenmiş olan GERÇEK bilgisi yavaş yavaş verilmeye başlanır. MÜ'MİNUN suresi ayet 17 ve BAKARA suresi 29. ayetleri tefekkür ederek okuyun lütfen.
Hz.Mevlana, Yunus, Hacı Bektaş veli, Muhiddini Arabi ve diğer arif kişiler gizli olan HAKİKAT bilgisini kişilerin kafalarını karıştırmayacak şekilde sulandırarak çok az bir kısmını açıklarlar, az bir bölümünü dedik çünkü HAKİKAT'i hazmetmek kolay değildir. Kendisine hakikat bilgileri verilen kişiler susmak mecburiyetindedirler, bilmez kulluk haline bürünüp halkın içinde olurlar ve kişinin gönül kabına göre bilgiyi onlara verirler. ALLAH sırrını saklamayana sır verilmez. Hakikat bilgisine sahip olanları Televizyonlarda, gazetelerde, büyük toplantılarda göremezsiniz, ALLAH onları sırlar ve onlar da kendilerini bildirmezler.
Şimdi gelelim bayanlarla el sıkışmaya: RUH'un kadınlığı, erkekliği yani cinsiyeti yoktur, girdiği bedende sırlanır, beden se onun dünyada kullandığı bir elbisesidir.
NECM suresi ayet 27 : ahirete inanmayanlar melekleri dişi olarak nitelendirmektedirler.
İnsanı et ve kemikten ibaret olarak görenler ve ALLAH'ı kendinde değil de gökte arayanlar
( halbuki ALLAH ben sana şah damarından da yakınım demekle BEN SENDEYİM demiştir. Hz.Ali ye sorduklarında :” daha hiçbir şey yaratılmadan yalnız ALLAH vardı değil mi " ? Hz. Ali cevap verir: " şimdide öyle, ben görmediğim ALLAH'a ibadet etmem " demekle sırrı açmıştır, tabii ki, anlayana ) kadını bir SEKS unsuru görüp el verdiğinde de şehveti artacaktır.
Biz bir AŞK zerresi ve enerjinin ta kendisi olduğumuza göre, nasıl ki, televizyon kanallarını değiştirirken kumandadan çıkan enerjiyi göremiyorsak, kişilerle tokalaşırken avcumuzda yazılı olan ve hallendiğimiz ALLAH'ımın sıfatları karşımızdaki kişiye giderken göremeyiz, bu yolladığımız sıfatlar ondaki bu sıfatları harekete geçirir ve aynı şekilde karşı taraftan bize gelen sıfatlar da bizdeki o sıfatları harekete geçirir. Arif kullar ise bunu bakışlarıyla ( nazar eyledi denir ) ve Ruhaniyetleriyle biz farkında olmadan yaparlar. Tekrarlamakta yarar görüyoruz; biz yüzde yüz emin olmadığımız bilgileri yazmadığımız gibi, hiç bir sohbetde de söylemeyiz. Söylenmemesi gereken bilgiyi söylediğimizde vebali ve cezası ne kadar büyükse, cümle ile paylaşılması için verilen bilgilerin saklanması da ayni vebali olup, kişi kul hakkından hem bu dünyada hem de ahirette hesaba çekilir.
Kardeşlerim, bayanları RESULÜMÜZÜN gördüğü göz ile görmeliyiz, onlar ayette müjdelenmiş kişilerdir. Hiç bir zaman ikinci sınıf kişiler olmayıp, birer seks aleti de değillerdir. KUR'AN'ı da bu çağa uygun olarak tefekkür ederek inceleyip okumamız ve yaşamamız gerekir. ALLAH'ımın rahmeti üzerinize olsun.
|