E D E P
BU GÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIN
Edep kapısını geçemeyen diğer kapılara geçemez, insanlığa ilk adımdır edep kapısı. Edep'te saygı, sevgi, haya vardır. Önce edep ALLAH'a karşıdır, sonra insana, hayvana ve bitkilere karşıdır.
NİSA suresi,ayet 1 : RABB'inize karşı gelmekten ve ALLAH'a saygısızlık etmekten sakınınız.
NİSA suresi, ayet 69 : Kim ALLAH'a ve Resul'e gerektiği şekilde itaat ederse.
Edeb'in nasıl olduğunu KUR'AN'dan inceleyip, güzeller güzeli peygamberimiz Hz. MUHAMMED'in yaşayışından örnekler alıp halimize vermeliyiz.
HADİS : Resulullah ( s.a.v ) buyurdular ki: ALLAH'ın Kitabı KUR'AN, ALLAH'ın gökten yere uzatılmış ( kurtuluş ) ipidir. ( İbni – Ebi Şeybe )
NAHL suresi, ayet 44 ( Al-i İmran 187 ): Açık delillerle, kitaplarla gönderdik. Sana da bu Zikir'i / KUR'AN'ı vahyettik ki, kendilerine indirileni insanlara açık – seçik bildiresin de, DERİN DERİN DÜŞÜNEBİLSİNLER.
Hz.ABDÜLKADİR GEYLANİ : Ey İnsanlar! BÜYÜK BİR İŞ İÇİN YARATILDINIZ ama çoğunuzun bundan haberi yok.
Hz. ŞEMS-İ TEBRİZİ : HAK yolunda ilerlemek YÜREK İŞİDİR, akıl işi değil. KILAVUZUN DAİMA YÜREĞİN OLSUN,OMUZUN ÜSTÜNDEKİ KAFAN DEĞİL. Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil.
Başımdan eksilen her telden sorumlu isem, tenimde akan ter ile bağımlı isem, kendimden mesulüm. RABB'ime her zerremin hesabını vermeye mecburum, mecbursun, mecburuz. KORUDUĞUM KENDİ ZERREM KADAR, SENİ DE KORUMAKLA MÜKELLEFİM.
HADİS : Hz. Esma binti Yezid ( R.A ) tan rivayetle Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki : Bir kimse din kardeşinin ırzını ve namusunu onun gıyabında müdafaa, ederse, o kimseyi cehennemden azad etmek, ALLAH ( c.c )'nun üzerine hak olur. ( Tevbe suresi, ayet 71 i okuyun lütfen. )
Hz. MEVLANA : Efendi, bil ki insanın tenindeki can edeptir. İnsanoğlunun göz ve kalp NUR'u edeptir. Adem bir ulvi alemdendir, sufliden değil. B u dönen kümbetin hem dönmesi hem de revnak ve zineti edeptir. İNSANOĞLU EĞER EDEPTEN YOKSUN İSE, O İNSAN DEĞİLDİR, zirainsanoğlu ve hayvan arasındaki fark EDEP'tir. Aç gözlerini bak, ALLAH kelamı olan KUR'AN ayet ayet edeptir. Akıldan sordum: iman nedir ? akıl, kalp kulağıma cevap verdi: " iman EDEP'tir.
YUNUS EMRE : Gezdim Halep, Şam, eyledim ilmi talep,meğer ilim bir hiç'miş, illa edep, illa edep. Edep bir taç imiş NUR'U hüdadan, Giy o tacı, emin ol bu beladan, illa edep, illa edep.
HASAN BASRİ: Edep, dinin gerçeklerini bilmedeki ince anlayış, dünyanın geçici ve aldatıcı zevklerine aldanmadan, ALLAH'ı hatırlatan bilgiler edinmek için yapılan eğitimdir.
İBNUL KAYYİM EL CEVZİ : Kişi kendisini ve sevdiklerini ateşten korumak istiyor ise edebi öğrensin, edebi öğretsin.
SEHL B. ABDULLAH : Edep ihlas ve kulluk ile azgın nefsi uslandırmaktır.
İMAM SUHREVERDİ : İlim ve bilginin yüceliği edep ile anlaşılır. Davranışlar, ilim ve irfan ile kabul görür ve insan, güzel edep ve ahlakı ile dünya ve ukba muradına ulaşır.
İMAM GAZALİ : Ahlakın en mükemmeli, edebin en üstünü, Din'de yücelmek, ALLAH'ın emirlerine itaat edip, Peygamberimizin edeplerini bilmek ve UYMAK İLE MÜMKÜNDÜR.
AHDE VEFA ( SÖZ VERMEK ) :
RA'D suresi, ayet 20: Onlar ALLAH'a verdikleri sözü yerine getiren ve anlaşmalarını bozmayanlardır.
Dünyaya gelmeden önce ALLAH'ımıza dünyada neler yapacağımıza dair söz verdik. AHDİMİZ : Resulümüze uyacağımıza söz verdik.Resulümüze şeklen uymak değil, onun yaptıklarını hayatımızda yapacağımıza ve öyle bir hayat süreceğimize dair söz verdik.
ANDIMIZ : Kulluk mertebesini dünyada kazanacağımızı YARATAN'ımıza söz verdik. Her insana KUL olmak nasip olmaz, eğer ALLAH'ımın EMİRLERİNİ bilip yerine getirmiyorsa.
Önce Müslüman, sonra Mümin, sonra Kul ve en sonunda en büyük mertebe, dünyada iken VARLIĞINA KATILMAK. Bu mertebelere büyük ve acı imtihanları başarı ile vermek ve Resulümüzün haliyle hallenmekle ulaşabiliriz ancak. Dert ALLAH'ımın sevdiği kuluna olan lütfudur.
Dünyaya gelirken bazı olumsuzlukları yüklenip, bu olumsuzlukları olumlu hale çevireceğimize dair söz verdik ALLAH'a. MİSAL : Celal'i – Cemal'e çevireceğimiz gibi. Olaylar esnasında bizdeki olumsuz haller meydana çıkar ve o zaman imtihanlarımız başlar. Ben böyleyim demek ve sorumsuz kalmak değil, verdiğimiz sözü hatırlayıp bizdeki olumsuz hali OLUMLUYA çevirmekle YÜKÜMLÜYÜZ.
NAHL 91 ( Isra 34, Fatır 42, İnsan ( Dehr ) 27 ) : Söz verdiğiniz zaman ALLAH AD'ına verdiğiniz sözü YERİNE GETİRİN. ALLAH'ı kendinize tanık göstererek pekiştirdikten sonra YEMİNLERİNİZİ BOZMAYIN. Kuşkusuz ALLAH sizin ne yaptığınızı bilmektedir.
Evet, ayette de açıkça bildirildiği gibi, söz ALLAH AD'ına verilir, onun için söz vermeden önce iyice düşünüp öyle söz vermeliyiz. Söz verdiğimizde onu muhakkak yerine getirmeliyiz, edep budur.
ISRA suresi, ayet 34 : Yaptığınız sözleşmeyi yerine getiriniz: çünkü verdiği sözden cayan kıyamet gününde sorumludur.
Hele verdiğiniz bir sözü yerine getirmediğinizde o kişinin gönlünü yıkıp, o kişinin kişilere olan güvenini sarsıp, insanlardan uzaklaşmasına siz sebep olduysanız VAY HALİNİZE.
Sevgiyle yaklaşıp onu kendinize bağlayıp ona evlenme sözü verip, sonra da birden bir gömleği çıkarır gibi onu hayatınızdan çıkarıp gönül KABE'sini yıkarsanız, ALLAH iki alemde de sizi cehennem azabına koyar.
HADİS: ( İbni Asakır ) Resulümüz buyurdular ki: Söz, yerine getirilmesi gereken bir BORÇ'tur. Sözünden dönene yazıklar olsun.
HADİS : ( Gümüşhanevi 1427 nolu hadis ) Verdiği sözde durmayıp cayan GADDAR, HAİN ( ve ZALİM OLAN ) kimse için kıyamet günü bir sancak dikilir ve " dikkat olunsun bu sancak falan oğlu falanın ahde vefasızlık alametidir ", denilerek teşhir edilir.
Bir yere giderken, kişilere söz verip gitmemek ve gelmeyeceğinizi de bildirmemek veya geç gidip herkesi bekletmek, ne kadar EDEB'e uyar?
Bir iş için söz verip de onu gereği gibi yapmamak veya hiç yapmamaktan dolayı onu büyük maddi ve manevi ziyana uğratmak EDEPSİZLİĞİN ta kendisidir.
HADİS : ( İbni Ebi Şeybe ) Resulümüz buyurdular ki: Dilde kalan, amele dönmeyen ilim: ALLAH'ın insanoğlu aleyhindeki delilidir.
VEHB BİN MÜNEBBİH Hz: Köpeklerin sahiplerine olan sadakati, senin ALLAH'a olan sadakatinden daha kuvvetli ise vay haline.
TEVBE suresi, ayet 75: Münafık ahdi bozar. Sözünde durmaz. Kendince tuzak kurar ama kurduğu o tuzağa kendi düşer.
TEVBE suresi, ayet 74 ( Mücadele 14 ): Münafık, ALLAH'ın AD'ını anarak yemin eder. Yüce RABB'in AD'ını istismar aracı yapar.
HADİS : Dört huy var ki,bunlar kimde bulunursa , o kimse halis münafık olur. Bir kimsede bunlardan biri bulunursa , bu huyu bırakıncaya kadar o kimsede nifaktan bir parça vardır.
Kendisine bir şey emanet edildiği zaman, hıyanet eder; Konuşurken yalan söyler; Söz verirse sözünde durmaz; Bir davada taraf olduğunda haddi aşar, haktan ayrılır.
HADİS: Zengin kimsenin, borcunu ödemeyi geciktirmesi, zulümdür.
AHLAK :
BEN GÜZEL AHLAK'I TAMAMLAMAYA GELDİM
HADİS : ( İbni Mace ) Her dinin bir ahlakı vardır. İslamiyetin ahlakı da Haya'dır.
HADİS : ( Deylemi ) Hayasız olan, emanete hiyanet eder, hain olur, merhamet duygusu kalmaz, dinden uzaklaşır, LANETE uğrar, şeytan gibi olur.
HAYA İLE İMAN, İKİZ KARDEŞTİR. BİRİ GİDERSE DİĞERİ DE GİDER.
HADİS: Gümüşhanevi 3951 nolu hadis: İyi ahlaktan ayrılmayın! Sahibi muhakkak cennete girer. Kötü ahlaktan uzak durun! Çünkü sahibi muhakkak ki CEHENNEME GİRER.
HADİS : Nevvas B. Sem'an ( R.A ) şöyle demiştir.( Müslim ): ALLAH'ın Resulüne iyilik ve günahın ne olduğunu sordum. Şöyle buyurdu: İyilik güzel ahlaktır; günah da kalbinin rahatsız olduğu ve başkasının duymasını istemediğin şeydir.
Şimdi ALLAH'ımın ayetleri ile, Hadisleri ile, görevli kulları ile, başınıza getirdiği olaylar ile, rüyalar ile sizleri uyaran ALLAH'ın uyarılarına uymayıpAHLAKSIZ ŞEYLERİ YAPMAYA VE SİZE YAPMALARINA MÜSAADE ETMEYE DEVAM MI EDECEKSİNİZ? GAFİL KULLAR! ALLAH'I KANDIRACAĞINIZI MI ZANNEDİYORSUNUZ? YAKINDA AZABI ÖYLE TADACAKSINIZ Kİ, ÇIĞLIKLARINIZ KAİNATI SARACAKTIR………NAMAZLARINIZ, ORUÇLARINIZ, KUTSAL TOPRAKLARA GİTMENİZ SİZİ KURTARMAYACAKTIR.
HADİS ( Müslim, Birr 33; İbn Mace, Zühd 9; Ahmet b. Hanbel, 2/285.539 ): ALLAH, sizin ne dış görünüşünüze, ne de mallarınıza bakar. O, sadece sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.
HADİSLER: Sizin en hayırlınız ahlakı en güzel olanınızdır. İnsan güzel ahlakı ile, geceyi ibadetle geçirenin derecesine ulaşır. İnsanlarla güzel konuşmak, sadakadır. Mizan'da, güzel ahlaktan daha ağır ( gelecek ), hiçbir şey yoktur. Sizin en seçkinleriniz….bana en sevgili olanınız ve kıyamet gününde en yakınımda bulunacaklar, ahlakça en güzel olanlarınızdır.
AMELDE MÜNAFIK OLAN, ibadetine, iyilikseverliğine, ALLAH'a yöneleşine riya, gösteriş, ikiyüzlülük ve kibir karıştıran kişidir.
NİSA suresi, ayet 135 ( Bakara 283, 284 – Mücadele 22 ): Ey inananlar! Adaleti hakkıyla yerine getirin. Kendi aleyhinize – zengin olsun, fakir olsun – babanızın yahut akrabalarınızın aleyhine olsa bile, ALLAH için adil şahitler olun. ALLAH onlara sizden daha yakındır. Arzunuza uyup da adaletsizlik yapmayın. Eğer bildiğinizi değiştirir ya da şahitlikten vaz geçerseniz, ALLAH, BÜTÜN YAPTIKLARINIZDAN HABERDARDIR.
HADİS: ( Hatib – Tarih ) Resulümüz buyurdular ki; İlim ibadetten üstündür. Dinin temel direği TAKVA'dır.
HADİS: Edeb'i olmayan kimse, zamanla küfre kadar gidebilir. Haya, imanın esasındandır. Hayası olan ALLAH'tan utandığı için günahtan çekinir.İnsanlardan utanmayan, ALLAH'tan da utanmaz. ALLAH'tan sakınan, insanlardan da sakınır.
İNSANLARA TEŞEKKÜR ETMEYEN, ALLAH'A ŞÜKRETMİŞ OLMAZ.
HADİS: Mümin, saf ve iyidir. Münafık ( ve Kafir ) ise hileci ve kötüdür.
Ahlak konusunu şu sözlerle bitirelim; gerçek mümin, kalbini bir olan ALLAH'a bağlamıştır. Biricik hedefi O'nun rızasıdır. Müminin hedefi gibi, hayatında da birlik vardır; iki yüzlülük yoktur. Mümin iki farklı halde bulunmaz, bir doğru bir eğri konuşmaz; sabah iyi, akşam kötü olmaz. Edep ve güzel ahlak bir bütündür. Edepli insanın bütün işleri, ibadetleri, hal ve hareketleri güzeldir. Onun her şeyi temizdir. Sevgisi her şeyi sarar ve o şeyi sevimli yapar. Edepli müminin Yüce ALLAH'tan aldığı terbiye, hayatının her safhasında kendisini gösterir.
Bu terbiye içinde onun sevgisi ve dostluğu kadar, kızması ve kavgası da güzeldir. Çünkü
kızması ALLAH içindir, kavgası da edep içinde. Edepsiz insan ise haksız iken kendisini haklı göstermeye çalışır. Zalim iken kendisini mazlum gösterir. Alacağı bir ise bin ister. Susacağı yerde cazgırlık eder. Edepsiz insana dost olmak da, düşman olmak da zordur. Onunla hiçbir şeyin tadı tuzu yoktur. Bazı insanların dışı hoştur, ama içi boştur. Bu kimseler, insanların gördüğü işlere çok önem verirler, fakat işin asıl kısmını ihmal ederler. Dengeli mümin ahiret işleri gibi, dünya işlerini de güzel yapar. İbadeti güzel, işi bozuk olan kimse, örnek insan değildir. Onda noksanlık ve hastalık vardır. Kılık kıyafetine ve dünya işlerine son derece dikkat edip de, kalbini ihmal eden, ahireti unutan ve ibadeti önemsemeyen kimse de dengesizdir, noksandır.
BİR İNSANIN GERÇEK YÖNÜ VE OLGUNLUĞU, DAR VE ZOR ANLARDA
BELLİ OLUR.
Yoldan çıkanlar ve insanları ALLAH yolundan saptıranlar:
Öyle kişiler vardır ki, kendileri yoldan çıkmışlardır, bunlar masum insanları da yoldan çıkarmak için her türlü çabayı gösterirler. Sevgiyi kullanarak yanınıza dost gibi sokulurlar ve yavaş yavaş sizi de kendi hallerine sokmaya çalışırlar.
AYET: Her an savaşa hazır olun.
Bunun ile ilgili Ayet ve Hadisleri size yazıyoruz.
İtikat iman açısından münafık olan: Kalbinden, içinden Müslüman olmamasına rağmen, dışarıya Müslüman gibi görünen.
TEVBE suresi, ayet 67: Münafık kötülüğü emreder ve iyiliğe engel olur.
BAKARA suresi, ayet 14: Münafık iki yüzlüdür. İki dillidir. İki kalplidir.
MÜNAFİKUN suresi, ayet 1: Münafık yalan söyler. Yalancılığı meslek haline getirir. Yalan yeminlerde bulunur.
NİSA suresi, ayet 142 : Münafık namaz kıldığında gösteriş yapar. ALLAH'ı çok az zikreder. İbadetinde gösterişten uzak durmaz.
MÜNAFİKUN suresi, ayet 5: Münafık kibir sahibidir. Bağışlanma dilemekten bile uzak durur.
FETİH suresi, ayet 11: Münafık kalbinde olmayanı diliyle söyler. Dilinde olanı ise kalbine yerleştirmez.
BAKARA suresi, ayetler 178,194 ( Maide 94 ): Münafık düşmanlık yaptığında zalimce davranır. İlkesizce davranır. Aşırıya gider. İnsafı terk eder.
HADİD suresi, ayet 13: Münafık şeytanın oyununa gelir ve ALLAH'ın bağışlayacağı ile kendini avundurur. Daha zamanım var diye kendini kandırır.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 188 : Münafık yapmadığı şeylerle övünür. Önce kendini, sonra çevresinde olanları kandırır.
İnanıyorum ki, şu esnada bu Ayetlerde yazılı hususları okuyan hiçbir kardeşimizde bu kötü haller yoktur. Bu hastalıklar kişiyi amelde münafıklıktan , imanda münafıklığa doğru hızla sürükler. Sonuç olarak dünyada iken " ALLAH kendi ZATINI " bu kişilerden uzak tutar, ahirette ise korkunç cehennem azabı vardır. Bu yazılanları yapanlar ahlaktan uzak edepsiz kişilerdir. Böyle edepsiz kişilerin yanına dahi sokulmamamız gerektiğini Ayetleriyle ALLAH'ım kesin olarak bize bildiriyor.
NAHL suresi, ayet 25: Kıyamet günü, kendi günahlarını tam olarak yüklenmek ve bilgisizlikleri yüzünden saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından bir kısmını da yükleneceklerdir. Dikkat edin, yüklendikleri şey ne kötüdür.
YASİN suresi, ayet 12: Şüphesiz ki ölüleri ancak BİZ diriltiriz BİZ. Onların önceden yapıp gönderdiklerini ve eserlerini de yazarız. Zaten BİZ her şeyi bir " İmam-ı mübin " de sayıp tespit etmişizdir.
HADİS: Kendisine danışılan adam, Müslüman kardeşini yanlış yola sevk ederse, hainlik etmiş olur.
ZARİYAT suresi, ayet 46: Ve daha önce de NUH'un kavmini ( helak etmiştik ). Onlar, her bakımdan yoldan çıkmış bir topluluk idi.
A'RAF suresi, ayet 168: Onları ayrı ayrı topluluklar halinde yeryüzüne dağıttık, içlerinde Salih ( inanç, düşünce, söz ve davranışları itibariyle doğru yolda ve bozgunculuktan uzak ) kimseler de vardır, başka türlü olanlar da. Ve onları, gittikleri yanlış yollardan, işledikleri hatalardan dönerler mi? diye bazen nimetlerle, güzelliklerle, bazen de musibetlerle imtihan ettik.
SİZİN EN HAYIRLINIZ, KUR'AN'I ÖĞRENEN VE ÖĞRETENDİR.
HADİS ( Buhari, Enbiya,54; Ebu Davud, edep 6 ) :
İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: " UTANMADIKTAN SONRA, DİLEDİĞİNİ YAP!” Sözüdür.
AYETLERE UYMAYANLAR:
A'RAF suresi, ayet 40: Ayetlerimizi yalanlayanlar ve o ayetlere uymayı kibirlerine yediremiyenler var ya, ONLARA GÖKLERİN KAPILARI AÇILMAZ. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.
EMRİNE UYMAYANLAR, GÖNLÜNDE HAK SESİNİ DUYMAYANLAR, BİLSELER SONLARINI………SİLERLER DÜNLERİNİ.
Değişmeyen halinden sorumlusun, gelişmeyen bilginden kurumlusun! Öyle ise her gününde haline yenisini ekle, bilginde gelişeni öylece bekle, " Bilenle – bilmeyen bir olur mu?” denir. Bilenle – bilmeyen bir olsa, MELEKLER hizmete mi gelir. YARATAN bilene değil, uyana verir.
KUR'AN'I OKUMAK DEĞİL, YAŞAMAKTIR ÖNEMLİ OLAN.
BAKARA suresi, ayet 7: ALLAH onların kalpleri ve kulakları üzerine mühür vurmuştur; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Büyük azap da onlar içindir.
AL-İ İMRAN suresi, ayet 178: İnkar edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara ancak GÜNAHLARI ARTSIN DİYE mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Ayetlerden anlayacağımız gibi " Kalbim temiz " demek ile iş bitmiyor. KUR'AN'ı Türkçe okuyup, ALLAH'ımın EMİR'lerini öğrenip tatbik ettikçe kurtuluşa erebiliyoruz.
Etrafımızdaki insanları iyice inceleyin, HAK YOLUNDAN UZAK olanlara KUR'AN'dan veya diğer din kitaplarından bir şey söylediğinizde hemen suratlarını asarlar, gerçek ile karşılaşmak istemezler. Öldüklerinde gerçek ile karşılaştıklarında ALLAH'a da mı surat asacaklar?
AYET: Ve onlara KUR'AN ayetleri okunduğunda yüzlerini buruştururlar, sizlere saldıracak olurlar.
ZİLZAL suresi, ayetler 7,8: Her kim zerre miktarı bir hayır işlerse onu görecek, her kim zerre miktarı bir şer işlerse onu görecek.
Edep her halimizde olmalı, insanlık değerlerimizi tamamen kaybettiğimiz, ahlak dışı her şeyi yapan, başkalarına yaptıran ve kendilerine ahlakdışı amelleri yapmalarına müsaade eden edepsizler alkışlanmakta, ama ALLAH'ın emirlerini yerine getirmeye ve Resulümüzün haliyle yaşamaya gayret eden iyi insanlar yuhalanmakta ve " kayıp vaka " olarak değerlendirilmektedirler. Etrafımızda öyle kişiler var ki, sizin ne yaptığınızı, nereye gittiğinizi, özel yaşamınızı araştırırlar ve bunun dedikodusunu yaparlar, hele bazıları görünüşte namazında, oruç tutan, dindar geçinen kişilerdir. Bu edepsizler ALLAH'ı kandıracaklarını mı sanıyorlar? ZİLLAL suresi, 7,8.inci ayetlerinde yazılanlarla karşılaşacaklarını bilmiyorlar mı? ALLAH'ım böyle kişilerden uzak durmamız gerektiğini birçok ayette bize EMREDİYOR.
HADİS: ( Gümüşhanevi 90 nolu hadis ) Cibril bana gelip dedi ki; Cinden bir ifrit sana hile düşünüyor; ( uyumak için ) yatağına geldiğin zamanAYETEL KÜRSİ'yi oku!
Herkesin ayıbını araştıran ve işleri güçleri kişilerin ne yaptığını araştıran münafıklarla ( ki, bunlar etrafımızda çokça var bu devirde ) ilgili hadisi size yazıyoruz.
HADİS: ( Gümüşhanevi 5777 nolu hadis ) ALLAH'ın kullarını üzmeyin, onların ayıp ve kusurlarını çıkarmaya çalışmayın; itibardan düşürecek kusurlarını, hatalarını aramayın! Çünkü kim kardeşinin ayıp ve kusurlarını araştırırsa, ALLAH da onun kusurunu arar ve evinde onu rüsvay eder.
KİBİR:
HADİS: ( Hatib, Tarih ) Resulümüz ( s.a.v ) buyurdular ki; Kibir, Hakka karşı dikkafalılık etmek ve insanları küçük görmektir.
LOKMAN suresi, ayet 18: Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira ALLAH kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.
HADİS: ( Buhari, Eyman 9; Tevsiru sure 68, Edep 61; Müslim, Cennet 47 ) Resulullah ( s.a.v ) buyuruyor; Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Katı kalbli, kaba, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimselerdir.
HADİS: ( Gümüşhanevi 896 nolu hadis ) Kişi, malca ve suretçe kendinden üstün olana değil de, kendinden aşağı olana baksın ( da ibret alsın ).
Biz insanlar kendi düşüncemiz ve kendi isteğimiz ile hareket etme, karar verme şansına sahip değiliz. Birçok insan " benim huyum bu " veyahut " ben yumuşakım böyle yapabiliyorum " deyip, Resulümüzün dahi yapmadığını yapıp ALLAH'a karşı gelmekteyiz. Bize düşen vazife ALLAH'ımın EMİRLERİNİ AYNEN UYGULAMAKTIR.
AHZAB suresi, ayet 36 : ALLAH ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, bir kadın ve erkeğe o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur.Her kim ALLAH ve Resulüne karşı gelirse bir sapıklığa düşmüş olur.
CÜMLEYE ZARAR VERENİ ZÜMREDEN AYIRIN " BANA NE !” DEMEYİN.
HAK YOLUNDA OLANLAR:
Hep ahlakdışı, edepdışı yaşayanlardan bahsettik, şimdi de ALLAH'ımın emirlerini yerine getirmeye çalışan mümin kulların neler yaptıklarını ve neler yapmaları gerektiğini Ayetler ve Hadisler ile anlatalım ki, edep dışı yaşayanlar okuyup tövbe edip doğru yola girip kendilerini bekleyen korkunç azaptan kurtulsunlar.
SAD suresi, ayet 29: Bu çok mübarek Kitabı sana, özü temizler ayetlerini düşünsünler ve ibret alsınlar diye indirdik.
NUR suresi, ayet 52: Kim ALLAH'a ve Resulüne itaat eder, ALLAH'tan korkar ve O'na sığınırsa, işte murada erecek olanlar bunlardır.
NUR suresi, ayet 36: O evlerde ki, ALLAH onların yüceltilmesine ve kendi ADI'nın içlerinde anılmasına izin vermiştir. Onlar da sabah ve akşamüstleri O'nu tesbih ederler.
HADİS: ( Ahmet bin Hanbel ) Hz. Enes ( R.A ) tan rivayetle Resulullah ( S.A.V ) buyurdular ki: Bir cemaat ALLAH'ı zikretmek için bir yerde otururlarsa, bir münadi ( seslenici ) gökten onlara şöyle nida eder: " ALLAH'ın mağfiretine nail olmuş olarak kalkınız ".
HADİS: Hz. Ebu Zer ( R.A ) tan rivayetle, Efendimiz ( S.A.V ) buyurdular ki: Kalbini kötü duygulardan arınmış, dilini doğru konuşur, nefsini tatmine ermiş, ahlakını istikameti bulmuş, kulağını dinler, gözünü de görür eden kurtuldu.
İSLAM GÜZEL AHLAKTIR.
HADİS: Ebu Nuaym, Hılye: Resulullah ( S.A.V ) buyurdular ki: İlme, öğrenip YAŞAYARAK sahip çıkın. Onu sadece nakledenlerden olmayın.
EN'AM suresi, ayet 55 : İşte böylece ayetlerimizi açık açık anlatıyoruz ki, suçluların yolu ortaya çıksın.
GÖLGEDE KALMAK TA, GÜNEŞİ BULMAK TA, SENİN İRADENDEDİR.
ŞUARA suresi, ayet 214, 215: En yakın akraba ve hısımlarını uyar. Müminlerin SANA UYANLARINA KANADINI İNDİR.
HADİS: ( Gümüşhanevi 905 nolu hadis ) Biriniz ( din ) kardeşinde nasihata muhtaç bir kusur görürse onu hatırlatsın. ( Eğer hatırlatmazsa ona ihanet etmiş olur )
HADİS: ( Müslim, İman 78; Ebu Davud, Salat 248 ) Resulümüz ( s.a.v ) buyurdular ki: Kim kötü ve çirkin bir iş görürse, onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa, diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
HADİS: ( Gümüşhanevi 2107 nolu hadis ) Bir topluluk, şayet aralarında yapılan kötülüğü, çoğunluk olup, güçleri yettiği halde önlemezlerse, ALLAH cezasını HEPSİNE teşmil eder.
HADİS: ( Gümüşhanevi 385 nolu hadis ) İnsanoğlu sabahleyin kalkınca vücudundaki bütün azaları dile gelerek şöyle derler; Hakkımızda ALLAH'tan kork, biz sana aidiz; eğer doğru olursan biz de doğru oluruz, eğer yoldan saparsan biz de saparız.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1810 nolu hadis ) DİLEĞİNİ ALLAH'A SUNMAYANA,
ALLAH GAZAB EDER.
HADİS: ( Gümüşhanevi 167 nolu hadis ) Dünyalığı istemekte iyi hareket edin! ALLAH rızkınıza kefil olmuştur. Herkes yapmakta olduğu işe muvaffak kılınmaktadır. İŞLERİNİZDE ALLAH'DAN YARDIM İSTEYİN. O, dilediğini siler ve isbat eder. Ümmül- kitab ( Levh-i Mahfuz ) O'nun katındadır.
Hz.ÖMER ( R:A ) der ki: Ben duanın kabul edilmemesi kaygısını taşımam, içimde dua etme isteğinin olmaması kaygısını taşırım, çünkü dua etme isteği verilmişse, kabul onunla beraberdir.
HADİS: ( Gümüşhanevi 165 nolu hadis ) Bazı namazlarınızı evlerinizde kılın; ve evlerinizi
( namaz olmayan ) kabirler yapmayın.
HADİS: ( Gümüşhanevi 925,26 nolu hadisler ) Her taş ve her ağacın yanında ALLAH'ı zikret! ALLAH'ı Zikr-i Hamil ile zikredin. Zikr-i Hamil nedir? diye soruldu. Zikri hafidir ( gizli zikirdir ) o! diye cevap verdi.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1162 nolu hadis ) KUR'AN yedi vecih üzerine nazil olmuştur. Onun her vechinde dışı ve içi ( Zahiri ve Batıni anlamı ) vardır. Her vechi'nin bir haddi vardır. Her haddının da bir ( muttal-ı itila olunan ) mahal vardır.
HADİS: ( Gümüşhanevi 166 nolu hadisi ) Evet; ben onun batınını ( içini ) okuyorum, siz dışını okuyorsunuz! Buyurdu. Ashab: İçin dıştan farkı nedir? diye sordular. ALLAH'ın Resulü: Ben onun anlamını düşünerek okuyup içindekiyle amel ediyorum. Siz ise onu okuyorsunuz ve böylesiniz ( eliyle işaret etti ve yana doğru hareket ettirerek: düşünmeden çabucak okuyorsunuz! ) buyurdu.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1085 nolu hadis ) Üzerinde kalbleriniz KUR'AN'ı KERİM'e yöneldiği müddetçe onu okuyun: usanma gelip te kalbiniz dilinizin okuduğu şeyi anlamaz hale gelince okumayı bırakıp kalkın.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1093 nolu hadisi )
KULUN ALLAH'A EN YAKIN OLDUĞU HAL, SECDE HALİDİR.
HADİS: ( Gümüşhanevi 3950 nolu hadis ) KUR'AN'ı öğrenip çok okumalısınız, onun acayip ve garib hikmetlerini çok düşünmelisiniz ki, ancak bu sayede cennette dereceleri elde edebilirsiniz.
HADİS: ( Gümüşhanevi 5997 nolu hadisi ) Cehaletten daha kötü fakirlik olmaz; akıllı olmak gibi zenginlik yoktur. Tefekkür gibi de ibadet olmaz.
HADİS: ( Gümüşhanevi 475 nolu hadis ) Gecenin üçte biri kalınca, ALLAH sema dünyasına tecelli edip şöyle buyurur: Hani BANA dua eden yok mu – duasını kabul edeyim. BANA istiğfarda bulunan yok mu?. onu bağışlayayım. Üzüntü ve sıkıntının giderilmesi için BANA yalvaran nerede?.. onun da üzüntüsü ve sıkıntılarını bertaraf edivereyim! Hani BENDEN rızık isteyen?.. ona da bolca rızık vereyim! Sabah oluncaya kadar böyle devam eder
HADİS: ( Gümüşhanevi 4788 nolu hadis ) Bir Müslüman gece kalkıp abdestli olarak ALLAH'ı zikrederse ve ALLAH'tan dünya ve ahiret hacetlerini dilerse, ALLAH mutlaka ona hacetini ihsan eder.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1010 nolu hadis )Her pazartesi ve perşembe günü ilim ( ve hikmeti) talep edin! O, isteyenine müyesserdir! Bir şeyi elde etmek isterseniz, ardına erkenden çıkınız, çünkü ben ümmetimin erken davrandığı işlerde, ALLAH'ın bunu kendilerine bereketli kılmasını niyaz ettim.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1006 nolu hadis ) Başkası için afiyet dile ki, ALLAH sana da ihsan etsin.
HADİS: ( Gümüşhanevi 6181 nolu hadis ) Ey Selman, hastanın duası kabul olunur. Dua et ve anlayarak yap duayı! Sen dua et ben de amin, diyeyim.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1359 nolu hadis ) Kişi oruç tutar, namaz kılar, hacca gider, ümre yapar da kıyamet günü olunca ona ancak aklı ve güzel huyu kadar sevab verilir.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1606 nolu hadis ) Ümmetimin velileri Cennet'e çok oruç ve çok namazla girmiş değildirler. Oraya girişleri, ALLAH'ın rahmeti, gönül selameti; cömertlik ve bütün Müslümanlara karşı olan acıma hisleri sayesinde tahakkuk etmiştir.
EDEBİ TERK ETMEK, İLAHİ HUZURDAN KOVULMAĞI İCAP ETDİREN
BİR SEBEPTİR.
HADİS: ( Gümüşhanevi 6150 nolu hadis ) Ey Enes, bilmiyor musun? Mağfireti gerektiren hususlardan birisi de Müslüman kardeşinin kalbine sevinç koymandır.
HADİS: ( Gümüşhanevi 287 nolu hadis ) Arkadaşlarından biri üç gün görünmediği zaman, onu sorardı; Eğer gaip ise ona dua ederdi, gaip değilse onu ziyaret ederdi. Hastaysa ( yine ) onu ziyaret ederdi.
HADİS: ( Gümüşhanevi 2393 nolu hadis ) Dini mevzularda titizlik, ancak ümmetimin salihlerinde, iyilerinde ve muttakilerinde olur, başkalarında bulunmaz.
HADİS: ( Gümüşhanevi 850 nolu hadis ) Bu ümmetin son ( nesli ) ilk ( Salih neslini ) lanetlediği zaman, bu hususta ( din ) bilgisi olan kişi bilgisini izhar etsin. Çünkü ilmini gizleyen, Muhammed'e indirilen KUR'AN'ı gizleyici gibidir. ( İlmini gizleyen kimsenin ağzına kıyamet günü ateşten gem vurulacaktır.)
HADİS: ( Gümüşhanevi 3420 nolu hadis ) İnsanlara anlayabileceklerini anlatın, anlayamayacaklarını anlatmayın ki, aksi takdirde ALLAH'ı ve Resulünü yalanlamış olursunuz.
HADİS: ( Gümüşhanevi 5825 nolu hadis ) Ümmetime, ancak akıllarının aldığı sözlerimi nakl edin.
HADİS: ( Gümüşhanevi 983 nolu hadis ) İnsanlar içinde en ağır imtihana çekilenler Peygamberlerdir. Sonra sırasıyla ( manevi rütbede ) birbirlerini, derece bakımından takip edenlerdir.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1367 nolu hadis ) Kişinin ALLAH katında bir derecesi bulunur. Ona, yapacak olduğu her hangi bir amelle ulaşması mümkün olmaz. Bu sebeple ALLAH devamlı olarak onu hoşlanmadığı bir işle imtihan eder ve bu yüzden o ulaşamadığı dereceye ulaşır.
HADİS: ( Gümüşhanevi 2042 nolu hadis ) Kulun ALLAH indinde bir mertebesi bulunur ki, o mertebeye ancak ALLAH'ın vereceği bir bela sebebiyle ulaşabilir.
HADİS: ( Gümüşhanevi 1631 nolu hadis ) İki kişinin arasını bulmak, her türlü namaz ve oruçtan sevab bakımından daha büyüktür.
HADİS: ( Gümüşhanevi 3533 nolu hadis ) En iyiniz, ahretini dünyası için, dünyasını da ahreti için terk etmeyen ve kimseye YÜK OLMAYAN kişidir.
HADİS: ( Gümüşhanevi 451 nolu hadis ) Resulümüz ( s.a.v ) kendisinden kötü söz duyacağı kişiye YAKLAŞMAZDI.
Peki biz ne yapıyoruz ? değil kötü söz duyacağımız kişi veya kişilerden uzak durmak, bize ahlaksızca bakan, ahlaksız hareketlerde bulunan, ahlaksız mesaj çeken, internetten ahlaksız mail yollayanlardan dahi uzak durmayıp, ALLAH'tan utanmadan ve korkmadan, onlarla ilişkimize devam edip, ahiretteki ACI SONUMUZU kendimiz hazırlamaktayız. Ayetleri okuyup geçmek değil, onlara uymakla yükümlüyüz ve uymadıklarımızdan hesaba çekilip ağır cezalar alacağımızı bilelim. Beden bu dünyada, Ruhumuz da öldükten sonra cezasını çekecektir. Ayetlere uymayanlara bakınız dünyada iken nasıl bedensel rahatsızlıklar çekmektedirler ve bundan dolayı da KUL HAKKI ile hesaba çekileceklerdir. UYAN UYAN GAFLET İÇİNDE OLAN İNSAN, DAHA NE KADAR ALLAH'A KARŞI GELECEKSİN?
HADİS: ( Gümüşhanevi 278,79,80 nolu hadisler ) Resulümüz ( s.a.v ) öfkelendiği zaman, şakakları kızarırdı. Ayaktayken öfkelendiklerinde hemen otururlardı, otururken öfkelendiklerinde hemen yatarlardı; böylece öfkeleri teskin olup giderdi. Öfkelendiklerinde Ali'den başkası yanına yaklaşamazdı.
HADİS: ( Gümüşhanevi 3675 nolu hadis ) Benden size birçok hadisler nakl edilecek. Size bir hadisim ulaştımı, ALLAH'ın KİTAB'ını okuyun, size gelen hadisi onunla karşılaştırın; Eğer ALLAH'ın KİTAB'ına uygun düşerse, bilin ki onu ben demişimdir, ALLAH'ın KİTAB'ına uygun değilse ( bilin ki ) onu ben dememişimdir.
HADİS: ( Gümüşhanevi 4217 nolu hadis ) Benim sözüm ( hadisim ) ALLAH'ın kelamını nesh etmez ( hükmünü değiştirmez ). ALLAH'ın kelamı benim sözümü ( hadisimi ) nesh eder. ALLAH'ın kelamı ( ayetleri ) birbirlerinin hükümlerini değiştirebilir.
KÖTÜ ORTAMLARDAN VE KİŞİLERDEN UZAK DURMAK:
Sevgi bulaşıcı olduğu gibi, kin, nefret ve edepsizlik de bulaşıcıdır. Ata sözü:” Dostunu söyle kim olduğunu söyleyeyim!” Onun için böyle ortamlardan ve kişilerden KESİNLİKLE uzak durmamızı ALLAH'ım Ayetleri ile, Resulümüz Hadisleri ile bize EMRETMİŞTİR:
HADİS: ( Hatib / Tarih ) Hz. Cabir ( r.a ) tan rivayetle Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki; Bir adam, hangi topluluğun yaptığını severse, bu sevgi sebebiyle, kıyamet gününde onların arasında haşrolur ve onların hesabı ile hesap görür. ONLARIN YAPTIKLARINI YAPMASA BİLE.
NECM suresi, ayet 29: O halde, Bizi anmaya ve Kitabımıza sırt dönen ve dünya hayatını yegane gaye edinenleri, SEN DE BİR TARAFA BIRAK.
EN'AM suresi, ayet 116: Yeryüzündeki insanların ÇOĞUNLUĞUNA UYARSAN
Seni ALLAH yolundan SAPTIRIRLAR. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
A'RAF suresi, ayet 168: AŞAĞILIKLARDAN uzak durunuz.
MERYEM suresi, ayet 72: Sonra biz, ALLAH'tan SAKINANLARI KURTARIRIZ zalimleri de dizüstü çökmüş olarak orada bırakırız.
AHZAB suresi, ayet 57: ALLAH ve Resulünü incitenlere ALLAH, DÜNYADA ve AHİRETTE LANET ETMİŞTİR ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.
Yukarıda yazdığımız Ayet ve Hadislerden de açıkça anlaşıldığı gibi olumsuz kişi ve ortamlardan uzak durmadığımızda ALLAH'ımın EMİRLERİNİ yerine getirmeyip O'na karşı saygısızlık yapmış oluruz. Tabii ki, bedenimiz bu dünyada, Ruhumuz da hakikat aleminde bunun cezasını çekecektir,bundan kaçış yoktur.
makalenin devamı için yıklayın..
|